“Berlin’de ne yapılır?” Almanya‘nın başkenti, 4 milyon nüfuslu Berlin gerek sıcak ve soğuk savaşlarla dolu tarihi, gerek sanata verdiği önem, gerek hareketli sosyal hayatı ve gerekse doğal güzellikleri sebebiyle yüzyıllardır Avrupa’nın ve dünyanın sayılı başkentlerinden.
Yurt dışında bir şehre gittiğinizde ilginizi sanat galerileri ve müzeler mi çekiyor? Yoksa her biri mimari birer şaheser olan tarihi yapılar mı? Ya da siz yerel halkın arasına karışıp onların gündemini takip etmeyi, gittikleri yerlere gitmeyi, eğlencelerine dahil olmayı mı seviyorsunuz?
Belki orman, park, bahçe, nehir ve göl gibi doğal güzelliklere hayransınız, belki gastronomi meraklısı veya belki de uslanmaz bir gece hayatı sevdalısı…
İlginizi çekenler ne olursa olsun, Berlin’in hepsine bir cevabı var. Berlin’de ne yapılır? yazısında muhtemelen yarısını bile sayamayacağım, ancak kent her yaştan, her türlü bütçeye uyan ve her beklentiyi karşılayan aktiviteler açısından son derece zengin. Uzatmadan Berlin’de yapılacak şeyler listemize geçelim…
1. Brandenburg Kapısı’ndan geçin.

Unter den Linden Bulvarı’nın Ebersstraße Caddesi’yle kesişiminde bulunan Brandenburg Kapısı Berlin’in simgesi ve Berlin’de ne yapılır? diye düşünenlerin ilk durağı olmalı.
12 kolonla yükselen 5 geçitli kapının üzerinde 5 at heykelinin yer aldığı kapı İkinci Dünya Savaşı’ndan da sağ çıkarak bugün kenti görmeye gelen gezginleri selamlıyor.
Yeri gelmişken belirteyim; Brandenburg Kapısı’dan başlayıp Müzeler Adası’na uzanan Unter den Linden Bulvarı da çok beğeneceğiniz yerlerden. Kapıyı gördükten sonra bu bulvardan keyifli bir yürüyüş yaparak adaya geçebilirsiniz.
2. Yürüyüş yaparak kentin tarihi yapılarını görün.

Aslında Berlin öyle iki saat yürüyüş yaparak görülemeyecek kadar zengin bir tarihi, kültürel ve doğal güzelliklere sahip.
Ancak yine de konsantre bir tur yapmak, bir yandan Berlin’in tarihi bölgelerini yürürken bir yandan da muhteşem yapıları görmek isterseniz Almanya Parlemento’sunun neo-barok stili binası Reichstag, Zafer Anıtı, Kaiser Wilhelm Kilisesi‘nin yerine yapılan Gedachtniskirche Kilisesi, Berlin Filarmoni Orkestrası’nın evi Konzerthaus Konser Salonu gibi tarihi yapıları görebileceğiniz 2 – 3 saatlik bir yürüyüşü tavsiye ederim.
Tabii Berlin’de görülmesi gereken yerler bunlardan ibaret değil. Aktivitelerden ziyade turistik noktalarla ilgileniyorsanız bu konuda çok daha fazlasını Berlin Gezilecek Yerler yazısında bulabilirsiniz.
3. Müzeler Adası’nda sanata doyun.

Berlin’in sanat ve tarih açısından zenginliğini görmezden gelerek yapılacak bir Berlin turu yetersiz kalacaktır. İster resim veya heykel sanatları, ister modern sanatlar, ister tarih ve arkeoloji olsun… İlginizi çeken alanlarda en azından bir müzeye gitmelisiniz.
Berlin’de ne yapılır? yazısında ise sizlere bahsetmek istediğim dünya çapında öneme sahip 5 müzenin yer aldığı Müzeler Adası (Müzeler Bölgesi de diyebilirsiniz).
Fikren 19. YY başlarında ortaya çıkmış olan bu müzeler bölgesinin ilk müzesi 1830 yılında açılan Altes Müzesi. Sonrasında bunu Alte Nationalgalerie, Neues Museum ve Pergamon Museum izlemiş.
Bu müzeleri tek tek gezmek isterseniz giriş ücretleri 10’ar Euro, Müzeler Adası bileti ise kendi web sitelerinde 18 Euro ve bu biletle buradaki tüm müzelere giriş yapabiliyorsunuz.
Bu arada, hazır Müzeler Adası’na gelmişken kentin en önemli Protestan kilisesi olan Berlin Katedrali’ni ziyaret etmeyi de unutmayın.
4. Berlin Duvarı’nın kalıntılarını görün.

Ünlü Berlin Duvarı tarihte pek çok trajediye sahne olmuş olsa da bugün geçmişten ders çıkarmak adına benzersiz bir kültür mirası. Dolayısıyla Berlin’de ne yapılır? diye düşünüyorsanız bu utanç anıtını görmeden dönmemenizi öneririm.
Berlin Duvarı’na dair bilgi de edinebileceğiniz adres ise Bernauer Caddesi’ndeki duvar kalıntılarının korunduğu anıt. Sadece yaya trafiğine açık olan duvarın 70 metrelik kısmını görüp ardından caddenin karşısındaki ziyaretçi merkezinde Berlin Duvarı’nın yıkımına kadar geçen süredeki kronolojik tarihçesine göz atabilirsiniz.
Bu utanç anıtına dair daha fazla detay görmek isterseniz Warschauer Caddesi İstasyonu’ndan başlayarak East Side Gallery‘yi de gezebilirsiniz.
5. Tiergarten Parkı’nda dinlenin.

Tüm günü yürüyerek, tarihi yapıları ve müzeleri gezerek geçirdikten sonra kentin merkezindeki Tiergarten Parkı‘nda biraz dinlenmeye ne dersiniz?
Hava da güzelse kentin bu en büyük parkında biraz çimlere uzanmaktan daha iyisi yok. Üstelik hala daha parkın içinde yer alan Bellevue Sarayı ve Başkanlık Sarayı gibi önemli yapıları görebilirsiniz.
6. Gendarmenmarkt Meydanı’nda keyif yapın.

Berlin’in tarihi bölgelerini keşif yürüyüşü yaparken zaten dikkatinizi çekmiş olacak.
Charlottenstrasse ve Markgrafenstraße Caddeleri arasındaki tarihi meydan Gendarmenmarkt; Fransız ve Alman Kiliseleri, Konzerthaus gibi tarihi yapılar ve cıvıl cıvıl atmosferiyle biraz oturup etrafı seyrederek keyif yapmanız için ideal.
Keyif demişken… Berlin gibi dolu dolu yaşanacak bir şehirde konaklama da çok önemli. Rezervasyon yaparken hangi bölgede, ne tür bir tesiste konaklayacağınıza karar vermediyseniz Berlin’de nerede kalınır? yazısını da okumanızı öneririm.
7. Fernsehturm’dan Berlin’i seyredin.

Alexanderplatz Meydanı’nın yanında yer alan televizyon kulesi Fernsehturm Avrupa’nın en yüksek ikinci yapısı olup aslında Komünist Doğu Almanya’dan kalma sembolik yapılardan da biri.
Berlin’de ne yapılır? yazısında size tavsiyem ise 1 dakikadan az süren bir asansör yolculuğuyla kulenin seyir terasına çıkın ve büyüleyici Berlin’i bir de buradan seyredin.
8. Berlin Filarmoni Orkestrası’nın bir konserine gidin.

Dünyanın en iyi birkaç orkestrasından biri kabul edilen Berlin Filarmoni Orkestrası‘nı dinlemeden dönerseniz hata edersiniz. İster klasik müzik tutkunu olun isterseniz konuyla hiç ilginiz olmasın ama ziyaret ettiğiniz şehrin sembolik aktivitelerini yapmadan dönmeyin bence.
Ayrıca Tiergarten Parkı’nın içinde yer alan Konzerthaus da zaten görmeniz gereken tarihi yapılardan biri. Neden bu iki aktiviteyi birleştirmeyesiniz?
Seyahat tarihiniz doğrultusunda ünlü orkestranın yaklaşan performanslarının listesini şu linkte bulabilir hatta bilet de satın alabilirsiniz.
9. Berlin Hayvanat Bahçesi’ni görün.

Berlin Hayvanat Bahçesi‘nin Avrupa’nın en çok ziyaret hayvanat bahçesi olduğunu biliyor muydunuz?
Aslan, çita gibi kedigillerin hemen hemen tüm üyeleri, şempanzeler, goriller de dahil olmak üzere dünyada en çok hayvan çeşitliliğine sahip olan ve bu hayvanların doğal habitatlarına uygun şekilde bakıldığı park çocuklar; çocuklu aileler, kendini çocuk hissedenler ve hayvanlar alemine ilgi duyup sıra dışı türleri merak edenler için benzersiz bir yer.
10. Botanik Bahçesi’nde (Botanischer Garten) keyif yapın.

Berlin’de ne yapılır? yazısında doğa severler için bir başka aktivite de 22 binden fazla bitki türüne ev sahipliği yapan Berlin Botanik Bahçesi.
Kent merkezinden yarım saat uzaklıktaki Dahlem’de yer alan botanik parkı hem çeşitli bitkilere meraklı kişilere, hem de yemyeşil bir ortamda kafa dinlemek isteyenlere hitap ediyor. Ancak…
Botanik Bahçesi’nin dışındaki arboretum ve bunun içindeki “Arbour of Roses” büyüleyici güzelliğiyle Instagram fenomenlerini ve tüm romantik ruhluları davet ediyor.
11. Hackesche Höfe’de eğlenin.

Berlin’de ne yapılır? yazısında sizlere biraz turistik ama kentin yerlilerinin de yoğun olduğu bir yer önerecek olsam bu Hackesche Höfe olurdu.
Art Nouveau stili binalar arasındaki birbiriyle bağlantılı 8 avlunun özellikle sosyalleşme amacıyla restore edilmesi bu hareketli eğlence yerini ortaya çıkarmış.
Barlar, kulüpler, tiyatro salonları, mağazalar ve sinemalarla dolu avluların her biri aslında belirli konularda yoğunlaşmış.
I. ve II. avlular 24 saat açıkken, diğerleri akşam saatlerinde kapalı oluyor. Ancak ne zaman fırsat bulabilirseniz bu dinamik, hareketli ve eğlenceli bölgeyi, avluları keşfetmeyi ihmal etmeyin.
12. Kreuzberg’in kalabalığına karışın, Küçük İstanbul’la tanışın.

Her anlamda uygun maliyetleri ile dünyanın her yerinden gelen göçmenlerin yaşadığı, sosyalleştiği Kreuzberg Berlin’in çok kültürlü yapısını görebileceğiniz yegane yerlerden.
Tabii bu çok kültürlü yapının sanatçılar, müzisyenler gibi yaratıcı yönü gelişmiş kişilerle de zenginleştiğini tahmin edersiniz.
İsterseniz dünya mutfağının hemen her türünü tadabileceğiniz restoran, cafe ve yiyecek tezgahlarını deneyin, isterseniz sık sık karşınıza çıkacak canlı müzik performanslarını dinleyin, isterseniz de Berlin’in gece kulüplerinin en yoğun olduğu Friedrichshain’e doğru yönelin. Kreuzberg’de sıkılmayacağınız kesin.
13. Strandbad Wannsee’de güneşlenin.

Berlin’de deniz olmaması hiçbir şeyi değiştirmez. Havanın güneşli ve güzel olduğu günlerde plaja gidip güneşlenebilir, eğer seviyorsanız şehir merkezinden yarım saat mesafedeki gölde yüzebilir, su sporları yapabilir veya tekneyle dolaşabilirsiniz. S bahn’ın S1 veya S7 hatlarına atlayın yeter.
Çocuklar için oyun parkları, yürüyüş yolları, restoran, cafe ve barlar ise klasik bir sahil kasabasında olduğu gibi Strandbad Wannsee’nin olmazsa olmazlarından.
14. Sokak lezzetlerini tadın.

Berlin’in çeşitli yerlerinde dünya mutfaklarının farklı örneklerini tatmanız mümkün tabii. Ancak Prenzlauer Berg Bölgesi özellikle bu iş için gitmeniz gereken adres.
Mevsim ister yaz olsun ister kış, sokak atıştırmalıklarını seviyorsanız Hint, Vietnam, Thai, Türk, İtalyan, Meksika, Brezilya mutfaklarına ait en lezzetli atıştırmalıkları burada bulabilir, sokakları gezerken tadabilir veya güzel havalarda Frannz Club Biergarten’in sakin atmosferinde tadını çıkarabilirsiniz.
Yerel lezzetler ve gastronomi özel ilgi alanınız mı? Yoksa yurt dışında yiyecek yemek bulmakta sorun yaşayanlardan mısınız? O zaman yola çıkmadan Berlin’de ne yenir? yazısına da göz atmanızda fayda var.
15. Berlin’e yakın saray ve şatoları görün.

Aslında Berlin’den çok uzaklaşmanıza gerek kalmadan, yarım saat veya en fazla 1 saat mesafedeki, bir kısmına metroyla bile gidebileceğiniz tarihi saray ve şatolar Berlin’de ne yapılır? yazısının son maddesi.
Üstelik şehrin kalabalığından sıkılan, bir noktadan sonra insana birbirinin aynısıymış gibi gelmeye başlayan kilise ve katedrallere doyanlar için de mükemmel bir kaçış. Size birkaç öneri vermem gerekirse;
Banliyo trenleriyle yarım saatte gidebileceğiniz bir mesafede, Potsdam’da yer alan ve UNESCO Kültür Mirasları’dan Sanssouci Sarayı,
Dahme Nehri’ndeki bir adada yer alan Barok stili, eşsiz güzellikteki Köpenick Sarayı,
Avrupa’da Rönesans’ın en iyi korunmuş eserlerinden ve Berlin’in de en eski yapısı olan Spandau Kalesi,
Berlin’in Versay Sarayı diyebileceğim, S-Bahn ile en fazla 40 dakikada ulaşabileceğiniz Barok tarzındaki devasa Charlottenburg Sarayı bunlardan en önemlisi ve en kolay ulaşabileceklerinizden.
Organizasyon ve planlama detaylarıyla uğraşmak istemeyenler için verebileceğim paket tur önerileri ise:
Berlin Kalkışlı Rehberli Postdam Turu: 200’e yakın kullanıcının 4,6 puanla değerlendirdiği tura canlı rehberlik (İngilizce ve Almanca) ve Postdam panoramik turu dahil.
Son 24 saate kadar ücretsiz iptal seçeneği de bulunan paket kentin etkileyici caddeleri, şatoları, Sanssouci Sarayı gibi tarihi noktalarını kapsıyor ve toplamda 6 saat sürüyor.
Yarım gün süren bu turda Berlin’den konforlu otobüslerle Postdam’daki Sanssouci Sarayı‘na ulaşımınız, İngilizce ve Almanca rehberlik hizmetleri sunuluyor. Pakete sarayın giriş ücreti de dahil. Kişi başı 22 Euro’dan başlayan ücreti olan turu daha önceden almış olan 400’den fazla kişi ise 4,3 puan vermiş.
Berlin’den Rehberli Dresden Turu: Konforlu otobüslerle Berlin’den Dresden’e ulaşımın sağlandığı, rehber eşliğinde kentin en önemli ve etkileyici yerlerinin gezildiği tur yaklaşık 10 saat sürüyor.
Saksonya Kralları’nın evine düzenlenen bu seyahat hem görsel açıdan bir şölen hem de keyifli bir gün geçirmek için ideal bir destinasyon.
Özetle Berlin’de Ne Yapılır?

Berlin öyle büyük, kültürel, doğal ve tarihi güzellikler açısından öyle zengin bir şehir ki şöyle 5 – 6 gününüzü mutlaka ayırmanız gerekiyor. Ancak o kadar zamanınız yoksa, ya da diyelim ki bütçeniz çok kısıtlıysa?
Berlin’de ne yapılır? yazısında “kenti doya doya gezdim” diyebilmeniz için size önerim; tarihi bölgelerde, özellikle Unter den Linden Bulvarı, Gendarmenmarkt Meydanı, Berlin Duvarı ve Müzeler Adası‘nda yürüyüş yapın, Brandenburg Kapısı‘ndan mutlaka geçin, Kreuzberg’e mutlaka gidin ve mümkünse karnınızı orada doyurun ve Hackesche Höfe’de biraz takılın.
Zamanım kaldı diyenler ise Berlin Senfoni Orkestrası’nın bir konserini izleyebilir, Berlin Hayvanat Bahçesi’ni gezebilir veya Berlin’de ne yapılır? yazısının en son maddesinde bahsettiğim saraylardan birkaçını ziyaret edebilirler.
Peki ya, “Bu liste eksik, eklenmesi gereken aktiviteler var?” diyorsanız yorumlarınızı duymaktan mutlu oluruz.
İÇERİK BAŞLIKLARI