Göbeklitepe gezi rehberi: Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta, Örencik Köyü yakınlarında yer alan Göbeklitepe, insanlık tarihinin sıfır noktası olarak son yıllarda kendinden oldukça fazla bahsettiren tarihi bir sit alanı.
İnsanlık tarihini yeniden şekillendiren Göbeklitepe’yi ziyaret ederek tarihin derinliklerine, medeniyetin doğuşuna bir seyahate çıkabilirsiniz.
Göbeklitepe gezi rehberi yazımız ile seyahatiniz öncesi konaklamadan ulaşıma, görülecek yerlerden giriş ücretine ihtiyacınız olan her türlü bilgiyi bulacaksınız.
1. Göbeklitepe ve Önemi Hakkında Kısa Genel Bilgiler

Göbeklitepe, 2018 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. 2019 yılı ise Göbeklitepe Yılı olarak ilan edilmiş çünkü, Göbeklitepe’nin önemi arkeolojik ve tarihi anlamda oldukça büyük.
Göbeklitepe’nin keşfedilmesiyle tarihin akışı değişti. Tarih kitaplarında yazılan birçok bilginin güncellenmesini gerektiren bulgular, Göbeklitepe kazıları ile ortaya çıktı. Dolayısıyla Göbeklitepe Kalıntıları’nın önemi burada yatıyor.
Öncelikle Göbeklitepe’nin yaşıyla başlayalım. Göbeklitepe, tarihin sıfır noktası olarak biliniyor. Cilâlıtaş Çağı olarak da bilinen Neolitik Çağ’a ait 12 bin yıllık bir keşif.
Göbeklitepe’nin ne kadar eskilere dayanan bir keşif olduğunu şöyle daha iyi anlatalım: Göbeklitepe, Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5 bin yıl, İngiltere’deki Stonehenge’den 7 bin yıl, Mısır Piramitleri’nden 7 bin 500 yıl, Malta Adası’nda bulunan tapınaklardan ise 6 bin 500 yıl daha eski.
Göbeklitepe tarihinin dayandığı zamanlarda insanlığın yerleşik yaşama geçmediği, avcı toplayıcı olarak göçebe yaşam sürdükleri düşünülüyordu.
Tarih kitaplarında insanlığın tarımın keşfiyle yerleşik hayata geçtiği kabul edilir, Neolotik Çağ’da demir kullanmayı bilmedikleri ve hatta çanak çömlek yapımına bile başlamadıkları düşünülürdü.
Ancak Göbeklitepe, tüm bu bilgilerin ve çok daha fazlasının değişmesine neden oldu. Yerleşik hayatı ve tarımı simgeleyen birçok bulgu Göbeklitepe kazılarıyla ortaya çıktı. 40 ton ağırlığındaki taşlar, buğdayın ilk izleri, figürler, kabartmalar….
Göbeklitepe’yi gezmek için yaklaşık 2 – 3 saat ayırmanız yeterli. İnsanlık tarihini değiştiren önemli birçok eser ortaya çıksa da kazılar hala devam ettiği için şu an görülecek alanın kısıtlı olduğunu söyleyebiliriz.
2. Göbeklitepe’nin Keşfi

Göbeklitepe’nin keşif süreci oldukça ilginç. Git geller, yeterli önemin verilmediği dönemler, yarım kalan çalışmalar vs. derken keşif süreci fazlasıyla uzamış.
Bölgedeki araştırmalar ilk olarak 1963 yılında, İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi’nin ortak bir çalışmasıyla başlamış. Yüzey araştırması sırasında birtakım bulgular keşfedilse de üzerinde durulmamış.
1983 yılında ise bölgede hayvanlarını otlatan bir çobanın tesadüfü Göbeklitepe araştırmalarının tekrar başlamasına ön ayak olmuş. Çoban, T şeklindeki oymalı heykelin dikkatini çekmesi üzerine Şanlıurfa Müzesi’ne heykeli götürmüş. Bölgeye ilgi bir kere daha yoğunlaşmış olsa da kayda değer bir çalışma gerçekleşmemiş
Gelelim Göbeklitepe’nin gerçek keşfinin nasıl gerçekleştiğine. Göbeklitepe kaşifi olarak anılan Alman Arkeolog Profesör Klaus Schmidt, Göbeklitepe’nin keşfinde kilit rolü üstlenen kişi.
1978 yılında Norşuntepe kazılarına katılan ve o tarihten beri Mezopotamya’dan kopamayan Klaus Schmidt, Urfa, Elazığ, Nevali Çori, Atatürk Barajı, Lidar gibi bölgede gerçekleştirilen farklı kazılarda görev alır.
Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde yer alan Nevali Çöri, Klaus için önemli bir höyük olmuştur. Tarım toplumunun izlerine rastlanan bu höyük, Klaus’u sonrasında da keşiflerine devam etmeye iter.
Çevredeki Neolotik Çağ höyüklerini incelerken Göbeklitepe’den haberdar olur. Nevali Çöri’deki taş heykeller, dikilitaşlar gibi kalıntıların Göbeklitepe’de de çıktığını duyar ve Urfa Müzesi’ne giderek bölge hakkında bilgi alır. İşte Klaus’un Göbeklitepe ile hikayesi böyle başlar.
En sonunda 1995 yılında Urfa Müzesi ve Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından ortak bir çalışma başlatılır. Klaus Schmidt, yıllarca süren kazıları yakından takip eder. Gelen ziyaretçilerle etrafı bir bir gezermiş. 2007 yılında ise kazı başkanlığına getirilmiş. Ne yazık ki 20 Temmuz 2014 yılında beklenmedik bir kalp krizi geçirerek vefat etmiştir.
3. Göbeklitepe Hakkındaki Teoriler ve Gerçekler

Göbeklitepe’nin ne olduğu hakkında çeşitli teoriler mevcut. En eski yerleşim yeri, dünyanın ilk tapınağı, ilk toplanma yeri, takas noktası gibi farklı bakış açıları var.
En kabul göreni ise şu anda Göbeklitepe’nin dünyanın ilk tapınağı, ilk inanç merkezi olduğu. Aynı zamanda, alanın genişliğinin ortaya çıkmasıyla Göbeklitepe dünyanın bilinen en büyük tapınağı olma özelliğini de taşıyor.
Yapının kendisini ayrı tutarsak Göbeklitepe, birçok açıdan da önemli. Sütunlar üzerinde yer verilen semboller, günümüze kadar bilinen en eski resimler olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda o dönemlerde insanların eşit olduğu ve sınıf ayrımı olmadığı bilim insanları tarafından kabul edilirdi. Ancak Göbeklitepe’de ortaya çıkanlar bize kimilerinin uzman, kimilerinin işçi olarak çalışması gerektiğini gösterdi.
Yani Göbeklitepe belki de bir yandan ilk hiyerarşik toplulukların kalıntılarına rastlanan keşif. Kazılar ile ortaya çıkan bira varillerine benzer ekipmanlar ise ekmek değil; bira üretimi için ilk defa buğdayla tarım yapıldığı teorisini ortaya çıkarıyor.
Göbeklitepe’nin sıvı geçirmeyen zeminleri ise tarihin en eski tapınağında ritüeller sırasında kan, alkol, su gibi sıvılar kullanıldığını düşündürüyor.
Yine sıradışı bir teori ise Göbeklitepe’nin ilk beyin ameliyatının yapıldığı yer olması. İlkel çağlara ait beyin ameliyatı izlerine rastlanan bir kafatası bulunması bilim adamları tarafından bu şekilde yorumlanıyor.
Son olarak Göbeklitepe hakkında bir diğer teori ise Göbeklitepe’nin gömülmesi. Dairesel yapı içerisindeki toprak ve temizlenmiş kalıntılar Göbeklitepe’nin bilinçli bir şekilde kapatıldığını gösteriyor.
Başka bir deyişle Göbeklitepe insan eliyle, kasıtlı olarak saklanmış olabilir. Ancak Göbeklitepe neden gömüldü sorusuna verilebilecek bir cevap henüz yok.
4. Göbeklitepe’de Neler Var? & Göbeklitepe’de Ne Yapılır?

Göbeklitepe’de neler var ve Göbeklitepe’de ne yapılır diye soracak olursanız en doğru cevap bence tarihi bir yolculuğa çıkmak olacaktır.
1995’te başlayan ve devam eden kazı çalışmaları sonucunda bölgede, 8 – 30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli tapınak kalıntıları, insan heykeli olduğu düşünülen heykeller ve Neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.
Tapınağı oluşturan taşlar üzerinde kabartma ya da oyma teknikleri ile oluşturulmuş hayvan, insan ve soyut varlıkların sembolleri bulunuyor.
Göbeklitepe’nin en ilgi çeken bulguları “T” formlu anıtsal dikilitaşlar. 10 – 12 tanesi dairesel planda, ortada bir çift karşılıklı büyük dikilitaşı çevreleyecek şekilde dizilerek araları taş duvarlar ile örülmüş ve kapalı mekanlar oluşturmuşlardır. Bu kapalı mekanlar anıtsal tapınak olarak anılıyor.
Şu ana kadar yapılan kazılar neticesinde bu mekanların henüz 6 tanesi ortaya çıksa da jeomanyetik ölçümlerle en az 15 mekan ve 200’den fazla dikilitaş daha olduğu ortaya çıktı. Tüm bu eserlerin gün yüzüne çıkarılması içinse 150 yıl gibi bir zaman biçiliyor.
Bugün Göbeklitepe’ye gittiğinizde girişte Göbeklitepe hakkında animasyon ve bilgileri mutlaka izleyin, okuyun. Göbeklitepe ziyareti öncesi bir araştırma yapmış sonrasında alanı görmüş olursunuz.
A, B, C ve D olarak bölümlendirilen kazı alanı, yürüyüş güzergahı ile çevrili. Dilerseniz şu an ortaya çıkarılmış ve zarar görmemesi adına dev bir çadırla kaplanmış kazı alanına servisleri kullanarak da ulaşabiliyorsunuz.
Göbeklitepe fotoğrafları, Göbeklitepe rehberi yazılarında görünen o meşhur fotoğraf ise D Yapısı. D Yapısı bugüne kadar Göbeklitepe’de keşfedilen yapılar arasında en iyi korunmuş olanı.
Göbeklitepe’de yeme içme alternatifi yok. Bu nedenle hazırlıklı gelmelisiniz. Aynı şekilde Göbeklitepe’de konaklama için de alternatif yok. Ancak Göbeklitepe için nerede kalınır sorunuzun cevabını yazımızın ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz.
5. Göbeklitepe Ören Yeri Ziyaret Saatleri

Göbeklitepe ziyaret saatleri yaz ve kış dönemine göre değişiklik gösteriyor. 31 Ekim – 1 Nisan tarihlerini kapsayan kış dönemi boyunca 08:30 – 17:30, 1 Nisan – 31 Ekim arası yaz döneminde ise 08:30 – 19:30 saatleri arasında Göbeklitepe’yi ziyaret edebilirsiniz.
Göbeklitepe Ören Yeri ziyaret bilgileri hakkında son bir uyarı: Bilet satış gişesi yaz dönemi 18:30, kış dönemi ise 16:30’a kadar açık. Planınızı bu saatlere göre ayarlamanızda fayda var.
6. Göbeklitepe Ören Yeri Giriş Ücretleri 2022

Göbeklitepe giriş ücreti 90 TL. Müze Kart’ınız varsa Göbeklitepe Örenyeri’ni bir yıl içerisinde ücretsiz olarak 2 kez ziyaret edebiliyorsunuz.
Eğer Müze Kart’ınız yoksa ve gezinizde farklı müze alanlarına da gitme planınız varsa Müze Kart satın almanızı tavsiye ederim. Müze Kart ile Şanlıurfa’da yer alan çoğu müzeye ücretsiz girebilirsiniz.
7. Göbeklitepe’ye Ne Zaman Gidilir?

Şanlıurfa sınırları içerisinde yer alan Göbeklitepe, bir açık hava müzesi. Bu nedenle Göbeklitepe ziyareti için en ideal zamanı hava koşulları belirliyor.
Şanlıurfa’da karasal iklim hakim. Yazlar oldukça sıcak, kışlar ise soğuk geçiyor. Kişisel deneyimimden yola çıkarak Göbeklitepe’ye ne zaman gidilmeli sorusuna ilkbahar ayları diyebilirim.
Ben Nisan ayında Göbeklitepe’ye gitmiştim ve ilkbahar olmasına rağmen hava oldukça sıcaktı. Siz de Nisan – Haziran ayları arasını tercih edebilirsiniz. Böylelikle geziniz boyunca ne çok sıcaklar ne de çok soğuklarla karşılaşmış olursunuz.
8. Göbeklitepe’ye Nasıl Gidilir?

Göbeklitepe hakkında daha detaylı bilgilere geçmeden önce Göbeklitepe nerede ve Göbeklitepe ulaşım konularına yer vermek isterim.
Göbeklitepe, Şanlıurfa sınırları içerisinde, Şanlıurfa şehir merkezinin yaklaşık 15 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Örencik Köyü yakınlarında yer alıyor. (Adres: Göbeklitepe, Dağeteği Mahallesi, 63290. Halliye / Şanlıurfa)
Göbeklitepe’ye ulaşım için en rahat alternatif ilk olarak Şanlıurfa’ya gitmek ve Şanlıurfa’dan Göbeklitepe’ye geçmek.
Şanlıurfa Havalimanı Göbeklitepe arası yaklaşık 36 kilometre ancak Şanlıurfa Havaalanı’ndan Göbeklitepe’ye ulaşım için toplu taşıma alternatifi ne yazık ki yok. Eğer Şanlıurfa merkeze gitmeden direkt havaalanından geçmek isterseniz havaalanında bulunan araç kiralama firmalarından araç kiralayabilir ya da taksi tercih edebilirsiniz.
Göbeklitepe’ye toplu taşıma ile ulaşmak içinse Şanlıurfa merkeze gitmeniz gerekiyor. Şanlıurfa Havaalanın’dan merkeze ulaşım için otobüsleri kullanabilirsiniz. Merkezde ise Abide durağından yola çıkan 100 numaralı Göbeklitepe otobüsleri var.
Göbeklitepe otobüsleri 10.00 – 18.00 saatleri arasında günde 3 sefer yapıyor. Otobüslerin Göbeklitepe yönüne seferleri 10.00, 13.00 ve 16.00’da. Dönüşler ise 12.00, 15.00 ve 18.00’da gerçekleşiyor.
Göbeklitepe otobüsü bilet ücreti ise tam 5 TL, öğrenci 3 TL. Şanlıurfa’dan Göbeklitepe’ye yolculuk yaklaşık 30 dakika sürüyor.
Bu alternatifler dışında Göbeklitepe turları ile de ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
9. Göbeklitepe Konaklama: Göbeklitepe Turu Yapmak İçin Nerede Kalınır?

Göbeklitepe’de nerede kalınır diye soracak olursanız ne yazık ki Göbeklitepe’de konaklama için alternatif bulunmuyor. Şanlıurfa sınırları içerisinde yer alan Harran Ovası’ndaki Göbeklitepe’ye ulaşım için en ideal konaklama seçeneği ise Şanlıurfa.
Şanlıurfa’da nerede kalınır sorusu içinse bölge ve otel tavsiyelerimizi burada bulabilirsiniz. Şanlıurfa’da konaklama için en ideal bölge şehir merkezi olacaktır.
Özellikle Atatürk Bulvarı, Sarayönü Caddesi ve Balıklıgöl çevresi oteller oldukça yoğun. Şanlıurfa otel rezervasyonu için bu bölgeleri öncelikli tutarak hem Şanlıurfa gezisi hem de Göbeklitepe gezisi için ideal bir seçenek bulabilirsiniz.
Şanlıurfa otelleri her gezgine hitap edecek türden oteller. Şanlıurfa’da uygun fiyatlı konaklama için birçok otel bulabileceğiniz gibi daha lüks Şanlıurfa otelleri de bulabilirsiniz. Aynı şekilde geleneksel Şanlıurfa otelleri yanında modern otel seçenekleri de mevcut.
Eğer konforlu ve lüks bir Şanlıurfa oteli arıyorsanız tavsiyelerimiz 5 yıldızlı Dedeman Şanlıurfa Hotel veya 3 yıldızlı Hilton Garden Inn. Her yerde standart kaliteye sahip bu iki zincir otelde de sürprizlerle karşılaşmadan keyifli bir konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz.
“Lüks olsun, ancak Şanlıurfa’da kaldığımı hissettirecek bir otel olsun.” diyenler içinse en güzel alternatifler Şehrazat Konağı ve Manici Hotel Şanlıurfa. Her iki otelde de hem dış alanlar hem de odalar oldukça gösterişli. Şanlıurfa’nın geleneksel havasını lüks ve konfor içerisinde yaşamak için bu otelleri seçebilirsiniz.
Daha geleneksel ve uygun fiyatlı Şanlıurfa oteli isterseniz eski bir Şanlıurfa konağı içerisinde yer alan; taş duvarları, süslemeli kapıları, geniş avlusu ve yöresel kahvaltısıyla öne çıkan Palymra Boutique Hotel ilk tavsiyemiz.
Yine Şanlıurfa konakları içinde yer alan otellerden olan Türkmen Konağı da hem mimarisi hem de hizmet anlayışıyla Şanlıurfa geleneksel oteller arasında en tercih edilenlerden biri.
10. Göbeklitepe’ye Yakın Gezilecek Yerler
Göbeklitepe gezi rehberi yazımızda yalnızca Göbeklitepe gezilecek yerler ile ilgili değil, Göbeklitepe çevresi gezilecek yerler hakkında da bilgi vermek istedim.
Göbeklitepe’ye yakın gezilecek yerler denildiğinde ilk akla gelenler Şanlıurfa, Harran ve Halfeti oluyor.
Şanlıurfa

Göbeklitepe konaklama başlığı altında belirtmiştik: Göbeklitepe konaklama için en iyi alternatif Şanlıurfa. Durum böyle olunca Göbeklitepe ziyareti tek başına değil de Şanlıurfa gezisi için çıkılan bir seyahatte gerçekleştirilirse daha mantıklı bir seçenek olacağını düşünüyorum.
Şanlıurfa gezisi söz konusu olduğunda ise dini yapılardan müzelere, yeme içme alternatiflerinden alışverişe birçok alternatif mevcut. Tarih içerisinde sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış Şanlıurfa gezilecek yerler açısından çok zengin bir şehir diyebiliriz.
Şanlıurfa’da görülmesi gereken yerler denildiğinde ilk olarak Balıklıgöl ve Şanlıurfa Kalesi akla geliyor. Buralar haricinde İnanç turizmi ile anılan Şanlıurfa’da camiiler, makamlar ve dergahlar da oldukça meşhur yapılar.
Şanlıurfa’nın bu alandaki en popüler yapıları Eyyüp Peygamber Makamı, Rizvaniye Cami, Halil-Ür Rahman Cami, Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara ve Dergah Cami (Mevlid-i Halil Külliyesi).
Yalnızca tarihi yapılar değil, binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış Şanlıurfa’nın müzeleri de oldukça popüler ve değerli. Urfa Müzesi, Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi şehrin en önemli müzeleri. Buralar haricinde Mutfak Müzesi, Kurtuluş Müzesi gibi daha ufak müzeler de var.
Şanlıurfa yalnızca gezilecek yerlerden ibaret değil. Şanlıurfa yeme içme ve Şanlıurfa alışveriş de bu şehrin en can alıcı konuları. Yeme içme seven biriyseniz Şanlıurfa lezzetleri sizi kendinizden geçirebilir. Bu konuda daha detaylı bilgi için “Şanlıurfa’da Ne Yenir?” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Şanlıurfa çarşıları da alışveriş için çok keyifli. Yöresel ürünleri, yöresel çarşıları seviyorsanız Şanlıurfa’da aradığınızı bulabilirsiniz.
Şanlıurfa hakkında çok daha detaylı bilgi için “Şanlıurfa Gezi Rehberi” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Halfeti

Türkiye’de görülmesi gereken yerler denildiğinde ilk akla gelenlerden biri Halfeti.
Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan Halfeti’nin büyük bir kısmı 2000 yılında Birecik Barajı’nın yapımıyla sular altında kalmış ve şehir Eski Halfeti ve Yeni Halfeti olmak üzere ikiye ayrılmış.
Yeni Halfeti, bu felaketten sonra şehrin taşındığı ve binaların yeni yeni yükselmeye başladığı kısım. Eski Halfeti ise çoğu sular altında kalmış, ancak bir kısmı hala yeryüzünde yer alan turistik kısım.
Saklı Cennet ve Kayıp Kent olarak da isimlendirilen Halfeti’de gezilecek yerler çok fazla olmasa da gezginleri tatmin edecek kadar güzel. Öncelikle karadan başlayacak olursak, “Cittaslow” kategorisinde yer alan bu şirin yerin sokaklarını yürüyerek gezmenizi öneririm.
Küçük taş evler, dar sokaklar, ıssız ara sokaklarda Halfeti’nin ruhunu yakalayabilirsiniz. Birecik Barajı boyunca Halfeti’nin sular altında kalan kısımlarını keşfetmek içinse Halfeti tekne turları var. Bu turlarla Savaşan Köyü, Rumkale ve Ulu Cami’yi görebilirsiniz.
Harran

Dünyanın ilk bilim merkezlerinden Harran, Göbeklitepe çevresinde gezilecek yerlerden biri.
M.Ö 2000’li yıllara dayanan tarihiyle Harran, bu bölgenin görülmesi gereken yerlerinden biri. Develer, kurak -neredeyse çöl atmosferini andıran- bitki örtüsü ve Arap kültürü ile Harran yıllardır ilgi çekici bir ziyaret noktası haline dönüşmüş.
3 bin yıllık, koni biçimli Mezopotamya evleri ve bölgenin ilginç coğrafi özellikleri Harran’ı Arap masallarından fırlamış, bu dönemden olmayan bir yerleşim yeriymiş gibi hissettiriyor.
Göbeklitepe gezi rehberi boyunca elimden geldiğince bölge hakkında çok detaylı bilgi ve tavsiyeler vermeye çalıştım. Eğer sizin de şu şu noktalara da Göbeklitepe gezi rehberi boyunca yer vermelisin dediğiniz konular varsa lütfen yorum yazarak bizimle paylaşın!
İÇERİK BAŞLIKLARI