Seul’de Gezilecek Yerler – Haritalı 2025 Gezi Rehberi

Güney Kore’nin başkenti Seul, Asya’nın en dinamik şehirlerinden biri olarak tarihiyle, teknolojisiyle ve benzersiz kültürüyle dikkat çekiyor. Modern gökdelenlerin geleneksel hanok evleriyle yan yana bulunduğu bu metropol, her köşesinde farklı bir hikâye barındırıyor. Joseon Hanedanı’nın izlerini taşıyan saraylardan neon ışıklı alışveriş caddelerine, doğa parklarından tapınaklara kadar uzanan zenginlik, Seul gezilecek yerler listesini oldukça kapsamlı hale getiriyor.

Şehir, ziyaretçilerine hem geçmişin izlerini sürme hem de modern Kore yaşamını deneyimleme fırsatı sunuyor. Gyeongbokgung ve Changdeokgung gibi tarihi saraylarda geleneksel Kore mimarisiyle tanışabilir, Insadong sokaklarında yerel el sanatlarını keşfedebilir, Myeongdong ve Gangnam gibi bölgelerde ise K-Beauty ve K-Fashion dünyasının kalbine yolculuk yapabilirsiniz. Kore sokak lezzetleri, geleneksel çay evleri, gece pazarları ve teknolojik müzeler de şehri cazip kılan detaylar arasında yer alıyor. Bir yanda tapınaklarda huzur bulurken diğer yanda LED ekranların aydınlattığı caddelerde kaybolmak, Seul’ün çarpıcı çelişkilerinden biri. 🙂

Bu yazıyı hazırlarken yalnızca kendi Seul seyahatimde edindiğim tecrübelere değil, aynı zamanda uzun süreli araştırmalarıma ve yerel kaynaklardan derlediğim detaylı bilgilere de yer verdim. Eğer Güney Kore’yi ilk kez ziyaret etmeyi planlıyorsanız ya da rotanızı genişletmek istiyorsanız, bu rehber size Seul’ü adım adım tanıtacak kapsamlı bir kaynak olacak.

Seul Gezilecek Yerler Haritası

Seul’ü keşfetmeyi kolaylaştırmak için; gezilecek yerleri, otel tavsiyelerini, alışveriş noktalarını ve fotoğraf çekim alanlarını tek bir 🗺️ Google Haritası üzerinde işaretledim. Şehirde adım adım ilerlemenizi kolaylaştıracak kapsamlı bir harita yapısı sizi bekliyor.

Haritayı cep telefonunuzdan açarak bulunduğunuz konuma göre rota oluşturabilir, çevrenizdeki önemli duraklara kolayca ulaşabilirsiniz. Metro duraklarına yakın konumlandırılmış öneriler sayesinde ulaşım planınızı da harita üzerinden pratik biçimde yapabilirsiniz.

(Not: Yazı devamında yer alan Seul’de Google Haritalar kullanımı konusundaki notlarıma mutlaka göz atın.)

Seul gezilecek yerler listemize şimdi adım adım göz atmaya başlayalım! 🛫✨ Sıradaki durağımız, Joseon Hanedanı’nın izlerini taşıyan ve Seul’ün en ikonik yapılarından biri olan Gyeongbokgung Sarayı!

1. Gyeongbokgung Palace

Seul’de görülmesi gereken yerler listesinin en başında yer alan Gyeongbokgung Sarayı, Güney Kore’nin tarihi mirasını yansıtan en görkemli yapılardan biri. 1395 yılında Joseon Hanedanı’nın ilk kralı tarafından inşa ettirilen bu saray kompleksi, adeta ülkenin geçmişine açılan bir zaman kapısı niteliği taşıyor. Geniş avluları, lotus havuzları, ahşap detaylı yapıları ve arka planda yükselen Bukhansan Dağı manzarasıyla oldukça etkileyici bir atmosfer sunuyor.

Sarayın en dikkat çeken bölümlerinden biri Geunjeongjeon adı verilen ana kabul salonu. Ziyaretinizi öğle saatlerine denk getirirseniz, geleneksel kıyafetlerle gerçekleştirilen nöbet değişim törenine de tanıklık edebilirsiniz. Hanbok adı verilen geleneksel kıyafetlerle gezmek isteyenler için çevrede birçok kiralama noktası da bulunuyor. Bu kostümle saraya giriş yapan ziyaretçiler ücretsiz giriş hakkına sahip oluyor.

Sarayın hemen yanı başında yer alan Kore Ulusal Halk Müzesi ile tarih yolculuğunuza devam edebilir, ardından Bukchon Hanok Köyü’ne geçerek geleneksel Kore yaşamını gözlemleyebilirsiniz.

🎫 Gyeongbok Sarayı, Bukchon Köyü ve Gwangjang Turu‘na katılarak bu tarihi bölgeyi rehber eşliğinde daha yakından tanıyabilirsiniz.

📍 Gyeongbokgung Palace konumu için tıklayın.

2. Bukchon Hanok Village

Modern gökdelenlerin yükseldiği Seul’de, geçmişe açılan zarif bir pencere arıyorsanız rotanızı mutlaka Bukchon Hanok Köyü‘ne çevirin. Gyeongbokgung ve Changdeokgung sarayları arasında yer alan bu geleneksel mahalle, yüzlerce yıllık hanok adı verilen Kore evlerini barındırıyor. Taş döşeli dar sokakları, ahşap panjurları ve kiremitli çatılara sahip yapılarıyla ziyaretçilere adeta bir dönem dizisinin içinde yürüyormuş hissi veriyor. 🙂

Bukchon, yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda içeriğinde barındırdığı kültürel zenginliklerle de öne çıkıyor. Bu hanokların bir kısmı günümüzde sanat galerisi, çay evi, atölye ya da butik konaklama alanı olarak kullanılıyor. Kore seramiği, kaligrafi, geleneksel kumaş boyama gibi el sanatlarını deneyimleyebileceğiniz küçük işletmeler bölgeye yayılmış durumda. Ayrıca hanbok kiralayarak bu atmosferin bir parçası olabilirsiniz.

Ziyaret esnasında saygılı bir şekilde dolaşmak önemli çünkü mahalle halen yerleşim alanı olarak da kullanılıyor. Sabah saatleri, kalabalığın az olduğu zamanlar olarak öne çıkıyor. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız burası Seul’de kaçırmamanız gereken en estetik noktalar arasında.

📍 Bukchon Hanok Village konumu için tıklayın.

3. N Seul Kulesi (Namsan Seoul Tower)

Seul silüetinin en dikkat çeken yapılarından biri olan N Seul Kulesi, şehri kuşbakışı izlemek isteyenler için ideal bir rota sunuyor. 236 metre yüksekliğe sahip kule, Namsan Dağı’nın tepesinde yer alıyor ve toplamda deniz seviyesinden yaklaşık 480 metreye ulaşıyor. Bu da Seul’ün dört bir yanını gözlemlemek için oldukça etkileyici bir avantaj sağlıyor.

Kuleye çıkmadan önce Namsan Parkı‘nın yürüyüş yolları arasında keyifli bir gezinti yapabilirsiniz. Dilerseniz teleferik ile de tepeye ulaşmak mümkün. Kulede yer alan gözlem terası, cam duvarları sayesinde gün batımı ve gece manzaralarını izlemek için özellikle tercih ediliyor. Romantik atmosferi nedeniyle çiftlerin sıklıkla ziyaret ettiği bu kule, “aşk kilitleri” ile süslenmiş alanıyla da tanınıyor.

Gözlem alanının dışında kulede interaktif müze, restoran ve hediyelik eşya dükkanları gibi olanaklar da bulunuyor. Eğer Seul’e dair panoramik bir anı biriktirmek isterseniz, N Seul Kulesi listenizin üst sıralarında yer almalı.

📍 N Seul Kulesi konumu için tıklayın.

4. Myeongdong

Seul gezilecek yerler listesinin en renkli ve enerjik duraklarından biri olan Myeongdong, hem alışveriş tutkunları hem de sokak lezzetlerine meraklı gezginler için adeta bir cennet. Gündüzleri yoğun bir kalabalık, akşam saatlerinde ise ışıklarla dolu sokaklar eşliğinde bambaşka bir atmosfer sunuyor. Kozmetik mağazaları, moda butiklerinin yanı sıra sayısız restoran, kafe ve stant bu bölgeyi canlı tutuyor.

Kore’nin meşhur cilt bakım ve makyaj markalarını deneyimlemek isteyenler için Myeongdong, tam anlamıyla doğru adres. Çoğu mağazada ürünleri deneme imkânı bulabilir, çeşitli kampanyalarla alışveriş yapabilirsiniz. Cilt bakımı dünyası sizi pek çekmese bile sokak tezgâhlarında satılan tteokbokki, gimbap ve kızarmış dondurma gibi lezzetler kesinlikle denemeye değer. 🙂

Ayrıca akşam saatlerinde başlayan sokak pazarları sayesinde alışverişin ve yemeğin iç içe geçtiği bir deneyim yaşanıyor. Bölgede vakit geçirmek hem eğlenceli hem de ilham verici.

Myeongdong’da konaklamayı düşünüyorsanız, bölgedeki popüler tesislerden biri olan 🏨 L7 MYEONGDONG by LOTTE oteline göz atabilirsiniz.

📍 Myeongdong konumu için tıklayın.

5. Insadong

Seul’ün kültürel kalbinde yer alan Insadong, geleneksel Kore sanatları ve zanaatlarını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak. Ahşap tabelalı dükkânlar, antikacılar, kaligrafi atölyeleri, seramikçilerin yer aldığı pasajlar ve geleneksel çay evleriyle bu bölge, geçmişin zarafetini bugünün sokaklarında yaşatıyor. Seul’de modern yaşamla kültürel mirasın nasıl iç içe geçtiğini en net şekilde burada hissedebilirsiniz.

Hafta sonları trafiğe kapatılan Insadong-gil ana caddesi boyunca kurulan sokak tezgâhlarında yerel el işi ürünler ve hediyelik eşyalar arasında kaybolmak mümkün. Alışverişin yanı sıra hanok tarzı çay evlerinde Kore çay kültürünü deneyimleyebilir, geleneksel tatlıların tadına bakabilirsiniz. Özellikle ginsengli tatlılar ve pirinç bazlı ikramlar burada sıkça karşınıza çıkıyor.

Bölge, sanat galerileriyle de öne çıkıyor. Küçük ama etkileyici sergilerle Koreli sanatçıların işlerini görmek mümkün. Eğer şehrin hızlı temposundan bir nebze olsun uzaklaşmak isterseniz, Insadong tam size göre.

Insadong civarında konaklama düşünüyorsanız, 🏨 ibis Ambassador Insadong oteli merkezi konumu ve rahat yapısıyla öne çıkıyor.

📍 Insadong konumu için tıklayın.

6. The National Museum of Korea

Seul’de ne yapılır diye düşünen kültür meraklıları için Kore Ulusal Müzesi mutlaka görülmesi gereken bir durak. Ülkenin en büyük ve en kapsamlı müzesi olan bu yapı, 1945 yılında kurulmuş olsa da günümüzdeki modern binasına 2005 yılında taşınıyor. Yongsan semtinde yer alan müze, hem Kore tarihine hem de Asya’nın genel kültürel gelişimine dair oldukça zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.

Müzenin kalıcı sergilerinde, tarih öncesi dönemlerden başlayarak Joseon Hanedanı‘na kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsayan eserler bulunuyor. Buda heykelleri, porselenler, antik yazıtlar, kraliyet eşyaları ve kaligrafi örnekleri bu bölümlerde ziyaretçileri karşılıyor. Ayrıca özel sergiler, interaktif dijital alanlar ve çocuklara yönelik eğitici bölümlerle herkesin ilgisini çekecek detaylar sunuluyor.

Binanın mimarisi de oldukça etkileyici. Zen bahçeleri, yansıtma havuzları ve doğayla iç içe tasarımı sayesinde ziyaret hem görsel hem zihinsel bir dinlenmeye dönüşüyor. Müzeye giriş ücretsiz, bu da onu özellikle bütçe dostu seyahat planlayanlar için cazip hale getiriyor. 🙂

📍 The National Museum of Korea konumu için tıklayın.

7. Changdeokgung Palace

UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Changdeokgung Sarayı, Seul’deki beş büyük Joseon hanedanı sarayı arasında özgün doğa ile uyumlu mimarisiyle öne çıkıyor. 1405 yılında inşa edilen bu zarif yapı, özellikle bahçeleriyle ve mimari sadeliğiyle dikkat çekiyor. Saray kompleksi, ana avlu, saray salonları ve en önemlisi Gizli Bahçe (Huwon) bölümleriyle oldukça etkileyici bir deneyim sunuyor.

Gizli Bahçe, yalnızca rehber eşliğinde gezilebiliyor ve bu tur sırasında geleneksel Kore peyzaj mimarisi ile doğanın nasıl iç içe geçtiğini yakından gözlemlemek mümkün oluyor. Bahçedeki küçük göletler, geleneksel pavyonlar ve yürüyüş yolları özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Sessiz atmosferi, ziyaretçilere huzurlu bir kaçış fırsatı veriyor. 🙂

Changdeokgung, Gyeongbokgung’a kıyasla daha sakin bir rota olduğundan kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için ideal. Eğer hanbok kiralayıp saray gezisi yapmak istiyorsanız, bu sarayda da geleneksel kıyafetle giriş ücretsiz.

📍 Changdeokgung Palace konumu için tıklayın.

8. Cheonggyecheon Stream

Şehir merkezinin tam ortasında uzanan Cheonggyecheon Deresi, Seul’ün hızlı temposuna kısa bir mola vermek isteyenler için ideal bir yürüyüş rotası sunuyor. Yaklaşık 11 kilometre boyunca uzanan bu yapay dere hattı, modern gökdelenler arasından akarak sakinleştirici bir atmosfer yaratıyor. Özellikle yaz aylarında serinliğiyle ferahlık sağlıyor, akşamları ise ışıklandırmaları sayesinde romantik bir ortama dönüşüyor. 🙂

Cheonggyecheon’un en ilgi çekici yanı, aslında modern bir restorasyon projesi olması. 2005 yılında Seul Belediyesi tarafından başlatılan çevre düzenlemesiyle bu bölge, eski bir otoyolun altından çıkarılarak doğaya kazandırılıyor. Günümüzde hem yerli halkın hem de turistlerin dinlenme, yürüyüş ve meditasyon noktası haline geliyor.

Derenin çevresinde çeşitli sanat enstalasyonları, tematik köprüler ve küçük su şelaleleri yer alıyor. Ziyaretinizi akşam saatlerine denk getirirseniz, ışıklı gösteriler ve su animasyonlarıyla karşılaşabilirsiniz. Özellikle Dongdaemun bölgesi yakınlarından geçen bölümü, alışveriş sonrası soluklanmak için oldukça uygun.

📍 Cheonggyecheon Stream konumu için tıklayın.

9. Gangnam

Seul’ün en prestijli ve modern bölgelerinden biri olan Gangnam, lüks yaşam tarzının ve teknolojik gelişmişliğin simgesi haline geliyor. “Gangnam Style” şarkısıyla tüm dünyada bilinirlik kazanan bu bölge, aslında Seul’ün finans, moda ve eğlence merkezi olarak öne çıkıyor. Geniş caddeler, lüks mağazalar, şık kafeler ve estetik klinikleriyle bambaşka bir yüz sunuyor.

Gangnam, özellikle alışveriş meraklıları için tam bir cazibe merkezi. Garosu-gil adlı ağaçlıklı alışveriş caddesi, yerel Kore tasarım mağazalarından dünyaca ünlü markalara kadar birçok seçeneğe ev sahipliği yapıyor. Ayrıca kentsel mimari ve sanat galerileriyle de kültürel bir yön sunuyor.

Bölgedeki restoranlar ve kafeler, Kore’nin modern gastronomi anlayışını yansıtırken, gece hayatı sevenler için çatı barları ve kulüpler de ilgi çekiyor. Aynı zamanda Gangnam çevresindeki metro ağı sayesinde diğer semtlere ulaşım da oldukça kolay.

Kore’nin hızlı modernleşmesini yakından görmek ve “futuristik” Seul havasını solumak istiyorsanız, Gangnam mutlaka keşfetmeniz gereken yerlerden biri.

📍 Gangnam konumu için tıklayın.

10. Gwangjang Market

Seul’de nereler gezilir sorusuna verilecek en lezzetli yanıtlardan biri hiç şüphesiz Gwangjang Market oluyor. Şehrin en eski ve en otantik pazarlarından biri olan bu alan, hem yerli halk hem de turistler için sokak lezzetlerinin kalbinin attığı yer olarak biliniyor. 1905’ten bu yana hizmet veren pazar, Seul’ün gastronomik geçmişini bugüne taşıyan sayılı noktalardan biri.

Pazarın içinde yüzlerce tezgâh bulunuyor. Özellikle bindaetteok (mung fasulyeli pancake), mayak kimbap, tteokbokki ve canlı ahtapot gibi Kore mutfağına özgü tatları burada taze taze denemek mümkün. Tezgâhların önüne kurulan taburelerde yerinizi alıp yemeğinizi yerken, satıcılarla sohbet etmek bu deneyimi daha da keyifli hale getiriyor. 🙂

Gwangjang yalnızca yeme içme için değil, aynı zamanda geleneksel tekstil ürünleri, hanboklar ve ipek kumaşları ile de tanınıyor. Pazar sabah erken saatlerde açılıyor ve akşam saatlerine kadar canlılığını koruyor.

Otantik bir Kore pazarı atmosferi yaşamak isteyen herkesin mutlaka uğraması gereken yerlerden biri.

📍 Gwangjang Market konumu için tıklayın.

11. Bukhansan National Park

Şehir merkezinden kısa bir metro yolculuğuyla doğanın kalbine ulaşmak isterseniz, Seul’ün kuzeyinde yer alan Bukhansan Ulusal Parkı tam size göre. Göz alıcı manzaraları, granit dağ silsileleri ve antik kalıntılarıyla bu alan, hem doğaseverlerin hem de yerel halkın hafta sonu kaçış rotası olarak öne çıkıyor.

Park, 80 kilometreden fazla işaretlenmiş yürüyüş rotasına sahip. Hafif yürüyüşlerden zorlu tırmanışlara kadar her seviyeye uygun parkurlar mevcut. Özellikle Baegundae zirvesine yapılan çıkış, 836 metrelik yüksekliğiyle bölgenin en popüler rotalarından biri. Zirveye vardığınızda Seul’ün neredeyse tamamını görebileceğiniz etkileyici bir panoramik manzara sizi bekliyor.

Doğa kadar tarih de bu parkta kendine yer buluyor. Park içinde yer alan Bukhansanseong Kalesi ve tapınaklar, yürüyüşünüze kültürel bir boyut katıyor. Eğer şehirden uzaklaşıp sessizliğe sığınmak isterseniz, Bukhansan’ın huzurlu atmosferi size iyi gelecek. 🙂

Yanınızda yeterli su ve atıştırmalık bulundurmayı unutmayın; park içinde kısıtlı imkânlar bulunuyor.

📍 Bukhansan National Park konumu için tıklayın.

12. Jongmyo Shrine

Joseon Hanedanı krallarının ve kraliçelerinin ruhlarına adanmış olan Jongmyo Tapınağı, Seul’ün tarihî ve manevi derinliğini yansıtan önemli bir nokta. 14. yüzyılda inşa edilen bu alan, dünyanın en eski ve en iyi korunmuş kraliyet tapınak komplekslerinden biri olarak UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

Tapınağın mimarisi oldukça sade ama etkileyici. Uzun ve düz bir platform üzerine kurulu olan Jeongjeon ana salonu, ritüellerin düzenlendiği alan olarak öne çıkıyor. Her yıl mayıs ayında gerçekleştirilen Jongmyo Jerye adı verilen geleneksel anma töreni ve müzik gösterisi, Kore kültürüne dair benzersiz bir deneyim sunuyor.

Tapınak çevresi doğayla iç içe ve oldukça sessiz. Bu yüzden kalabalık Seul sokaklarından bir mola vermek için ideal bir durak. Özellikle sabah erken saatlerde ya da hafta içi ziyaret ederseniz daha sakin bir atmosfer yakalayabilirsiniz.

Ziyaret sırasında saygılı ve sessiz olmak önemli çünkü burası sadece bir turistik alan değil, aynı zamanda kutsal bir mekân olarak kabul ediliyor.

📍 Jongmyo Shrine konumu için tıklayın.

13. Hongdae (Hongik University Street)

Seul’ün enerjisinin en yoğun hissedildiği yerlerden biri olan Hongdae, gençlik kültürüyle adeta iç içe yaşayan bir bölge. Adını yakınındaki Hongik Üniversitesi‘nden alan bu canlı mahalle, özellikle sanat, müzik ve moda alanında özgür ruhlu bir atmosfer sunuyor. Grafitilerle süslenmiş duvarlar, sokak müzisyenleri ve dans gösterileriyle Hongdae, her saat farklı bir yüzünü sergiliyor. 🙂

Bölge özellikle akşam saatlerinde canlanıyor. Yürüyüş yaparken bir köşede dans gruplarına, diğer köşede indie müzik yapan genç sanatçılara rastlayabilirsiniz. Vintage kıyafet mağazaları, yaratıcı tasarım atölyeleri ve bağımsız kitapçılar da bölgenin karakterini şekillendiriyor.

Ayrıca Hongdae, Kore sokak lezzetlerini denemek için de oldukça ideal bir bölge. Ayakta atıştırmalıklar sunan tezgâhlar, gençlerin yoğun olarak tercih ettiği kafeler ve uygun fiyatlı restoranlar ile dolu. Eğlence arıyorsanız karaoke salonları ve minik barlar da oldukça yaygın.

Hongdae, Seul’ün yaratıcı ve özgür yüzünü tanımak isteyen herkes için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunuyor.

📍 Hongdae (Hongik University Street) konumu için tıklayın.

14. Dongdaemun Design Plaza

Seul’de yapılacak şeyler arasında hem mimariye hem de yaratıcılığa meraklı gezginler için en dikkat çekici duraklardan biri hiç kuşkusuz Dongdaemun Design Plaza (DDP). Ünlü mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanan bu etkileyici yapı, akıcı formları ve fütüristik görüntüsüyle Seul’ün en çok fotoğraflanan noktalarından biri haline geliyor.

DDP, sadece bir mimari harika olmakla kalmıyor, aynı zamanda yıl boyunca düzenlenen sergilere, tasarım fuarlarına ve moda etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor. İçeride hem geçici hem de kalıcı sanat sergileri gezilebiliyor. Tasarım dükkanları, yaratıcı atölyeler ve kafeler sayesinde saatlerce vakit geçirebileceğiniz bir kompleks olarak öne çıkıyor.

Akşam saatlerinde bina çevresi LED ışıklarla aydınlanıyor ve bölge, özellikle gece yürüyüşü yapmak isteyenler için oldukça keyifli bir atmosfere bürünüyor. Ayrıca çevresindeki alışveriş caddeleri ve Dongdaemun Gece Pazarı da buraya gelen ziyaretçilere ekstra alternatifler sunuyor.

📍 Dongdaemun Design Plaza konumu için tıklayın.

15. Bongeunsa Buddhist Temple

Seul’ün en modern bölgelerinden biri olan Gangnam’ın tam karşısında, gökdelenlerin gölgesinde yükselen Bongeunsa Tapınağı, şehirdeki maneviyatı ve dinginliği en iyi şekilde yansıtan noktalardan biri. 794 yılında kurulan bu Budist tapınak, Kore’deki Seon (Zen) Budizminin önemli merkezlerinden biri olma özelliği taşıyor.

Tapınak alanına adım attığınızda sizi büyük bir huzur karşılıyor. Rengârenk dua fenerleri, taş merdivenler ve meditasyon alanları arasında yürürken şehir gürültüsünden uzaklaştığınızı hissediyorsunuz. Özellikle devasa Buda heykeli ve geleneksel çatı süslemeleri oldukça dikkat çekici.

Bongeunsa, yalnızca bir turistik durak değil, aynı zamanda aktif bir ibadet alanı. Bu nedenle ziyaretiniz sırasında sessizlik ve saygı önemli. Tapınakta dileyenler için yarım günlük veya tam günlük “Temple Stay” programları da sunuluyor. Bu programlarla Kore Budizmi’ne dair daha derin bir deneyim yaşamak mümkün.

📍 Bongeunsa Buddhist Temple konumu için tıklayın.

16. Namdaemun Market

Seul’ün en eski ve en büyük geleneksel pazarı olan Namdaemun Market, 600 yılı aşkın geçmişiyle hem tarihi hem de kültürel anlamda önemli bir yere sahip. 1964 yılında resmi olarak kurulan pazar, adını hemen yakınında yer alan tarihi Namdaemun Kapısı’ndan alıyor. Günümüzde ise hem yerel halk hem de turistler için adeta bir alışveriş labirenti sunuyor.

Pazar sokaklarında tekstilden elektroniğe, mutfak eşyalarından Kore atıştırmalıklarına kadar aklınıza gelebilecek her şeyi bulmak mümkün. Özellikle geleneksel Kore kıyafetleri (hanbok), el işi ürünler ve uygun fiyatlı hediyelikler burada oldukça ilgi görüyor. Ayrıca pazar içindeki küçük restoranlarda Kore mutfağının otantik tatlarını denemek de ayrı bir keyif.

Namdaemun, erken saatlerde açılıyor ve gece geç saatlere kadar canlılığını koruyor. Fiyatlar genellikle uygun ve pazarlık da yapılabiliyor. Şehir merkezinde yer aldığı için ulaşımı oldukça kolay ve yürüyerek diğer önemli bölgelere de geçiş sağlanabiliyor.

📍 Namdaemun Market konumu için tıklayın.

17. War Memorial of Korea

Güney Kore’nin savaş tarihine ışık tutan en kapsamlı kurumlardan biri olan War Memorial of Korea, sadece bir müze değil; aynı zamanda bir anma ve farkındalık alanı olarak öne çıkıyor. 1994 yılında açılan bu büyük kompleks, Kore Savaşı başta olmak üzere ülkenin geçmişte yaşadığı çatışmaları detaylıca anlatıyor.

Yedi ana sergi salonundan oluşan müzede, 33.000’den fazla obje sergileniyor. Askeri teçhizatlar, savaş uçağı ve tank gibi gerçek boyutlu araçlar, mektuplar ve kişisel eşyalar ziyaretçileri hem bilgilendiriyor hem de duygusal olarak etkiliyor. Açık hava bölümünde yer alan anıt ve heykeller ise özellikle gün batımında oldukça etkileyici bir atmosfer yaratıyor.

Müze, Kore Savaşı‘nda hayatını kaybeden askerleri onurlandırmak amacıyla kurulmuş olsa da, savaşın yıkıcılığı ve barışın önemi konusunda güçlü mesajlar veriyor. Ziyaret sırasında sessizlik ve saygı göstermek, buranın anlamını tam olarak kavramak açısından önemli.

📍 War Memorial of Korea konumu için tıklayın.

18. Lotte World

Ailece eğlenceli vakit geçirmek isteyenler için Seul’de ne yapılır diye sorulduğunda akla ilk gelen yerlerden biri Lotte World oluyor. Hem kapalı hem açık alanlara sahip olan bu devasa eğlence kompleksi, dünyanın en büyük kapalı tema parklarından biri olma özelliği taşıyor. Özellikle çocuklu aileler ve adrenalini seven gezginler için oldukça cazip.

Lotte World, Adventure ve Magic Island olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Adventure kısmı tamamen kapalı alanda yer alıyor ve yılın her döneminde hava koşullarından bağımsız şekilde eğlence sunuyor. Magic Island ise yapay bir göl üzerine inşa edilmiş açık hava alanı. Roller coaster’lardan dönme dolaplara, hayalet turlardan buz pistine kadar birçok farklı aktivite mevcut.

Ayrıca park içinde alışveriş merkezleri, restoranlar ve Lotte World Akvaryumu gibi ilgi çekici yan alanlar da bulunuyor. Gününüzü dolu dolu geçirmek için ideal bir rota.

Eğer ziyaretinizi planlıyorsanız, 🎫 Lotte World Seul giriş bileti için biletinizi buradan kolayca satın alabilirsiniz.

📍 Lotte World konumu için tıklayın.

19. Dongdaemun Market

Seul’ün en hareketli ticaret bölgelerinden biri olan Dongdaemun Market, tekstil ve moda alanında şehirdeki en büyük merkezlerden biri olarak öne çıkıyor. Gündüzleri olduğu kadar geceleri de oldukça aktif olan bu bölge, toptan ve perakende alışverişin kalbinin attığı yer olarak biliniyor. Özellikle tasarım kıyafetler, kumaşlar ve aksesuarlar arayanlar için tam anlamıyla bir cennet.

Pazar bölgesi, Doota, Migliore ve Hello apM gibi büyük alışveriş merkezleriyle çevrili. Bu yapılarda hem yerel Koreli tasarımcıların ürünlerini hem de daha ekonomik butik alternatifleri bulmak mümkün. Birçok mağaza gece yarısından sonra bile açık kaldığı için gece alışverişi yapmak isteyenlerin uğrak noktası haline geliyor. 🙂

Dongdaemun aynı zamanda Seul’ün sokak lezzetlerini de deneyimleyebileceğiniz alanlardan biri. Alışveriş sonrası çevredeki tezgâhlarda atıştırmalık Kore tatları denemek oldukça yaygın. Modaya ve alışverişe meraklıysanız buraya uğramadan Seul gezinizi tamamlamış sayılmazsınız.

📍 Dongdaemun Market konumu için tıklayın.

20. Jogyesa Temple

Seul şehir merkezinin tam kalbinde yer alan Jogyesa Tapınağı, Kore Budizminin en önemli merkezlerinden biri olma özelliği taşıyor. 14. yüzyıldan kalma bir geçmişe sahip olsa da günümüzdeki haliyle 1930’larda yeniden inşa ediliyor ve özellikle Seon Budizminin (Zen) temsil noktası olarak kabul ediliyor.

Tapınak, rengârenk fenerleri ve çiçeklerle dolu avlusu sayesinde oldukça huzurlu bir atmosfere sahip. Özellikle Buda’nın Doğum Günü kutlamaları sırasında binlerce renkli fenerle süslenmiş haliyle ziyaretçileri büyülüyor. Ana ibadet salonunda yer alan dev Buda heykeli ve ahşap oymalı süslemeler, mimari detaylara meraklı gezginler için oldukça etkileyici.

Jogyesa, şehirde kolayca ulaşılabilen konumu sayesinde hem kısa hem uzun süreli ziyaretler için uygun. Meditasyon saatlerine denk gelirseniz, sessizce oturup atmosferi içselleştirmek mümkün. Seul’ün koşturmacası arasında kısa bir duraklama yapmak isterseniz, bu tapınak ruhunuza iyi gelebilir. 🙂

📍 Jogyesa Temple konumu için tıklayın.

21. Changgyeonggung Palace

Seul gezilecek yerler listesindeki en sakin ve zarif saraylardan biri olan Changgyeonggung, Joseon Hanedanı döneminde 15. yüzyılda inşa ediliyor. Başlangıçta yaşlı kraliyet kadınlarının ikametgahı olarak tasarlanan bu saray, zarif bahçeleri ve doğal çevresiyle diğer saraylara göre daha huzurlu bir atmosfere sahip.

Sarayın iç bölümlerinde geleneksel Kore mimarisinin en ince detaylarını gözlemleyebilirsiniz. Ahşap sütunlar, kiremit çatılar ve taş avlular arasından yürürken, tarihî dokunun bugüne nasıl taşındığını hissetmek mümkün. Özellikle Ilhwa Pavilion ve büyük yapay gölet olan Chundangji çevresi ziyaretçiler için fotoğraf açısından oldukça ilgi çekici noktalar.

Changgyeonggung, özellikle ilkbahar ve sonbaharda rengarenk bahçeleriyle ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Bahar aylarında kiraz çiçeklerinin açtığı dönemde bu saray, doğa ile tarihi birleştiren eşsiz bir deneyim sunuyor. Gyeongbokgung ya da Changdeokgung kadar kalabalık olmaması da, daha sakin bir keşif için ideal.

📍 Changgyeonggung Palace konumu için tıklayın.

22. Demilitarized Zone (DMZ)

Kuzey ve Güney Kore arasındaki en sembolik sınır noktası olan Askerden Arındırılmış Bölge yani DMZ, hem tarihî hem politik açıdan Seul yakınlarında en çok ilgi gören rotalardan biri. 1953’te Kore Savaşı’nın ardından kurulan bu sınır hattı, bugün iki ülkeyi fiilen ayıran 250 kilometre uzunluğunda ve 4 kilometre genişliğinde bir tampon bölge oluşturuyor.

DMZ turu sırasında Panmunjom (Ortak Güvenlik Alanı), 3. Tünel (Kuzey Kore tarafından kazılmış saldırı tünellerinden biri), Dora Gözlem Noktası ve Dorasan Tren İstasyonu gibi kritik noktalar ziyaret ediliyor. Ziyaretçiler burada dürbünlerle Kuzey Kore tarafını görebiliyor, hatta bazı noktalarda Kuzey Kore propagandasına ait görsellerle karşılaşabiliyor. Rehberler genellikle politik süreci ve bölgenin tarihi arka planını detaylı biçimde aktarıyor.

Güvenlik prosedürleri gereği DMZ sadece rehberli turlar eşliğinde gezilebiliyor ve rezervasyonlar önceden yapılmak zorunda. Ziyaret sırasında pasaport bulundurmak ve belirli kıyafet kurallarına dikkat etmek gerekiyor.

🎫 DMZ, 3. Tünel ve İsteğe Bağlı Asma Köprü Turu için detaylı bilgi ve rezervasyon fırsatını buradan inceleyebilirsiniz.

📍 Demilitarized Zone (DMZ) konumu için tıklayın.

23. Deoksugung Palace

Seul’ün merkezinde, gökdelenlerin ve modern yapıların arasında adeta bir zaman kapsülü gibi duran Deoksugung Sarayı, Kore’nin modernleşme dönemine tanıklık eden önemli bir yapı. 15. yüzyılda inşa edilen bu saray, Joseon Hanedanı’nın son dönemlerinde kraliyet ailesinin ikametgahı olarak kullanılıyor.

Diğer saraylara göre daha küçük bir alana sahip olsa da Deoksugung, Batı etkisi taşıyan mimarisiyle dikkat çekiyor. Özellikle Seokjojeon adlı taş bina, Avrupa tarzında inşa edilmiş ilk kraliyet yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Bu özelliği sayesinde Kore’nin geleneksel ve modern mimarisini yan yana görebileceğiniz nadir yerlerden biri.

Sarayın girişinde günün belirli saatlerinde düzenlenen geleneksel nöbet değişimi töreni, renkli kıyafetleri ve canlı sunumuyla oldukça ilgi çekiyor. Akşam saatlerinde ışıklandırılan avlular ve bahçeler ise saraya bambaşka bir atmosfer katıyor.

Modern Seul’ün tam ortasında tarihle baş başa kalmak isterseniz, Deoksugung size eşsiz bir durak sunuyor.

📍 Deoksugung Palace konumu için tıklayın.

24. Starfield Coex Mall (Starfield Library)

Gangnam bölgesinde yer alan Starfield Coex Mall, Asya’nın en büyük yer altı alışveriş merkezlerinden biri olarak sadece Seul’ün değil, tüm Güney Kore’nin en dikkat çekici yaşam komplekslerinden biri. Alışveriş, gastronomi, kültür ve eğlenceyi aynı çatı altında toplayan bu dev yapı, özellikle kötü hava koşullarında bile rahatlıkla vakit geçirilebilecek modern bir durak.

Coex Mall, dünya çapında markaların yanı sıra Kore’ye özgü butik mağazalara da ev sahipliği yapıyor. Yemek alanlarında geleneksel Kore mutfağından dünya mutfaklarına kadar geniş bir yelpazede seçenek bulabilirsiniz. Aileler için eğlenceli bir deneyim sunan Coex Akvaryumu, sinema salonları ve etkinlik alanları da kompleksin öne çıkan diğer bölümleri arasında.

Alışveriş merkezinin tam kalbinde yer alan Starfield Library, 13 metre yüksekliğindeki dev kitap kuleleriyle dikkat çekiyor. Açık alan konseptiyle tasarlanan bu kütüphane, yalnızca kitap okumak isteyenler için değil, aynı zamanda mimari ve fotoğraf meraklıları için de eşsiz bir ortam sunuyor. Sıklıkla edebiyat etkinliklerine ev sahipliği yapan bu alan, Seul’ün modern ve kültürel yüzünü en etkileyici şekilde yansıtan noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

📍 Starfield Coex Mall konumu için tıklayın.

25. Gwanghwamun Gate

Gyeongbokgung Sarayı‘nın görkemli ana girişi olan Gwanghwamun Kapısı, Seul’ün tarihî simgelerinden biri olarak ziyaretçileri geçmişin ihtişamıyla karşılıyor. İlk olarak 1395 yılında inşa edilen kapı, Joseon Hanedanı’nın saray kompleksine açılan en önemli geçidi olma özelliği taşıyor.

Zaman içinde çeşitli savaşlar ve restorasyonlarla yeniden şekillenen yapı, en son 2010 yılında tamamlanan çalışmalarla özgün konumuna ve mimarisine uygun şekilde restore ediliyor. Üç kemerli geçişi, taş döşeli yolu ve üst katında yer alan bekçi odasıyla dikkat çeken bu yapı, Kore’nin geleneksel mimari anlayışını yansıtıyor.

Gwanghwamun önünde günün belirli saatlerinde yapılan geleneksel nöbet değişimi töreni, renkli kostümler ve seremonisiyle turistlerin en çok ilgi gösterdiği etkinliklerden biri. Fotoğraf çekmek isteyenler için oldukça uygun bir atmosfer sunan bu alan, aynı zamanda Gwanghwamun Meydanı’na da açılıyor.

Saray gezinizin başlangıç noktası olarak bu kapıdan geçmek, size tarihle dolu bir günün kapılarını aralıyor.

📍 Gwanghwamun Gate konumu için tıklayın.

26. Gwanghwamun Square

Seul’ün en simgesel buluşma noktalarından biri olan Gwanghwamun Meydanı, tarihi ve modern yapıları bir araya getiren etkileyici bir şehir alanı sunuyor. Gyeongbokgung Sarayı’nın hemen önünde uzanan bu geniş meydan, hem yerel halkın hem de turistlerin dinlenme, yürüyüş ve fotoğraf molası için tercih ettiği bir durak haline geliyor.

Meydan, özellikle Kore tarihinde önemli yer tutan iki figüre adanmış anıtlarıyla dikkat çekiyor: Denizci Yi Sun-sin ve Kral Sejong. Her iki heykel de oldukça görkemli ve ziyaretçilere Kore’nin tarihi kahramanlarını tanıma fırsatı sunuyor. Anıtların altındaki küçük sergi alanları, bu karakterlerin hayatlarına dair kısa bilgiler veriyor.

Gwanghwamun Meydanı çevresinde çeşitli etkinlikler, sokak sanatçıları ve bilgilendirici panolarla karşılaşmak da mümkün. Özellikle akşam saatlerinde ışıklandırmalar sayesinde atmosfer daha da etkileyici hâle geliyor. Şehrin tarihi merkezini gezmeye başlamadan önce bu meydanda kısa bir mola vermek hem bilgilendirici hem de keyifli olabilir. 🙂

📍 Gwanghwamun Square konumu için tıklayın.

27. Itaewon

Seul’de görülmesi gereken yerler arasında kültürel çeşitliliği ve kozmopolit atmosferiyle öne çıkan Itaewon, şehrin en özgür ruhlu bölgelerinden biri. Tarih boyunca yabancı elçilikler ve Amerikan askeri üsleriyle çevrili olan bu mahalle, zamanla çok uluslu yapısıyla şekilleniyor ve bugün Seul’ün en uluslararası yüzünü yansıtıyor.

Itaewon sokaklarında yürürken Kore mutfağından Türk dönerine, Hint baharatlarından Fransız pastalarına kadar dünya mutfaklarının izlerini taşıyan restoranlarla karşılaşmak mümkün. Aynı zamanda bölge, şık barlar, vintage butik mağazalar ve ikinci el kitapçılarla da dolu. Özellikle gece hayatı açısından oldukça hareketli ve canlı bir atmosfere sahip.

Bölgedeki en dikkat çekici yapılardan biri ise Korea Central Mosque. Bu cami, Seul’de yaşayan Müslüman topluluklar için önemli bir ibadet yeri olmasının yanı sıra, ziyaretçiler için de anlamlı bir deneyim sunuyor.

Itaewon, geleneksel Kore’den farklı bir yüz görmek isteyenler için şehirde kaçırılmaması gereken bir durak.

📍 Itaewon konumu için tıklayın.

28. Lotte World Tower

123 katlı yapısıyla Güney Kore’nin en yüksek binası olan Lotte World Tower, Seul silüetini domine eden modern bir simge yapı. 555 metre yüksekliğiyle sadece ülke çapında değil, dünya genelinde de en yüksek gökdelenler arasında yer alıyor. İçerdiği alışveriş merkezi, otel, rezidans, ofis katları ve gözlem terasları sayesinde ziyaretçilere çok yönlü bir deneyim sunuyor.

Kulenin en dikkat çeken noktalarından biri, 117. ve 123. katlar arasında yer alan Seoul Sky gözlem katı. Buradan Seul’ün nefes kesici panoramik manzarasını izleyebilir, cam zeminli Sky Deck üzerinde yürüyerek adrenalin dolu anlar yaşayabilirsiniz. Özellikle gün batımı ve gece saatlerinde manzara oldukça etkileyici hale geliyor. 🙂

Alışveriş yapmak isteyenler için kule kompleksindeki Lotte World Mall, dünya markaları ve restoranlarla dolu. Ayrıca kulenin üst katlarında yer alan lüks otel ve spa hizmetleri de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Seul’ün modern yüzünü yakından tanımak isteyenler için Lotte World Tower mutlaka görülmeli.

📍 Lotte World Tower konumu için tıklayın.

29. Namsan Park

Seul’ün merkezinde yemyeşil bir kaçış noktası arıyorsanız, Namsan Park tam da bunun için biçilmiş kaftan. Şehrin ortasında yükselen Namsan Dağı eteklerine yayılan bu park, hem doğayla baş başa kalmak isteyenler hem de şehri yukarıdan izlemek isteyenler için ideal bir rota sunuyor.

Parkın içinden geçen yürüyüş yolları, farklı zorluk derecelerine göre düzenlenmiş. Dilerseniz hafif tempolu bir yürüyüşle zirveye çıkabilir, dilerseniz teleferik ya da otobüsle N Seul Kulesi’ne ulaşabilirsiniz. Güzergah boyunca yer alan seyir noktaları, özellikle sabah saatlerinde ve gün batımında fotoğraf severler için büyük fırsatlar sunuyor.

Parkın içinde spor yapan yerel halkla karşılaşmak, çam ağaçlarının arasında sessizce yürümek ya da dinlenme alanlarında kitap okumak oldukça keyifli. Ayrıca ilkbaharda kiraz çiçekleriyle, sonbaharda ise kızıl yapraklarla süslenen doğası sayesinde yılın her döneminde ayrı bir güzelliğe bürünüyor.

📍 Namsan Park konumu için tıklayın.

30. The National Folk Museum of Korea

Gyeongbokgung Sarayı’nın hemen arka tarafında yer alan Kore Ulusal Halk Müzesi, ülkenin günlük yaşam kültürünü anlamak isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir durak. Kore’nin geleneksel yaşam tarzını, adetlerini, inanç sistemlerini ve sosyal yapısını zengin sergilerle gözler önüne seriyor.

Müzenin içeriği üç ana sergi salonundan oluşuyor: geleneksel yaşam döngüsü (doğum, evlilik, ölüm), günlük yaşam ve Kore toplumunun dönüşümü gibi başlıklara odaklanıyor. Mutfak eşyaları, kıyafetler, oyuncaklar ve tarım aletleri gibi yüzlerce orijinal obje, tarihî arka plan eşliğinde sunuluyor.

Müze kompleksi, geleneksel Kore köyü temalı açık hava alanıyla da ilgi çekiyor. Burada geleneksel ev yapıları, değirmenler ve at arabaları gibi detaylar yer alıyor. Çocuklu aileler için eğitici bir gezi alanı sunarken, yetişkinler için de oldukça öğretici bir deneyim sağlıyor.

Gyeongbokgung Sarayı ziyaretiyle birlikte mutlaka plana dahil edilmesi gereken bu müze, Kore kültürünü anlamak için ideal.

📍 The National Folk Museum of Korea konumu için tıklayın.

31. Myeongdong Cathedral

Seul’ün en işlek bölgelerinden biri olan Myeongdong’da yer alan Myeongdong Katedrali, Kore’deki Katolik inancının sembolik merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. 1898 yılında inşa edilen bu etkileyici yapı, Kore’de Batı tarzı gotik mimariyle inşa edilen ilk Katolik katedrali olma özelliğini taşıyor.

Katedralin yüksek sivri kuleleri ve vitray süslemeleri, mimari açıdan oldukça dikkat çekici. İçeride ise sade ama etkileyici bir atmosfer hâkim. Ana ibadet alanında düzenli olarak ayinler yapılmaya devam ediyor ve yapı, hem yerli halk hem de turistler tarafından saygı gören bir ziyaret noktası olarak öne çıkıyor.

Katedral, Kore’deki Katolik misyonunun tarihi gelişiminde önemli bir rol oynamış. Özellikle 20. yüzyılda demokrasi hareketleri sırasında bir toplanma ve direniş noktası olarak da işlev görmüş. Bu yönüyle sadece bir dini yapı değil, aynı zamanda sosyopolitik bir sembol haline gelmiş.

Sessizce içeri girip bir süre oturmak bile ruhen dinlendirici bir deneyim sunuyor.

📍 Myeongdong Cathedral konumu için tıklayın.

32. Trick Eye Museum

Klasik müze anlayışından sıkılanlar için Seul’deki Trick Eye Museum eğlenceli ve interaktif bir alternatif sunuyor. Hongdae bölgesinde yer alan bu yaratıcı müze, optik illüzyonlarla hazırlanmış 3 boyutlu duvar resimleri ve yerleştirmelerle ziyaretçilerini aktif olarak deneyime dahil ediyor.

Buradaki en büyük fark, sergilenen eserlere dokunmak ya da onlarla etkileşime geçmenin tamamen serbest olması. Ziyaretçiler eserlerin içine girerek pozlar verebiliyor, böylece kendilerini dev bir deniz canavarının ağzında ya da buzlu bir mağarada bulabiliyorlar. Özellikle sosyal medyada paylaşmak üzere eğlenceli fotoğraflar çekmek isteyenler için bu müze tam anlamıyla bir cennet. 🙂

Müze içerisinde ayrıca AR (artırılmış gerçeklik) teknolojisiyle çalışan özel uygulamalar sayesinde eserler hareket ediyor ve dijital olarak daha da canlanıyor. Ailecek gezilebilecek, gülerek vakit geçirilecek bu tür bir deneyim, Seul’deki kültür-sanat turunu eğlenceli bir boyuta taşıyor.

📍 Trick Eye Museum konumu için tıklayın.

33. Gwanghwamun Market

Gwanghwamun Market adı, genellikle Gwanghwamun Meydanı çevresinde kurulan dönemsel pazarlara atıfla kullanılıyor. Kış aylarında, özellikle Aralık ayında yılbaşı temalı bir Noel Pazarı (Santa Village) burada ziyaretçilere kapılarını açıyor. El yapımı hediyelikler, sıcak içecekler, dekoratif ürünler ve ışıklarla süslenen bu dönem, meydanı oldukça canlı bir atmosfere büründürüyor.

Havaların ısındığı ilkbahar ve yaz aylarında ise (yaklaşık Mart–Ekim arası), bölge zaman zaman Pazar günleri kurulan açık hava bit pazarı formatında değerlendirilerek yeniden canlanıyor. Bu etkinliklerde geleneksel el işi ürünler, ikinci el eşyalar ve çeşitli sokak yiyecekleri bulunabiliyor.

Ancak bu pazar etkinliklerinin yıl boyunca düzenli şekilde kurulduğu kesin olmamakla birlikte, seyahat tarihinize bağlı olarak açık olup olmadığını kontrol etmek faydalı olabilir. Gwanghwamun çevresi, bu yönüyle hem alışveriş hem de kültürel gözlemler açısından zengin bir durak niteliği taşıyor.

📍 Gwanghwamun Market konumu için tıklayın.

34. Seodaemun Prison History Hall

Seul’ün geçmişine dair en çarpıcı ve düşündürücü duraklardan biri olan Seodaemun Prison History Hall, Kore’nin Japon sömürge dönemindeki mücadelesini anlamak isteyenler için oldukça etkileyici bir müze alanı sunuyor. 1908 yılında inşa edilen bu hapishane, uzun yıllar boyunca bağımsızlık yanlısı Korelilerin tutulduğu ve işkenceye maruz kaldığı bir yer olarak tarihe geçiyor.

Günümüzde ise müze olarak düzenlenen yapıda, tutuklu hücreleri, sorgu odaları ve infaz alanları gibi bölümler ziyaretçiye açılmış durumda. Ses efektleri, canlandırmalar ve orijinal belgeler sayesinde atmosfer oldukça güçlü. Ziyaret sırasında döneme ait mektuplar, mahkûm günlükleri ve kişisel eşyalar da görülebiliyor.

Müze yalnızca bir tarih dersi değil; aynı zamanda özgürlük, direniş ve insan hakları üzerine de düşündürücü bir deneyim sunuyor. Sessizlik ve saygı ile gezilmesi gereken bu yapı, Kore’nin yakın tarihine empatiyle yaklaşmak isteyen herkesin rotasında yer almalı.

📍 Seodaemun Prison History Hall konumu için tıklayın.

35. Seoul Museum Of Art

Seul şehir merkezinde, tarihi Deoksugung Sarayı’nın hemen arkasında yer alan Seoul Museum of Art (SeMA), Kore’nin çağdaş sanat sahnesini keşfetmek isteyen ziyaretçilere oldukça zengin bir içerik sunuyor. Hem yerli sanatçıların eserlerine hem de uluslararası koleksiyonlara ev sahipliği yapan bu müze, klasik müze anlayışının ötesine geçen bir deneyim vadediyor.

Müzenin binası, geçmişte Kore Yüksek Mahkemesi olarak kullanılan tarihi bir yapının restore edilmesiyle oluşturulmuş. Dış görünümü neoklasik çizgilere sahipken, iç mekânda modern sergi alanları ile sanata adanmış oldukça aydınlık bir atmosfer sunuyor. 🙂

Sezonluk sergiler, video art, enstalasyonlar ve fotoğraf sergileri gibi pek çok disiplinden örneği burada görmek mümkün. Ayrıca müzenin ücretsiz oluşu da cazibesini artırıyor. Kafe ve hediyelik eşya mağazası da bulunan SeMA, kısa ama anlamlı bir sanat molası için ideal bir durak.

📍 Seoul Museum Of Art konumu için tıklayın.

36. Seoul Children’s Grand Park

Ailecek keyifli vakit geçirilebilecek geniş ve yeşil bir alan arıyorsanız, Seoul Children’s Grand Park sizin için biçilmiş bir durak. 1973 yılında açılan bu büyük park, adından da anlaşılacağı gibi çocuklar için tasarlanmış olsa da her yaştan ziyaretçiye hitap eden pek çok özelliğe sahip.

Parkın içinde geniş yürüyüş yolları, tematik bahçeler, açık hava oyun alanları, hayvanat bahçesi ve küçük bir eğlence parkı yer alıyor. Özellikle bahar aylarında kiraz çiçekleriyle dolup taşan park, piknik yapmak ve doğayla baş başa kalmak için de oldukça uygun.

Hayvanat bahçesi kısmı küçük ölçekli olsa da çocukların oldukça ilgisini çekiyor. Mini tren turu, dönme dolap gibi aktiviteler de ailece eğlenceli zaman geçirmenizi sağlıyor. Tesis içinde kafe ve yiyecek alanları da mevcut, bu da parkı günübirlik ziyaretler için oldukça ideal kılıyor.

Seul’ün kalabalık ve tempolu sokaklarından uzaklaşıp doğayla iç içe rahatlamak isteyen herkes için güzel bir mola noktası sunuyor.

📍 Seoul Children’s Grand Park konumu için tıklayın.

37. Korea Central Mosquea

Seul’de yapılacak şeyler arasında farklı kültür ve inançlara dair izleri keşfetmek istiyorsanız, Korea Central Mosque bu anlamda oldukça dikkat çekici bir durak. Itaewon semtinde yer alan ve 1976 yılında açılan bu cami, Güney Kore’deki ilk ve en büyük Müslüman ibadethanesi olma özelliğini taşıyor.

Cami, özellikle Müslüman turistler ve Kore’de yaşayan Müslüman topluluklar için büyük bir manevi merkez işlevi görüyor. Beyaz duvarları ve minareleriyle şehrin mimari dokusu arasında hemen fark edilen yapı, ibadete açık olduğu gibi kültürel ziyaretler için de oldukça uygun.

Caminin bulunduğu çevrede helal restoranlar, İslami kitapçılar ve Türk, Arap ve Hint mutfağından lezzetler sunan işletmeler yer alıyor. Bu sayede hem manevi bir durak hem de kültürel çeşitlilikle iç içe bir deneyim sunuluyor. Özellikle cuma günleri cami çevresindeki hareketlilik, bu bölgenin yerel hayattaki önemini de gözler önüne seriyor.

📍 Korea Central Mosquea konumu için tıklayın.

Seul’de gezilecek yerler kadar önemli diğer konular

Seul gezilecek yerler listesi kadar, seyahatinizin konforlu ve sorunsuz geçmesi için bazı pratik bilgilere de ihtiyacınız olacak. Ne zaman gitmeli, kaç gün ayırmalı, ulaşım nasıl sağlanır, hangi bölgede konaklanır gibi soruların cevapları, seyahatinizin kalitesini doğrudan etkileyebilir.

Ayrıca vize işlemleri, para birimi kullanımı, yeme içme kültürü ve alışveriş seçenekleri gibi detaylar da yolculuk öncesi mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Bu bölümde, Seul hakkında bilinmesi gereken bu önemli konulara birlikte göz atacağız.

Seul’e neden gitmeli? Bilmeniz gerekenler

Güney Kore’nin başkenti Seul, geleneksel Asya kültürü ile yüksek teknolojiyi bir arada sunan nadir şehirlerden biri. Kalabalık metropol havasına rağmen parkları, tapınakları ve geleneksel hanok sokaklarıyla huzuru yakalamayı başarıyor. Seul’e gitmek için sadece tarihi yerleri gezmek ya da alışveriş yapmak değil; yepyeni bir kültürü deneyimlemek, farklı yaşam ritimlerini gözlemlemek ve Kore toplumunun gündelik hayatına tanıklık etmek gibi birçok neden bulunuyor.

Şehir, bir yanda yüzlerce yıllık sarayları ve Budist tapınaklarıyla geçmişe açılırken; diğer yanda LED ışıklarla bezenmiş caddeleri, ultra modern gökdelenleri ve kusursuz işleyen toplu taşıma ağıyla geleceğe yön veriyor. Kore mutfağının özgün tatları, sokak sanatıyla dolu semtler, K-Pop kültürünün doğduğu stüdyolar, kozmetik çılgınlığı ve estetik merkezleri gibi Seul’ün yaşam tarzını yansıtan pek çok detay gezginler için keşfedilmeye değer.

Ayrıca Seul, Tokyo gibi mega şehirlerin kaotik yapısından daha düzenli, Bangkok’a göre ise daha güvenli ve pratik bir seyahat deneyimi sunuyor. Modern ama samimi, karmaşık ama sade; Seul bu zıtlıkları ustalıkla harmanlayan bir şehir.

Seul’e ne kadar zaman ayırmalı? Seul kaç günde gezilir?

Seul, yüzeyde oldukça modern ve pratik bir şehir gibi görünse de içine girdikçe derinleşen bir kültürel katmana sahip. Bu nedenle şehri hakkıyla gezmek için en az 4 tam gün ayırmak oldukça ideal. İlk iki gün, Gyeongbokgung ve Changdeokgung gibi saraylar, Bukchon Hanok Köyü, Insadong ve Myeongdong gibi turistik bölgeler için ayrılabilir. Üçüncü gün Gangnam, Lotte World, COEX gibi modern noktalar ve alışveriş rotalarına odaklanılabilir.

Dördüncü gün ise biraz daha tematik veya alternatif rotalara—örneğin DMZ turu, Bukhansan yürüyüşü ya da sokak sanatıyla öne çıkan Hongdae’ye—ayrılabilir. Vaktiniz sınırlıysa 2–3 günlük bir programla da şehrin en önemli yerlerini gezmek mümkün, ancak bu durumda bazı noktaları atlamak gerekebilir.

Eğer yemek kültürüne, alışverişe ya da fotoğraf çekimine özel ilginiz varsa, 5–6 günlük bir plan Seul’ü çok daha rahat ve keyifli keşfetmenizi sağlar.

Elektronik Kore Seyahat İzni K-ETA nedir? Nasıl alınır?

Güney Kore’ye kısa süreli turistik seyahat planlayan bordo pasaport sahibi Türk vatandaşlarının, ülkeye giriş yapabilmek için Kore Elektronik Seyahat İzni (K-ETA) başvurusunda bulunması gerekiyor. Bu sistem, vize yerine geçen dijital bir onay belgesi niteliğinde.

Başvuru, yalnızca resmi web sitesi olan www.k-eta.go.kr üzerinden yapılıyor. Başvuru formunda pasaport bilgileri, seyahat amacı, iletişim detayları ve konaklama yeri gibi temel bilgiler talep ediliyor. Ücret 2025 yılı itibarıyla 10.000 KRW civarında (yaklaşık 7–8 USD) olup, kredi kartı ile ödeme yapılabiliyor. (Troy kart sahipleri eğer hata alırlarsa Master Card ya da Visa türü kartlar ile tekrar deneyebilirler.)

Başvurunun sonucu genellikle 1–3 iş günü içinde e-posta yoluyla iletiliyor. Onay aldıktan sonra K-ETA belgesinin çıktısını alıp seyahat sırasında yanınızda bulundurmanız önerilir. ✈️

Ancak dikkat: K-ETA sahibi olmanız, ülkeye %100 giriş garantisi sunmuyor. Son yıllarda özellikle yalnız seyahat eden genç erkek bireylerin girişte sorgulandığına dair bazı deneyimler paylaşılıyor. Biz girişte hiçbir sorun yaşamadan ülkeye alındık, fakat bu ihtimale karşı hazırlıklı olmakta fayda var.

Son olarak, giriş belgesi haricinde size uçakta giriş belgesi de dağıtılabiliyor. Belge çok detaylı değil, temel bilgilerinizi yazıp konaklama yapacağınız otelinizin adresini yazıyorsunuz. Bu nedenle otel adresinizi bir kenara not edin. Hatta girişte sıkıntı olmaması adına her seyahatinizde rezervasyon onay belgenizi yanınızda bulundurun.

Seul seyahatinizde bilmeniz gereken konular

Seul’e yapacağınız bir seyahat yalnızca müzeler ve alışveriş caddeleriyle sınırlı kalmaz; aynı zamanda Kore kültürüne dair birçok şaşırtıcı ve öğretici detayla da karşılaşırsınız. Özellikle ilk kez giden gezginler için, toplumsal alışkanlıklar, yemek kültürü, teknoloji kullanımı, yaş hesaplama yöntemleri gibi pek çok konu hem eğlenceli hem de pratik bilgiler içeriyor.

Şehri gezerken karşılaşabileceğiniz bu farklılıkları önceden bilmek, seyahatinizi çok daha bilinçli ve keyifli bir hâle getirebilir. Aşağıda Seul’le ilgili bilmeniz gereken kültürel ve günlük yaşamla ilgili bazı temel başlıklara kısaca değiniyorum.

Kore Savaşı ve Türkiye’nin Rolü

Kore Savaşı, 25 Haziran 1950 tarihinde Kuzey Kore’nin, Güney Kore sınırını aşarak başkent Seul’e kadar ilerlemesiyle başlıyor. Bu çatışmanın temelinde, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Kore Yarımadası’nın 38. paralel boyunca ikiye bölünmesi yatıyor. Kuzeyde Sovyetler Birliği destekli komünist rejim kurulurken, güneyde ABD destekli bir demokratik hükümet oluşuyor. Soğuk Savaş’ın ilk sıcak çatışmalarından biri olarak kabul edilen bu savaş, iki farklı dünya ideolojisinin —kapitalizm ve komünizm— ilk doğrudan hesaplaşması olarak tarihe geçiyor.

Savaşın başlamasıyla birlikte Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil toplandı ve Güney Kore’ye askeri destek gönderilmesi kararı alındı. Türkiye, bu çağrıya en hızlı cevap veren ülkelerden biri oldu. NATO üyeliği yolunda siyasi bir adım olarak da değerlendirilen bu karar doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki “Türk Tugayı” kısa sürede Kore’ye gönderildi. 1950–1953 yılları arasında yaklaşık 21 bin Türk askeri Kore’de görev yaptı.

Özellikle Kunuri ve Kumyangjang-ni Muharebeleri’nde gösterdikleri büyük direniş ve cesaret, Türk askerlerinin savaş tarihine kazınmasına neden oldu. Türk birliği, savaş boyunca hem askeri başarıları hem de sivil halka karşı sergilediği insani duruşla Güney Kore halkının kalbinde özel bir yer edindi. Bugün hâlâ Koreliler, Türkleri “kan kardeşi” olarak anıyor ve Seul’deki anıtlar ile müzelerde Türk askerlerine özel bölümler bulunuyor.

Bu tarihî bağ günümüze de yansımış durumda. Kore’ye seyahat eden Türk gezginler, özellikle yaşlı Korelilerden sıkça minnet dolu sözler işitiyor. Bu sıcak ilişkinin duygusal yönü, 2017 yapımı Türk filmi “Ayla” ile beyaz perdeye de taşındı. Film, Kore Savaşı sırasında küçük bir Koreli yetim kıza sahip çıkan Astsubay Süleyman Dilbirliği’nin gerçek hikâyesini anlatıyor. Hem Türkiye’de hem Güney Kore’de büyük ilgi gören film, iki ülke arasındaki bağın sadece siyasi değil, insani yönünü de gözler önüne seriyor.

The Korean Wave (Hallyu) nedir? K-POP, filmler, diziler…

Son 20 yılda Güney Kore’nin kültürel etkisi sınırlarını fazlasıyla aştı. Bu dalgaya “Hallyu” yani “Kore Dalgası” adı veriliyor. Başlangıçta yalnızca Kore dizilerinin (K-Drama) Uzak Doğu ülkelerinde popüler hale gelmesiyle ortaya çıkan bu dalga, zamanla tüm dünyayı etkisi altına alan çok yönlü bir kültürel harekete dönüştü.

Hallyu’nun en büyük taşıyıcılarından biri şüphesiz K-POP. BTS, BLACKPINK, EXO, Stray Kids gibi gruplar sayesinde Kore müziği, küresel gençlik kültürünün vazgeçilmez parçalarından biri haline geldi. Sadece müzikleri değil; estetikleri, dans koreografileri ve hayran toplulukları da geniş bir etki alanı oluşturuyor. K-POP stüdyoları ve dans akademileri Seul’ün pek çok noktasında yer alıyor; bu da turistlerin ilgisini çeken deneyimlerden biri haline geliyor.

Diziler ve sinema da bu dalgayı güçlendiren diğer alanlar. “Crash Landing on You“, “Goblin“, “My Name” gibi diziler dünya çapında izlenirken, Kore sineması da “Oldboy“, “Train to Busan” ve özellikle Oscar ödüllü “Parasite” gibi filmlerle küresel beğeni kazanıyor.

Kültürel ihracatla birlikte Kore yemekleri, moda markaları, kozmetik ürünleri ve yaşam tarzı da dünya çapında yayılıyor. Seul’ün sokaklarında Hallyu’nun etkilerini neredeyse her köşede görmek mümkün. Şehir, artık sadece bir destinasyon değil; aynı zamanda küresel bir pop kültür merkezi haline geliyor.

Estetik Operasyonlar

Seul, yalnızca teknolojisiyle değil, estetik cerrahi konusundaki başarısıyla da dünya çapında bilinen bir şehir. Güney Kore, kişi başına düşen estetik operasyon sayısında uzun yıllardır dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. Göz kapağı düzeltme (double eyelid), burun şekillendirme ve çene daraltma gibi yüz estetiği uygulamaları ülkede oldukça yaygın ve sıradan kabul ediliyor.

Özellikle Gangnam bölgesi, yüzlerce estetik kliniğin ve uzman cerrahın yoğunlaştığı bir merkez haline gelmiş durumda. Bu bölgede yürürken estetik merkezlerinin reklamlarını ve öncesi-sonrası görsellerini görmek oldukça sıradan bir manzara. Bazı klinikler, yabancı turistlere özel danışmanlık ve çeviri hizmeti de sunuyor.

Estetik müdahaleler, Kore toplumunda dış görünüşün sosyal hayatta oynadığı önemli rol nedeniyle oldukça kabul gören bir pratik haline gelmiş. İş başvurularında vesikalık fotoğrafın gerekliliği, ilk izlenimin toplumsal başarıyla doğrudan ilişkilendirilmesi gibi sebepler, bu yoğun ilgiyi açıklıyor. Estetik cerrahiye dair açık konuşmanın ayıp ya da tabu sayılmadığı bu toplumda, bu uygulamalar adeta bir “öz bakım rutini” olarak görülüyor.

Kozmetik Çılgınlığı

Güney Kore, sadece estetik operasyonlarla değil; aynı zamanda kozmetik ürünleriyle de dünya çapında bir fenomen haline gelmiş durumda. Kore kozmetik endüstrisi, cilt bakımına verdiği önem, yenilikçi formülleri ve şık ambalajlarıyla küresel ölçekte dev bir sektöre dönüşmüş durumda. Seul sokaklarında dolaşırken her köşe başında karşılaşabileceğiniz Innisfree, Etude House, Nature Republic, Olive Young gibi mağazalar bu çılgınlığın canlı kanıtı.

Kore’de cilt bakımı yalnızca kadınlara özgü bir rutin olarak görülmüyor. Erkekler de nemlendirici, güneş kremi, tonik gibi ürünleri günlük yaşamlarının bir parçası olarak kullanıyor. BB krem, esans, ampul, sheet mask gibi ürünler ilk olarak Kore’de geliştirilip dünyaya yayılan cilt bakım kavramlarından sadece bazıları. Özellikle “10 adımlı Kore cilt bakım rutini” son yıllarda global güzellik standartlarını değiştiren bir model haline geldi.

Kore’de kozmetik ürünleri yalnızca bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve kültürel ifade biçimi olarak kabul ediliyor. Myeongdong, Hongdae ve Gangnam gibi bölgelerde kozmetik alışverişi yapmak adeta bir ritüel hâline gelmiş durumda. Ürünleri denemek, tester kullanmak ve bol miktarda hediye ürün almak Seul’deki alışveriş deneyiminin vazgeçilmez bir parçası.

Gangnam Style

2012 yılında Güney Koreli sanatçı PSY’ın “Gangnam Style” adlı şarkısı, yalnızca müzik listelerini altüst etmekle kalmadı; aynı zamanda Kore kültürünün dünya çapında tanınmasında da büyük bir dönüm noktası oldu. YouTube tarihinde 1 milyar izlenmeyi geçen ilk video olması, bu kültürel fenomenin ne denli geniş bir kitleye ulaştığının somut bir göstergesi.

Peki, “Gangnam Style” tam olarak ne anlatıyor? Şarkı aslında Seul’ün lüks yaşam tarzıyla ünlü bölgesi olan Gangnam’ın abartılı tüketim kültürünü hicvediyor. Şık giyinen, pahalı kahveler içen, elit çevrelerde gezinen ama aslında bu yaşam tarzına sadece özenen bireyleri alaya alarak anlatıyor. Dans figürleri ve absürt klip estetiğiyle eğlenceli bir yüz sunarken, arka planda toplumsal eleştiri de yapıyor.

Gangnam Style sayesinde hem Seul’un Gangnam bölgesi hem de K-POP kültürü küresel çapta görünürlük kazandı. Bugün hâlâ Seul sokaklarında bu şarkının adını taşıyan dans stüdyoları, hediyelik ürünler veya temalı kafe öğeleriyle karşılaşmak mümkün. Hatta şarkıya özel yapılmış büyük bir Gangnam Style Heykeli, COEX Mall yakınındaki bir meydanda ziyaretçileri selamlıyor. Bu parça, Kore Dalgası’nın (Hallyu) dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.

Karaoke Barlar

Kore kültüründe eğlencenin en popüler ve vazgeçilmez biçimlerinden biri olan karaoke, Seul sokaklarında neredeyse her adımda karşınıza çıkabilecek bir aktivite. Burada “karaoke bar” değil, genellikle “noraebang” (노래방) olarak adlandırılan özel şarkı odaları kullanılıyor. Bu konsept, Japonya’daki geleneksel karaoke barlardan farklı olarak daha bireysel, samimi ve konforlu bir deneyim sunuyor.

Noraebang’lar, çoğu zaman birkaç arkadaşın ya da ailenin bir odayı kiralayıp saatlik ücret karşılığında şarkı söylediği özel alanlar olarak düzenleniyor. Odalarda televizyon ekranı, mikrofonlar, renkli ışıklar ve hatta bazen küçük sahne platformları bile bulunabiliyor. İngilizce, Korece ve bazen Türkçe dahil olmak üzere birçok dilde şarkı seçeneği sunan sistemleri sayesinde herkes kendine uygun parçayı bulabiliyor.

Kore’de gece eğlencesi yalnızca barlarda ya da kulüplerde geçmiyor; noraebang’lar, arkadaşlarla stres atmanın, bolca gülmenin ve müziğin tadını çıkarmanın oldukça yaygın bir yolu. Özellikle Hongdae ve Gangnam gibi bölgelerde bu tür karaoke salonları oldukça yaygın ve gece geç saatlere kadar açık oluyor.

Sokakta Yemek Alışkanlığı

Seul sokaklarında yürürken burnunuza gelen mis gibi koku, bazen bir tezgâhtan çıkan tteokbokki buharı, bazen kızgın yağda pişen mandu sesiyle birleşiyor. Güney Kore’de sokakta yemek yemek, yalnızca pratik bir alışkanlık değil; adeta şehir kültürünün bir parçası. Seul’ün hemen her bölgesinde günün farklı saatlerinde aktif olan yiyecek tezgâhları, yerel halk ve turistler için vazgeçilmez birer durak.

Özellikle Myeongdong, Gwangjang Market, Hongdae ve Namdaemun çevresi, sokak lezzetleriyle ünlü noktaların başında geliyor. Tezgâhlarda satılan başlıca ürünler arasında acılı pirinç keki (tteokbokki), Kore usulü pancake (hotteok), balık kekleri (odeng), mini şiş kebaplar ve kızarmış deniz ürünleri yer alıyor. Atıştırmalıklar hem uygun fiyatlı hem de doyurucu olmasıyla tercih ediliyor.

Tezgâhların çoğu ayakta yemek yeme kültürüne uygun şekilde düzenlenmiş. Bazılarında mini tabureler ve portatif masalar da bulunabiliyor. Sokakta yemek yemek, Seul’de hem pratik bir çözüm hem de otantik bir deneyim sunuyor. Yalnızca karnınızı doyurmakla kalmıyor, aynı zamanda günlük hayatın ritmine dahil olmanızı sağlıyor.

Kore Yaşı

Güney Kore’de yaş kavramı, dünyanın geri kalanından biraz farklı işliyor. Uzun yıllar boyunca kullanılan geleneksel “Kore yaşı” sistemi, kişinin doğduğu anda bir yaşında kabul edilmesini ve her yılbaşında herkesin yaşının bir yıl daha artmasını öngörüyordu. Yani Kore’ye göre doğduğunuz yılın sonunda zaten iki yaşında olabiliyordunuz.

Bu sistemin temelinde bebeğin anne karnında geçirdiği sürenin de yaşa dahil edilmesi gerektiği düşüncesi yer alıyor. Ancak bu hesaplama hem sosyal hem de resmi alanlarda kafa karışıklığına neden olduğu için, Güney Kore hükümeti 2023 itibarıyla uluslararası yaş sistemine geçme kararı aldı. Yani artık Kore vatandaşları da pasaport ve kimlik işlemlerinde doğrudan doğum tarihlerine göre yaşlarını belirtiyorlar.

Yine de kültürel olarak “Kore yaşı” hâlâ günlük konuşmalarda ve geleneksel çevrelerde kullanılmaya devam edebiliyor. Eğer biri size “kaç yaşındasın?” diye sorarsa, doğum yılınızı söylemeniz genelde yeterli olur. Bu sistemin hâlâ zihinlerde yer ediyor olması, Kore toplumunun geleneksel yapısını korumaktaki ısrarının da küçük bir yansıması.

Google Haritalar sorunu

Seul’de seyahat planınızı yaparken en çok ihtiyaç duyacağınız uygulamalardan biri harita sistemi olacak. Ancak şaşırtıcı biçimde, Google Haritalar Güney Kore’de beklediğiniz kadar verimli çalışmayabilir. Bunun temel nedeni, ülkenin güvenlik politikaları gereği konum verilerinin ve detaylı coğrafi bilgilerin Google ile tam olarak paylaşılmaması.

Bu nedenle, Google Haritalar ile rota oluşturmak, yaya ya da toplu taşıma yönlendirmesi almak genellikle ya mümkün olmuyor ya da hatalı sonuçlar verebiliyor. Özellikle otobüs ve metro güzergâhları, yürüme mesafeleri ve bina içi konumlandırmalar açısından yetersiz kalabiliyor.

Seul seyahatiniz boyunca bu sorunu aşmak için yerel harita uygulamaları çok daha işlevsel. Naver Map ve KakaoMap, İngilizce dil seçeneği sunmaları ve güncel toplu taşıma verileri sağlamalarıyla öne çıkıyor. Her iki uygulama da yürüyüş, metro ve otobüs entegrasyonlarını detaylıca gösterdiği için turistler arasında oldukça yaygın.

Seyahate çıkmadan önce bu uygulamalardan en az birini indirmeniz, günlük planlamalarınızda zaman ve enerji tasarrufu sağlayacaktır.

Not: Ben kendi gezimde şehirde gezerken kendi hazırladığım Seul gezilecek yerler haritasında herhangi bir sıkıntı yaşamadım ama üstte de belirttiğim gibi özellikle toplu taşıma ile rota oluşturmada da zaman zaman sıkıntı yaşanabilir. Bu nedenle tavsiyem yedek uygulamaları da Seul’e gitmeden telefonunuza yükleyin.

Güney Kore Para Birimi: Güney Kore Wonu, Nakit, Döviz Bozdurma & Kredi kartı kullanımı hakkında

Güney Kore’nin resmi para birimi Kore Wonu (₩ / KRW). Seyahatiniz boyunca restoranlardan toplu taşımaya, market alışverişinden müze girişlerine kadar tüm ödemeler bu para birimi üzerinden yapılıyor. Banknotlar 1.000, 5.000, 10.000 ve 50.000 Won; madeni paralar ise 10, 50, 100 ve 500 Won şeklinde. En yaygın kullanılan banknot 10.000 Won, yaklaşık 7–8 USD değerinde.

Seul’de döviz bozdurmak oldukça kolay. Incheon Havaalanı’ndaki döviz ofisleri dışında Myeongdong, Itaewon ve Hongdae gibi bölgelerde birçok döviz bürosu bulunuyor. Bununla birlikte, Türkiye’den gelirken yanınızda Amerikan Doları ya da Euro getirmeniz bozdurma işlemlerini daha avantajlı hâle getirecektir.

Nakit taşımanız bazı yerlerde kolaylık sağlasa da, Seul’de kredi kartı kullanımı oldukça yaygın. Marketler, restoranlar, kafeler ve toplu taşıma dahil pek çok yerde kart geçiyor. Özellikle Visa ve Mastercard sorunsuz çalışıyor. Temassız ödemeler ve mobil cüzdan sistemleri (KakaoPay, SamsungPay) yerel halkın sıkça kullandığı yöntemler arasında.

ATM’lerden nakit çekmek de mümkün; ancak uluslararası kartların her makinede geçerli olmadığını bilmekte fayda var. “Global ATM” veya “International Withdrawal” yazan makineleri tercih etmeniz önerilir.

Seul hakkında ünlü filmler

Seul, yalnızca bir seyahat destinasyonu değil; aynı zamanda Güney Kore sinemasının en sık kullandığı görsel sahnelerden biri. Şehirde geçen filmler, Seul’ün hem modern hem de geleneksel yüzünü etkileyici biçimde yansıtıyor. Bu yapımlar sayesinde şehri ziyaret etmeden önce atmosferine dair güçlü bir fikir edinmek mümkün.

Seul’de geçen en bilinen filmlerden biri, 🎬 “Parasite (Gisaengchung)”. 2020’de En İyi Film Oscar’ını kazanan bu yapım, Seul’ün varlıklı mahalleleri ile bodrum katlarında yaşayan yoksul aileler arasındaki çarpıcı eşitsizliği gözler önüne seriyor. Şehir manzaraları, karakterlerin yaşadığı yerler ve filmdeki geçişler, Seul’ün sosyal dokusuna dair güçlü bir okuma sunuyor.

Daha nostaljik bir anlatım arayanlar için, 1980’ler Seul’ünü konu alan 🎬 “1987: When the Day Comes” etkileyici bir dönem filmi. Film, Kore’nin demokratikleşme sürecinde yaşanan gerçek olayları ve halk hareketlerini merkeze alıyor. Bu dönemde şehir sokakları, protestolar ve polis şiddetiyle adeta bir tarih sahnesine dönüşüyor.

Daha hafif ama yine de Seul atmosferini hissettiren romantik bir yapım arıyorsanız, 🎬 “My Sassy Girl (2001)” Kore sinemasının klasiklerinden biri olarak öne çıkıyor. Eğlenceli senaryosuyla şehirdeki gündelik yaşamı, parkları ve kafe kültürünü renkli bir şekilde yansıtıyor.

Bunlara ek olarak, Seul’ü bir karakter gibi işleyen diziler de oldukça fazla. Özellikle 🎬 “Crash Landing on You” ve 🎬 “Itaewon Class”, şehrin farklı mahallelerini ve modern yaşam tarzını hem estetik hem de duygusal yönleriyle ele alıyor.

Film izlemeyi sevenler için küçük bir kitap önerisi de verelim: 🎬 “Seoul: Memory, Reinvention, and the Korean Wave” adlı eser, Hallyu etkisiyle birlikte Seul’ün dönüşümünü sosyolojik bir çerçevede ele alıyor. Ayrıca edebi bir dokunuş isterseniz, Kyung-sook Shin’in 🎬 “Please Look After Mom” romanı da Seul’de geçen etkileyici bir aile hikâyesi sunuyor.

Seul’e ne zaman gitmeli?

Seul, dört mevsimi net şekilde yaşayan bir şehir olduğu için yılın hangi döneminde giderseniz gidin kendine özgü bir atmosfer sunuyor. Ancak mevsimsel geçişler oldukça belirgin olduğundan, seyahat planınızı yaparken hava durumu, kalabalık yoğunluğu ve etkinlik takvimi gibi detayları göz önünde bulundurmakta fayda var.

İlkbahar (özellikle Nisan) kiraz çiçeklerinin açtığı, şehir parklarının pembeye boyandığı oldukça romantik bir dönem. Aynı zamanda hava ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğundan yürüyerek keşif için en ideal zamanlardan biri. Yaz ayları (Haziran–Ağustos) ise sıcak, nemli ve muson yağmurlarına açık bir dönem. Açık hava etkinlikleri kısıtlı olabilir, ancak alışveriş merkezleri ve müzeler için iyi bir zaman dilimidir.

Sonbahar (Eylül–Kasım) Seul’de en çok tercih edilen mevsimlerden biri. Yaprakların turuncuya döndüğü şehir manzaraları ve serin ama güneşli hava koşulları bu dönemi adeta altın mevsim hâline getiriyor. Kış ise oldukça soğuk ve karlı geçiyor. Kayak merkezleri ve yılbaşı atmosferi için kış da özel bir deneyim sunabilir.

Resmî Tatiller

• 1 Ocak – Yeni Yıl (Seollal öncesi): Yılın ilk günü genellikle sakindir ama büyük mağazalar kapalı olabilir.
• Ocak sonu – Şubat başı – Seollal (Lunar New Year): Kore’nin en önemli bayramlarından biri. Aileler evlerine döner, birçok işletme kapalı olur. Ulaşımda yoğunluk yaşanır.
• 1 Mart – Bağımsızlık Hareketi Günü: Japonya’dan bağımsızlık mücadelesinin anıldığı gün. Resmî tatildir, bazı anıtlar ve müzelerde etkinlikler düzenlenir.
• Mayıs – Çocuklar Günü (5 Mayıs): Parklar, müzeler ve eğlence alanları dolup taşar. Özellikle aileler için Seul oldukça hareketli olur.
• Haziran – Anma Günü (6 Haziran): Kore savaşında hayatını kaybedenler anılır. Resmî törenler düzenlenir.
• 15 Ağustos – Kurtuluş Günü: Japon işgalinden kurtuluş kutlanır. Millî bir atmosfer oluşur.
• Eylül sonu – Ekim başı – Chuseok (Kore Hasat Bayramı): Seollal kadar önemli bir aile tatilidir. İşletmeler kapalı olabilir. Otobüs ve tren biletleri haftalar öncesinden tükenir.
• 3 Ekim – Ulusal Kuruluş Günü: Gojoseon’un kuruluşu anılır. Resmî tatildir.
• 9 Ekim – Hangul Günü: Kore alfabesi Hangul’un oluşturulması kutlanır. Eğitim kurumları ve bazı resmî daireler kapalı olur.
• 25 Aralık – Noel: Hristiyan nüfusun kutladığı dini tatildir. Şehir ışıklarla süslenir; alışveriş ve kutlama atmosferi dikkat çeker.

Festivaller

• Mart – Seul Mart Ayı Çiçek Festivalleri: İlk kiraz çiçeklerinin açmasıyla birlikte Han Nehri çevresi ve çeşitli parklarda mini bahar kutlamaları düzenlenir.
• Nisan – Yeouido Kiraz Çiçeği Festivali: Şehrin en popüler bahar etkinliği. Han Nehri kıyısındaki Yeouido’da binlerce kiraz ağacıyla süslenmiş yürüyüş yolları büyük ilgi görür.
• Mayıs – Lotus Fener Festivali (Buda’nın Doğum Günü): Tapınaklar rengarenk fenerlerle süslenir. Jogyesa Tapınağı çevresinde büyük fener geçitleri ve kültürel gösteriler düzenlenir.
• Temmuz – Seul Uluslararası Caz Festivali: Şehrin farklı noktalarında yerli ve yabancı caz müzisyenleri konser verir. Özellikle Han Nehri kıyısındaki açık hava sahneleri popülerdir.
• Ağustos – Seul Fringe Festivali: Bağımsız sanatçılardan oluşan tiyatro, dans ve performans gösterileri sokaklara taşar. Hongdae çevresi bu dönemde çok canlı olur.
• Eylül – Seul Uluslararası Film Festivali (SIFF): Asya sinemasının önemli etkinliklerinden biri. Yerli-yabancı yönetmenlerle gösterimler ve söyleşiler yapılır.
• Ekim – Seul Fener Festivali: Cheonggyecheon Deresi boyunca dev kâğıt fenerler sergilenir. Akşam saatlerinde yürüyüş için oldukça etkileyici bir manzara sunar.
• Kasım – Seoul Kimchi Making Festival: Kore mutfağının vazgeçilmezi olan kimchi yapımı halka açık etkinliklerle tanıtılır. Katılımcılar kendi kimchilerini yapıp paketleyebilir.

Sakura Dönemi

Her ne kadar Japonya ile özdeşleşmiş olsa da, Güney Kore’de de sakura yani kiraz çiçekleri bahar aylarında şehir manzarasına büyüleyici bir dokunuş katıyor. Özellikle Nisan ayının ilk iki haftası, Seul’de kiraz çiçeklerinin tam açtığı dönem olarak kabul ediliyor. Yeouido, Seokchon Gölü çevresi, Namsan Parkı ve üniversite kampüsleri bu dönemde pembe ve beyaz renklerle adeta bir tabloya dönüşüyor.

Ancak bu güzelliğin bedeli de var. Sakura dönemi Seul’de yılın en kalabalık dönemlerinden biri. Özellikle hafta sonları yerli halk ve turistlerin akınına uğrayan parklarda yürümek dahi zorlaşabiliyor. Otellerdeki doluluk oranı artarken, konaklama fiyatları da belirgin şekilde yükseliyor. Ayrıca bazı restoran ve tur hizmetleri için önceden rezervasyon yapılması gerekebiliyor.

Yine de eğer kalabalık sizi çok rahatsız etmeyecekse, bu dönemde Seul’ü ziyaret etmek hem fotoğraf severler hem de romantik atmosfer arayanlar için eşsiz bir deneyim olabilir.

Seul’de konaklama için en uygun bölgeler

Seul, geniş ulaşım ağı ve çok merkezli yapısı sayesinde konaklama açısından oldukça esnek bir şehir. Şehirde kalacağınız bölgeyi seçerken ilgi alanlarınıza, bütçenize ve gezmek istediğiniz yerlere göre karar vermeniz en doğrusu olur. Seul’de nerede kalınır? başlıklı yazımızda da detaylıca anlattığımız gibi, her bölgenin kendine özgü bir karakteri ve avantajı var. Aşağıda şehirde en çok tercih edilen bölgeleri kısaca tanıttım:

Myeongdong

Seul’ün kalbi sayılabilecek Myeongdong, hem alışveriş hem de ulaşım açısından oldukça merkezi bir bölge. Kozmetik mağazaları, sokak yiyecekleri, restoranlar ve gece pazarı atmosferiyle sabah akşam canlılık sunuyor. Aynı zamanda Gyeongbokgung Sarayı, Namsan Parkı ve N Seul Kulesi gibi önemli yerlere yürüme mesafesinde olması büyük avantaj. Metro bağlantıları sayesinde şehrin diğer noktalarına kolay erişim sağlanıyor. Eğer ilk kez Seul’e gidiyorsanız ve şehrin enerjisini doğrudan hissetmek istiyorsanız, Myeongdong oldukça uygun bir tercih olacaktır.

Insadong

Seul’ün geleneksel kültürünü deneyimlemek isteyenler için Insadong, konaklama açısından oldukça anlamlı bir tercih. Dar taş sokakları, hanok tarzı çay evleri, el sanatları dükkânları ve antikacılarla çevrili bu bölge, Kore’nin tarihî dokusunu hissetmek isteyen gezginlere hitap ediyor. Aynı zamanda Bukchon Hanok Köyü, Gyeongbokgung Sarayı ve Jogyesa Tapınağı gibi önemli noktalara yürüme mesafesinde bulunuyor. Bölgedeki konaklama seçenekleri arasında geleneksel hanok tarzı butik otellerin yanı sıra uygun fiyatlı modern tesisler de yer alıyor. Sessiz ve huzurlu bir atmosfer sunan Insadong, kültürel bir Seul deneyimi için oldukça cazip.

Itaewon

Seul’ün en kozmopolit ve uluslararası yüzünü yansıtan Itaewon, farklı kültürleri bir arada deneyimlemek isteyenler için ideal bir konaklama bölgesi. Yabancı büyükelçiliklere ve expat topluluklarına ev sahipliği yapan semtte, dünya mutfağından örnekler sunan restoranlar, helal sertifikalı mekânlar ve çeşitli kültürel etkinlikler bulmak mümkün. Özellikle gece hayatı açısından oldukça hareketli olan Itaewon, genç gezginler için cazip bir alternatif sunuyor. Metro bağlantısı sayesinde şehirdeki pek çok önemli noktaya ulaşmak da oldukça kolay. Eğer daha özgür ve çok kültürlü bir atmosfer arıyorsanız, Itaewon tam size göre.

Gangnam

Modern Seul’ün simgesi hâline gelen Gangnam, lüks oteller, gökdelenler, alışveriş merkezleri ve estetik klinikleriyle şehrin en gelişmiş bölgelerinden biri. Daha çok iş dünyası ve üst gelir grubu tarafından tercih edilse de, bölgede her bütçeye uygun konaklama seçenekleri de bulunabiliyor. Gangnam, ulaşım açısından da oldukça avantajlı; metro ağının kalbinde yer alıyor ve havalimanı otobüsleriyle doğrudan bağlantıya sahip.

Bölgenin gece hayatı, gastronomik çeşitliliği ve yüksek standartlı hizmetleri sayesinde konforuna düşkün gezginler için ideal bir tercih. Ayrıca K-POP stüdyoları ve teknoloji merkezlerine yakın olmak isteyenler için de cazip bir konumda.

Seul merkezinden otel tavsiyeleri

Seul seyahatiniz boyunca merkezi konumda konaklamak, ulaşım ve gezi planlarınızı büyük ölçüde kolaylaştırır. Özellikle Insadong, Myeongdong ve Gwanghwamun çevresi; hem tarihi yapılara hem de toplu taşıma bağlantılarına yakınlık açısından oldukça avantajlı bölgeler. Aşağıda, şehir merkezinde konumlanan ve farklı bütçelere hitap eden otellerden bazılarını kısaca tanıttım:

ibis Ambassador Seoul Insadong ★★★

Insadong’un tam kalbinde yer alan bu 3 yıldızlı otel, geleneksel hanok atmosferine yakın ama modern konfor sunan bir seçenek. Çatı katında yer alan sauna ve açık hava terası, şehir manzarasını izlemek isteyen misafirler için ayrıcalıklı bir alan sağlıyor. Odalar sade ama işlevsel şekilde tasarlanmış. Hem Bukchon Hanok Köyü’ne hem de metroya yürüme mesafesinde bulunması sayesinde günübirlik geziler için oldukça pratik bir konumda yer alıyor. Otel civarında çok sayıda geleneksel restoran ve çay evi bulunması da ayrıca bir artı.

✅ ibis Ambassador Insadong hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

L7 MYEONGDONG by LOTTE ★★★★

Myeongdong Metro İstasyonu’nun hemen çıkışında yer alan bu 4 yıldızlı otel, hem ulaşım hem de çevre olanakları açısından son derece pratik bir konumda bulunuyor. Otelin modern tasarımı, temizliği ve konforlu odaları şehir merkezinde huzurlu bir konaklama arayanlar için ideal. Myeongdong’un canlı sokak lezzetleri, gece pazarı ve alışveriş caddeleri tam anlamıyla otelin arka kapısından başlıyor.

Son Seul seyahatimde bu otelde konakladım ve özellikle kahvaltı kalitesi ile personelin ilgisinden oldukça memnun kaldım. Ayrıca havaalanı–şehir merkezi arasında hizmet veren Airport Limousine otobüslerinin durağının tam önünde olması, valizle ulaşım açısından büyük kolaylık sağlıyor.

✅ L7 Myeongdong by LOTTE hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

Four Seasons Hotel Seoul ★★★★★

Gwanghwamun Meydanı’na ve Seul’ün önemli kültürel duraklarına yürüme mesafesinde yer alan bu lüks otel, şehirdeki en üst düzey konaklama deneyimlerinden birini sunuyor. Geniş ve zarif şekilde döşenmiş odalar, zengin açık büfe kahvaltı, son teknolojiyle donatılmış spa alanı ve havuz katı ile hem iş hem tatil odaklı seyahatler için ideal bir tercih oluşturuyor.

Otelin iç tasarımı klasik Kore estetiği ile modern çizgileri birleştiriyor. Özellikle şehir manzaralı odaları, sabah saatlerinde Seul’ün geniş silüetini izlemek isteyenler için ayrı bir keyif sunuyor. Ayrıca otel bünyesindeki İtalyan, Japon ve Kore mutfağından restoranlar, gurme deneyim arayan gezginler için ekstra bir avantaj sağlıyor.

✅ Four Seasons Hotel Seoul hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

Seul Havaalanı’ndan şehir merkezine nasıl gidilir?

Seul’de iki ana havaalanı bulunuyor: Incheon International Airport (ICN) ve Gimpo International Airport (GMP). Incheon, çoğu uluslararası uçuşun indiği ana havalimanıdır. Gimpo ise daha çok iç hat ve kısa mesafeli Asya uçuşları için kullanılır. Her iki havaalanından da şehir merkezine ulaşım oldukça kolay ve çeşitlidir. Aşağıda her havaalanı için ulaşım alternatiflerini ayrı ayrı bulabilirsiniz.

Incheon International Airport’tan Şehir Merkezine Ulaşım

Seul’ün ana havalimanı olan Incheon International Airport, şehir merkezine yaklaşık 60 km uzaklıkta yer alıyor. Türk Hava Yolları dahil olmak üzere birçok uluslararası havayolu bu havalimanına sefer düzenliyor. Terminal 1 ve Terminal 2 olmak üzere iki ayrı terminalden oluşan havalimanında İngilizce yönlendirmeler ve kapsamlı ulaşım alternatifleri bulunuyor.

Şehir merkezine ulaşmak için AREX trenleri, otobüs, taksi ve özel transfer gibi çeşitli seçenekler mevcut. Aşağıda bu seçenekleri ayrı ayrı bulabilirsiniz.

AREX All Stop Train

Aynı hat üzerinde çalışan bu tren, tüm ara duraklarda durur ve şehir merkezine yaklaşık 55 dakikada ulaşır. Koltuklar serbesttir, ekspres tren kadar konforlu değildir ama daha ekonomiktir. Gün boyu sık sefer düzenlenir ve metro hatlarına entegrasyonu yüksektir.

Airport Limousine Bus (KAL / Premium)

Seul’ün farklı bölgelerine direkt ulaşım sağlar. Otobüsler konforludur ve bagaj taşıma hizmeti sunar. Yolculuk süresi trafik durumuna bağlı olarak 60–90 dakika arasında değişebilir. Myeongdong, Gangnam, Insadong gibi turistik bölgelere seferleri mevcuttur.

Metro Aktarmalı Ulaşım

AREX All Stop Train ile başlayıp metro hatlarına aktarma yaparak şehirdeki farklı bölgelere ulaşım mümkündür. Ucuz ama valizle zahmetli olabilir. Özellikle sabah ve akşam yoğun saatlerde kalabalık dikkat çekici düzeydedir.

Taksi

Kapıdan kapıya rahatlık sağlar ancak en pahalı seçenektir. Havalimanı–şehir merkezi arası gündüz tarifesiyle ortalama 60.000–90.000 KRW tutar. Yolculuk süresi trafiğe göre 1–1,5 saat sürebilir. İngilizce bilen sürücüler sınırlıdır, adres bilgisi yazılı olarak bulundurmanız önerilir.

Özel Transfer ve Araç Kiralama

Daha lüks ve konforlu bir seyahat isteyenler için özel transfer hizmetleri mevcuttur. Online rezervasyonla organize edilebilir. Küçük gruplar ve fazla bagajlı yolcular için uygundur. Seul’de araç kiralamak ise trafik ve park zorluğu nedeniyle genellikle önerilmez.

Özel transfer hizmeti sunan bazı siteler:

• Booking.com
• Airporttransfers
• Welcomepickups
• Airporttransfers
• Klook
• Getyourguide
• Uber

Gimpo International Airport’tan Şehir Merkezine Ulaşım

Gimpo Havalimanı, Seul şehir merkezine oldukça yakın bir konumda (yaklaşık 15–20 km) yer alır. Daha çok iç hatlar ve Japonya, Çin, Tayvan gibi yakın ülkelere yönelik kısa mesafeli uluslararası uçuşlar burada yoğunlaşır. Daha küçük ve sade bir havalimanı olmasına rağmen, metro ve otobüs bağlantıları oldukça güçlüdür. Aşağıda ulaşım seçeneklerini bulabilirsiniz:

Metro (Hat 5 ve Hat 9)

Gimpo’dan şehir merkezine gitmenin en pratik ve ekonomik yolu metrodur. Hat 5 (mor hat) ve Hat 9 (kahverengi hat) doğrudan havalimanına bağlıdır. Bu hatlar sayesinde Myeongdong, Hongdae ve Gangnam gibi bölgelere aktarmayla ulaşabilirsiniz. Seferler sık, yönlendirmeler İngilizce’dir.

AREX All Stop Train

Incheon Havalimanı’ndan gelen AREX hattı, Gimpo’da da durur. Bu trenle Seoul Station’a yaklaşık 20 dakikada ulaşmak mümkündür. Ekonomik ve hızlı bir seçenektir.

Otobüs

Şehir merkezine ve çevre ilçelere düzenli otobüs seferleri mevcuttur. Bilet fiyatları uygundur, ancak bazı otobüslerde İngilizce yönlendirme sınırlı olabilir. Uygulama desteğiyle rota kontrolü önerilir.

Taksi

Şehir merkezine yaklaşık 30 dakikada ulaşılır. Günlük trafik durumuna bağlı olarak ücret ortalama 25.000–40.000 KRW civarındadır. Valiz taşıma konforu sunar.

Özel Transfer ve Araç Kiralama

Daha rahat ve planlı bir ulaşım için özel transfer tercih edilebilir. Gimpo’nun küçük olması sayesinde çıkıştan araca ulaşmak oldukça hızlıdır. Araç kiralama seçeneği mevcut ancak şehir içi kullanıma çok uygun değildir.

Seul şehir içi ulaşım nasıl sağlanır?

Seul gezilecek yerler bakımından oldukça geniş bir alana yayılmış durumda. Ancak şehir içi ulaşım ağı o kadar gelişmiş ki, metrodan otobüse, özel servisten Uber’e kadar birçok araçla bu genişliği kolayca aşmak mümkün. Gezi planınızı ulaşım hatlarına göre yaparsanız, gün içinde birden fazla bölgeyi rahatlıkla gezebilirsiniz. Aşağıda en yaygın ulaşım araçlarını ve sistemin nasıl işlediğini bulabilirsiniz.

Metro

Seul’de en çok kullanılan ulaşım aracı metro. Renk kodlu 23 farklı hattın büyük bölümü turistlerin ilgisini çeken duraklardan geçiyor. İstasyonlarda İngilizce yönlendirmeler ve otomatlar mevcut. Seferler oldukça sık ve dakik. “Seul gezilecek yerler” listesindeki birçok nokta metro ile kolayca ulaşılabilir konumda.

Otobüs

Şehirdeki otobüs sistemi, metroya göre daha fazla durak alternatifi sunar. Renklerine göre ayrılan otobüsler (mavi, yeşil, sarı, kırmızı) farklı güzergâhlarda çalışır. T-money kart ile binilebilir. Duyurular genellikle Korece olsa da Google Maps ve Naver Map gibi uygulamalarla yön bulmak kolaylaşır.

Taksi

Taksiler temiz, güvenli ve yaygındır. Ancak trafik saatlerinde gecikmeler yaşanabilir. Yabancı dil bilen şoför bulmak zordur; gideceğiniz yeri yazılı göstermek faydalı olur. T-money kart bazı taksilerde geçerli olsa da genellikle nakit veya kredi kartı tercih edilir.

Uber

Seul’de Uber uygulaması teknik olarak aktiftir ama yaygın olarak kullanılmaz. Yerli alternatif olan Kakao T çok daha popülerdir. Ancak turistler için Uber uygulaması üzerinden çağrılan araçlar daha net iletişim kurma imkânı sunabilir.

Tek binişlik biletler hakkında bilgiler

Seul’de toplu taşıma için tek kullanımlık biletler metro istasyonlarındaki otomatlardan kolaylıkla temin edilebilir. Bu biletler yalnızca metro için geçerlidir, otobüslerde tek binişlik kağıt bilet uygulaması bulunmaz. Metro tek binişlik bilet fiyatı genellikle 1.250–1.350 KRW arasında değişir (yaklaşık 1 USD). Yolculuk mesafesine göre ek ücret uygulanabilir.

Bu biletler, satın alındıktan sonra yaklaşık 90 dakika içinde kullanılmalı ve yalnızca tek yönlü geçiş hakkı sunar. Metroya girişte turnikeye okutulur, çıkışta ise iade slotuna yerleştirilerek 500 KRW’lik depozito geri alınabilir. Bu sistem, özellikle kısa süreli kalan turistler için avantajlıdır.

Otobüslerde ise biniş kart ile yapılır; nakit ödemeler genellikle kabul edilmez. Otobüs kullanacak gezginler için T-money kart ya da benzeri ulaşım kartı edinmek zorunlu gibidir.

Seul’deki ünlü yöresel lezzetleri

Geleneksel Kore mutfağı, baharatlı soslar, fermente ürünler ve zengin garnitürlerle tanınıyor. Seul sokaklarında yürürken burnunuza gelen koku sizi bir dükkana çekecek kadar güçlü olabilir. “Banchan” adı verilen küçük yan yemekler, her ana yemeğin ayrılmaz parçası. Restoranlarda tek kişilik değil, paylaşım odaklı servis kültürü hâkim. Seul gezilecek yerler listenizi tamamlarken, aşağıdaki tatları da denemek şehri gerçek anlamda yaşamanızı sağlar.

Bibimbap

Pirinç, sebze, yumurta ve genellikle etle hazırlanan bu renkli kase yemeği, Kore mutfağının en dengeli seçeneklerinden biri. İçeriklerin uyum içinde karıştırılmasıyla tüketiliyor. Acılı gochujang sosu ile karakteristik bir tat yakalanıyor. Çoğu restoranda et tercihi yapılabiliyor, vejetaryen versiyonları da yaygın.

Gimbap

Sushi’ye benzeyen bu rulo atıştırmalık, yosuna sarılı pirinç ve sebzelerden oluşur. İçine bazen yumurta, turşu ya da sosis gibi malzemeler eklenir. Pratik ve doyurucu bir sokak lezzeti olan Gimbap, özellikle metro çıkışlarında ve okul çevrelerinde sıkça görülür.

Gogigui

Kore usulü barbekü anlamına gelen bu yemek, masada yer alan ızgarada etin pişirilmesiyle hazırlanır. Genellikle dana, domuz veya tavuk eti kullanılır. Etler çeşitli marine soslarla tatlandırılır. Et seçiminize dikkat etmeniz önerilir çünkü domuz eti oldukça yaygındır.

Bulgogi

Tatlı-soya bazlı marinasyonla hazırlanan ince dilimlenmiş sığır etiyle yapılan bu yemek, Kore mutfağının en klasik lezzetlerinden biri. Et yumuşaklığı ve şekerli sosuyla Türk damak tadına oldukça yakındır. Çoğunlukla sığır etiyle yapılır ama bazı yerlerde domuz versiyonu da bulunabilir.

Tteokbokki

Baharatlı kırmızı biber sosuyla pişirilen pirinç keki dilimleri, özellikle sokak pazarlarının vazgeçilmezidir. Yanında balık keki ya da haşlanmış yumurta da verilebilir. Kıvamı yoğun, tadı hafif tatlı-acıdır. Acıya dayanıklı olmayanlar için hafif versiyonları da sunulur.

Kimchi

Fermente edilmiş lahana, turp veya salatalıkla yapılan bu yan yemek, neredeyse her Kore öğününde yer alır. Baharatlı, keskin aromalı ve güçlü probiyotik etkilere sahiptir. Sağlıklı yaşam trendleriyle uyumlu olması sebebiyle son yıllarda dünya genelinde de popülerlik kazandı.

Samgye-Tang

Bütün bir piliç, içerisine pirinç, sarımsak ve jujube (hurma) konularak pişirilir. Yaz aylarında sıklıkla tüketilen bu çorba, Kore tıbbında enerji verici olarak kabul edilir. Tadı oldukça hafif ve içeriği besleyicidir, ağır baharat içermez.

Dak-Kkochi

Izgarada pişirilen tavuk şişleri, tatlı-acı soslarla lezzetlendirilerek sokakta sıcak sıcak servis edilir. Seul sokak lezzetlerinin en pratik ve lezzetlilerindendir. Genellikle acı soslu ve susamlı versiyonları popülerdir.

Yangnyeom-Chikin

Çıtır kızarmış tavuk parçalarının acılı-tatlı sosla kaplandığı bu yemek, Kore’nin meşhur “fried chicken” kültürünün bir ürünüdür. Hem restoranlarda hem de ev servisi olarak oldukça yaygındır. Yanında genellikle turp turşusu sunulur.

Fish Cake (Eomuk)

Balık ezmesiyle hazırlanan bu atıştırmalık, sıcak su içinde şişe geçirilmiş şekilde satılır. Özellikle kış aylarında sokaklarda buharlı kazanlar içinde servis edilir. Hafif, tuzlu bir tada sahiptir. Genellikle yanında biraz Tteokbokki sosu sunulur.

Ggultarae (Dragon Beard Candy)

İncecik şeker iplerinin içine ceviz, fıstık gibi malzemeler sarılarak hazırlanır. Görsel şov eşliğinde sokakta yapılır. Dokusuyla pamuk şekere benzer ama çıtırdır. Çocuklar kadar yetişkinlerin de ilgisini çeken geleneksel bir tatlıdır.

Tornado Potato

Spiral şekilde kesilmiş patatesin çubuğa geçirilip kızartılmasıyla elde edilir. Üzerine çeşitli baharatlar serpilerek servis edilir. Doyurucu bir atıştırmalık olarak festivallerde ve kalabalık caddelerde sıkça karşınıza çıkar.

Chapssal-tteok

Tatlı pirinçle yapılan bu yumuşak mochi benzeri tatlı, genellikle içi kırmızı fasulye ezmesi ile doldurulur. Tatlı ama aşırı yoğun olmayan bir tada sahiptir. Geleneksel çay evlerinde sunulur ve yılbaşı gibi özel günlerde tüketilir.

Bungeo-ppang

Balık şekilli bu tatlı krepin içinde çoğunlukla kırmızı fasulye ezmesi bulunur. Kış aylarında sokaklarda sıcak sıcak satılır. Dış kısmı çıtır, iç kısmı yumuşaktır. Bazı versiyonlarında çikolata veya krema dolgusu da bulunabilir.

NOT: Adı geçen ürünlerde domuz eti bulunabileceğini ya da helal kesim et ürünlerinin yer almayabileceğini unutmayın. Konu hakkında bizim gibi hassas davranıyorsanız yeme içme konusunda daha seçici davranabilirsiniz.

Seul’deki Türk Restoranları ve Alternatifler

Eğer siz de bizim gibi yurt dışı seyahatlerinde yeme içme konusunda dini hassasiyetlere ya da kültürel tercihlere dikkat ediyorsanız, Seul’de bu konuda işinize yarayacak bazı alternatiflerin bulunduğunu bilmelisiniz. Her ne kadar Avrupa şehirlerindeki kadar yaygın olmasa da, Seul’de helal sertifikalı Türk restoranları ve bazı tanıdık uluslararası zincirler, daha güvenli ve alışık olduğunuz bir yemek deneyimi sağlayabiliyor.

Şehir genelinde işinizi görebilecek bazı Türk restoranlarını Seul gezilecek yerler haritamızda konumlarıyla birlikte işaretledik. Kısaca öne çıkan bazı restoranlar şöyle:

• Kervan Turkish Restaurant Halal ITAEWON (Konum)
• Alpedo (Konum)
• Ankara Picnic Döner Kebab (Konum)
• Kervan Turkish Restaurant COEX (Konum)
• Istanbul Grill (Konum)
• Mersin Kebab&Tantuni (Konum)
• Sultan Kebab (Konum)
• KebabWay (Konum)
• Mr. Kebab Türk Kebabı & Dondurma (Konum)
• 킹케밥 이태원점 – King Kebab Itaewon – Halal (Konum)

Not: Adı geçen tüm bu Türk restoranları, şehirdeki en bilinen ve kolay ulaşılabilir yerlerden seçildi. Ben bazılarını denedim fakat hiçbirini doğrudan tavsiye olarak yazmak istemiyorum. Gitmeden önce mutlaka güncel Google yorumlarına ve menü içeriklerine göz atmanızı öneririm.

Bunların dışında Seul genelinde Burger King, McDonald’s, KFC ve Domino’s gibi global zincir restoranlara da ulaşmak oldukça kolay. Ancak bu tarz zincirlerde domuz eti ya da helal olmayan et kullanım riski bulunduğundan sipariş verirken dikkatli olmanızda fayda var.

Seul’de alışveriş için nereler gezilir?

Seul, yalnızca kültürüyle değil; alışveriş çeşitliliğiyle de öne çıkan bir şehir. Lüks mağazalardan sokak tezgâhlarına, K-pop temalı hediyeliklerden elektronik eşyalara kadar her zevke hitap eden sayısız alternatif mevcut. Alışveriş yaparken hem modern şehir hayatını hem de geleneksel Kore dokusunu bir arada deneyimlemek mümkün.

Myeongdong Sokakları ve Dükkanları

Seul’ün en bilinen alışveriş caddelerinden biri olan Myeongdong, hem Kore kozmetik markalarının merkezi hem de sokak lezzetlerinin kalbidir. Missha, Etude House, Nature Republic gibi markaların mağazaları bu bölgede sıralanır. Akşam saatlerinde caddelerde kurulan stantlardan atıştırmalıklar alabilir, hediyelik eşyaları inceleyebilirsiniz. K-pop ürünleri de oldukça yaygındır.

Starfield COEX Mall

Asya’nın en büyük yer altı alışveriş merkezlerinden biri olan COEX Mall, Gangnam bölgesinde yer alıyor. Moda mağazalarından kitapçılara, elektronik dükkânlardan restoranlara kadar her şey burada mevcut. İçindeki ünlü Starfield Kütüphanesi, alışveriş dışında da görülmeye değer bir nokta. Çocuklar için de akvaryum gibi eğlenceli alanlar bulunuyor.

Hongdae

Gençlik ve sokak kültürünün merkezlerinden biri olan Hongdae, tasarım ürünler ve el yapımı aksesuarlar arayanlar için ideal. Butik mağazalar, vintage kıyafetçiler ve bağımsız tasarımcıların ürünlerini bulabileceğiniz sokaklar ilham verici bir deneyim sunar. Haftasonları açık hava pazarı kurulur; sokak sanatçıları da bu bölgeyi canlı tutar.

Time Square

Yeongdeungpo semtindeki Time Square, şık ve modern bir alışveriş kompleksi. Uluslararası markaların yanı sıra Güney Kore’nin yerli giyim ve kozmetik ürünlerine de ulaşabilirsiniz. Sinema, otel, restoran gibi alanlarla bir yaşam merkezi atmosferi sunar. Şehir merkezine göre daha sakindir ve rahat gezme imkânı verir.

IFC Mall

Finans bölgesi Yeouido’da bulunan IFC Mall, özellikle iş seyahati yapanların ve çevrede konaklayan turistlerin tercih ettiği bir alışveriş noktası. Zara, Uniqlo, H&M gibi global markalarla birlikte Kore tasarım ürünlerine de ulaşabilirsiniz. Modern ve ferah mimarisi, hızlı ulaşım bağlantıları sayesinde cazip bir alternatiftir.

Namdaemun Market

Seul’ün en eski ve en otantik pazarlarından biri olan Namdaemun Market, geleneksel Kore ürünleri, tekstil, mutfak eşyaları ve hediyelikler için harika bir duraktır. Labirent gibi sokaklarında kaybolmak alışverişin en keyifli yanı olabilir. Fiyat pazarlığı yapılabilir. Turistik hediyelikler kadar yerli halkın alışveriş yaptığı ürünler de mevcuttur.

Lotte World Mall

Lotte World Tower’ın hemen yanında yer alan bu dev AVM, lüks mağazalardan çocuk eğlence alanlarına kadar çok yönlü bir alışveriş ve yaşam alanıdır. Duty Free katı, turistler için büyük kolaylık sağlar. Ayrıca akvaryum, sinema ve müze gibi ilgi çekici bölümler de bulunur. Özellikle aileler için önerilir.

Myeongdong Underground Shopping Center

Myeongdong metrosunun altında yer alan bu alışveriş alanı, yağmurlu veya soğuk günlerde alışverişi sürdürebilmek için harika bir alternatiftir. Uygun fiyatlı çantalar, kozmetik ürünleri, giyim ve hediyelikler satan küçük dükkânlardan oluşur. Genellikle turist kalabalığı daha azdır ve fiyatlar daha uygundur.

Dongdaemun Design Plaza & Marketler (Ekstra)

Hem modern tasarımı hem de gece açık pazarlarıyla öne çıkan Dongdaemun bölgesi, moda meraklıları için ideal bir lokasyon. Geceleri 02.00’ye kadar açık kalan toptan moda merkezleri, stil sahibi alışveriş severlerin favorisi. DDP binası ise fotoğraf meraklılarının uğrak noktasıdır.

Galleria Department Store (Ekstra)

Apgujeong bölgesindeki bu lüks alışveriş merkezi, tasarım ürünleri ve prestijli markalarıyla dikkat çeker. Daha seçici alışveriş yapmak isteyenler için uygun. İç mekân tasarımı ve gastronomi katı da oldukça etkileyici.

Seul’den ne alınır?

Seul’e kadar gelmişken alışveriş listenize birkaç özel hediye ve hatıra eklememek olmaz. Şehir, hem geleneksel hem de modern kültür öğelerini yansıtan, farklı fiyat skalasına sahip birçok alışveriş alternatifi sunuyor. Kore kozmetiğinden K-pop ürünlerine, rengârenk kırtasiyelerden yerel çaylara kadar Seul’den alabileceğiniz birbirinden farklı seçenek var. Aşağıdaki liste, hem kendiniz hem de sevdikleriniz için en güzel hediyeleri seçerken işinizi kolaylaştırabilir.

Kozmetik Ürünleri

Kore kozmetiği dünya çapında ün kazanmış durumda. Cilt bakım maskeleri, güneş kremleri, esanslar ve BB kremler en çok tercih edilen ürünler arasında. Missha, Etude House, Innisfree gibi markalar hem kaliteli hem de ulaşılabilir fiyatlarda ürünler sunuyor. Myeongdong ve Hongdae gibi bölgelerde bu ürünlere ulaşmak oldukça kolay. Özellikle cilt tipine göre farklı seriler sunulması sayesinde kişiye özel alışveriş yapmak mümkün.

Ginseng Çayı

Kore’nin simgelerinden biri olan ginseng, enerji verici ve bağışıklık güçlendirici etkisiyle bilinir. Ginseng çayı hem sağlıklı hem de geleneksel bir hediye seçeneğidir. Seul’de özel paketlenmiş, hediyelik kutular hâlinde satışa sunulan ginseng ürünleri, aktarlarda ve turistik pazarlarda rahatlıkla bulunabilir. Özellikle Insa-dong gibi geleneksel bölgelerde çeşit fazlalığı dikkat çeker.

Kırtasiye Ürünleri (Artbox vb.)

Renkli kalemler, defterler, planlayıcılar ve yaratıcı masaüstü süsleriyle Kore kırtasiye dünyası adeta bir görsel şölen sunuyor. Artbox, Morning Glory gibi zincir mağazalar hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli ve işlevsel ürünlerle dolu. Estetik tasarımlar, minimal çizgiler ve sevimli karakterler kırtasiye alışverişini keyifli bir deneyime dönüştürüyor.

Line ve Kakao Friends Store Ürünleri

Kore’nin popüler mesajlaşma uygulamaları olan Line ve KakaoTalk’un karakterleri (Brown, Cony, Ryan, Apeach) hem çocukların hem de yetişkinlerin sevgilisi. Bu karakterlere özel mağazalarda peluş oyuncaklar, kırtasiye setleri, mutfak ürünleri ve telefon aksesuarları gibi pek çok sevimli ürün satılıyor. Özellikle Hongdae ve Gangnam bölgelerinde bu mağazalar oldukça ilgi görüyor.

K-pop Ürünleri

K-pop kültürünün dünya çapındaki etkisi Seul sokaklarında fazlasıyla hissediliyor. Albümler, posterler, fotoğraf kartları, light stick’ler ve resmi fan ürünleri pek çok dükkânda satılıyor. Hongdae ve Myeongdong bölgeleri bu ürünler için en yoğun merkezlerdir. Sevdiğiniz gruba ait ürünleri Kore’den almak, koleksiyon değeri açısından da oldukça özel olabilir.

Atıştırmalıklar

Kore’ye özgü pirinç krakerleri, mısır bazlı çubuklar, deniz yosunu cipsleri ve şekerlemeler, Seul’den alabileceğiniz lezzetli hediyelikler arasında yer alır. Özellikle paketli ürünlerde dikkat çekici tatlar denenebilir. Domuz yağı veya katkı maddesi içerebileceği için içerik etiketlerini dikkatle kontrol etmeniz önerilir. Sebzeli veya deniz ürünlü atıştırmalıklar daha güvenli tercihler olabilir.

Hanbok (Geleneksel Kore Kıyafeti)

Hanbok, Kore’nin geleneksel kıyafetidir ve özellikle özel günlerde giyilir. Modernize edilmiş günlük versiyonları da hediyelik olarak satılmaktadır. Özellikle çocuklar için hazırlanmış hanbok setleri turistler arasında popülerdir. Insa-dong ve Gwangjang Market bu kıyafetleri bulmak için ideal yerlerdir. Kumaş kalitesi ve işçilik seçeneklerine göre fiyatlar değişkenlik gösterebilir.

Çorap

Kore’de çoraplar sadece bir giyim eşyası değil, aynı zamanda eğlenceli bir hediye alternatifidir. Sevimli karakterlerden geleneksel desenlere kadar birçok farklı çorap tasarımı bulabilirsiniz. Hongdae, Myeongdong ve metro istasyonlarının alt geçitlerinde uygun fiyatlarla satılır. Hem kadınlar hem erkekler için çok çeşitli seçenekler mevcuttur.

Telefon Kabı

Seul sokaklarında her köşe başında telefon kabı satan dükkânlara rastlamak mümkün. Işıklı, aynalı, peluş detaylı veya sevimli karakter temalı kılıflar oldukça popülerdir. Özellikle iPhone modellerine yönelik çeşitler fazladır. Hem fonksiyonel hem de eğlenceli bir hediye alternatifi arıyorsanız bu tarz kılıflar ilginizi çekebilir.

Yelpaze

Kore kültüründe yelpazeler estetik ve işlevsel bir yere sahiptir. Ahşap saplı, ipek ya da kâğıt yüzeyli bu zarif aksesuarlar, hem süs eşyası hem de pratik kullanım amacıyla tercih edilir. Üzerindeki geleneksel desenler ya da kaligrafiler onları özgün kılar. Insa-dong gibi geleneksel çarşılarda el işçiliği yelpazeler bulunabilir.

Geleneksel Maskeler

Kore’ye özgü Hahoe maskeleri, geleneksel tiyatrolarda kullanılan yüz şekilli maskelerdir. Ahşap veya seramikten yapılmış bu maskeler dekoratif olarak turistler tarafından sıklıkla tercih edilir. Renkleri ve ifadeleriyle sembolik anlamlar taşırlar. El işçiliği olan modeller daha değerlidir. Seul’de bu maskeleri hediyelik eşya dükkanlarında kolayca bulabilirsiniz.

Özet olarak Seul’de nereler gezilir?

Seul, tarihî sarayları, renkli sokakları, gelişmiş altyapısı ve özgün kültürüyle Doğu Asya’nın en ilgi çekici şehirlerinden biri. Kısaca özetlemek gerekirse; bu şehirde geleneksel Kore mirası ile modern hayat tarzı iç içe geçmiş durumda. “Seul gezilecek yerler” rehberimizde de detaylıca aktardığımız gibi, şehri ilk kez ziyaret edecek gezginler için bazı duraklar kesinlikle kaçırılmamalı.

İlk olarak, Joseon Hanedanı’ndan izler taşıyan Gyeongbokgung ve Changdeokgung Sarayları, Seul’de mutlaka görülmesi gereken tarihî yapılardan. Ardından, panoramik şehir manzarası sunan N Seul Kulesi, geleneksel yaşamı keşfetmek için Bukchon Hanok Köyü ve Insadong gibi bölgeler öne çıkıyor. Tapınak atmosferiyle huzur veren Jogyesa, kültürel aktivite arayanlar için ideal. Modern sanatla ilgilenenler için Dongdaemun Design Plaza, genç ve dinamik atmosfer için Hongdae ve Itaewon, alışveriş severler için birebir. Ayrıca Lotte World Tower ve COEX Aquarium gibi yapılar da şehirdeki çeşitliliği artıran modern cazibe merkezleri arasında yer alıyor.

Konaklama konusunda ise Seul’de her bütçeye uygun alternatif mevcut. İlk seyahatinizde merkezi bir bölgede kalmak isterseniz Myeongdong, Insadong ya da Hongdae iyi tercihler olabilir. Şehirdeki en çok tercih edilen tesisler arasında yer alan 🏨 ibis Ambassador Insadong, 🏨 L7 MYEONGDONG by LOTTE ve 🏨 Four Seasons Hotel Seoul hem konforlu hem de konum açısından oldukça avantajlı.

Şehre ulaşımda, Incheon International Airport ve Gimpo Airport gibi iki ana havalimanı bulunuyor. Her iki havalimanından da şehir merkezine ulaşım metro, otobüs ve özel transfer gibi seçeneklerle oldukça kolay. Şehir içi ulaşımda ise metro ağı son derece yaygın ve kullanıcı dostu. T-money kartı kullanarak metro, otobüs ve taksi gibi araçlarda pratik ve indirimli ulaşım sağlayabilirsiniz.

Seul gezilecek yerler çoğunlukla metro istasyonlarına yürüme mesafesinde olduğundan bu kart oldukça avantajlıdır. Ayrıca, tek binişlik biletler kısa süreli ziyaretçiler için kullanılabilir ama sık ulaşım kullanacaklara göre pahalıya gelebilir.

Seul’deki en popüler aktivitelerin bazıları ise:

• 🎫 Lotte World Seul giriş bileti
• 🎫 DMZ, 3. Tünel ve İsteğe Bağlı Asma Köprü Turu
• 🎫 Gyeongbok Sarayı, Bukchon Köyü ve Gwangjang Turu

Yeme içme konusunda Kore mutfağı bol baharatlı ve fermente ürünleriyle tanınıyor. Eğer İslami hassasiyetleriniz varsa, Türk restoranları veya helal sertifikalı yerler iyi bir alternatif sunar. Kervan Restaurant, Mr. Kebab ve King Kebab Itaewon gibi restoranlar bu alanda öne çıkıyor. Ayrıca market zincirlerinden de paketli, sebze temelli atıştırmalıklar temin edebilirsiniz.

Alışveriş için Myeongdong, Namdaemun Market, COEX Mall ve Dongdaemun Design Plaza gibi yerler listenizin üst sıralarında olmalı. Seul’den alabileceğiniz hediyelikler arasında kore kozmetiği, kırtasiye ürünleri, ginseng çayı, K-pop ürünleri, telefon kılıfları ve geleneksel Hanbok kıyafetleri öne çıkıyor. Fiyat aralıkları oldukça geniş; hediyelik alışverişinizi keyifli bir keşfe dönüştürebilirsiniz.

Eğer zamanınız varsa Seul’e kadar gelmişken DMZ Turu, Suwon, Nami Adası ve Jeonju gibi yakın destinasyonları da günübirlik turlarla gezebilirsiniz. Her biri farklı bir yüzünü gösteriyor Kore kültürünün.

Seul’de gezilecek yerlerle ilgili sıkça sorulan sorular