Disneyland Paris Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!

Disneyland Paris, neredeyse 30 yıl önce kapılarını açmasına rağmen, çocuklu ailelerin ve eğlence meraklılarının vazgeçilmez adresi. Her köşesinde masal diyarlarına yolculuk yapabileceğiniz Disneyland Paris, açıldığı günden beri milyonlarca insanı ağırlayan, dünyada en sevilen eğlence parkları arasında. Zaten burası özellikle çocuklu ailelerin Paris gezilecek yerler listelerinin olmazsa olmaz noktalarının başında geliyor.

Avrupa’nın kalbinde yer alan Disneyland Paris, büyülü ve hayallerden çıkma bir dünya sunuyor. Paris’in hemen dışında, 35 dakikalık mesafede konumlanan park, Mickey Mouse’dan Star Wars kahramanlarına kadar çok çeşitli Disney karakterlerine ev sahipliği yapıyor. Tarih boyunca, çocuklar ve yetişkinler için eğlencenin simgesi haline gelen Disneyland, her yaştan ziyaretçiye unutulmaz anılar vadediyor.

Disneyland Paris, göz alıcı geçitler, heyecan verici aksiyon aletleri ve çeşitli etkinliklerle dolu. Parkın her köşesi, Disney filmlerinden ilham alınarak tasarlanmış olup, sizi bir masal dünyasına çekiyor. Klasikleşmiş karakterler ve yeni nesil kahramanlarla dolu park, herkese favori karakterleriyle tanışma fırsatı sunuyor.

Aileler için ideal bir tatil destinasyonu olan Disneyland Paris, çeşitli otel seçenekleri ile konaklamada da geniş bir yelpaze sunuyor. Parkın içinde ve çevresindeki oteller, konforlu bir konaklama sağlarken, Disney büyüsünün bir parçası olma imkanı tanıyor. Disney’in renkli karakterlerinin hayat bulduğu alanda, sizi adeta bir masal kitabının içine çekiyor.

Parkın gastronomi alanı da oldukça zengin. Disneyland Paris’te, dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranlar ve karakter temalı yemek deneyimleri ziyaretçileri bekliyor. Eğer yakın zamanda bir ziyaret planlıyorsanız, Disneyland Paris’teki restoranları keşfetmeyi ve sevdiğiniz karakterlerle yemek yiyebileceğiniz etkinliklere katılmayı unutmayın.

Paris’te ne yapılır? diye merak ediyorsanız, parkın sunduğu sayısız etkinlik ve gösteriyle dolu dolu vakit geçireceğinizi söyleyebilirim. Renkli gösteriler ve performanslar sayesinde yalnızca çocukların değil, yetişkinlerin de günlük hayatın stresinden uzaklaşıp içlerindeki çocuğu yeniden keşfettikleri bir eğlence merkezi.

Giriş ücretlerinden konaklama seçeneklerine, parkta kaçırmamanız gereken etkinliklerden çocuklar için özel alanlara ve park içi hizmetlere kadar park hakkında ihtiyaç duyabileceğiniz tüm önemli bilgilere bu yazıda ulaşabilirsiniz. Haydi başlayalım!

Disneyland Paris nerede, nasıl bir yer?

Disney’in sihirli atmosferini Avrupa’da yaşatan ve 1992 yılından bu yana ziyaretçilerine eşsiz anılar sunan Disneyland Paris, eğlence arayanlar için hâlâ vazgeçilmez bir durak. Paris’in 32 kilometre doğusunda, masallar şehrine kapı açan bu park, Paris gezilecek yerler listesinin en üst sıralarında yer alıyor. Amerika dışında açılan en büyük ikinci Disney parkı olan bu eşsiz alanın masalsı atmosferiyle siz de büyülenmeye hazır olun.

Ailece ya da arkadaşlarınızla gidebileceğiniz, her yaş grubundan insanın keyifle vakit geçirebileceği Disneyland Paris tam 2 bin hektarlık geniş bir alan üzerine kurulu. Benim de iki kere ziyaret etme şansı bulduğum devasa park, iki ana bölümden oluşuyor: Disneyland ve Walt Disney Studios. İki parkta toplam 54 tane alet bulunuyor

Parkın en çok ilgi çeken Disneyland bölümünün merkezinde yer alan eşsiz Uyuyan Güzel Kalesi, detaylara gösterilen olağanüstü özenle ziyaretçileri adeta büyülüyor. Disneyland Paris, dünyadaki Disney parkları arasında kendine has bir yere sahip ve gerçek bir Disney deneyimi yaşatıyor.

Öte yandan Walt Disney Studios kısmı, Hollywood’un büyüsünü ve sinema dünyasının heyecanını Avrupa’ya taşıyor. Açıldığı 2002 yılından bu yana, ziyaretçilere film yapım süreçlerine dair bir bakış açısı sunarak, animasyon ve film dünyasının arkasındaki sırları keşfetme fırsatı veriyor.

Walt Disney Studios Park’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, ziyaretçilerine interaktif alanlar ve gerçekçi film setleri sunması. Park içerisinde dolaşırken, bir film stüdyosunda olduğunuzu hissettiren dekorlar ve setler arasında geçiş yapabilirsiniz. Özellikle Ratatouille: The Adventure gibi kısımlar, sizi animasyon dünyasına adım atmaya davet ediyor.

Parkın her iki temel bölümü arası yalnızca birkaç dakikalık yürüme mesafesinde olup, tüm tesisi yürüyerek gezmek mümkün. Her şey birbirine yakın olduğundan, ziyaretçiler gün boyunca kolayca bir aktiviteden diğerine geçebiliyor. Bu büyülü parkta, gezerken ömür boyu neşeyle hatırlayacağınız anılar biriktirebilirsiniz.

Her iki kısım da yılın her günü sabah 10.00 itibariyle kapılarını açıyor. Walt Disney Studios akşam 20.00’ye kadar açıkken, Disneyland Park ise 23.00’e kadar hizmet veriyor. Özellikle yoğun sezonlarda ve özel etkinlikler sırasında parkın daha erken açılıp daha geç kapandığını görebilirsiniz.

Bizim gibi küçük çocuklarınızla birlikte geziyorsanız, onlara özel düşünülmüş, çocuk dostu alanlarda eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Yetişkinlerle yapılan gezilerde ise, heyecan dolu aletleri deneyimleyebilirsiniz. Ama burada Universal Studios’a kıyasla adrenalin içeren yapıların burada daha sınırlı olduğunu göz önünde bulundurmanızda fayda var. Disneyland Paris, aile dostu yapısıyla, daha konforlu bir eğlence anlayışı sunuyor.

Disneyland Paris giriş ücreti ne kadar? Biletler nasıl alınır?

Disneyland Paris’e planladığınız ziyaret sırasında bilet alımı ve ücretleri hakkında bilgi sahibi olmanız, tatilinizi sorunsuz bir şekilde geçirmeniz açısından önemli. Giriş ücretleri, seçilen pakete, ziyaret zamanına ve yaş grubuna göre değişiklik gösterebiliyor.

Eğer birkaç gün kalacaksınız, biletlere hem aletlerin olduğu Disneyland Park, hem de Walt Disney Studios kısmı dahil oluyor. Sadece Disneyland Park’a ilginiz varsa ya da yalnızca Walt Disney Studios’u keşfetmek istiyorsanız, tek bölge için ayrı biletler de mevcut.

Disneyland Paris’teki zamanınızı verimli kullanmanın yollarından biri de single rider denen tek kişilik hattını kullanmak. Yalnız başınıza seyahat ediyorsanız tek sıra hattı, uzun grup kuyruklarını atlayarak daha hızlı ilerlemenize olanak tanıyor.

Grup olarak da tek sıra hattını kullanabilirsiniz ancak grubunuzdaki diğer kişilerle yan yana oturamayacağınızı unutmayın. Eğlenceyi sevdiklerinizle birlikte deneyimlemeyi seviyorsanız bu durum sizin için ideal olmayabilir.

1. Disneyland Paris Gişesi / Resmi Web Sitesi

En önemli konu, artık bilet satışı park gişesinden yapılmıyor. Mutlaka biletinizi gitmeden önce resmi satış sitesinden ya da alternatif sitelerden alın. Bilet fiyatlarının aydan aya ve hatta günden güne değiştiğini bilmeniz önemli. Web sitesi üzerinden bilet fiyatlarını takip edebilir, uygun biletler yakalayabilirsiniz. Çocuklar için de indirimli fiyatlar mevcut, 3 yaş altı çocuklar içinse giriş ücretsiz.

Giriş ücretini ödedikten sonra içerde aletleri kullanmanız için ek ücret ödemeniz gerekmiyor. Fiyatların bir fikir vermesi açısından, biletler genellikle 56 eurodan başlıyor ancak benim ziyaret ettiğim dönemde, giriş ücreti kişi başına 115 euroya kadar çıkmıştı.

Üç ana kategoride bilet bulunuyor: Mini, Magic ve Super Magic. Bu kategoriler ziyaretçilere aynı hakları sunuyor, ancak Mini ve Magic kategorilerinde bilet sayısı sınırlı olabiliyor. Bilet fiyatı uçak bileti koltuğu mantığı ile tarih yaklaştıkça ve doluluk oranı arttıkça artıyor. Biletinizi ne kadar zaman önce alırsanız o kadar iyi.

2. Getyourguide

Biletlerinizi, Disneyland Paris’in resmi kanallarının dışında, GetYourGuide, gibi turistik bilet platformlarından da temin edebilirsiniz. Sıklıkla ulaşım+bilet paketleri şeklinde kombinasyon teklifleri bulunuyor.

Vize sorunu yaşama ihtimaliniz varsa biletinizi benim gibi Getyourguide üzerinden almanızı öneririm. Biletin iptal edilebilir olması olası planda bir sorun çıkması durumunda oldukça avantajlı.

Siteden satın alabileceğiniz 2 temel bilet tipi var aslında, günübirlik bilet ve 2 günlük bilet:

• Disneyland Paris: 1 Günlük Bilet
• Disneyland® Çok Günlük Giriş Bileti

Sıra beklemeden hızlı giriş sağlayan Premier Access nedir, nasıl alınır?

Disneyland Paris’te gezerken en önemli sorununuz zaman. Uygulamadan kontrol ettiğinizde özellikle parkın en popüler aletlerinden bekleme sürelerinin 1-1,5 saate ulaştığını görebilirsiniz. Premier Access tam da bu noktada oldukça faydalı. Eski fast pass sistemi yerine gelen bu düzen kısaca sıra atlamanızı sağlıyor.

Popüler aletlerde fazla sırayı beklememeniz için size bir giriş zaman aralığı veriyor. Access sadece 15 alete izin veriyor, eğer tüm aletlere bineceğim derseniz Ultimate almak daha mantıklı.

Sadece bir alet için sıra beklemeyi istemiyorsanız, Premier Access One sisteminden de yararlanabilirsiniz. Ultimate hizmetini bir gün önden satın almanız gerekirken, Access One servisini aynı gün içinde almanız şart. Kişi başına sadece 3 adet Access One alabileceğinizi de bilmeniz önemli.

Disneyland Paris uygulama üzerinden tüm ek haklarınızı alabiliyorsunuz. Giriş biletinizi uygulamanın biletlerim kısmına ekleyerek üzerine ek haklar tanımlayabiliyorsunuz. Yine uygulama üzerinden ek haklarınızı hangi aletlerde kullanabileceğinizi kontrol edebilirsiniz.

Bilet satın aldığınızda telefonunuza gönderilen özel QR kodunu göstererek eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. (Bu arada gün boyu sürekli elde telefon gezdiğiniz için ben hem Disneyland Paris biletlerinin hem de Premier Access biletlerinin QR kodlarını çıktı alıp küçülttüm. Alet girişlerinde cebimden çıkartıp tarayıcılara okuyup kolayca geçtim, aklınızda bulunsun.)

Buna benzer olarak bazı şovlarda oturma garantisi diye bir şey var. Sınırlı sayıda bulunan bu sistemle gece şovları gibi özel Disney etkinliklerine yer ayırtabiliyorsunuz. Ben bu sistemden Mickey and the Magician adlı ünlü gösteri için faydalandım.

Kısacası özellikle parka yalnızca 1 gün ayıracak ve çoğu alete binmek isteyecekseniz sizin için aslında tek çözüm pahalı da olsa benim gibi Premier Access Ultimate almak. Zaten Premier Access’i tek tek tüm aletlerde satın almayı düşünürseniz fiyatın daha pahalı olacağını göreceksiniz.

Disneyland Park’ta gezilmesi gereken yerler hangileri? Bölümleri neler?

Parkın ana bölümlerinden biri olan Disneyland Park rengarenk enerjisiyle her yaştan ziyaretçiye büyüleyici deneyimler sunan beş büyüleyici bölümden oluşuyor. Gezebileceğiniz yerler sırasıyla Main Street Frontierland, Adventureland, Fantasyland ve Discoveryland.

Main Street

Main Street, Disneyland Park’ın ana girişinde bulunuyor, Amerikan kasabasının canlılık dolu atmosferini yansıtıyor. Gündüz vakti alışveriş yapanlar ve yemek yiyen ziyaretçilerle dolup taşan bu cadde, Gibson Girl Ice Cream Parlour ve Casey’s Corner gibi ikonik mekanlarıyla, nostaljik bir tat sunuyor.

Akşam saatlerinde kalabalık yerini Disney karakterlerinin renkli geçit törenlerine bırakıyor. Hayranlıkla izleyeceğinize emin olduğum bu gösterileri kaçırmamanızı tavsiye ederim. Etkinlik broşürlerini, parkın girişinden alabilirsiniz.

Özellikle girişteki Floral Mickey çiçek düzenlemesi, ziyaretçiler tarafından sıkça fotoğraflanan popüler bir nokta. Uyuyan Güzel’in şatosuna giden yolda, çift katlı nostaljik otobüslerle parkın geneline bir tur atabilir, nostaljik atlı tramvaylarla sokakları keşfetme zevkini yaşayabilirsiniz.

Main Street’te bulunan bir diğer dikkat çekici aktivite ise, Discovery Arcade. 20. yüzyılın önemli icatlarını yakından keşfetmenize fırsat sunan bölge, sizin için geçmişe bir pencere açıyor. Adeta Walt Disney’in çocukluğunu tanıtan etkileşimli sergiyle, o dönemin kültürel ve teknolojik gelişmelerini deneyimleyebilirsiniz.

Frontierland

Frontierland, çöl kumlarından ilham alan toprak tonları ve ahşap yapılarıyla parkın en çekici ve heyecan verici bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Bölgenin merkezinde, büyük ve görkemli Thunder Mesa kasabası yer alıyor. Kasaba, detaylı bir şekilde tasarlanmış binalar, eski postaneler, klasik salonlar ve detaylı dükkanlarla dolu. Bu yapılar dönemin zorluklarını ve kasabanın zanaatkarlık geçmişini yansıtıyor.

Silver Spur Steakhouse, klasik Amerikan steakhouse deneyimini vahşi batı temalı bir dekorla sunuyor. Cowboy Cookout Barbecue, açık hava barbeküsü ile ziyaretçileri nefis kokularla çekiyor. Thunder Mesa Mercantile Building, döneme özgü hediyelik eşyalar, kovboy şapkaları ve Disney karakterlerinin vahşi batı versiyonlarına ait sevimli koleksiyon ürünleri bulunuyor.

Mark Twain’in buharlı gemileriyle yapılan nehir gezilerini yaşamanızı sağlayan bölge, devasa tasarımıyla oldukça ilgi çekici. Phantom Manor da bölgenin bir başka popüler kısmı. Bu korku evi, kasabanın kurucusu olan Ravenswood ailesinin trajik hikayesini anlatıyor ve ürpertici bir macera yaşatıyor. Gerçekçi efektlerle dolu, adeta bir film setini andıran odalarda dolanarak, Teksas çiftlikleri, Kızılderili köyleri ve vahşi batı sokakları arasında geçen etkileyici hikayeyi takip edebilirsiniz.

Frontierland aynı zamanda Disneyland Paris’in doğal güzelliklerini sergileyen bir bölge. Cottonwood Creek ve çevresindeki yürüyüş yolları, parkın sakin bir kaçış noktaları arasında. Gece havai fişek gösterilerini buradan takip edebilir suyun üzerine yansıyan ışıkların tadını çıkarabilirsiniz.

Bölgenin en ünlü kısımlarından biri olan Big Thunder Mountain, hız treni severler için kaçırılmaz bir deneyim sunuyor. Ancak Frontierland’deki maceranızı sadece bu trenle sınırlamayın çünkü Thunder Mesa Riverboat ve Phantom Manor gibi diğer eğlenceler de büyük bir keyif vadediyor..

Adventureland

Adventureland, gizemli yapılarla dolu keşfetmeyi sevenlere benzersiz bir oyun alanı sunuyor. Yoğun ormanlar ve eski medeniyet kalıntıları arasında kaybolmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Bölge, Afrika, Asya, Orta Doğu ve Karayipler’den etkilenmiş, bu çeşitlilik parkın her köşesinde kendini gösteriyor. Bambu kaplamalar, eski tapınak kalıntıları ve yemyeşil bitki örtüsü ile ziyaretçileri adeta bu bölgelerin atmosferine taşıyor.

Pirates of the Caribbean, Disney’in animatronik teknolojisindeki ustalık eseri. Bu bölümde onlarca korsan ve hayvan figürü yer alıyor. Bunlar arasında korsanların kasabaları yağmaladığı, gemileri ele geçirdiği ve ganimetleriyle eğlendiği sahneler inanılmaz keyifli. İkonik Auction scene gibi sahneler, korsanların renkli dünyasını ve maceralarını canlandırıyor.

Adventureland’in en ünlü merkezlerinden biri de Indiana Jones Tapınağı. Bu hız treni, ziyaretçileri eski bir tapınağın iç ve dış kısımlarında gezen hızlı bir maceraya sürüklüyor.

The Lion King: Rhythms of the Pride Lands adıyla bilinen sahne şovu, unutulmaz bir müzikal deneyim sunuyor. Gösteri, Disney’in sevilen Aslan Kral filminin müziklerini canlı bir şekilde sergileyerek, karakterlerin ve hikayenin büyüsünü sahneye taşıyor. Şov sonrasında Karayip temasını devam ettiren restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Romantik ambiyansı, mum ışıkları ve nazik hizmeti ile Blue Lagoon, hem görsel hem de damak zevki açısından keyifli bir mola sunuyor.

Fantasyland

Fantasyland, çocukların masallarını gerçeğe döken, hayallerinin özgürce uçabileceği bir oyun parkı olarak tasarlanmış. Prens ve prenseslerin kapılarını çalabileceğiniz, hayallerinize adım atabileceğiniz büyülü bir diyar sunuyor.

Fantasyland, ziyaretçilerini klasik Avrupa masallarının içine çekiyor. Her detayıyla bir masal kitabından fırlamış gibi duran bu bölge, zarif kaleler, dönme dolaplar ve büyülü ormanlarla bezenmiş. Uyuyan Güzel’in kalesi, alanın merkezi noktasını oluşturuyor ve Disney prenseslerinin evrenine açılan kapı görevi görüyor. Her köşesi ince bir sanat eseri gibi işlenmiş bu bölge, çocukların ve çocuk kalanların hayranlıkla dolaşacağı bir yer.

Kale içerisinde bulunan La Galerie de la Belle au Bois Dormant, Uyuyan Güzel’in hikayesini anlatan vitraylar ve diğer sanat eserleriyle dolu. Kale bodrumunda, prensesi hapseden korkutucu bir ejderha figürü var. Duman püskürten bu ejderhanın gözlerinizin önünde hareketlenmesi özellikle çocuklar için büyük bir eğlence.

Cinderella temalı Auberge de Cendrillon gibi restoranlar, zarif bir yemek deneyimi sunarken, kısa mola vermek isteyenler için daha hızlı seçenekler de mevcut. Frozen Celebration gibi tematik etkinlikler esnasında, Elsa ve Anna gibi sevilen karakterleri yemek yerken izlemek oldukça keyifli.

Neverland’in gökyüzünde süzülerek Peter Pan ve Wendy ile birlikte maceralara atılabileceğiniz Fantasyland, hayallerin ve maceranın buluştuğu benzersiz bir dünya. Sevilen Disney karakterleriden Mickey ve Minnie’nin evlerini keşfedip ve onlarla tanışabilirsiniz.

Fantasyland, pırıl pırıl atlı karıncalar, uçan filler ve dönen çay fincanları ile hayallerinizi gerçeğe çeviriyor. Gösterişli şatolar, fantastik kuleler ve masal kitaplarından fırlamış gibi duran dekorlar bu büyülü diyarda sizi bekliyor.

Fantasyland’deki çocukların hayranlıkla izlediği popüler yerler arasında Alice’in Harikalar Diyarı Labirenti de var. Beyaz Tavşan’ın peşinden koşarak Harikalar Diyarı’nın labirentlerinde kaybolabilir ve gizemli bir maceraya atılabilirsiniz.

It’s a Small World, kültürel kıyafetler giymiş hareketli oyuncakların eşlik ettiği ve dünya çapında çeşitli kültürleri temsil eden bir müzikal yolculuk. Renkli ve neşeli gösteri, parkı ziyaret eden herkesin görmesi gerekenler arasında.

Discoveryland

Discoveryland, sizi geleceğin ve fütüristik maceraların dünyasına ışınlıyor. Bilim kurgu ve uzay keşfi temalı bu bölüm, hem çocukları hem de uzay maceralarını seven yetişkinlerin ilgisini çekiyor. Jules Verne’in eserlerinden ilham alan Discoveryland, Disney karakterlerini modern bir şekilde harmanlıyor.

Uzay gemileriyle yapılan yolculuklar ve interaktif video oyunlarıyla dolu bu alanda heyecan hiç eksik olmuyor.

Space Mountain: Mission 2, sizi alıp uzayın derinliklerine götürüyor. Hızlı ve karanlık tren, Jules Verne’in Aya Yolculuk adlı romanından esinlenerek tasarlanmış. Tren, ziyaretçileri uzay gemisi içinde gezegenden gezegene sürüklerken, çeşitli görsel ve ses efektleri ile sizi atmosferin içine çekmeyi başarıyor. Bu kısım sizi saatte 64 kilometre hızla uzaya fırlatarak yıldızlar arası bir maceraya sürüklüyor.

Toys Story adlı çizgi film serisinin sevilen karakteri Buzz hakkında da bir bölüm mevcut. Buzz Lightyear Laser Blast’te kaharamana yardım ederek kötü planları bozmaya çalışabilirsiniz. Lazer silahıyla hedefleri vurarak puan toplayabilir ve araç içerisindeki ekranlardan skorları takip edebilirsiniz.

Star Wars ve elbette Han Solo’nun gemisi Millennial Falcon bu bölgenin olmazsa olmazı. Yenilenmiş ve geliştirilmiş Star Wars gemisiyle uzay gemisine binerek çeşitli gezegenlere seyahat edebilirsiniz. Her bir turda farklı bir hikaye ve farklı gezegenlerle karşılaşmak mümkün. R2D2’nun sesleri ve C-3PO’nun pilotluğunda yapılan bu yolculuk, sürprizlerle dolu.

Discoveryland, Disneyland Paris’in vizyoner geleceğini temsil ediyor. Burada hızlı trenler, kahramanlık hikayeleri ve uzayın derinliklerine yapılan yolculuklar, ziyaretçilere adrenalin dolu anlar yaşatıyor. Bu bölümde Buzz Lightyear Laser Blast, Space Mountain, Star Tours, Autopia, Nautilus’un Gizemleri ve Orbitron gibi çeşitli aletler bulunuyor.

Nautilus’un Gizemleri‘nde Kaptan Nemo’nun denizaltısında derin denizleri keşfederken, Buzz Lightyear Laser Blast’ta ise Toy Story’den tanıdığınız Buzz Lightyear’a düşmanlarına karşı yardım ediyorsunuz. Işın tabancalarıyla donanımlı uzay geminizde, düşmanları hedef alarak eğlenceli bir maceraya atılıyorsunuz.

Discoveryland’de, zamanda ve uzayda sıradışı bir serüvene çıkmaya hazır olun. Leonardo da Vinci’nin uçaklarından Formula 1 araçlarına, Kaptan Nemo’nun denizaltısından Star Wars’un epik sahnelerine kadar geniş bir yelpazede macera sunuyor. Captain EO’da ise Michael Jackson’ın rol aldığı ve George Lucas tarafından yaratılan üç boyutlu bir bilim kurgu eserinde yolculuğa çıkıyorsunuz.

Disneyland Paris’teki en popüler aletler

Her yaştan gezgine göre değişmekle birlikte parkın bazı aletleri diğerlerine göre çok daha ünlü, bunu girişinde yer alan uzun kuyruklardan da anlayabilirsiniz. Karışık sıralama şu şekilde:

Big Thunder Mountain, Vahşi Batı’nın en çılgın trenine atlayarak kanyonlar ve yeraltı mağaraları arasında hızlı bir maceraya dalıyorsunuz; tren yolculuğu hiç bu kadar heyecanlı olmamıştı.

Star Wars Hyperspace Mountain (Space Mountain: Mission 2), uzayın derinliklerine atılan bir yolculuk sunuyor. Roket şeklindeki vagonlarınızla yıldızlar arasında adeta dans ediyor ve kalbinizin hızını hissediyorsunuz.

Indiana Jones and the Temple of Peril: Parkın en ünlü roller coasterlarından biri olan bu alette heyecanlı ve aksiyon dolu bir yolculuğa çıkıyorsunuz.

Pirates of the Caribbean sizi korsanların peşinde egzotik adalara ve gizemli mağaralara götürüyor, her dönemeçte yeni bir tehlike ve eğlence sizi bekliyor.

Buzz Lightyear’s Space Ranger Spin: Bu galaksiler arası lazer oyununda uzaya fırlayın ve Buzz’ın Zurg’u yenmesine yardımcı olun.

Phantom Manor‘da hayalet gelinin gizemini çözerken huzursuz ruhlarla karşılaşın.

It’s a Small World, dünyanın dört bir yanından gelen sevimli çocukların şarkıları eşliğinde küçük bir tekneyle yapacağınız yolculukta, kültürlere renkli bir selam gönderiyor; barış ve sevgi dolu mesajlar yüreğinizi ısıtıyor. Renkli dekorasyonlar ve kulaklardan silinmeyen şarkısı ile bu gezinti, parkın en sevilen ve eğlencelerinden biri.

Peter Pan’s Flight ile Peter Pan ve Tinker Bell’e katılarak Londra’nın üzerinden uçuyor ve hiç büyümemenin hayaliyle Neverland’e varıyor, büyülü adada kayboluyorsunuz.

Les Voyages de Pinocchio macerasında Geppetto’nun atölyesinden başlayarak çeşitli maceralar yaşayan Pinocchio ile birlikte seyahat ediyor ve bu büyüleyici masalın içine çekiliyorsunuz.

Klasik bir dönme dolap olan Lancelot’s Carousel, ziyaretçilere ortaçağ şövalyeleri gibi hissettiriyor. Renkli zırhlı atlar ve klasik müzik eşliğinde dönerek, Fantasyland’in kalbinde nostaljik bir deneyim yaşatıyor.

Peki Walt Disney Studios nasıl bir yer? Bölümleri neler?

2002 yılında açılan Walt Disney Studios Park, Disneyland Paris kompleksinin ikinci büyük tema parkı olarak hizmet veriyor. Film stüdyolarının esrarengiz atmosferini ziyaretçilere sunarak, Disney filmlerinin yapım aşamalarına dair bilgiler sunuyor. Disneyland Park’ın aksine bu park, genel olarak yetişkinlere daha fazla hitap eden bir yapıya sahip. Çocuklar için de Agrabah gibi tematik alanlarla zenginleştirilmiş.

Park, sinema ve televizyon yapımının çeşitli yönlerini aydınlatan bir dizi stüdyo alanından oluşuyor. Hollywood’un altın çağının büyüsünü ve sinema dünyasının gizemlerini yansıtan bir atmosferle, ziyaretçileri hem eğlendiriyor hem de bilgilendirici bir maceraya davet ediyor.

Parkın çoğu bölümü kapalı alanlarda yer alıyor ve Hollywood stüdyo turlarını andıran bir deneyim sunuyor. Studio Tram Tour gibi turlar, bu deneyimi daha da unutulmaz kılarak, ziyaretçilere film setlerinde kullanılan dekorları ve sahneleri yakından gösteriyor. En dramatik anlar genellikle, bir film setinde gerçekleşen yapay deprem, yangın ve sel gibi felaket efektleriyle yaşanıyor; efektlerin gerçekçiliği, özellikle aracın sol tarafına oturduğunuzda, daha da hissediliyor.

Walt Disney Studios’taki en popüler aletler

The Twilight Zone Tower of Terror Walt Disney Studios Park’ta bulunan bu düşme kulesi, bir otelin hayaletli hikayesine dayanıyor. Burada ünlü Hollywood Tower Hotel’in hayaletli asansörüne binip, 13 katlı serbest düşüş yaparak alacakaranlık kuşağına dalıyorsunuz. Gerilim ve heyecan dolu bu deneyim, adrenalin severler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Avengers Assemble: Flight Force‘da yeni hipersonik araçlara binin ve heyecan verici değişimler ve dönüşlerle dolu destansı bir maceraya atılın.

Crush’s Coaster, denizaltı dünyasının heyecanını Kayıp Nemo animasyonu ile bütünleştirerek ziyaretçilere adrenalin dolu bir macera sunuyor.

Ratatouille: The Adventure Paris’in büyülü sokaklarında, bir fare olup şeflerin dünyasında dolaşırken mutfak serüvenleri yaşamanıza olanak tanıyor; her köşede yeni bir lezzet fırtınası esiyor.

Spider-Man W.E.B Adventure: Örümcek robotları yenmek için aksiyon dolu bir görevde içinizdeki kahramanı serbest bırakın.

Toy Soldiers Parachute Drop: Yükseklik korkunuz yoksa yeşil askerlerin birliklerine katılın ve gökyüzünden yere hızlı inişler yapın!

BONUS: Mickey and the Magician Show: Bu büyüleyici şov boyunca Mickey ve arkadaşları gerçek büyüyü çılgına çevirirken hayretle bakın.

Disneyland Paris Ziyaret Planlaması

Disneyland deneyiminizin en verimli şekilde geçmesi için ziyaret tarihinizi doğru belirlemek çok önemli. Parkın her zaman büyüleyici bir atmosfere sahip olduğunu söylemekle birlikte, yılın farklı zamanlarında farklı deneyimler sunduğunu belirtmeliyim.

Özellikle Disneyland Paris’te Halloween sezonu, her köşesi neşeyle dolu bir festival alanına dönüşüyor. Ekim ayının başından Kasım’ın ilk günlerine kadar süren bu coşkulu kutlamalar, parkı bir peri masalından fırlamış gibi renkli ve eğlenceli bir hale getiriyor. Ziyaretçiler, Disney sihrini birazcık korku ve bolca heyecanla harmanlanmış bir biçimde deneyimleme şansı yakalıyorlar.

Halloween süresince, Disneyland Paris Mickey’s Halloween Celebration adlı özel bir geçit törenine ev sahipliği yapıyor. Bu renkli geçitte Mickey Mouse ve arkadaşları, hepsi özenle seçilmiş Halloween kostümleri içinde, park ziyaretçilerine unutulmaz danslar ve performanslar sergiliyor. The Maleficent Disney Villains Promenade ise, Maleficent ve diğer unutulmaz Disney kötülerinin parkın dört bir yanında görülebileceği ve ziyaretçilerle etkileşime geçeceği büyüleyici bir etkinlik.

Star Wars film serisinde sıklıkla kullanılan “May the force be with you” alıntısından esinlenerek 4 Mayıs’ta (May the 4th) kutlanan Star Wars günü, Disneyland Paris’te hayranların kaçırmak istemeyeceği özel bir gün. Bu özel gün, evrenin en ünlü galaksi macerasını onurlandırmak için çeşitli etkinliklerle dolu. Park restoranları ve kafeleri de Star Wars temalı özel yiyecek ve içecekler sunarak atmosferi destekliyor.

Bu kutlama sırasında, parkın Star Wars bölgesi olan Galaxy’s Edge, ziyaretçiler için daha da büyüleyici hale geliyor. Ziyaretçiler, Millennium Falcon’la hiperuzayda bir yolculuğa çıkabilir veya Rise of the Resistance‘da İlk Düzen’e karşı mücadele edebilirler. Her iki deneyim de Star Wars fanlarının adeta hayalini kurduğu türden.

Paris’te konaklıyorsanız ve “Paris’te ne yapılır?” listelerinizle dolu bir tatil planlıyorsanız, Disneyland Paris’e bir gün ayırabilirsiniz.

Eğer zamanınız kısıtlıysa ve sadece parkın en popüler yerlerini deneyimlemek istiyorsanız, tek gün gayet yeterli. Ancak parkın her iki bölümünü kapsamlı şekilde keşfetmeniz için iyi bir plan yapmanız gerekiyor.

İki gün, her iki kısmı da rahat bir tempo ile gezmek ve popüler aletleri tekrar tekrar denemeniz için ideal süre. İlk günü Disneyland Park’a, ikinci günü ise Walt Disney Studios Park’a ayırabilirsiniz. Bu şekilde her iki parkın da benzersiz yönlerini daha rahat keşfedebilirsiniz.

Disneyland Paris’e ne zaman gitmeli?

Hafta sonları ve güzel hava şartlarında Disneyland Paris’teki kalabalıklar normalden çok daha fazla olabiliyor. Yoğun dönemlerde bilet fiyatlarının yükselmesi sebebiyle online rezervasyon yapmanın önemi artıyor.

Özellikle Noel ve Yılbaşı dönemlerinde tema parkı oldukça kalabalık olabiliyor. Yaz mevsimi ise turist akınının zirve yaptığı ve sıcak havanın parkta uzun süre dolaşmayı zorlaştırdığı bir dönem.

Noel ve yılbaşı süslemeleriyle park, diğer zamanlara göre daha renkli bir atmosfere bürünüyor. Soğuk sizi rahatsız etmiyorsa, 25 Aralık veya 1 Ocak civarında parkın bu özel atmosferini deneyimlemek için ziyaret düşünebilirsiniz.

Yaz aylarında parkı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, özellikle salı günü başta olmak üzere hafta içi günleri tercih ederek, parkın en sakin olduğu zamanları yakalayabilirsiniz. Bu dönemlerde bilet fiyatları hafta sonuna göre daha uygun olduğu kesin. Ayrıca bahar ve yaz dönemlerinde park kapanış saati daha uzun. Havanın güzel olduğu bu gibi dönemlerde açılıştan gece yarısına kadar keyifli bir gün geçirebilirsiniz.

Disneyland ve Walt Disney’deki çoğu alet kapalı alanda yer almasına karşın park içerisinde birçok açık alan da var. Bu sebeple yoğun yağmur, kar ya da tam tersi çok sıcak günler belki biraz sıkıntı yaşatabilir.

Okulların tatil olduğu dönemler ve resmi tatillerde park daha kalabalık olabiliyor. Bu dönemlerde ziyaret planlamak istiyorsanız, parkın açılış saatlerinden önce vararak kalabalıklardan önce giriş yapmayı hedefleyin. Erken saatlerde parka giriş yapmak, popüler bölümlerde daha az beklemek anlamına gelebiliyor.

Parkın en yoğun olduğu yaz aylarında ve tatil dönemlerinde, gün içindeki pik saatleri göz önünde bulundurarak plan yapabilirsiniz. Genellikle öğle saatleri ve öğleden sonra erken saatler daha az kalabalık oluyor. Bu zaman dilimlerini değerlendirerek, bekleme sürelerini minimuma indirebilirsiniz.

Disneyland Paris ziyaret saatleri ne?

Disneyland Paris’in kapıları sabah 10:00 itibarıyla açılıyor diyor ve gece 22:00‘ye kadar eğlencenin farklı formlarıyla sizi ağırlıyor. Fakat, unutmayın ki parkın açılış ve kapanış saatleri, mevsimlere ve bazen de parkın hangi bölümlerinin açık olduğuna bağlı olarak değişebiliyor. Yaz aylarında günler daha uzun olduğunda park da daha geç saatlere kadar açık, kışın ise kapanma saatleri erken.

Parka erken gelmek, popüler kısımlarda daha az sıra beklemek ve sihirli krallığı tam anlamıyla keşfetmek için bir anahtar görevi görüyor. Özellikle parkın en sevilen roller coasterları ve gösterileri için, güne erken başlamak her zaman en akıllıca hareket.

Her şeyden önce, ziyaretinizi planlarken Disneyland Paris’in resmi web sitesini ziyaret etmeyi unutmayın.

Disneyland Paris’e nasıl gidilir?

Disneyland Paris’e ulaşım, Paris’in merkezinden oldukça pratik seçeneklerle sağlanabiliyor. Disneyland Paris, Charles de Gaulle Havaalanı’ndan yalnızca 45 dakika uzaklıkta, bu da onu uluslararası ziyaretçiler için oldukça erişilebilir yapıyor.

Öncelikle otelinizin toplu taşıma noktalarına ne kadar yakın olduğunu düşünmelisiniz. Eğer çocuklarınızla birlikteyseniz ve gün sonunda muhtemelen çok yorgun olacaksınız, bu durumda toplu taşımayı kullanıp kullanamayacağınızı düşünmelisiniz. Toplu taşımayla gidip dönüşte özel araçla geri dönmek de makul seçenekler arasında. Bu karar ihtiyaçlarınıza ve olanaklarınıza göre şekillenebilir.

RER Trenleri

Trenle ulaşım, Disneyland Paris’e giderken hem zaman hem de maliyet açısından etkili bir yöntem Paris’in çeşitli noktalarından kalkan RER A tren hattını kullanarak parka ulaşabilirsiniz. En yaygın başlangıç noktaları Gare de Lyon, Châtelet-Les Halles, Nation ve Charles de Gaulle-Etoile gibi merkezi istasyonlar. Trenler sık sık hareket ettiği için, beklemeniz gereken süre oldukça kısa.

RER-A hattını kullanarak Disneyland Paris’e gitmek istiyorsanız, dikkatli olmanız gerekiyor. Hattın Doğu tarafında Paris merkezinden geçen ve Disneyland Paris’e giden doğru hattı seçmek önemli. Bu hat üzerinde “Boissy Saint Lèger”e giden başka bir tren hattı da bulunuyor, bu yüzden bindiğiniz trenin son durağının “Marne-la-Vallée – Chessy – Disneyland” olduğuna emin olun. Zaten Disneyland’e yaklaştıkça Mickey stickerlarını etrafta görmeye başlayacaksınız.

Yolculuk yaklaşık 35-45 dakika arası sürüyor. Park ziyaretinizi tamamladıktan sonra, aynı istasyondan Paris şehir merkezine dönüş trenine kolaylıkla binebilirsiniz. Son tren saatlerine dikkat etmekte fayda var, özellikle akşam saatlerinde parkın kapanış zamanına yakın dönüş yapacaksanız. Çıkış saatlerinde yoğunluk olacağı için dönüş biletlerinizi baştan almanızı tavsiye ederim.

Shuttle Servisler

Shuttle servisleri, Disneyland Paris’e direkt bir ulaşım sağlayan kolay yollar arasında yer alıyor. Paris’in popüler turistik bölgelerinden kalkan Disneyland Paris Express, şehrin merkezi noktalarından sabah saatlerinde hareket ediyor, akşam 9.30’da sizi aldığı yere geri götürüyor.

Bence en mantıksız seçenek shuttle, çünkü çok pahalı. 2 kişi 2 çocuk için yaklaşık 241 Dolar gibi bir ücret çıkıyor. Yine de ilgilenirseniz şehir merkezindeki 4 noktadan aracı kullanmak mümkün. Disneyland Paris’in resmi sitesinden rezervasyon yapabilirsiniz.

Renkli Magical Shuttle otobüsleri, havaalanından doğrudan Disneyland Paris kapılarına kadar sizi götürüyor. Hem Charles de Gaulle hem de Orly havaalanlarından kalkan bu servisleri maceraya başlamak için kullanabilirsiniz.

Taksi

Taksiler havaalanından doğrudan parka gitmek isteyenler için pratik bir alternatif sunuyor. Taksiyle seyahat, özellikle kalabalık gruplar veya aileler için taşıma konusunda esneklik sağlıyor.

Taksiyle Disneyland Paris’e gitmek, özellikle yoğun toplu taşıma saatlerinden kaçınmak isteyenlerin gözde tercihi. Yine de yoğun sezonlarda trafiği düşünerek hareket etmenizi öneririm. Paris merkezinden parka ortalama 75-90 Euro arasında tutuyor.

UBER

Paris’ten Disneyland Paris’e Uber kullanarak seyahat etmek, hem pratik hem de konforlu bir yolculuk alternatifi sunuyor. Paris’te etkin bir Uber kullanımı mevcut, bu da parka giderken ve dönerken araç bulma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınız anlamına geliyor.

Uber, benim gibi fiyatı baştan belli bir ulaşım tercih edenler için Paris’in herhangi bir noktasından Disneyland’e direkt yolculuk sunuyor. Uber’in, avantajları arasında istediğiniz zaman ve yerden kolayca bir araç çağırmanız bulunuyor. Standart bir sedan araçtan daha geniş bir SUV’ye kadar seçenekler mevcut, böylece bütçenize ve kişi sayısına uygun bir seçim yapabilirsiniz.

Park çıkışında yoğun talep olabileceğinden önceden özel bir transfer ayarlamak cazip gelebilir, ancak deneyimlerime göre, Disneyland çıkışında Uber bulmak oldukça kolay. Telefonunuza dikkat edin, bazen şoförler sizi arayıp biraz ileriden ya da geriden almak isteyebilir.

Özel Transferler

Özel transfer hizmeti, belirlenen bir noktadan sizi alıp doğrudan Disneyland Paris’e götürüyor ve istediğiniz zaman dönüş için de hazır bulunuyor. Bu servisi sunan bir çok seçenek var. Çeşitli online platformlar üzerinden özel transfer rezervasyonu yapabilirsiniz. Kaldığınız otelin özel Disneyland Paris servisi olup olmadığını kontrol etmeyi unutmayın. Benim bulduğum hizmetlerden bazıları şunlar:

• Paris Dolmuşu: 120 Euro
• BT Transfer: 90 Euro
• Prestige Transfer 85 Euro
• Tioshuttle: 90 Euro

Disneyland Paris’te yeme içme, ne yenir, restoranlar…

Disneyland Paris 75 yemek yeme mekanıyla, her köşesinde kendine has lezzetlerle dolu ve her zevke uygun alternatifler sunuyor. Helal gıdaya dikkat ediyor ve çocuklarınız için de lezzetli, hızlı atıştırmalıklar arıyorsanız, seçenekler biraz sınırlanıyor. Bütçenizi de göz önünde bulundurmanız gerektiğinde, yemek planınızı daha dikkatli yapmanız önem kazanıyor.

Disney karakterleriyle yemek yemek, parkın en çekici aktivitelerinden biri. Ama bu özel deneyim için önceden yerinizi ayırtmayı unutmayın. Café Mickey gibi yerlerde, sevdiğiniz karakterlerle yan yana oturup yemek yiyebilirsiniz. Eğer “Ratatouille” filminin büyüsüne kapıldıysanız, bu film temalı restoranda filmden ilham alınmış lezzetleri tadabilirsiniz.

Disneyland Paris’te lezzet durakları, çeşit çeşit yiyeceklerle dolup taşıyor. Geleneksel Fransız mutfağının en güzel örneklerinden, hızlı atıştırmalıklara kadar her şey mevcut. İsterseniz, büyüleyici bir deneyim için Auberge de Cendrillon‘da prenseslerle yemek yiyebilir veya Cowboy Cookout Barbecue‘de lezzetli bir barbekü keyfi yapabilirsiniz!

Her tema bölgesinde farklı konseptlerde restoranlar bulunuyor. Örneğin, Fantasyland’deki Pizzeria Bella Notte‘de İtalyan mutfağının tadını çıkarabilirsiniz, ya da Adventureland’deki Blue Lagoon Restaurant‘ta tropik bir ortamda deniz ürünleri ziyafeti çekebilirsiniz. Her restoran, Disney temalarıyla süslenmiş benzersiz bir atmosfer yaratıyor.

Hızlı bir şeyler tüketmek istiyorsanız Casey’s Corner’da hot dog, Café Hyperion’da büyük boy burger, ya da taze pamuk şekerler gün boyu enerji veriyor.

Disneyland Paris, vegan veya glütensiz gibi özel diyet gereksinimleri olan ziyaretçileri de düşünüyor. Çoğu restoranda özel menüler bulunurken, alerjen bilgileri ve diyet tercihlerinize uygun yemekler konusunda personelden bilgi alabilirsiniz.

(NOT: Yeme içme alanında yer alan ürünlerde domuz eti ya da helal kesim olmayan et ürünleri kullanılıyor olabilir. Konu hakkında bizim gibi hassasiyetiniz varsa lütfen sipariş öncesinde ürün içeriği hakkında bilgi alın.)

Kendi atıştırmalıklarınızı getirin

Disneyland’de en yaygın şeylerden biri gün içerisinde yiyip içeceğiniz şeyleri yanınızda götürmek. Park içerisinde yiyecek ve içecek getirmekte serbestsiniz, yani seyahat çantanızı sandviçler, meyveler ya da kuruyemişlerle doldurabilirsiniz. Kalabalık günlerde zaman kazanmanıza ve kuyruklarda beklerken atıştırmanıza olanak tanıyor.

Çocuklara uygun pizza & fast food tarzı restoranlar

Disney Village’de çocuklar için mükemmel seçenekler mevcut. Five Guys ve McDonald’s gibi tanıdık fast food restoranlarının yanı sıra Annette’s Dinner’da patates ve tavuk kanatları gibi lezzetler bulabilirsiniz.

Disneyland içindeyken, Agrabah Cafe’nin Orta Doğu tarzı açık büfesi veya Cafe Hyperion’da sunulan çeşitli burgerler iyi seçenekler arasında. Walt Disney Studios’ta ise Stark Factory hızlı ve lezzetli yemekler için ideal. Döner gibi Türk lezzetlerini sunan Super Diner, alışıldık tat arayanlar için güzel bir alternatif.

Disney karakterleri ile yemek yiyin

Disneyland Paris’te Disney karakterleriyle birlikte yemek yeme şansını yakalayabilirsiniz. Özellikle çocuklar için unutulmaz bir deneyim sunan bu yemekler, favori karakterlerinizle fotoğraf çektirme ve onlarla interaksiyon şansı veriyor. Auberge de Cendrillon, Cafe Mickey gibi restoranlar, karakter yemekleri için popüler seçenekler arasında yer alıyor. Bu özel yemek deneyimi, Disneyland ziyaretinizin en keyifli anlarından biri.

Önemli restoranlarda rezervasyonu unutmayın

Disneyland Paris’teki popüler restoranlarda yer bulmak bazen zor olabiliyor. Özellikle tatil sezonlarında veya hafta sonlarında, yer bulabilmek için önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor. Rezervasyonlarınızı online olarak veya Disneyland Paris uygulaması üzerinden kolayca gerçekleştirebilirsiniz. Ratatouille temalı restoranda filmdeki lezzetleri deneyimlemek ya da Karayip Korsanları temalı restoranda bir macera yaşamak istiyorsanız, rezervasyonsuz yer bulmanız mümkün değil.

Disneyland Paris çevresinde nerede kalınır? Disneyland Paris otelleri

“Paris’te nerede kalınır?” sorusuna cevap olarak Disneyland Paris’in hemen yanı başında konumlanan büyüleyici Disney otellerini öneririm. Bu bölge parkın fantastik dünyasını yansıtan tematik yapılarıyla misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi sunuyor.

Disneyland Paris’te otelde konaklamanın sayısız avantajı bulunuyor. Öncelikle, parkın hemen yanı başında kaldığınız için güne dinlenmiş ve erkenden başlayabilirsiniz. Akşam park kapandıktan sonra da yorgunluk hissetmeden hızla otelinize dönebilirsiniz. Oteller ebeveynlerin gezi sırasında rahatlaması için çeşitli hizmetlerle dolu.

Disneyland Paris otellerinde kalan misafirler, parka genel giriş saatinden tam bir saat önce erişim hakkına sahip oluyor. Extra Magic Hours denen bu sistem sayesinde, park henüz kalabalıklaşmadan birçok alete sıra beklemeden binebilirsiniz.

Disneyland Paris’in içinde 6 adet konsept otel bulunuyor:

Disneyland Hotel

Her birinin teması birbirinden farklı olan oteller arasında gerçek bir peri masalı şatosu gibi büyüleyen Disneyland Hotel, zarif hizmet anlayışıyla konuklarını ağırlıyor. Otelin iç dizaynında kullanılan altın varaklar, zarif avizeler ve klasik mobilyalar, Disney’in zamansız büyüsünü her bir köşede hissettiriyor.

Disney’s Hotel New York – The Art of Marvel

Marvel evreninin büyüsünü her köşesinde hissettiğiniz modern Disney’s Hotel New York – The Art of Marvel, süper kahraman hayranları için en sevdiği evrenin derinliklerinde geziniyor gibi hissetme şansı sunuyor. Otelin her bir odası, ünlü Marvel karakterlerinin sanatsal tasvirleriyle süslü. Özel Marvel sanat eserlerinin sergilendiği galeriler ve karakterlerle tanışma fırsatları gibi benzersiz deneyimler de sunuluyor.

Disney Newport Bay Club

4 yıldızlı Disney Newport Bay Club, 1920’lerin denizcilik estetiğine sahip. Otelin iç dekorasyonunda kullanılan yelkenli gemi modelleri, deniz feneri motifleri ve ahşap aksanlar misafirlere huzurlu bir deneyim yaşatıyor. Ayrıca otel bünyesindeki büyük yüzme havuzları, sağlık kulübü ve restoranlar, günün her saati keyifli anlar geçirmenize yardımcı oluyor.

Disney’s Sequoia Lodge

Disney’s Sequoia Lodge, Disneyland Paris’in doğa temalı bir başka oteli olarak, Amerikan Ulusal Parkları’ndan ilham alınarak tasarlanmış. Doğayı ve rustik atmosferi sevenler için ve dingin bir atmosfer sunuyor. Otelin lobisi ve odaları, doğal taş ve ahşap malzemelerle bezenmiş, sıcak bir şömine önünde rahatlamak için mükemmel bir ortam hazırlıyor. Otel, Disneyland Paris’in kalabalığından biraz uzaklaşıp, doğayla iç içe sakin bir konaklama arayanlar için ideal.

Disney’s Hotel Cheyenne

Disney’s Hotel Cheyenne, Vahşi Batı kasabasından fırlamış gibi tasarlanmış. Hotel Cheyenne, rustik mobilyaları, at nalı ve kovboy botlarıyla süslenmiş odaları ile tam anlamıyla bir Western macerası sunuyor. Kovboy kasabası konseptiyle tasarlanmış otelde dönemin Amerika’sından izler görmek mümkün. Parka sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde olmasıyla da konuklara büyük kolaylık sağlıyor.

Disney’s Hotel Santa Fe

Güneybatı Amerika’nın çöl manzaralarından ilham alan Disney’s Hotel Santa Fe, Route 66’nın nostaljik ruhundan esinlenerek dekore edilmiş. Odalarının canlı renkleri ve arabalar temalı dekorasyonları ile Disney’in “Cars” filmini anımsatan bu otel, özellikle çocuklara nutulmaz bir konaklama deneyimi yaşatıyor.

Disneyland Paris’in resmi otelleri, parka olan yakınlıklarıyla biliniyor. Bu otellerden bazıları yürüme mesafesindeyken, diğerleri ücretsiz shuttle servisleri ile kolayca parka ulaşım sağlıyor.

Her bütçe ve ihtiyaca uygun bir otel bulmak mümkün. Lüks bir deneyim arayanlar Disneyland Hotel’i tercih ederken, daha uygun fiyatlı bir konaklama için Sequoia Lodge veya Hotel Cheyenne gibi oteller ideal.

Disneyland Paris ile bilmeniz gereken bilgiler, önemli tavsiyeler

Kapsamlı bir Disneyland Paris rehberi hazırlamışken, zorluk yaşamamanız için dikkat etmeniz gereken konular hakkında ufak notlar eklemek istiyorum:

Resmi Disneyland Paris uygulamasını indirin.

Bu uygulama park ziyareti ile ilgili her şeyiniz olacak. Disneyland Paris’in resmi uygulamasını indirmek, park deneyiminizi organize hale getiriyor. Uygulama sayesinde parkın detaylı haritasına ve rota planlayıcıya erişebilir, bölümlerin anlık bekleme sürelerini görebilirsiniz. Etkinlik ve şov takvimlerini takip edebilir, restoran menülerini inceleyip rezervasyon yapabilirsiniz. Bilet ve rezervasyonlarınızı dijital olarak yönetmek, sizi arayıp ulaşma zahmetinden kurtarıyor. Parkta çekilen profesyonel fotoğraflarınıza da uygulama üzerinden erişebilir ve satın alabilirsiniz.

Her zaman önceden rezervasyon yapın.

Disneyland Paris’e gitmeyi planlıyorsanız, özellikle popüler etkinlikler ve restoranlar için önceden rezervasyon yaptırmak önemli. Park ziyareti tarihiniz yaklaştıkça bilet fiyatları ve diğer ekstraların ücretleri sürekli artıyor. Erken bilet alarak sayede istediğiniz aktivitelerde yer bulma şansınızı artırırsınız ve parkta gereksiz yere vakit kaybetmezsiniz. Unutmayın, önceden plan yapmak her zaman işinizi kolaylaştırıyor, gün içi karışıklıkların önüne geçiyor.

Disney Premier Access ile zaman kazanın.

Disney Premier Access bileti, belirli etkinliklerde öncelikli geçiş hakkı sağlıyor. Bu bilet sayesinde uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalmadan favori bölümleri deneyimleyebilirsiniz. Özellikle yoğun günlerde Premier Access, zaman kazanmanın en iyi yollarından biri, bu sebeple biletleri hızla tükeniyor. Çocuklarla 30-35 dakika süren sıraları beklemek oldukça zorlu oluyor. Bu sebeple çocuklu ailelere şiddetli tavsiyem Premier Access.

Sırada beklemeye hazır olun.

Disneyland Paris gibi popüler bir parkta sırada beklemek kaçınılmaz. Her gün yaklaşık 30.000 kişi parkın kapılarından içeri adım atıyor, dolayısıyla biraz sabırlı olmanız gerekecek. Bekleme sürelerini daha keyifli hale getirmek için yanınıza kitap, oyun veya atıştırmalıklar alabilirsiniz. Sabırlı olun ve beklerken parkın atmosferinin tadını çıkarın.

Yemek & gösteri zamanlarında aletlere binin.

Disneyland Paris’te en iyi deneyimi yaşamak için öğle yemeği saatlerini stratejik olarak kullanın. Parkın restoranlarında yemek saatlerinde veya büyük şovlar sırasında bekleme süreleri daha kısa. Bu zamanları değerlendirin ve en popüler oyuncaklara daha az bekleyerek binin. Aynı zamanda, yemek saatlerinizi kalabalık olmayan zamanlara denk getirerek daha rahat bir yemek deneyimi yaşayabilirsiniz.

Parka mümkün olduğunca erken saatlerde gidin.

Disneyland Paris’in kapıları açılır açılmaz parkta olmak, en popüler bölümleri daha az bekleme şansı demek. Sabahın erken saatlerinde dahi kapıda sıra olacağını düşünerek erken gidebilirsiniz. Park mevsimine göre değişmekle birlikte sabah 9:30 itibarıyla ziyarete açılıyor, sabah 8:30 veya 9 gibi orada olmaya çalışın.

En rahat kıyafetlerinizi giyin.

Disneyland Paris’te rahat bir gün geçirmek için en rahat kıyafetlerinizi giymeniz şart. Yaz kış fark etmeksizin rahatça yürüyebileceğiniz kıyafetler, gezi boyunca konfor sağlıyor. Uzun yürüyüşler ve kuyruklarda bekleme süresi göz önüne alındığında, rahat ayakkabılar giymek özellikle önemli. Hava durumuna göre hazırlıklı olun ve gerektiğinde yanınıza hafif bir ceket veya yağmurluk alın.

Olası kazalara karşı önlem olarak küçük çocuklar için ufak tefek yedek kıyafetleri sırt çantanızın içine yerleştirebilirsiniz. Bu çantaya yiyecek, içecek ve kıyafetlerinizi koyarak parkta daha rahat hareket edebilirsiniz.

Disney otellerinde kalın.

Eğer geziniz Paris’ten ziyade Disneyland Paris odaklıysa, alan içinde bulunan otellerde konaklamak, park deneyiminizi daha keyifli hale getiren ögeler ekliyor. Parka yakın olmanın avantajıyla daha az yolculuk yapıp parkın sunduğu ekstra imkanlardan faydalanabilirsiniz. Ayrıca Disney temalı otellerde konaklamak, tatilinize ekstra bir sihir katarak unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlıyor.

Törenler ve şovlar için zaman ayırın.

Disneyland Paris’teki törenler ve şovlar, parkın en etkileyici kısmı. Bu etkinlikler için zaman ayırmak, parkın büyüsünü tam anlamıyla yaşamanız anlamına geliyor. Özellikle akşamları düzenlenen havai fişek gösterileri ve geçit törenleri, kaçırılmaması gereken anlardan bazıları.

Çocuğunuz varsa bebek arabasını getirin ya da kiralayın.

Disneyland Paris gibi büyük bir parkta küçük çocuklarla dolaşmak bazen zor olabiliyor. Park alanı oldukça geniş olduğundan, bir yerden bir yere giderken çocuklar yorulabilir. Bu nedenle, çocuğunuz varsa mutlaka bebek arabası getirin veya park içinde kiralayın.

Kendi bebek arabanızı yanınızda getirebileceğiniz gibi, park içinde günlük 25 Euro ücretle bebek arabası kiralama seçeneği de mevcut. Eğer Walt Disney Studios’a da geçmeyi planlıyorsanız, 60 Euro depozito ödemeniz gerekiyor; bu depozito, bebek arabasını akşam geri verdiğinizde iade ediliyor.

Bebek arabaları oldukça kullanışlı ve çocuğunuzun adı üzerine yazılıyor. Ayrıca sırt çantası gibi eşyalarınızı asabileceğiniz bölmeler de bulunuyor. Parkta dolaşırken çocuğunuzun dinlenmesini sağlarken, sizin de daha rahat hareket etmenize yardımcı oluyor.

Aletlere binerken bebek arabalarını park edebileceğiniz özel alanlar bulunuyor. Başta çekinerek de olsa, bir süre sonra sırt çantanızı bile bebek arabasında bırakmanın güvenli olduğunu fark ediyorsunuz. Ancak yine de değerli eşyalarınızı yanınızda taşımayı unutmayın.

Alışveriş için zaman ayırın.

Disneyland Paris’te aletlere binmek ve şovları izlemek kadar alışveriş de oldukça keyifli. Özellikle küçük çocuğunuz varsa, parkın her köşesinde üzerlerinde kostümler giymiş ve ellerinde baloncuk yapan oyuncakları gördüğünde kaçmanız epey zor.

Disneyland Paris’teki mağazalarda, birbirinden güzel hediyelik eşyalar ve hatıralıklar bulunuyor. Alışveriş yapmak için zaman ayırarak, sevdiklerinize ve kendinize parkın büyüsünü hatırlatacak güzel eşyalar alabilirsiniz. Hem park kapanış saatine yakın mağazalar daha sakin hem de gün boyu aldığınız eşyaları elde taşımak zor olabileceğinden, alışverişi akşama bırakmak daha pratik.

Boy sınırlarına dikkat edin.

Disneyland Paris’teki bazı kısımlarda çocukların güvenliği için yaş yerine belirli boy sınırları bulunuyor. Çocuklarınızın bu sınırları karşılayıp karşılamadığını aletin yanına gitmeden uygulamadan kontrol edin. Böylece onlar hayal kırıklığı yaşamadan hangi aletlere binebileceğinizi planlayabilirsiniz.

Sigara İçme konusuna dikkat.

Disneyland Paris’in sadece belirli alanlarında sigara içmeye izin veriliyor. Sigara içen biriyseniz, parkın sigara içme alanlarını tabelalar yardımıyla öğrenebilirsiniz.

RER Kullanacaksanız biletinizi mutlaka önceden alın.

Ulaşım konusunda detaylıca bahsettiğim gibi, Disneyland Paris’e toplu taşıma ile gitmeyi planlıyorsanız, özellikle RER treni kullanacaksanız biletinizi önceden almak size zaman kazandırıyor. Böylece tren istasyonunda vakit kaybetmez ve daha hızlı bir şekilde parka ulaşabilir, çıkarken de kalabalığa takılmadan trene binebilirsiniz.

Sevdiğiniz fotoğrafları satın alın.

Disneyland Paris’te geçirdiğiniz anıları ölümsüzleştirmek için Photo Pass uygulamasından faydalanabilirsiniz. Disneyland’in uygulaması sayesinde, roller coaster gibi aletlerde anlık olarak çekilen fotoğraflarınızı görebilir ve beğendiklerinizi satın alabilirsiniz. Böylece parkın heyecan dolu anlarını ve eğlenceli anılarınızı evinize götürebileceğiniz güzel hatıralara dönüştürebilirsiniz.

Bavul emaneti.

Eğer Disneyland Paris’e gitmeden önce veya sonra başka bir yere seyahat edecekseniz, parkın bavul emanet hizmetinden yararlanabilirsiniz. Bavul emanet hizmeti, park içinde daha rahat dolaşmanızı sağlıyor ve büyük eşyalarınızı güvenle saklama imkanı sunuyor. Tema parkının her iki bölümünde de ayrı emanet dolapları bulunuyor.

Mükemmel Disneyland Paris gezi planlaması

Disneyland Paris gezi rehberi boyunca aslıda çok kapsamlı bilgi ve tavsiyeler vermeye çalıştım. Ama yine de kısıtlı zamanınızı çok verimli kullanmak adına yapmanız gereken şeyleri kısaca bu bölümde de özetlemek istiyorum.

1. İlk yapmamız gereken seyahat tarihlerimizi kesinleştirmek ve Disneyland Paris: 1 Günlük Biletimizi önceden satın almak. Park biletleri sezona ve günlük yoğunluğa bağlı olarak çok artıyor. Bu nedenle ne erken o kadar iyi.

2. Premier Access almak sizin tercihiniz. Burada tekrar tekrar Premier Access avantajlarından bahsetmeyeceğim. Ama özellikle Ultimate bileti gezi gününe doğru iyice fiyatlanıyor. Bu yüzden tüm plan programınız kesinse ve Ultimate bilet alacaksanız biletinizi önceden alabilirsiniz.

3. Konaklama ve Ulaşım. Aslında 2 farklı konu gibi dursa da bu konu çok içe çünkü Paris’te nerede kalınır? rehberimde de detaylıca anlattığım üzere konaklama yapacağınız bölge ve otel seçenekleri kullanacağınız ulaşım araçları ile alakalı.

4. Bu madde aslında üsttekinin devamı. Ulaşımınızı toplu taşıma ile yapacaksanız RER trenlerini kullanacaksınız demektir. Zaman kazanmak ve az yorulmak adına Paris şehir merkezindeki otelinizi RER tren hattına yakın otellerden seçmenizi öneririm.

Benim son gezimde konakladığım 4 yıldızlı Hotel Montfleuri Zafer Takı’nın hemen yanı başında. Buradan RER hattına binip aktarma yapmadan direkt Disneyland Paris’e gidebilirsiniz. Eğer bütçe konusunda sıkıntınız yoksa Les Halles durağının hemen yanı başındaki Novotel Paris Les Halles adlı oteli de seçebilirsiniz.

5. Kısıtlı zamanınızı değerlendirmenin en temel şeylerinden biri günlük planlamasından geçiyor. Parkta hangi aletlere binmek istiyorsunuz, hangi şovları izlemek istiyorsunuz, nerede ne yemek istiyorsunuz tek tek planlayın. Bu konudaki en büyük yardımcınız resmi uygualama.

İnanın parka gidince spontene gezmek keyifli olabilir ama benim gibi planlı yapılan bir geziye Premier Access Ultimate bileti eklerseniz 2 günde ancak yaşayabileceğiniz eğlenceyi bir güne sığdırabilirsiniz.

6. Yeme içme konusunda bilgili ve kararlı olun. Yazı boyunca zaten restoranlar ve menüler hakkında bilgiler verdim. Eğer gözünüze kestirdiğiniz yer varsa öğle ya da akşam yemeği saatine göre gezi rotanızı şekillendirebilrsiniz.

7. Alışveriş konusunda acele etmeyin. Park içerisinde birbirinden güzel mağazalar var ama acele edip satın alacağınız çoğu eşyayı gün boyu yanınızda taşıyacağınızı unutmayın. Benim tavsiyem gezerken mağazalara girin, beğendiğiniz şeyleri aklınızda tutun. Akşam gezi sonunda alışverişe belirli bir zaman ayırın ve nokta atışı alışverişinizi yapın. Tabi herkes benzer plan yapabileceğinden akşam saatlerinde daha fazla kasa kuyruğu olabileceğini unutmayın.

8. Şehir merkezine geri dönüşünüzü önceden planlayın. RER treni ile dönecekseniz biletinizi sabahtan almış olmayı unutmayın. İstasyon yoğunluğunda bir de bilet makinesi sırasına girmeyin.

Özel transfer ayarladıysanız saatiniz ve buluşma yeriniz belli olsun. Ben dönüşte UBER kullandım. En büyük endişem araç bulamamaktan yanaydı ama endişemin gereksiz olduğunu öğrendim. Park çıkışındaki Five Guys restoranı çevresinde buluşarak UBER’le kolayca şehir merkezine dönebilirsiniz.

Özetle Disneyland Paris turu yapmaya değer mi?

Evet, Disneyland Paris turu kesinlikle yapmaya değer! Bu büyüleyici tema parkı, tüm yaş gruplarından ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

İster büyük bir Disney hayranı olun isterse sadece eğlenceli bir aile tatili arayışında olun, parkın çeşitlilik sunan konseptleri, gösterileri ve törenler herkes için bir şeyler vadediyor. Ayrıca parkın detaylı tematik tasarımı ve özenle hazırlanmış atmosferi, ziyaretçilere masalsı bir kaçamak imkanı tanıyor.

Disneyland Paris hakkında sıkça sorulan sorular

Disneyland Paris hakkında sıkça sorulan soruları özetlemek gerekirse…