Madrid’de Ne Yapılır? Yapılacak 11 Şey

“Madrid’de ne yapılır?” Madrid uzun bir tarih ve zengin bir kültüre sahip. Ayrıca bir başkent olarak son derece büyük de. Tabii bu büyüklükte bir şehri gezmek de, üstelik zamanınız da kısıtlıysa zor.

Şehrin tarihi yapıları, müzeleri, eğlenceli bar, cafe ve restoranları, parkları, bahçeleri hepsi ayrı davetkar. O zaman planlama şart. Madrid’de ne yapılır? yazısında sizlere kentteki sadece görülecek yerleri değil, yapılacak aktiviteleri de anlatmak istiyorum.

Ne bir saniyeniz boşa gitsin, ne de herhangi bir aktiviteyi atlamayın. Zamanı iyi planlar ve uygularsanız Madrid’in tarihinden de, kültüründen de, yemekleri ve içeceklerinden de son derece keyif alacağınıza eminim.

1. Tarihi yapıları, kiliseleri ve katedralleri görün.

Bir turist olarak ziyaret edecekseniz muhtemelen Madrid’e gitmenizin en önemli sebebi kentin tarihi yapılarıdır. Haliyle ben de Madrid’de ne yapılır? yazısına bu tarihi yapıları görmenizi önererek başlayacağım.

Gran Via Caddesi‘nde ve şehrin önemli meydanlarında görebileceğiniz irili ufaklı tarihi yapılar dışında kentin en önemli hatta her yıl milyonlarca turisti buraya çeken yapıları arasında;

Kral 5. Philip tarafından 1700’lü yılların başında yaptırılan ve Avrupa’daki en büyük saray olan Kraliyet Sarayı,

Ülkede göreceğiniz katedrallere kıyasla daha genç ancak yine de çok büyüleyici olan Neoklasik stili Madrid Katedrali (başka bir deyişle Catedral de Santa Maria la Real de la Almudena),

Şehrin biraz dışında yer almakla birlikte UNESCO Kültür Mirasları Listesi’ne girebilecek kadar değerli ve Kral II. Felipe tarafından yaptırılan saray, kütüphane ve manastırdan oluşan El Escorial Sarayı,

Cibeles Meydanı’nda 1919 yılında açılan ve tasarımı Antonio Palacios ve Joaquin Otamendi tarafından belediye binası (Cibeles Sarayı),

Mısır Tanrıları Amon ve İsis’e adanmış ve İspanya’ya 1968 yılında hediye edilmiş olan 2200 yıllık Mısır Tapınağı Templo de Debod yer alıyor. Mümkünse zaman yaratıp hepsini görün derim.

Tarihi ve turistik açıdan son derece zengin olan Madrid’de görmeye değerler yerler elbette bunlardan ibaret değil. Bu konuda daha detaylı bilgiyi Madrid Gezilecek Yerler yazımızda bulabilirsiniz.

2. Büyüleyici meydanların keyfini çıkarın.

Sadece İspanya değil, İtalya ve Fransa’da da şehrin içindeki irili ufaklı meydanları çok severim. Genelde meydanın popülaritesine göre bir veya çok sayıda cafe ve restoran bulunur, meydanda ufak tefek hediyelikler satan standlar, sanatını yapan ressamlar ve o kabalık…

Madrid de bu anlamda hiç fakir bir şehir değil. Dolayısıyla Madrid’de ne yapılır? yazısında size ikinci önerim bu meydanlarda biraz zaman geçirip, belki bir kahve eşliğinde şehrin havasını solumanız.

Puerta del Sol Madrid’in merkezi diyebilirim. Yeri gelmişken söyleyeyim, bu meydanda otururken çanlar her çaldığında bir adet, ve toplamda 12 adet üzüm yemenin şans getirdiğine inanılıyor.

Buradan birkaç dakikalık yürüme mesafesindeki Plaza Mayor ise üç katlı Rönesans Dönemi yapılarla çevrelenmiş büyüleyici bir başka meydan.

15., 16. Ve 17. yüzyıllardan kalma tarihi yapılarla çevrili Plaza de la Villa ve şehrin en ünlü meydanı Plaza de Cibeles ise mutlaka görmeniz gereken diğer meydanlardan.

3. Prado Müzesi’ni gezin.

Bazıları müze sever. Ben özellikle müze düşkünü değilim ama ziyaret ettiğim her şehirde mümkünse en az bir tane görmeye çalışıyorum.

Madrid ise bu açıdan çok zengin bir şehir. Kaldı ki Avrupa’nın efsanelerinden, sanatla çok yakın haşır neşir olmayanların bile akın akın ziyaret ettiği Prado Müzesi de bu şehirde.

Hatta Madrid’in Sanat Üçgeni Bölgesi (üç müzenin bir üçgen oluşturacak şekilde konumlandığı) en az 1 gününüzü ayırmanızı önerdiğim yerlerden. Bu üç müze hangileri derseniz…

Elbette başta Prado Müzesi olmak üzere, Kraliçe Sofia Sanat Merkezi ve Thyssen – Bornemisza Müzesi.

Ancak bu müzelerin hepsine gidemeseniz bile, bir Madrid seyahatinin olmazsa olmazı Prado Müzesi’ni ihmal etmeyin. Yalnız özellikle müze severler için Madrid burada bitmiyor.

Fundación Lázaro Galdiano, Goya Museum, Museo Sorolla ve Naval Museum kentteki yüzlerce müzeden sadece birkaçı. Planlı olmayı, önceden her detayı organize etmeyi sevenler içinse:

Madrid Prado Müzesi Turu: 7000’e yakın kullanıcının 5 üzerinden 4,7 puan verdiği Prado Müzesi turu dünyanın en ünlü İspanyol Sanatçıları’nın resmi geçidi adeta.

Rembrandt, Vélazquez, Goya gibi ünlü ustaların eserlerini doya doya görmek için en ideal seçeneklerden biri olan bu turun bir başka avantajı da eğer fikir değiştirirseniz 24 saat öncesine kadar iptal etme hakkınızın olması.

4. Madrid’in en güzel caddesi Gran Via’da yürüyün.

Aslında bir şehri keşfetmenin en güzel yolu yürümek ancak bazı caddeler var ki orada yürümeden o şehirden ayrılmamalısınız. Madrid’in Gran Via‘sı da bunlardan biri.

Ünlü Metropolis, Hotel de las Letras Binası, efsanevi Museo Chicote, Telefonica binası, Palacio de la Prensa, Lope de Vega ve Compac Tiyatroları burada görebileceğiniz Madrid’e özgü güzelliklerden sadece benim aklımda kalanlar.

Bir öğleden sonra iki saatinizi ayırın ve Gran Via’yı baştan sona ağır ağır gezin, pişman olmazsınız.

Sadece Gran Via ve çevresi değil, Madrid’de konaklama için de çeşitli bölgeleri değerlendirmelisiniz. Bu konuda henüz karar vermediyseniz bir de Madrid’de Nerede Kalınır? yazımıza da göz atmalısınız.

5. Madrid’in park ve bahçelerinde dinlenin.

Belki ilk anda fark edilmeyebilir ama Madrid’de çok fazla yeşil alan ve parklar var. Bir kenti huzurla dinlemek için ideal yerler yani.

Şehirde geçirecek ne kadar zamanınız var bilmiyorum ancak keşke imkanınız olsa da bir öğleden sonrayı Madrid’in parklarında yürüyerek, bahçelerde uzanıp dinlenerek keyifle geçirseniz.

19. YY’dan beri var olan hatta tarihi 1663 yılına dayanan, şehirdeki en eski ağacın da bulunduğu Retiro Park, New York’un Central Park’ından 5 kat daha büyük olan, içerisinde yürüyüş yolları, bisiklet yolları ve piknik masaları da bulunan şehrin en geniş parkı Casa de Campo, Kraliyet Sarayı yakınındaki Jardines de Sabatini Madrid’de keyifli ve huzurlu bir öğleden sonra ya da sabahı geçirebileceğiniz yemyeşil vahalardan.

6. Madrid’de müzikal veya flamenko gösterisi seyredin.

Bir zamanlar Madrid’in Broadway’i olarak anılan Gran Via Caddesi müzikal ve tiyatro açısından da benzersiz bir keyif sunmaya aday.

Çoğu küçük sahne kapanmış olsa da burada yer alan Teatro Compac Gran Via, Teatro Coliseum ile Teatro Lope de Vega hala açık ve Aslan Kral, The Phantom Of The Opera, Mamma Mia, Sefiller, Chicago, Cats gibi uluslararası üne sahip müzikallere ev sahipliği yapıyor.

Daha yerel bir eğlence tercih ederseniz Madrid’de elbette bir flamenko gösterisi izleyeceksiniz. Teatro de la Zarzuela ve sundukları flamenko gösterileri İspanyolca bilmeseniz bile müziklerden, kostümlerden ve danslardan fazlasıyla etkilenmenizi sağlayacak kadar güçlü ve başarılı.

“Madrid’de ne yapılır?” diye düşünürken flamenkoyu ne olursa olsun ihmal etmeyin ve bir gecenizi buna ayırın.

7. San Gines’de çikolatalı Churros tadın.

Madrid’in yeme içme konusunda benzersiz bir şehir olduğu malum. Mutfağı öyle zengin, yemekler o kadar iyi ve lezzetli ki Madrid’in yerel lezzetlerinin tadına bakmadan şehri gördüm demeyin.

Tapas, paella veya onlarca başka yerel yemeği Madrid’de tadabilirsiniz hatta tatmalısınız ancak benim mutlaka deneyin diye önereceğim yiyecek ise Madrid’de ne yenir? yazısında da bahsettiğim, kentteki en meşhur atıştırmalıklardan biri Churros con Chocolate, ya da başka bir deyişle çikolatalı Churros.

1894 yılında kurulan Chocolatería San Ginés ise kentin en eski Churros  yapan yerlerinden. 24 saat açık olan cafede yediğiniz çikolatalı Churrosların tadını unutamayacak, sadece bunun için bile Madrid’e geri dönmek isteyeceksiniz. Zaten her gün o kadar turist boşuna beklemiyor cafenin önünde.

8. Santiago Bernabeu Stadyumu’nda Real Madrid Maçı seyredin.

Futbolu sevseniz de sevmeseniz de Real Madrid’i duymamış olmanız mümkün değil. Avrupa’nın en başarılı futbol kulüplerinden ve 11 Avrupa Kupası’nı da elinde bulunduran Real Madrid’in efsanevi stadyumu Santiago Bernabéu‘da bir maç seyretmek –elbette maç takvimi seyahatinize uyuyorsa- yapmadan dönmemeniz gereken aktivitelerden.

Seyahat tarihlerinizde burada bir Real Madrid maçı yoksa da üzülmeyin. Zira takımın 85 bin kişilik, neredeyse mabet sayılacak stadyumu Bernabéu turistik gezilere de açık.

25 Euro karşılığında (14 yaşından küçükler için 18 Euro) iki saat süren bir tur yapabilir, Avrupa’nın bu dev takımının evinde dolaşabilirsiniz.

9. Madrid’in renkli pazarlarını keşfedin.

Madrid Alışveriş Rehberi yazısında da belirttiğim gibi bu şehirde alışveriş bambaşka bir deneyim. Özellikle de şehirdeki sokak pazarları.

Hatta alışveriş yapmak istemeseniz bile Madrid’in sokak pazarlarında dolaşmanızı, standlardaki binlerce üründen ilginizi çekenleri incelemenizi, satıcılarla sohbet etmenizi, o karnaval renkliliğini yerinde yaşamanızı öneririm.

Pazar gezmeleri Madrid’de ne yapılır? diye düşünenlerin mutlaka not etmesi gereken eğlenceli bir aktivite. Şehirde pazar çok ancak turistlerin de en çok ziyaret ettiği, en renkli pazarların Mercado de San Miguel ve El Rastro Pazarları olduğunu söylemeliyim.

10. Şehri yukarıdan seyredin.

Madrid silüeti bence İspanya’daki en etkileyici şehir silüetlerinden. Hatta Barselona’dan bile güzel. Ve bu silüeti yukarıdan seyredebileceğiniz en ideal yer ise Círculo de Bellas Artes’in terası.

Bu terastan şehrin geniş caddelerini, ünlü yapılarını, yeşil alanlarını, gökdelenleri ve kilise kubbelerini bir kadeh şarap veya bir kahve eşliğinde seyredebilir ve Madrid’e kadar gitmiş olduğunuza bir kez daha sevinebilirsiniz.

11. Madrid’e yakın köy ve kasabaları gezin.

Madrid’de ne yapılır? yazısındaki son önerim ise zamanı biraz daha bol olan veya zamanını çok verimli kullananlara.

Eğer imkanınız varsa bir gününüzü Madrid’e yakın, tarihi ve doğal güzellikleri sayesinde görmeye değer köy, kasaba ve şehirlere ayırın. Bunlar arasında en popülerleri de şüphesiz zengin tarihi ile Toledo, Segovia ve Avila kentleri.

Eğer otobüs, tren uğraşmak istemiyorsanız, planlamaya yapmaya zamanınız yoksa bu günübirlik geziler için harika tur seçenekleri de var. Ben size aşağıda bir örnek vereyim ancak isterseniz çok daha fazlası da mevcut:

Madrid’den Günübirlik Segovia ve Toledo Turu: 12 saat süren turda Madrid’den konforlu otobüslerle Segovia ve Toledo kentlerine ulaşımınız sağlanıyor. Yol boyunca tecrübeli rehberlerden bu kentlerin tarihçesine ve kültürüne dair bilgiler ediniyorsunuz.

Bu şehirlerdeki rehberli yürüyüş turları ile Segovia’daki Alzacar’a giriş ve rehber ücreti de pakete dahil. Hatta isterseniz küçük bir ek ücret karşılığında Toledo Katedrali’ne giriş de dahil olabiliyor. Daha önceden bu turu almış olan 800’e yakın kişi de memnuniyetini 5 üzerinden 4,6 puan vererek belirtmiş. Dolayısıyla; ne duruyorsunuz….

Özetle Madrid’de Ne Yapılır?

“Madrid’de ne yapılır?” diye düşünenler ve önümüzdeki günlerde bu kente seyahati olacaklar umarım biraz fikir edinebilmiştir. Ancak seçim yapmakta zorlananlar için bir de “olmazsa olmazlar” listesi verebilirim:

Şehrin tarihi bölgelerinde bir yürüyüş turu yaparak ilginizi çeken tarihi yapıları mutlaka görmelisiniz. Tabii bu yürüyüşü ünlü Gran Via Caddesi’nde de yapmalısınız. Bu sırada lezzetli tapaslardan tatmayı ihmal etmeyin.

Prado Müzesi “görmeden dönmemelisiniz” diyebileceğim yerlerden. Biraz da sokak pazarlarını gezerseniz tebrikler, sıkı bir Madrid turu yaptınız. Zamanınız kaldıysa Santiago Barnabeu Stadyumu’nu da mutlaka ziyaret edin ama.

Madrid’de ne yapılır? yazısında sizlere kentteki en popüler aktivitelerden bahsetmeye çalıştım. Dilerim seyahatinizde işinize yarar ve sizler de yeni aktiviteler keşfederek bize de haber verirsiniz