7 Soruda Paris Ressamlar Tepesi Montmartre

Paris‘in geleneksel atmosferini hala koruyan nadide bölgelerinden Montmartre, hatta daha da özele inersek Ressamlar Tepesi çok turistik olmasına rağmen özgün dokusunu kaybetmeyen yerlerden.

Aslında dar parke taşlı sokakları, keyifli meydanları, tarihi kilise ve diğer yapıları, müzeleri ile bir bütün olarak son derece büyüleyici olan Montmartre’nin Ressamlar Tepesi olarak anılmasını da sebepleri var ki yazının devamında kısaca bahsedeceğim.

Şimdilik Montmartre gezilecek yerler yazısına sadece “Paris’e gittiğinizde mümkünse 1 tam gününüzü, değilse en azından yarım günü bu bu bohem bölgeyi adım adım keşfetmeye” ayırmanızı söyleyerek başlıyorum.

1. Montmartre hakkında az bilinen, ilginç gerçekler nelerdir?

Montmartre eskiden tamamen Paris dışında bir bölgeyken şehir sınırlarına 1860 yılında katılmış.

Paris’e katılmasına rağmen Montmartre’de yaşayanlar fazlaca isyankar olduğu ve doğrusu kendilerini de Parisliler’den farklı gördükleri için sık sık şehir yönetimine isyan ediyorlarmış. Ki 1870 yılında “La Commune” adı altında toplanıp bağımsızlıklarını ilan ederek kendi kendilerini yönetmişler ancak bu bağımsızlık sadece 3 ay sürebilmiş.

Yazının devamında sık sık göreceğiniz gibi Montmartre ressam ve sanatçıların yaşadığı yer olarak büyümüş. Bunlardan birisi de Picasso. Bununla ilgili en ilginç hikaye ise; Picasso Au Lapin Agile isimle cafede ne zaman yemek yese ücreti bir resim çizerek ödermiş.

Ancak cafenin sahibi bir gün “Tamam ücreti resim çizip hediye ederek ödüyorsun da, bu resimleri neden imzalamıyorsun?” diye sorunca o dönemde çok da ünlü olmayan Picasso’nun cevabı “çünkü ben sadece yemek satın alıyorum, tüm cafeyi değil” şeklinde olmuş.

Çok eskiden daha küçük olan Paris kentinin çevresi üzüm bağları ile çevriliymiş ancak tabii ki şehir büyüdükçe bu üzüm bağları da bozularak yerleşim yeri olmuşlar. Ancak Montmartre’de çok büyük olmasa da bir üzüm bağı kalmış. Ki burası da Paris’in içinde yer alan tek üzüm bağı.

Daha da ilginci buradaki üzümlerle yapılan şaraplar 45 Euro değerinde şişesiyle pahalı bir şarap olmasına rağmen lezzet olarak en kötülerinden. Hatta bunun için “dünyanın en pahalı kötü şarabı” deniliyor. Zira kirli şehir havası ve suyu üzüm kalitesini etkiliyor.

2. Montmartre hakkında genel bilgiler nelerdir?

Picasso’nun Avignonlu Kızlar adlı ünlü eserini yaptığı, Salvador Dali’nin en önemli eserlerini yarattığı stüdyosunun bulunduğu, Vincent Van Gogh ve Renoir’in hayatlarının en verimli dönemlerini geçirdiği Montmartre 19. YY’da dünyanın farklı yerlerinden gelen Edouard Manet, Henri de Toulouse-Lautrec, Raoul Dufy, Modigliani ve Utrillo gibi dönemin en önemli ressamlarına ev sahipliği yapmış bir bölge.

Adı Ressamlar Tepesi ancak burada sadece ressamlar değil, o dönemde yaşayan heykeltraş, yazar, şair ve müzisyenler de burayı ev olarak benimsemişler. Peki sadece Fransa değil, İspanya, İtalya, Hollanda gibi Avrupa’nın her yerinde bu kadar sanatçı ruhlu dahiyi Montmartre’ye çeken neydi?

3. Montmartre tarihi nasıldır?

Sanat; günümüzde olduğu gibi tarihte de birkaç ayrıcalıklı sanatçı dışında fazla kazanç getiren bir uğraş değilmiş. Haliyle dönemin sanatçıları da Paris’in o dönemdeki en ucuz bölgelerinde yaşamayı tercih etmişler ki burası Montmartre diye bildiğimiz bölge oluyor.

Elbette bölgede bu kadar yoğun sanatçının yaşamasının tek sebebi ucuzluk değil. Toplum normlarına uymayan, hatta genel olarak muhafazakar Parislilerin “ahlaksız” diye nitelendirdiği bir hayat tarzı olan sanatçılar ve sanatçı olma yolundaki öğrenciler haliyle ortak bir hayat görüşünü paylaştıkları diğer sanatçılarla bir arada yaşamayı tercih etmişler.

Dolayısıyla bu birlik ihtiyacı da tüm bu sanatçı takımını revüleri, kabareleri, genelevleriyle bilinen Montmartre Tepesi’ne yavaş yavaş çekmiş.

Bugün Butte olarak da bilinen bölge eski şaşaalı günlerini arıyor olsa da hala bohem bir atmosfere sahip ve Paris’in en özgün bölgelerinden biri.

4. Montmartre’de gezilecek hangi yerler var?

Yazının buraya kadar olan kısmında Montmartre Tepesi’nde revüler, kabareler olduğu sonucunu çıkarmışsınızdır. Tabii elbette cafeler, restoran ve bistrolar da atmosferin ayrılmaz bir parçası. Ancak bölge bunlarla sınırlı değil.

Tarihi meydanlar, eski kiliseler ve müzeler burayı özel ve sıra dışı yapan yerlerin arasında bulunuyor. Montmartre gezilecek yerler listesine geçmeden önce ise verimli bir ziyaret programı yapabilmeniz için bölgenin güncel bir haritasını şu linkte bulabileceğinizi söyleyeyim.

4.1 Place des Abbesses Meydanı

Art Nouveau stili metro istasyonu bile başlı başına bir sanat eseri olan Abbesses Meydanı Montmartre’nin en hareketli bölgelerinden biri ve bu bölgede yapacağınız bir turun da başlangıç noktası.

Meydanın karşısında 1904 yılında Anatole de Baudot tarafından tasarlanan Aziz Jean Evangelist Kilisesi tüm ihtişamıyla yükselirken, çevredeki Rue Yvonne le Tac ve Rue des Trois Fréres Caddeleri trendy cafeleri ve sıra dışı butikleri ile keyifli zaman geçirebileceğiniz yerlerden.

4.2 Sacre Coeur Bazilikası

Paris‘in Ressamlar Tepesi’nde zarif bir kuğu gibi görülen Sacre Coeur Bazilikası şehirdeki en önemli tarihi ve dini yapılardan biri. Hatta Paris gezilecek yerler listesinin de önemli duraklarından.

Aslında 20.YY’ın başlarında açılmış olması sebebiyle kentin en eski yapılarından sayılmıyor ancak en etkileyicilerinden biri olduğu da kesin. Kenti ziyaret eden hemen her turistin tur programında olan ve Montmartre Tepesi gibi yüksek bir noktada yer alan Sacre Coeur Bazilikası hem nefes kesici mimarisi ile ziyaretçileri etkiliyor hem de benzersiz Paris manzarası ile.

Sacre Coeur Hakkında Bilgiler

Sacre Coeur Bazilikası hem bembeyaz rengi ve kubbeleri ile bir pastayı andırdığı için “düğün pastası”, hem de yapımında kullanılan taşların özelliği nedeniyle her yağmurda kendini temizlemesinden dolayı “kendi kendini temizleyen kilise” gibi takma isimlerle de anılıyor. Ki adı Fransızca’da “kutsal kalp” anlamına gelen kilisenin bu temizlik konusu da çok ilginç.

Bazilikanın yapımında temel yapı malzemesi olarak kalker taşı (bir çeşit traverten) kullanılmış ki bu taş yağmur suyu ile tepkimeye girerek bir çeşit çamaşır suyu görevi gören kalsit maddesi salgılıyor.

Dolayısıyla her yağmurda kilise baştan aşağı çamaşır suyu ile temizleniyor da diyebiliriz. Haliyle yapımının üzerinden 100 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen halen bir kuğu gibi bembeyaz ve tertemiz görünüyor. Aslında hazır kilisenin yaşından bahsetmişken biraz da tarihine bakalım isterseniz.

Sacre Coeur Bazilikası Tarihi

1870 ve 1871 yıllarında süren Fransa–Prusya savaşı aslında Fransızlar’ın tarihinde son derece acı veren bir olay. Savaşın başlarında Paris’li iki katolik iş adamı Alexandre Legentil ve Hubert Rohault de Fleury İsa’nın kutsal yüreğine adanmış bir kilise yaptırmaya yemin etmişler. Ne şanslılarmış ki her ikisi de savaşın biterek kilisenin yapımının başladığını görecek kadar yaşamışlar da.

Paris Başpiskoposu Guibert’in açılan bir yarışmayı kazanan Mimar Paul Abadie’ye kilisenin tasarımı görevini vermesiyle 1875 yılında bu Roma-Bizans stili kilisenin inşaatı da başlar ve 1914 yılında da tamamlanır.

Ancak Sacre Coeur Bazilikası 1919 yılında takdis edilerek kilise olarak açılır. Öte yandan Mimar Paul Abadie’nin de kilise tamamlanmadan vefat etmiştir. Fransa–Prusya savaşında hayatını kaybeden 58 bin askere ve İsa’nın kutsal yüreğine adanan kilise aynı zamanda Fransızlar için “umut” ve “iyileşme”yi simgeler.

Kilisenin daha eski tarihi ise biraz da mitolojik bir hikayeye sahip. 3. YY’da Hıristiyanların işkence gördüğü dönemde Dennis adlı bir piskoposun boynu vurulmuş ancak piskopos kopan başını kucağına alıp Paris’in kuzeyine doğru vaazlar vererek ilerlemeye devam etmiş ve sonunda bugün Sacre Coeur Bazilikası’nın bulunduğu yerde hayata veda etmiş. Kiliseye “kutsal yürek” adı verilmesinde bu olayın da payı olduğu söyleniyor.

Sacre Coeur Bazilikası Bölümleri

Kubbesinden benzersiz bir Paris manzarası da seyredebileceğiniz Sacre Coeur Bazilikası iç ve dış mimari özellikleri ve sahip olduğu sanat eserleriyle de dikkat çekiyor. Kısaca bu zarif beyaz kilisede neler görebileceğinizden de bahsedelim isterseniz…

Bazilikanın Cephesi ve Dış Mimarisi

Yazının başlarında kilisenin beyaz kalker taşlarından yapıldığını belirtmiştim. Roma – Bizans Stili mimarisi ise yapıya zerafet katan bir diğer özelliği. Kilisenin kemerli ve üç sütunlu girişinde Joan D’arc, Aziz Louis ve onların üzerinde de İsa’nın heykelleri bulunuyor.

Sacre Coeur Bazilikası’nın İç Dekorasyonu

Sacre Coeur Bazilikası kendini diğer kilise ve katedrallerden ayıran, son derece aydınlık ve ferah bir iç dekorasyona sahip. Bu ferah ve büyük iç mekanın dekorasyonun en önemli kısmı zengin mozaikleri diyebilirim hatta bunların en önemlisi de dünyanın en büyük mozaiği olan Oliver Merson, R. Martin ve Marcel Magne yapımı “Great Mosaic of Christ in Majesty”.

İsa’nın beyazler içerisinde göğe çıkışını resmeden mozaikte kiliseye “kutsal yürek” adını veren kalbi de altın işlemelerle gösteriliyor. Bunun dışında Fernand Léger’in vitrayları, Brunet’in gümüş heykeli “Bakire Meryem ve Bebeği”, Aristide Cavaillé-Coll tarafından yapılan org da Sacre Coeur Bazilikası içinde görebileceğiniz değerli eserlerden.

Sacre Coeur Bazilikası Kubbesi

300 basamaklı bir merdivenle çıkılan kubbe aslında kendi başına ilgi çekici olmayabilir. Ancak buradan, özellikle havanın açık olduğu günlerde kilometrelerce uzayan görüş mesafesi sayesinde, Paris ayaklarınızın altındadır. Dolayısıyla üşenmeyin ve kilisenin kubbesine tırmanın, pişman olmazsınız.

Sacre Coeur Bazilikası Çan Kulesi

77 metrelik çan kulesi Lucian Magne tarafından yapılarak 1904 yılında bazilikaya eklenmiş. 18,5 ton ağırlığındaki Savoy Çanı ise dünyanın en ağır çanlarından biri olma unvanını elinde bulunduruyor.

Sacre Coeur Kilisesi Bodrum Katı (Kripta)

Kilisenin altında Katolik azizlerin mezarları ve kutsal olduğuna inanılan emanetler yer alıyor ve bu bölüm de ziyaretlere açık. Buradaki şapelde aynı zamanda bir vazo içerisinde kilisenin yapımına destek veren iş adamlarından Alexandre Legentile’nin kalbi de bulunuyor.

Sacre Coeur Bazilikası Nerede ve Nasıl Gidilir?

Ressamlar Tepesi de denilen Montmartre’nin kalbinde yer alan Sacre Coeur Bazilikası’na ulaşım hem çok kolay hem de biraz zorlu. Zorlu olan yol şu ki; eğer bazilikaya Abbesses veya Tertre Meydanları’ndan yürüyerek gitmek isterseniz yaklaşık 270 basamakla kilisenin yer aldığı tepeye tırmanmanız gerekiyor.

Kolay yolu tercih edenler içinse; 12 no’lu metro hattına binerek Abbesses İstasyonu’nu geçip Anvers İstasyonu’nda inmelisiniz. Ardından füniküler ile kiliseye çıkabilirsiniz.

Sacre Coeur Bazilikası Güncel Giriş Ücretleri

Halen bir kilise olarak görev yapmasından dolayı Sacre Coeur Bazilikası ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Dolayısıyla herhangi bir yerden bilet almanıza gerek yok. Her yaştan ve her milletten ziyaretçi herhangi bir ücret ödemeden kiliseyi ziyaret edebilir.

Ancak kilisenin kubbesine çıkış için küçük de olsa bir ücret ödemek gerekiyor (sanırım 6 Euro idi) ve biletleri de ancak kubbe girişinden alabilirsiniz (kubbe girişi bazilikanın dışında, solda).

Ayrıca Fransızca, İngilizce ve İspanyolca olmak üzere 3 dilde ücretsiz sesli rehberler de mevcut ki bunun için gerekli olan mobil aplikasyonu kilisenin kendi internet sitesinde belirtilen yönergeleri izleyerek ücretsiz indirebilir ve Sacre Coeur Bazilikası ziyaretiniz sırasında dinleyebilirsiniz.

Sacre Coeur Bazilikası Ziyaret Gün ve Saatleri

Sacre Coeur Bazilikası tüm mevsimlerde her gün sabah 06:00 – akşam 22:30 arasında ziyarete açık.

Kubbe için ziyaret saatleri ise Mayıs – Eylül ayları arasında sabah 08:30 – akşam 20:00 arası, Ekim – Nisan ayları arasında sabah 09:00 – akşam 17:00 arası.

4.3 Espace Dali Montmartre Müzesi

Montmartre gezilecek yerler yazısının başlarında ünlü Katalan Ressam Salvador Dali’nin Ressamlar Tepesi’nde bir stüdyosu olduğundan ve hayatının bir kısmını Montmartre’de geçirdiğinden bahsetmiştim.

Place du Tertre Meydanı’ndan birkaç dakikalık yürüme mesafesinde yer alan müze ünlü sürrealist Salvador Dali’nin resim, heykel ve taslak çalışmalarından oluşan zengin bir koleksiyona sahip.

4.4 Moulin Rouge

1889 yılında açılan kabare Moulin Rouge o günlerde erotik can-can dansının doğup yayıldığı bir revü olarak tanınmış. Ve her geçen gün ününe ün katarak adını dünyanın en uzak köşelerine kadar duyurmuş.

Bugün de geleneksel atmosferini bozmadan showlara devam edilen Moulin Rouge mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Montmartre gezilecek yerler listesindeki bu en eğlenceli showlar genellikle aşırı talep gördüğü için rezervasyonu önceden online olarak yapmanızı öneririm.

4.5 Bateau-Lavoir

Emile Goudeau Meydanı’nda yer alan ve çok daha eskilerde piyano yapım atölyesi olan ahşap bir bina 1800’lü yılların sonunda Montmartre Tepesi’ne yerleşen sanatçıların evi olmuş.

Picasso, Braque, Max Jacob, André Salmon, Modigliani, Brancusi, Otto Freundlich gibi ustaların yaşadığı, en önemli eserlerini yarattıkları bu stüdyolar herhangi bir elektrik ve ısıtma tesisatı da olmadığı için son derece konforsuz bir yermiş aslında.

Ancak buna rağmen farklı sanatçıların bir araya gelmesi benzersiz bir sinerji yaratmış. Hatta kübizm akımının da burada doğduğu söyleniyor. Yapı bugün de hala çeşitli sanatçılar tarafından stüdyo olarak kullanılmakta.

4.6 Place du Tertre Meydanı

Ressamlar ve karikatürlistlerle, ve elbette onların eserleriyle dolu olan parke taşlı Place du Tertre Meydanı adeta bir açık hava müzesi diyebilirim.

Meydanı çevreleyen 18. YY’dan kalma yapılar, bu binaların altında yer alan cafe ve restoranlar ise Montmartre’nin atmosferine uyum sağlayarak geleneksel bir Paris dokusu oluşturuyor.

Hatta meydan kalabalık turist gruplarıyla dolu olduğunda bile bu özgün doku kaybolmuyor diyebilirim. Montmartre gezilecek yerler listesindeki en keyifli yerlerden biri Place du Tertre Meydanı.

4.7 Musée de Montmartre (Montmartre Müzesi)

17. YY’dan kalma tarihi bir binada yer alan Montmartre Müzesi bir zamanlar Auguste Renoir, Suzanne Valadon, Emile Bernard ve Raoul Dufy gibi sanatçıların da stüdyosuymuş.

Müze bugün bir zamanlar Ressamlar Tepesi olarak anılan bölgede yaşamış olan sanatçılarının eserlerinden oluşan zengin bir koleksiyona sahip ve burayı ziyaret eden turistlerin uğrak noktalarından biri.

4.8 Moulin de la Galette (Yel Değirmenleri)

Montmartre Tepesi bir zamanlar –henüz Paris şehrinin dışında kalırken- pek çok yel değirmenine sahipmiş ancak iki tanesi dışında diğer tüm yel değirmenleri sökülmüş.

Şimdi ise bu 1717 yılından kalma iki yel değirmeni Moulin de la Galetta olarak biliniyorlar. Bu yel değirmenleri görsel olarak son derece etkileyici olmaları yanında Van Gogh ve Renoir gibi ressamların önemli eserlerine de ilham vermişler. Montmartre gezilecek yerler listesinin bu en nostaljik durağını ihmal etmemenizi öneririm.

4.9 Montmartre Mezarlığı

11 hektarlık alana yayılan Montmartre Mezarlığı 1825 yılında açılmış. “Bir mezarlık turistik amaçla ziyaret edilir mi ki” diye soranlardansanız enfes yeşil alanları, heykelleri, anıtları ve şapelleriyle Montmartre Mezarlığı sizi şaşırtabilir.

Burada Alexandre Dumas, Marie Duplesis, Hector Berlioz ve Jaques Offenbach gibi sanatçıların mezarları da yer alıyor ancak Montmartre Mezarlığı nefes kesen güzelliğiyle de binlerce turisti kendine çekiyor.

4.10 Le Mur des Je T’aime (Sevgi Duvarı)

Ressamlar Tepesi aslında her köşesinde bir sanat eseri bulunan bir yer, bunların mutlaka çok ünlü ve tanınan eserler olmasına gerek yok. Ve bu eserlerden biri de Kaligrafi ustası Frédéric Baron ve mermer sanatçısı Claire Kito tarafından 2000 yılında yapılan 40 metrekarelik bir duvar Le Mur des Je T’aime.

Duvardaki toplam 612 seramik üzerinde 250 farklı dilde “Seni Seviyorum” yazıyor. Aslında toplamda 311 “Seni Seviyorum” yazısı var, bazı diller birkaç defa kullanılmış. Place des Abbesses Meydanı’nda yer alan duvar Romantizmin başkenti Paris’e yakışır güzellikte ve değerde bir sanat eseri.

5. Montmartre nerede ve nasıl gidilir?

Paris’in kuzeyinde yer alan Montmartre Tepesi’ne ulaşım da özellikle metro ile çok kolay ve birden çok metro hattı ile farklı istasyonlarda inerek ulaşım sağlayabilirsiniz.

Montmartre gezilecek yerler yazısında bunları anlatmaya bölgenin neredeyse merkezinde sayılabilecek Abbesses İstasyonu’ndan başlayayım.

12 no’lu metro hattı ile gelirseniz Abbesses Metro İstasyonu’nda inerek Ressamlar Tepesi turunuza başlayabilirsiniz.

2 no’lu metro hattını kullanırsanız Anvers İstasyonu’nda inerek Steinkerque Caddesi’ne çıkıp buradan da Sacre Coeur’a ulaşabilirsiniz.

Yine 2 no’lu metro hattıyla gelip Blanche İstasyonu’nda inerek Moulin Rouge’a ulaşabilirsiniz.

Montmartre’yi Gezmenin Alternatif Yolları

Bazılarımız Montmartre’nin son derece dik yokuşlarında yürümekten çekinebilir. Bazılarımız ise her köşesi zengin ve ilgi çekici hikayelerle dolu olan bölgeyi yanında burayı iyi bilen birisiyle gezmek isteyebilir. Aşağıda farklı beklentilere uygun birkaç Montmartre gezisi alternatifi bulabilirsiniz.

Montmartre Treni/Otobüsü

Bölgeyi gezmenin en kolay ve eğlenceli yollarından bir tanesi The Little Train of Montmartre yani Türkçe karşılığı ile Montmartre Treni. Moulin Rouge önünden 10:00-18:00 saatleri arasında kalkan bu turistik tren ile bölgeyi rahatça gezebilirsiniz. Tren bileti kişi başı 6,5 Euro.

Popüler Turlar

Rehberli Montmartre Yürüyüş Turu: 3 saate yakın süren bu turda Montmartre Bölgesi’nin en ilginç ve en popüler yerlerini rehber eşliğinde geziyor, bu sırada gördükleriniz hakkında detaylı bilgi ediniyorsunuz. Rehberlik hizmeti Fransızca, İngilizce, Almanca ve Flamanca dillerinden hangisini seçerseniz o dilde. Turu almış olan binden fazla kullanıcının puanı ise 4,8.

Eğlence Dolu Montmartre Keşfi: Montmartre’yi, ipuçlarını takip edip ayrı düşmüş iki aşığı kavuşturmaya çalışacağınız bir oyun eşliğinde keşfetmek isterseniz bu oyuna katılabilirsiniz. Daha önceden oyunu almış olanların 4,5 puan verdiği etkinlik yaklaşık 2 saat sürüyor ve bu sırada Montmartre’deki tüm popüler ve ilgi çekici yerleri görüyorsunuz.

8. Montmartre Bölgesi’nde Konaklama Alternatifleri

Paris’te nerede kalınır? diye düşünüyorsanız Montmartre de hem tarihi atmosferi hem de –görece- uygun fiyatlarıyla ideal bir bölge.

Burada konaklamayı düşünürseniz size birkaç konaklama alternatifi de aşağıda veriyorum:

Terrass Hotel Montmartre by MH ★★★★ 

Tarihi bir binada modern ve zevkli bir dekorasyonla hizmet veren Terrass Hotel Montmartre 800’den fazla konuğun Booking.com’da 8,8 puanla değerlendirdiği bir otel.

Sacre Coeur Bazilikası’na 15 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan otel Montmartre’deki diğer turistik yerlere çok daha yakın. Üstelik Paris’in merkezindeki otellere kıyasla çok daha uygun olan fiyatları da bir başka çekici yanı. 

Appart’hôtel Odalys Paris Montmartre ★★★★

Sacre Coeur’a birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Appart’hôtel Odalys Paris Montmartre Oteli Lamarc Caulaincourt Metro İstasyonu’ndan da 300 metre uzaklıkta yer alıyor.

Modern bir şekilde dekore edilmiş ferah odalara sahip olan otelin stüdyo daireleri ise yemeklerini kendisi hazırlamak isteyen misafirlere mutfak da içeriyor.

Paris’in Ressamlar Tepesi Montrmartre hakkında ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi özetlemeye çalıştım. Sizin de eklemek istedikleriniz varsa yorumlara yazabilirsiniz.

Son olarak Paris seyahatine çıkmadan önce Paris gezi rehberi, Paris’te ne yapılır?, Paris’te ne yenir?, Disneyland Paris ve Eyfel Kulesi başlıklı yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederim.