Avrupa’nın kalbinde, Fransa ile Almanya sınırında yer alan Strazburg; hem mimarisi hem de kültürüyle iki ülkenin ruhunu aynı potada eriten büyüleyici bir şehir. Alsas Bölgesi’nin başkenti olan bu zarif şehir, tarihi Grande Île (Büyük Ada) bölgesiyle UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Ren Nehri’nin kolları arasında kurulu olan Strazburg, köprülerle birbirine bağlanan kanalları, çiçeklerle süslü ahşap evleri ve gotik tarzda yükselen katedraliyle ziyaretçilerine romantik bir atmosfer sunuyor. Özellikle tarihi merkezde yer alan taş sokaklarda yürürken, her köşe başında Orta Çağ’dan kalma detaylarla karşılaşmak mümkün.
Tarih boyunca Fransa ile Almanya arasında el değiştiren şehir, bu zengin geçmişin etkilerini bugün hâlâ koruyor. Bu çok kültürlü yapı, hem mimariye hem mutfak kültürüne hem de günlük yaşama yansıyor. Kenti gezerken bir yanda Fransız zarafetini hissederken diğer yanda Alman düzenini görmek şaşırtıcı değil. Strazburg gezilecek yerler bakımından o kadar zengin ki, her adımda sizi yeni bir mimari başyapıt, büyüleyici bir müze veya yeşil bir park karşılıyor. Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi önemli kurumlara ev sahipliği yapması da Strazburg’u sadece turistik değil, diplomatik açıdan da özel kılıyor.
Yazı boyunca Strazburg seyahatimde edindiğim deneyimlere ek olarak yaptığım detaylı araştırmaları da harmanlayarak hazırladığım bu kapsamlı gezi rehberinde, şehirde görülmesi gereken yerleri, ulaşım ve konaklama ipuçlarını, yöresel lezzetleri ve çevrede keşfedebileceğiniz güzellikleri adım adım paylaşacağım. Hazırsanız, Avrupa’nın en zarif şehirlerinden birine doğru birlikte yola çıkalım. ✨
BU YAZIDA NELER VAR?
Strazburg Gezilecek Yerler Haritası
Strazburg’da gezilecek yerleri, otel önerilerini, alışveriş noktalarını ve fotoğraf çekim alanlarını tek bir Google Haritası üzerinde topladım. Bu harita sayesinde şehrin en önemli duraklarını kolayca bulabilir, gezi planınızı adım adım şekillendirebilirsiniz.
Mobil cihazlarınızdan haritayı açarak bulunduğunuz konuma göre rota oluşturabilir, yürüyüş veya toplu taşıma güzergâhlarını anında görüntüleyebilirsiniz. Yakınınızdaki restoran, kafe veya müzeleri harita üzerinden keşfedebilir, Strazburg’u gezmeyi çok daha pratik hale getirebilirsiniz.

STRAZBURG’DA NEREDE KALINIR?
Strazburg’da nerede kalınır? başlıklı yazımda da çok detaylı anlattığım üzere Tarihi Şehir Merkezi (Grande Île & La Petite France) ile Gare Centrale Çevresi oluşturan bölüm özellikle ilk kez Strazburg’a gidenlerin konaklama yaparken tercih etmeleri gereken bölgelerden.
Otel tavsiyesi isterseniz son Strazburg seyahatimde ben tercihimi garın hemen yanı başındaki 4 yıldızlı Hotel des Vosges BW Premier Collection adlı otelden yana kullandım ve memnun kaldım, dilerseniz siz de göz atabilirsiniz.
Konaklama bütçenize göre alternatif otel tavsiyesi isterseniz de 3 yıldızlı Hotel Arok ile 5 yıldızlı Sofitel Strasbourg Grande Ile adlı tesislere göz atabilirsiniz.

EN POPÜLER AKTİVİTELER
Strazburg’da özellikle bahar ve yaz aylarında hem şehir içi turlar hem de çevredeki Alsas köylerine düzenlenen geziler oldukça yoğun ilgi görüyor. Zaman kaybetmemek ve yerinizi garanti altına almak için en popüler aktivitelerin biletlerini önceden almanızı öneririm.
Strazburg’daki en popüler aktiviteler:
Strazburg gezilecek yerler listemize şimdi adım adım göz atmaya başlayalım! 🛫✨ Sıradaki durağımız, şehrin en çok fotoğraflanan bölgesi ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerini büyüleyen La Petite France — Strazburg’un ruhunu en iyi yansıtan, kanallarıyla ünlü masalsı semti!
1. La Petite France

Strazburg’un en güzel bölgelerinden biri olan La Petite France, Grande Île’nin batı ucunda yer alıyor ve şehrin tarihi dokusunu en iyi yansıtan yerlerden biri olarak öne çıkıyor. Ren Nehri’nin kolları arasında yer alan bu bölge, suyun üzerine kurulmuş taş köprüleri, çiçeklerle süslü ahşap evleri ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla ziyaretçilerine masalsı bir atmosfer sunuyor. 16. yüzyıldan kalma bu evler, geçmişte değirmencilerin ve tabakçıların yaşadığı işliklerle doluymuş; bugünse butik oteller, kafeler ve sanat galerileriyle dolup taşıyor.
Bölge, özellikle gün batımında kanallara yansıyan renkleriyle etkileyici bir manzara oluşturuyor. Buradaki yürüyüş yolları, şehrin en romantik rotalarından biri olarak kabul ediliyor. La Petite France çevresinde yer alan Ponts Couverts ve Barrage Vauban, panoramik manzara izlemek için uğranması gereken iki önemli nokta. Ayrıca kısa bir yürüyüşle Place Kléber’e ulaşmak da mümkün; böylece hem tarihi hem de modern Strazburg’u aynı rotada keşfedebilirsiniz. Bu yönüyle La Petite France, Strazburg’da görülmesi gereken yerler arasında mutlaka listenin başında yer alıyor.
Eğer bu tarihi atmosferin tam kalbinde konaklamak isterseniz, zarif tarzı ve merkezi konumuyla 🏨 Hotel Maison Rouge güzel bir tercih olabilir.
📍 La Petite France konumu için tıklayın.
2. Strazburg Notre Dame Katedrali

Strazburg’un simgesi haline gelen Notre Dame Katedrali (Cathedrale Notre Dame de Strasbourg), gotik mimarinin Avrupa’daki en görkemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 1439 yılında tamamlanan yapı, 142 metreyi aşan yüksekliğiyle yüzyıllar boyunca kıtanın en yüksek binası unvanını taşıyor. Kırmızımsı Vosges kumtaşından inşa edilen katedral, özellikle gün batımında aldığı kızıl tonlarla büyüleyici bir manzara oluşturuyor.
İç mekan süslemeleri, vitray pencereleri ve detaylı taş oymalarıyla dikkat çeken katedral, aynı zamanda dünyanın en ünlü astronomik saatlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Her gün belirli saatlerde çalışan bu mekanik şaheser, küçük figürlerin hareket ettiği bir gösteri sunuyor. Ayrıca ziyaretçiler, 330 basamaklı kuleye çıkarak Strazburg’un ve Ren Ovası’nın panoramik manzarasını izleyebiliyor.
Strazburg gezinizde bu yapıyı yalnızca bir ibadethane değil, sanatsal bir başyapıt olarak düşünmek gerekiyor. Katedralin içindeki detaylar, hem dini hem de kültürel anlamda şehrin tarihini yansıtıyor. Ziyaretinizi unutulmaz kılmak isterseniz, katedralde düzenlenen ışık ve ses gösterisini mutlaka izleyin. 🎫 Strasbourg Katedrali Ses ve ışık gösterisi – LUMINISCENCE etkinliği, bu büyüleyici yapının tarihini benzersiz bir görsel deneyimle birleştiriyor.
📍 Strazburg Notre Dame Katedrali konumu için tıklayın.
3. Palais Rohan (Rohan Sarayı)

Strazburg’un en zarif yapılarından biri olan Palais Rohan, Notre Dame Katedrali’nin hemen yanında yer alıyor ve 18. yüzyıl Fransız mimarisinin en etkileyici örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. 1732–1742 yılları arasında Kardinal Armand Gaston de Rohan’ın isteğiyle inşa edilen bu görkemli saray, bir dönem hem piskoposların hem de Fransız krallarının konutu olarak kullanılmış. Rokoko tarzındaki iç süslemeler, yüksek tavanlı salonlar ve altın varaklı detaylar sarayın görkemini ilk andan hissettiriyor.
Günümüzde Palais Rohan, Strazburg’un üç önemli müzesine ev sahipliği yapıyor: Musée des Beaux-Arts (Güzel Sanatlar Müzesi), Musée Archéologique (Arkeoloji Müzesi) ve Musée des Arts Décoratifs (Dekoratif Sanatlar Müzesi). Bu müzelerde Rönesans’tan 19. yüzyıla uzanan geniş bir sanat koleksiyonu, antik dönem buluntuları ve dönemin lüks yaşamına ait objeler sergileniyor. Ziyaretçiler, sarayın ihtişamlı salonlarında gezerken hem Strazburg’un tarihine hem de Fransız sanatının zarafetine tanıklık ediyor.
📍 Palais Rohan konumu için tıklayın.
4. Barrage Vauban (Vauban Barajı)

Strazburg’un savunma tarihinin en önemli yapılarından biri olan Barrage Vauban, La Petite France bölgesinin batı ucunda yer alıyor. 17. yüzyılda ünlü Fransız mühendis Sébastien Le Prestre de Vauban tarafından inşa edilen bu etkileyici yapı, şehri düşman saldırılarına karşı korumak amacıyla tasarlanmış. Nehir seviyesini yükselterek çevredeki alanları suyla doldurma işlevi gören baraj, o dönemin ileri mühendislik bilgisini yansıtıyor.
Günümüzde askeri önemini yitirmiş olsa da Barrage Vauban, mimari zarafeti ve sunduğu manzarasıyla Strazburg gezisinin olmazsa olmaz duraklarından biri haline gelmiş durumda. Barajın iç kısmında yer alan galeri, tarihi heykellerin sergilendiği küçük bir sergi alanı olarak düzenlenmiş. En üst kısmındaki panoramik terasa çıktığınızda ise Ponts Couverts ve La Petite France manzarası gözler önüne seriliyor. Özellikle gün batımında, kanalların ve köprülerin üzerine vuran ışıklarla ortaya çıkan tablo adeta kartpostal güzelliğinde.
Barrage Vauban, mühendislik, tarih ve manzaranın kusursuz birleşimini temsil ediyor. Strazburg’un geçmişine tanıklık ederken aynı zamanda şehrin en etkileyici fotoğraf karelerini yakalayabileceğiniz bu yapı, mimariye ilgi duyan gezginler için mutlaka görülmesi gereken bir durak.
📍 Barrage Vauban konumu için tıklayın.
5. Ponts Couverts de Strasbourg

Strazburg’un en tanınan simgelerinden biri olan Ponts Couverts, La Petite France bölgesinin girişinde yer alıyor. 13. yüzyılda inşa edilen bu köprüler, o dönem şehrin savunma hattının bir parçası olarak kullanılmış. “Kapalı köprüler” anlamına gelen adı, geçmişte üzerlerini örten ahşap çatılardan geliyor. Günümüzde bu çatıların yerinde olmasa da köprülerin tarihi mimarisi ve taş kuleleri tüm ihtişamıyla ayakta duruyor.
Üç taş köprü ve dört kuleden oluşan Ponts Couverts, Strazburg’un Orta Çağ dönemine uzanan hikayesini gözler önüne seriyor. Kulelerin her biri geçmişte gözetleme ve savunma amacıyla kullanılmış; bugünse şehrin en güzel panoramik noktalarından biri olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Sabah erken saatlerde ya da gün batımında buradan görülen La Petite France ve Barrage Vauban manzarası, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunuyor.
Ponts Couverts, tarihi dokusu ve çevresindeki manzarasıyla Strazburg gezilecek yerler arasında mutlaka yer alması gereken bir durak. Kanallar boyunca yürüyüş yaparken, bu köprülerin yüzyıllardır şehrin kalbinde sessizce duran bekçileri olduğunu hissediyorsunuz.
📍 Ponts Couverts de Strasbourg konumu için tıklayın.
6. Place Kléber (Kléber Meydanı)

Strazburg’un kalbinde yer alan Place Kléber, şehrin en geniş ve en hareketli meydanı olma özelliğini taşıyor. Adını Napolyon döneminin ünlü generallerinden Jean-Baptiste Kléber’den alan meydan, 18. yüzyıldan bu yana Strazburg’un sosyal hayatının merkezi. Tarihi binalarla çevrili geniş alan, gün boyunca hem yerel halkın hem de turistlerin buluşma noktası olarak canlılığını koruyor. Meydanın ortasında yer alan Kléber Anıtı, bölgeye adını veren generalin anısına yapılmış.
Place Kléber çevresinde çok sayıda kafe, restoran ve mağaza bulunuyor; özellikle Galeries Lafayette ve Aubette 1928 binası alışveriş tutkunlarının uğrak yerleri arasında. Ayrıca kış aylarında kurulan ünlü Strazburg Noel Pazarı’nın ana bölümü de burada yer alıyor. Bu dönemde meydan, ışıklarla süslenmiş çam ağaçları, el yapımı hediyelik tezgahları ve sıcak içecek kokularıyla büyüleyici bir atmosfere bürünüyor.
Yılın her dönemi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yapan Place Kléber, hem tarihi hem de modern Strazburg’un buluşma noktası. Şehirdeki gezilerinizi planlarken burayı başlangıç noktası olarak seçmek, Strazburg’un ritmini en iyi şekilde hissetmenizi sağlıyor.
📍 Place Kléber konumu için tıklayın.
7. Parc de l’Orangerie (Orangerie Parkı)

Strazburg’un en yeşil ve huzurlu alanlarından biri olan Parc de l’Orangerie, şehrin doğasında dinlenmek isteyenler için ideal bir durak. 17. yüzyılda tasarlanan bu zarif park, adını Napolyon döneminde burada saklanan portakal ağaçlarından alıyor. Yaklaşık 26 hektarlık geniş bir alana yayılan Orangerie, göletleri, yürüyüş yolları, oyun alanları ve kuğularla dolu doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Park, hem yerel halk hem de turistler tarafından yılın her dönemi yoğun ilgi görüyor. Bahar aylarında rengarenk çiçeklerle dolan yollar, yazın göl kenarında yapılan pikniklerle yerini keyifli kalabalıklara bırakıyor. Parkın içinde küçük bir hayvanat bahçesi, minyatür bir şelale ve kayık kiralayabileceğiniz bir gölet bulunuyor. Tüm bu detaylar, burayı aileler ve doğa severler için vazgeçilmez bir mola noktası haline getiriyor.
Parc de l’Orangerie, şehir merkezine yakın konumu sayesinde ulaşımı da oldukça kolay bir yer. Özellikle Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi gibi kurumlara yürüyüş mesafesinde bulunması, bölgeyi daha da özel kılıyor. Strazburg gezinizde tarihi yapılardan biraz uzaklaşıp doğanın içinde nefes almak isterseniz, Orangerie Parkı kesinlikle uğranması gereken bir adres.
📍 Parc de l’Orangerie konumu için tıklayın.
8. Place Gutenberg

Strazburg’un tarihi dokusunu en iyi yansıtan meydanlardan biri olan Place Gutenberg, adını modern matbaanın mucidi Johannes Gutenberg’ten alıyor. 15. yüzyılda bir süre Strazburg’da yaşayan Gutenberg’in anısına dikilen bronz heykel, meydanın tam merkezinde yer alıyor ve kentin simgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Tarihi binalarla çevrili bu geniş alan, geçmişte ticaretin kalbi olurken bugün de şehrin en canlı buluşma noktalarından biri olmaya devam ediyor.
Place Gutenberg, Strazburg gezilecek yerler arasında hem konumu hem de tarihi önemiyle öne çıkıyor. Notre Dame Katedrali’ne sadece birkaç adım uzaklıkta yer alan meydan, çevresindeki kafe ve butiklerle günün her saati hareketli bir atmosfere sahip. Özellikle yaz aylarında kurulan açık hava sergileri ve dönemsel etkinlikler, meydanı sanatla iç içe bir alana dönüştürüyor.
Kış aylarında ise Place Gutenberg, Strazburg Noel Pazarı’nın bir parçası haline geliyor. Renkli ışıklar, ahşap stantlar ve geleneksel Alsas süslemeleriyle süslenen meydan, fotoğraf severlerin en çok ziyaret ettiği noktalardan biri. Günün her saati farklı bir enerjiye sahip olan bu meydan, tarihi şehir merkezinin canlı ruhunu hissetmek için ideal bir durak.
📍 Place Gutenberg konumu için tıklayın.
9. Musée Alsacien (Alsas Müzesi)

Strazburg’un kültürel mirasını yakından tanımak isteyenler için en ideal duraklardan biri olan Musée Alsacien, 1907 yılında açılmış ve şehrin geleneksel yaşamını yansıtan en özel müze olarak kabul ediliyor. 17. ve 18. yüzyıllardan kalma üç tarihi binanın birleştirilmesiyle oluşturulan müze, Alsas bölgesinin halk kültürünü, el sanatlarını ve günlük yaşamını detaylarıyla gözler önüne seriyor.
Ziyaretçiler burada, döneme ait mobilyalar, geleneksel kıyafetler, oyuncaklar, mutfak eşyaları ve dini objeler gibi yüzlerce özgün parçayı bir arada görebiliyor. Müze odaları, o dönemin ev atmosferini yansıtacak şekilde düzenlendiği için, ziyaret ederken sanki birkaç yüzyıl öncesine gitmiş gibi bir his oluşuyor. Kültürel yönüyle öne çıkan Musée Alsacien, özellikle yerel yaşam tarzına ilgi duyan gezginler için oldukça etkileyici bir deneyim sunuyor.
Şehir merkezinde, Palais Rohan ve Notre Dame Katedrali gibi diğer önemli yapılarla aynı bölgede yer alan müze, ulaşım açısından da oldukça kolay bir konumda bulunuyor. Tarihi atmosferi, özgün sergileme tarzı ve detaylara verilen özen sayesinde Alsas kültürünü en iyi şekilde tanıtan bu müze, Strazburg’un karakterini anlamak için görülmesi gereken yerlerden biri.
📍 Musée Alsacien konumu için tıklayın.
10. Maison Kammerzell (Kammerzell Evi)

Strazburg’un en çok fotoğraflanan yapılarından biri olan Maison Kammerzell, şehrin tarihi merkezi olan Katedral Meydanı’nda yer alıyor. 15. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu etkileyici bina, Orta Çağ sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Gotik taş temeller üzerine inşa edilen ahşap cephe, mitolojik figürler, bitkisel süslemeler ve ince oymalarla bezeli. Güneş ışığı cepheye vurduğunda desenlerin gölgeleri, yapıya adeta canlı bir görünüm kazandırıyor.
Maison Kammerzell, yüzyıllar boyunca tüccar evi olarak kullanılmış; günümüzde ise restoran ve butik otel olarak hizmet veriyor. İç mekanındaki duvar resimleri, vitray pencereleri ve döneme ait mobilyalarıyla Strazburg’un tarihini ve zarafetini yansıtıyor. Ziyaretçiler, burada Alsas mutfağının klasik lezzetlerini denerken aynı zamanda tarihi bir atmosferin içinde vakit geçirme fırsatı buluyor.
Bu yapı, Strazburg gezilecek yerler listesinde mimarisiyle öne çıkan en özel duraklardan biri. Katedral Meydanı’nı gezerken Maison Kammerzell’in detaylarına dikkatle bakmak, kentin zengin kültürel geçmişini hissetmenin en güzel yollarından biri oluyor.
📍 Maison Kammerzell konumu için tıklayın.
11. Eglise Saint-Thomas (Aziz Thomas Kilisesi)

Strazburg’un dini mirasının en önemli yapılarından biri olan Eglise Saint-Thomas, şehrin Protestan topluluğuna ait en eski ibadethane olarak biliniyor. 13. yüzyılda tamamlanan bu görkemli kilise, gotik mimarinin sade ama etkileyici bir örneğini sergiliyor. Taş işçiliğindeki zarif detaylar, yüksek kemerler ve vitray pencereler, yapının tarih boyunca geçirdiği farklı dönemleri yansıtıyor.
Eglise Saint-Thomas, özellikle içinde yer alan Maurice de Saxe Anıt Mezarı ile dikkat çekiyor. 18. yüzyılda yapılan bu anıt, Fransız heykeltıraş Jean-Baptiste Pigalle’in en ünlü eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ayrıca kilisenin sahip olduğu beş korolu düzen ve güçlü org sistemi, burayı Strazburg’un müzik geleneğinde de özel bir yere taşıyor. Burada düzenlenen klasik müzik konserleri, akustiği sayesinde unutulmaz bir deneyim sunuyor.
📍 Eglise Saint-Thomas konumu için tıklayın.
12. European Parliament (Avrupa Parlamentosu)

Strazburg’un modern kimliğini en iyi yansıtan yapılardan biri olan Avrupa Parlamentosu binası, şehrin uluslararası önemini simgeliyor. 1999 yılında açılan bu etkileyici yapı, Fransa’nın Avrupa Birliği içindeki rolünü güçlendiren en önemli sembollerden biri olarak kabul ediliyor. Cam ve çelikten oluşan modern mimarisiyle dikkat çeken bina, hem şeffaflığı hem de birliği temsil eden tasarımıyla Avrupa’nın demokrasi anlayışını yansıtıyor.
Yaklaşık 750 milletvekilinin görev yaptığı Avrupa Parlamentosu, yılın belirli dönemlerinde oturumlara ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler, rehberli turlar aracılığıyla genel kurul salonunu, sergi alanlarını ve Avrupa Birliği’nin işleyişine dair interaktif bölümleri gezebiliyor. Parlamento çevresindeki Wacken bölgesi ise, modern ofis binaları, yeşil alanları ve yürüyüş yollarıyla Strazburg’un çağdaş yüzünü keşfetmek için ideal bir alan sunuyor.
Avrupa Parlamentosu yalnızca siyasi bir kurum değil, aynı zamanda Strazburg’un “Avrupa’nın başkenti” olarak anılmasının da temel nedeni. Şehrin tarihi merkezinden tramvayla kolayca ulaşılabilen bina, Avrupa’nın ortak değerlerini ve çok kültürlü yapısını gözler önüne seriyor.
📍 European Parliament konumu için tıklayın.
13. Musée d’Art Moderne et Contemporain

Strazburg’un sanatsal kimliğini en iyi yansıtan yapılardan biri olan Musée d’Art Moderne et Contemporain (Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi), 1998 yılında Ren Nehri kıyısında açılmış. Modern çizgilere sahip cam cepheli binası, hem mimarisi hem de içeriğiyle kentin kültürel yaşamına dinamizm katıyor. Müze, 19. yüzyıl sonlarından günümüze uzanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor ve hem yerel hem de uluslararası sanatçıların eserlerini bir araya getiriyor.
Sergiler arasında Monet, Picasso, Kandinsky, Braque gibi dünyaca ünlü isimlerin tablolarının yanı sıra çağdaş sanat enstalasyonları, heykeller ve fotoğraf çalışmaları da yer alıyor. Müze, Strazburg’un klasik mimarisinden farklı olarak modern sanatın enerjisini hissettiren ferah salonlarıyla öne çıkıyor. Ayrıca çocuklar ve genç ziyaretçiler için düzenlenen atölyeler, sanatın her yaşa hitap eden yönünü keşfetmeyi kolaylaştırıyor.
📍 Musée d’Art Moderne et Contemporain konumu için tıklayın.
14. Musée Historique de la Ville de Strasbourg

Strazburg’un köklü geçmişini keşfetmek isteyenler için en doğru adreslerden biri olan Musée Historique (Strazburg Tarih Müzesi), şehrin tarihini 13. yüzyıldan günümüze kadar detaylı biçimde anlatıyor. 18. yüzyıldan kalma eski bir et borsası binasında yer alan müze, hem mimarisi hem de zengin koleksiyonuyla dikkat çekiyor. İçeride, Strazburg’un siyasi, ekonomik ve kültürel evrimini gözler önüne seren yüzlerce eser sergileniyor.
Ziyaretçiler burada tarihi haritalar, belgeler, maketler ve kostümler aracılığıyla şehrin farklı dönemlerini yakından inceleyebiliyor. Özellikle kentin Fransız ve Alman yönetimleri arasında geçirdiği değişim sürecini anlatan bölümler, Strazburg’un çok kültürlü kimliğini anlamak açısından oldukça etkileyici. Ayrıca interaktif ekranlar ve sesli rehberler sayesinde müze, her yaştan ziyaretçi için bilgilendirici ve keyifli bir deneyim sunuyor.
📍 Musée Historique de la Ville de Strasbourg konumu için tıklayın.
15. Église Saint-Pierre-le-Jeune

Strazburg’un en zarif dini yapılarından biri olan Église Saint-Pierre-le-Jeune, mimarisi ve iç süslemeleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. 13. yüzyılda inşa edilen bu kilise, Romaesk temeller üzerine kurulmuş olup sonraki dönemlerde gotik tarzda tamamlanmış. Zaman içinde farklı inanç topluluklarının da kullandığı yapı, bugün Protestan cemaatine hizmet veriyor.
Kilisenin iç kısmı, canlı renklerdeki freskler, zarif sütun başlıkları ve gotik kemerlerle dikkat çekiyor. En ilgi çekici detaylardan biri ise 14. yüzyıldan kalma fresklerle süslü duvarları. Ayrıca ahşap oyma sıralar, taş mihrap ve güçlü akustiğe sahip nef bölümü, yapının sanatsal değerini artırıyor. İçerideki org sistemi, Strazburg’un müzikal geleneğinde önemli bir yere sahip ve burada düzenlenen konserler, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor.
Şehrin merkezinde, Place Kléber’e oldukça yakın bir konumda yer alan Église Saint-Pierre-le-Jeune, hem mimari zarafeti hem de tarihi önemiyle Strazburg gezilecek yerler arasında mutlaka yer almalı. Sessiz atmosferiyle şehir turu sırasında kısa bir huzur molası için ideal bir durak.
📍 Église Saint-Pierre-le-Jeune konumu için tıklayın.
16. Parc de la Citadelle

Strazburg’un doğa ile tarihi bir araya getiren en özel alanlarından biri olan Parc de la Citadelle, şehir merkezinin güneydoğusunda yer alıyor. 17. yüzyılda ünlü mühendis Sébastien Le Prestre de Vauban tarafından askeri bir kale olarak tasarlanan bu alan, zamanla yeşil bir parka dönüştürülmüş. Günümüzde, hem yürüyüş hem de dinlenme alanı olarak Strazburg halkının en sevdiği kaçış noktalarından biri haline gelmiş durumda.
Parkın içinde hâlâ kalenin sur kalıntılarını görmek mümkün. Tarihi duvarların arasında uzanan yürüyüş yolları, gölet ve ağaçlarla çevrili geniş çayırlar ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunuyor. Özellikle bahar ve yaz aylarında burada düzenlenen açık hava etkinlikleri, piknikler ve spor aktiviteleri parkı oldukça canlı hale getiriyor.
Parc de la Citadelle, Strazburg’da yapılacak şeyler arasında sakinlik arayanlar için mükemmel bir alternatif. Tarihî kalıntıların gölgesinde yürüyüş yapabilir, göl kenarında dinlenebilir veya çocuk oyun alanlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz. Şehrin hareketli sokaklarından sadece birkaç dakika uzaklıkta olmasına rağmen, burası bambaşka bir dünyaya adım atmış hissi veriyor.
📍 Parc de la Citadelle konumu için tıklayın.
17. Musée des Beaux-Arts

Strazburg’un sanat tutkunları için en değerli duraklarından biri olan Musée des Beaux-Arts (Güzel Sanatlar Müzesi), şehrin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan zengin koleksiyonuyla öne çıkıyor. Palais Rohan’ın içinde yer alan bu müze, 17. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan Avrupa resim sanatının önemli eserlerini barındırıyor. Ziyaretçiler burada, Botticelli, Rubens, El Greco, Courbet ve Goya gibi dünyaca ünlü sanatçıların tablolarını yakından görebiliyor.
Müze koleksiyonunda özellikle İtalyan, Flaman, İspanyol ve Fransız ressamların eserleri dikkat çekiyor. Sergi salonlarının düzeni, dönemsel geçişleri izlemeyi kolaylaştırırken, sanat tarihine ilgi duyanlar için oldukça öğretici bir deneyim sunuyor. Ayrıca müze, düzenli olarak geçici sergilere de ev sahipliği yaparak çağdaş sanatla klasik sanat arasında köprü kuruyor.
📍 Musée des Beaux-Arts konumu için tıklayın.
18. Église Saint-Paul de Strasbourg

Strazburg’un en etkileyici dini yapılarından biri olan Église Saint-Paul, şehrin kuzeydoğusunda, Ren Nehri’nin iki kolu arasında yer alıyor. 1897 yılında inşa edilen bu görkemli kilise, neo-gotik tarzıyla dikkat çekiyor. İkiz kuleleri 76 metre yüksekliğe ulaşıyor ve şehrin siluetinde kolayca fark edilebiliyor. Taş cephelerindeki zarif detaylar, renkli vitray pencereleri ve yüksek kemerli girişiyle kilise, Strazburg’un mimari zenginliğini tamamlayan önemli bir yapı.
İç mekanda yer alan 74 metre uzunluğundaki ana nef, etkileyici akustiğiyle biliniyor. Bu özellik, kiliseyi hem dini ayinler hem de klasik müzik konserleri için ideal bir mekân haline getiriyor. Ayrıca binanın içinde yer alan devasa org sistemi, Strazburg’un müzik geleneğinde özel bir yere sahip. Ziyaretçiler, sessiz atmosferde oturup vitraylardan süzülen ışık oyunlarını izlerken gerçekten huzur verici bir deneyim yaşıyor.
📍 Église Saint-Paul de Strasbourg konumu için tıklayın.
19. Place de la République

Strazburg’un en geniş ve en düzenli meydanlarından biri olan Place de la République, 19. yüzyıl sonlarında Almanya İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş. Şehrin Neustadt (Yeni Şehir) bölgesinde yer alan meydan, dönemin şehir planlamasının zarif örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Geniş yeşil alanları, heykellerle süslü park bölümü ve çevresini kuşatan anıtsal binalar sayesinde hem mimari hem tarihi açıdan dikkat çekiyor.
Meydanın merkezinde, savaşta hayatını kaybedenleri anmak için yapılan “Anıt Mezarı” yer alıyor. Bu anıt, Strazburg’un hem Fransız hem Alman tarihine ait karmaşık geçmişine saygı duruşu niteliğinde. Meydanın çevresinde ise Ulusal ve Üniversite Kütüphanesi, Tiyatro Binası ve Palais du Rhin gibi kentin en etkileyici yapıları bulunuyor. Bu binalar, Place de la République’i adeta bir açık hava mimari müzesi haline getiriyor.
Şehrin kuzeyinde, Avrupa Kurumları Bölgesi’ne oldukça yakın bir konumda bulunan meydan, tarih ve modern Strazburg arasında geçiş noktası gibi işlev görüyor. Günümüzde yürüyüş, dinlenme ve fotoğraf molası için sıkça tercih edilen Place de la République, şehri keşfederken kısa bir soluklanma durağı olarak mutlaka uğranmalı.
📍 Place de la République konumu için tıklayın.
20. Grande Mosquée de Strasbourg

Strazburg’un çok kültürlü kimliğini yansıtan en önemli yapılardan biri olan Grande Mosquée de Strasbourg (Strazburg Büyük Camii), modern mimarisiyle dikkat çekiyor. 2012 yılında ibadete açılan cami, Fransa’nın en büyük ve en güzel camilerinden biri olarak kabul ediliyor. Yuvarlak kubbesi, cam cepheleri ve zarif minaresiyle hem geleneksel hem çağdaş mimari unsurları bir arada taşıyor.
İç mekanda sade ama estetik bir anlayış hâkim. Geniş ibadet alanı, doğal ışığın içeriye huzurla süzüldüğü yüksek pencereleriyle ferah bir atmosfer sunuyor. Caminin duvarlarında yer alan hat sanatı örnekleri ve geometrik süslemeler, İslam sanatının zarafetini modern çizgilerle buluşturuyor. Cuma günleri ve özel dini bayramlarda yoğun ilgi gören yapı, aynı zamanda kültürel etkinliklerin düzenlendiği bir merkez olarak da hizmet veriyor.
Strazburg Büyük Camii, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda şehirdeki dini çeşitliliğin ve hoşgörünün de sembolü. Nehir kıyısında, Musée d’Art Moderne et Contemporain’e yakın bir konumda yer alan cami, Strazburg gezilecek yerler arasında ruhani yönüyle öne çıkan duraklardan biri.
📍 Grande Mosquée de Strasbourg konumu için tıklayın.
21. Musée Archéologique (Arkeoloji Müzesi)

Strazburg’un en eski müzelerinden biri olan Musée Archéologique, şehrin ve çevresindeki Alsas bölgesinin binlerce yıllık geçmişine ışık tutuyor. Palais Rohan’ın bodrum katında yer alan müze, bölgedeki arkeolojik kazılardan elde edilen eserlerin sergilendiği zengin bir koleksiyona sahip. Ziyaretçiler, burada tarih öncesi dönemlerden Orta Çağ’a kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsayan buluntuları inceleyebiliyor.
Müzenin koleksiyonunda Neolitik çağdan kalma seramik kaplar, Roma dönemine ait heykeller, sikkeler ve mezar objeleri yer alıyor. Sergi düzeni kronolojik olarak ilerlediği için, Strazburg’un ve Alsas bölgesinin tarihsel gelişimini adım adım takip etmek mümkün. Ayrıca interaktif ekranlar ve maketler sayesinde müze, çocuklu aileler için de öğretici bir deneyim sunuyor.
📍 Musée Archéologique konumu için tıklayın.
22. Cave Historique des Hospices de Strasbourg

Strazburg’un en ilginç keşif noktalarından biri olan Cave Historique des Hospices de Strasbourg, 1395 yılında kurulmuş tarihi bir şarap mahzeni. Orta Çağ’dan bu yana aynı yerde faaliyet gösteren bu mahzen, Avrupa’daki en eski ve en köklü şarap üretim alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Aslen hastaneye gelir sağlamak amacıyla kurulan yapı, günümüzde hem tarihi hem kültürel değeriyle dikkat çekiyor.
Mahzenin taş duvarlarla çevrili koridorlarında devasa meşe fıçılar arasında dolaşmak, adeta geçmişe yapılmış bir yolculuk hissi veriyor. Burada yer alan en dikkat çekici parçalardan biri, 1472 tarihli dünyanın en eski içilebilir şarabının saklandığı fıçı. Ayrıca ziyaretçiler, mahzenin modern bölümünde Alsas bölgesine özgü beyaz şarapların üretim süreci hakkında bilgi alabiliyor ve rehberli turlara katılabiliyor.
📍 Cave Historique des Hospices de Strasbourg konumu için tıklayın.
23. Musée de l’Œuvre Notre-Dame

Strazburg’un sanat ve mimari tarihini derinlemesine tanımak isteyenler için en değerli duraklardan biri olan Musée de l’Œuvre Notre-Dame, katedralin hemen arkasında yer alıyor. 14. yüzyıldan itibaren Strazburg Katedrali’nin bakım ve onarım işlerinden sorumlu olan atölyenin binasında kurulan bu müze, hem gotik hem Rönesans dönemine ait eserlerle dikkat çekiyor.
Müze koleksiyonunda katedralin orijinal heykelleri, vitray pencereleri, maketleri ve taş süslemeleri sergileniyor. Ayrıca Alsas bölgesine özgü dini sanat eserleri, ahşap oymalar ve altar panoları da koleksiyonu zenginleştiriyor. Bu eserler, hem katedralin mimari gelişimini hem de Orta Çağ döneminde Strazburg’un sanatsal kimliğini anlamak açısından büyük önem taşıyor.
📍 Musée de l’Œuvre Notre-Dame konumu için tıklayın.
24. (Strazburg Botanik Bahçesi)

Strazburg’un doğayla iç içe, huzurlu köşelerinden biri olan Strazburg Botanik Bahçesi (Jardin Botanique de l’Université de Strasbourg), şehirdeki en eski bilimsel bahçelerden biri olarak biliniyor. 1619 yılında kurulan bu botanik bahçesi, günümüzde Strazburg Üniversitesi tarafından yönetiliyor ve yaklaşık 6.000’den fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Şehrin merkezine yakın konumu sayesinde hem öğrenciler hem de doğa severler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.
Bahçede tropikal bitkilerin sergilendiği geniş bir sera, nadir ağaç türlerinin bulunduğu yürüyüş yolları ve mevsime göre değişen renkli çiçek alanları yer alıyor. Ziyaretçiler burada yalnızca bitkileri değil, doğanın farklı ekosistemlerini de yakından tanıma fırsatı buluyor. Özellikle ilkbahar aylarında açan laleler ve nilüferlerle dolu gölet, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunuyor.
📍 Jardin Botanique de l’Université de Strasbourg konumu için tıklayın.
25. Musée des Arts Décoratifs

Strazburg’un sanat ve tarih dolu müzeleri arasında özel bir yere sahip olan Musée des Arts Décoratifs (Dekoratif Sanatlar Müzesi), Palais Rohan’ın zemin katında yer alıyor. 18. yüzyılın zarif atmosferini koruyan bu alan, dekoratif sanatların en seçkin örneklerini bir araya getiriyor. Müze, Fransız Rokoko ve Barok dönemlerine ait mobilyalar, porselenler, saatler, mücevherler ve dokuma eserlerle ziyaretçilerini geçmişin görkemli dünyasına taşıyor.
Mekanın orijinal süslemeleri, tavan freskleri ve altın varaklı duvar panelleri, sarayın kendisini de sergilenen eserler kadar etkileyici kılıyor. Ziyaretçiler, Strazburg’un soylu ailelerinin yaşadığı dönemlerin zarafetini bu salonda birebir hissedebiliyor. Ayrıca, 18. yüzyıldan kalma Strazburg porselenlerinin yer aldığı koleksiyon, müzenin en dikkat çekici bölümlerinden biri olarak öne çıkıyor.
📍 Musée des Arts Décoratifs konumu için tıklayın.
Strazburg’da gezilecek yerler kadar önemli diğer konular

Strazburg gezilecek yerler listesi kadar, şehri gerçekten tanıyabilmek için bazı pratik bilgileri de bilmek gerekiyor. Tarihi yapıları, müzeleri ve romantik kanallarıyla öne çıkan şehirde ulaşım, konaklama, yeme-içme ve alışveriş konuları da gezi deneyimini doğrudan etkiliyor. Seyahatinizi planlarken bu detayları göz önünde bulundurmak, hem zamanınızı daha verimli kullanmanızı hem de Strazburg’un sunduğu keyfi en üst seviyede yaşamanızı sağlıyor.
Bu bölümde Strazburg’a neden gitmeniz gerektiğinden, Avrupa’nın en ünlü Noel pazarlarına ev sahipliği yapma geleneğine, konaklama bölgelerinden şehir içi ulaşım ipuçlarına kadar birçok önemli bilgiyi paylaşacağım. Hazırsanız, Strazburg’un kültürel zenginliğini sadece gezilecek yerler üzerinden değil, yaşamın her alanına yayılan yönleriyle keşfetmeye devam edelim.
Strazburg’a neden gitmeli? Bilmeniz gerekenler
Avrupa’nın en özel şehirlerinden biri olan Strazburg, hem tarihi hem de kültürel açıdan benzersiz bir deneyim sunuyor. Fransa ile Almanya sınırında yer alan bu şehir, iki ülkenin kültürünü bir araya getiren eşsiz kimliğiyle dikkat çekiyor. Gotik mimarili yapılar, taş köprülerle çevrili kanallar, rengarenk Alsas evleri ve hareketli meydanlar, Strazburg’un her köşesinde karşınıza çıkıyor. Üstelik şehir merkezi, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Grande Île üzerinde bulunuyor; bu da Strazburg’u Avrupa’nın en iyi korunmuş tarihi merkezlerinden biri haline getiriyor.
Tarih boyunca birçok kez el değiştiren Strazburg, bugün Fransa’nın en Avrupalı şehirlerinden biri olarak görülüyor. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi kurumlara ev sahipliği yapması, şehre uluslararası bir kimlik kazandırıyor. Ancak Strazburg yalnızca bürokratik bir merkez değil; aynı zamanda sıcak atmosferi, lezzetli Alsas mutfağı, Noel döneminde kurulan büyüleyici pazarları ve sanatsal ruhuyla da gezginlere çok yönlü bir deneyim sunuyor.
Şehirde İslam kültürünün etkileri de hissediliyor. Modern mimarisiyle öne çıkan Strazburg Büyük Camii, Avrupa’daki en önemli Müslüman ibadethanelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu çok kültürlü yapı, Strazburg’un hoşgörü ve çeşitlilik temelleri üzerine kurulu kimliğini en güzel şekilde yansıtıyor.
Strazburg, tarihle modernliğin iç içe geçtiği, kısa bir hafta sonu kaçamağı için bile dolu dolu keşfedilebilecek bir şehir. Avrupa’da sakin ama büyüleyici bir durak arıyorsanız, Strazburg kesinlikle görülmeye değer.
Avrupa’nın en ünlü Noel pazarları

Strazburg, “Noel’in başkenti” olarak anılıyor ve bu unvanını fazlasıyla hak ediyor. Avrupa’nın en eski ve en büyük Noel pazarlarından biri olan Christkindelsmärik, 1570 yılından bu yana her yıl Aralık ayında kuruluyor. Şehrin tarihi merkezi, özellikle Place Kléber, Place Broglie ve Place de la Cathédrale çevresinde, yüzlerce ahşap stantla adeta büyülü bir kış masalına dönüşüyor. Meydanlarda kurulan süslemeler, devasa çam ağaçları ve ışıklandırmalar, Strazburg’un bu dönemdeki atmosferini unutulmaz kılıyor.
Pazar alanlarında sıcak tarçın kokuları arasında yürürken, el yapımı hediyelikler, geleneksel Alsas süsleri ve tatlılarıyla karşılaşmak mümkün. Ziyaretçiler için en popüler lezzetlerin başında pain d’épices (baharatlı kek) ve bretzel geliyor. Bu dönemde şehirdeki sokaklar da müzik, koro konserleri ve açık hava etkinlikleriyle dolup taşıyor. Noel ruhu, Strazburg’un her köşesine yayılıyor.
Yaklaşık dört hafta süren bu festival, sadece alışverişten ibaret değil; aynı zamanda bir gelenek ve kültürel mirasın parçası. Avrupa’nın birçok şehrinden turist çeken Strazburg Noel Pazarı, kentin turistik çekiciliğini kış aylarında da zirveye taşıyor. Bu nedenle Aralık ayında Strazburg’u ziyaret etmek, Avrupa’nın en otantik Noel atmosferini deneyimlemek anlamına geliyor.
Avrupa’nın Başkenti: Konsey, parlamento, mahkemeler…

Strazburg, yalnızca Fransa’nın değil, Avrupa’nın da siyasi kalbi olarak kabul ediliyor. Şehir, Avrupa Birliği’nin üç ana başkentinden biri olma özelliğini taşıyor ve burada bir araya gelen kurumlar, kıtanın demokratik yapısının temel taşlarını oluşturuyor. Modern binalar, cam cepheler ve yeşil alanlarla çevrili Quartier Européen (Avrupa Bölgesi), kentin uluslararası kimliğini en iyi yansıtan yerlerden biri.
Bu bölgedeki en önemli yapılardan biri, Avrupa demokrasisinin sembolü sayılan Avrupa Parlamentosu binası. 750 milletvekiline ev sahipliği yapan bu yapı, yıl boyunca düzenlenen oturumlarla Avrupa’daki yasama süreçlerinin merkezi konumunda. Yakınında yer alan Avrupa Konseyi, 1949 yılında kurulmuş olup 46 ülkenin temsil edildiği bir insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü platformu olarak görev yapıyor.
Strazburg’un bir diğer önemli kurumu ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Modern mimarisiyle dikkat çeken bu bina, Avrupa’da insan haklarının korunması açısından tarihi bir rol üstleniyor. Ziyaretçiler, rehberli turlar aracılığıyla hem bu kurumların işleyişini öğrenebiliyor hem de Avrupa’nın birliğini simgeleyen değerleri yakından gözlemleyebiliyor.
Strazburg, tüm bu kurumlarıyla sadece bir şehir değil, Avrupa’nın barış, özgürlük ve dayanışma idealinin yaşayan bir sembolü olarak öne çıkıyor.
Strazburg’a ne kadar zaman ayırmalı? Strazburg kaç günde gezilir?
Strazburg kompakt yapısı sayesinde yürüyerek kolayca keşfedilebilecek bir şehir. Şehrin ana gezilecek noktalarının büyük bölümü, UNESCO Dünya Mirası listesindeki Grande Île bölgesinde toplanıyor. Bu nedenle Strazburg’u genel hatlarıyla tanımak için en az 2 tam gün ayırmak yeterli oluyor. İlk gün La Petite France, Notre Dame Katedrali ve Rohan Sarayı çevresini gezmek; ikinci gün ise Avrupa Bölgesi, müzeler ve parklara zaman ayırmak ideal bir rota oluşturuyor.
Eğer müzeleri daha detaylı gezmek, şehirdeki yerel lezzetleri denemek veya çevredeki Colmar ve Alsas köyleri gibi destinasyonlara günübirlik turlar planlamak isterseniz, 3 tam gün çok daha keyifli bir tempo sunuyor. Kısacası Strazburg, hem kısa hafta sonu kaçamakları hem de kültür dolu birkaç günlük seyahatler için ideal büyüklükte bir şehir.
Strazburg’a ne zaman gitmeli?

Strazburg, her mevsimde farklı bir güzelliğe bürünse de ziyaret zamanı beklentilere göre değişiyor. İlkbahar ayları olan Nisan ve Mayıs, şehrin bahar renklerine kavuştuğu, parkların çiçeklerle dolduğu ve sokakların en canlı halini aldığı dönem. Yaz aylarında ise hava genellikle sıcak ve hareketli; festival, konser ve açık hava etkinlikleriyle dolu bir atmosfer hâkim oluyor. Sonbahar ise Alsas bölgesinin bağbozumu dönemine denk geldiği için, özellikle eylül ve ekim aylarında şehre ayrı bir renk katıyor.
Kış aylarında Strazburg, Avrupa’nın en büyüleyici Noel atmosferlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Aralık ayında kurulan Christkindelsmärik (Strazburg Noel Pazarı), şehrin sokaklarını adeta bir ışık denizine dönüştürüyor. Bu dönemde ziyaret edenler, sıcak içeceklerin kokusu ve müzik eşliğinde masalsı bir ortamla karşılaşıyor.
Genel olarak, Strazburg gezilecek yerler açısından yılın her döneminde dolu dolu bir deneyim sunuyor. Ancak kalabalıklardan uzak, rahat bir keşif yapmak isteyenler için ilkbahar sonu ve erken sonbahar ayları en ideal zaman dilimi.
Resmî Tatiller
- 1 Ocak – Yeni Yıl
- Nisan – Paskalya Pazartesisi
- 1 Mayıs – İşçi Bayramı
- 8 Mayıs – Zafer Günü
- Mayıs sonu – Yükseliş Günü
- Temmuz ortası – Bastille Günü
- 15 Ağustos – Meryem’in Göğe Yükselişi
- 1 Kasım – Azizler Günü
- 25–26 Aralık – Noel
Festivaller
- Mart–Nisan: Strazburg Müzik Festivali
- Haziran: Avrupa Mimarlık Günleri
- Eylül: Uluslararası Film Festivali
- Aralık: Strazburg Noel Pazarı (Christkindelsmärik)
Strazburg’da konaklama için en uygun bölgeler

Strazburg’da konaklama seçenekleri, hem şehir merkezinde hem de çevre bölgelerde her bütçeye hitap eden geniş bir yelpazeye sahip. Kompakt yapısı sayesinde gezilecek yerlere yürüyerek ulaşmak oldukça kolay. Tarihi merkezde konaklayarak şehrin atmosferini en yakından hissedebilir, ya da ulaşım açısından avantajlı bölgelerde ekonomik seçenekleri tercih edebilirsiniz.
Strazburg’da nerede kalınır? başlıklı yazımda da detaylıca anlattığım gibi, doğru bölge seçimi seyahat deneyimini doğrudan etkiliyor. İşte şehrin en ideal konaklama bölgeleri:
Tarihi Şehir Merkezi (Grande Île & La Petite France)
Strazburg’un kalbi olarak kabul edilen bu bölge, şehrin en çok tercih edilen konaklama alanı. Notre Dame Katedrali, Rohan Sarayı ve La Petite France gibi önemli noktalara yürüyerek ulaşmak mümkün. Nehir kenarındaki oteller, ahşap cepheli evlerin arasında yer alıyor ve romantik atmosferleriyle özellikle çiftler için ideal. Tarihi yapıların arasında konaklamak, şehrin ruhunu en otantik haliyle deneyimlemenizi sağlıyor.
Gare Centrale Çevresi
Trenle seyahat edenler için en uygun bölgelerden biri. Strazburg Merkez Tren İstasyonu’nun çevresi, hem şehir içi ulaşımda hem de Colmar veya Basel gibi yakın destinasyonlara günübirlik gezilerde büyük kolaylık sunuyor. Bölgede fiyat açısından daha ekonomik oteller yer alıyor. Gece geç saatlerde bile güvenli ve canlı bir atmosfere sahip olması, bu alanı pratik konaklama arayanlar için cazip kılıyor.
Quartier Européen
Avrupa kurumlarının bulunduğu bu modern bölge, şehir merkezine tramvayla sadece birkaç durak uzaklıkta. Geniş bulvarları, yeşil alanları ve sessiz atmosferiyle dikkat çekiyor. Özellikle iş seyahatleri veya sakin bir ortamda kalmak isteyenler için tercih edilebilir. Bölgede üst segment otellerin yanı sıra modern apart konaklama seçenekleri de bulunuyor.
Krutenau
Gençler, öğrenciler ve sanatseverler arasında oldukça popüler bir semt. Bohem ruhu, küçük kafeleri, galerileri ve renkli sokaklarıyla Strazburg’un modern yüzünü temsil ediyor. Akşamları canlı ama rahatsız edici olmayan bir hareketliliğe sahip. Hem şehir merkezine yakın konumu hem de özgün atmosferiyle daha yerel bir deneyim yaşamak isteyen gezginler için mükemmel bir tercih.
Strazburg şehir merkezinde otel tavsiyeleri

Strazburg şehir merkezinde konaklamak, hem gezilecek yerlere kolay erişim hem de şehrin eşsiz atmosferini yakından hissedebilmek açısından büyük avantaj sağlıyor. Tarihi Grande Île bölgesinde yer alan oteller, katedrale, Rohan Sarayı’na ve La Petite France’a yürüme mesafesinde bulunuyor.
Ulaşım ağı da son derece gelişmiş olduğu için, kısa sürede şehrin farklı bölgelerine geçmek mümkün. Şık butik otellerden uluslararası zincirlere kadar her bütçeye uygun seçenek yer alıyor. Aşağıda şehir merkezinde konum, konfor ve erişim kolaylığıyla öne çıkan üç otel önerimi paylaşıyorum.
Citadines Kléber Strasbourg ★★★
Strazburg’un tam merkezinde, Place Kléber Meydanı’na birkaç adım mesafede yer alan Citadines Kléber, konumuyla şehir gezileri için son derece ideal bir tesis. Daire tipi odaları sayesinde özellikle uzun süreli konaklamalarda büyük rahatlık sunuyor. Otelde mini mutfak, oturma alanı ve açık teras gibi pratik imkanlar bulunuyor. Ayrıca toplu taşıma duraklarına yakınlığı, çevredeki restoran ve mağazalara kolay erişim imkânı sağlıyor.
✅ Citadines Kléber Strasbourg hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.
Hotel des Vosges BW Premier Collection ★★★★
Son Strazburg seyahatimde konaklayıp memnun kaldığım 4 yıldızlı Hotel des Vosges BW Premier Collection, trenle gelen ziyaretçiler için mükemmel bir konumda yer alıyor. Otel, Strazburg Merkez İstasyonu’nun hemen karşısında bulunuyor ve şehir merkezine yürüyerek kolayca ulaşılabiliyor. Geniş, modern tasarımlı odaları ve konforlu yataklarıyla dikkat çeken tesis, sessiz atmosferiyle dinlendirici bir konaklama deneyimi sunuyor. Hem iş hem turistik seyahatler için uygun bir seçenek.
Sofitel Strasbourg Grande Île ★★★★★
Strazburg’un en prestijli otellerinden biri olan Sofitel Strasbourg Grande Île, katedralin ve tarihi bölgenin hemen yanında yer alıyor. Şık dekorasyonu, kaliteli hizmet anlayışı ve gurme restoranıyla beş yıldızlı konforu bir arada sunuyor. Geniş bahçesi, barı ve modern odalarıyla şehir merkezinde sakin bir konaklama imkânı sağlıyor. Lüks ve zarafeti bir arada arayan gezginler için mükemmel bir tercih.
✅ Sofitel Strasbourg Grande Île hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.
Strazburg şehir merkezi nasıl gezilir?

Strazburg, kompakt yapısı sayesinde yürüyerek keşfedilmeye en uygun Avrupa şehirlerinden biri. Şehrin tarihi merkezi olan Grande Île, kanallar, köprüler ve Arnavut kaldırımlı sokaklarla çevrili olduğu için trafik yoğunluğu oldukça düşük. Bu nedenle Strazburg gezilecek yerler listesindeki birçok durak, birbirine sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Özellikle La Petite France, Notre Dame Katedrali, Palais Rohan ve Place Kléber gibi noktaları rahatlıkla yürüyerek gezebilirsiniz.
Bununla birlikte Strazburg’un toplu taşıma ağı da oldukça gelişmiş. CTS (Compagnie des Transports Strasbourgeois) tarafından işletilen tramvay ve otobüs hatları, şehrin her noktasına kolay ulaşım imkânı sağlıyor. Toplu taşıma biletleri tek biniş için yaklaşık 2 €, günlük sınırsız kullanım içinse 4–5 € civarında. Biletler, duraklardaki otomatlardan veya mobil uygulamadan kolayca alınabiliyor. Tramvay hatları özellikle şehir merkezinden Avrupa Parlamentosu ve Orangerie Parkı gibi bölgelere gitmek için en pratik seçenek.
Strazburg’da kısa mesafeler için bisiklet kiralamak da oldukça yaygın. Şehir, Fransa’nın en iyi bisiklet yollarına sahip destinasyonlarından biri. Velhop isimli bisiklet paylaşım sistemi sayesinde birkaç saatliğine ya da tüm gün boyunca bisiklet kiralayabilirsiniz. Günlük kiralama ücreti yaklaşık 7–10 € arasında değişiyor. Özellikle nehir kıyısı boyunca uzanan bisiklet rotaları, hem keyifli hem de manzaralı bir keşif imkânı sunuyor.
Şehri daha rahat ve keyifli bir şekilde gezmek isteyen ziyaretçiler için bir diğer alternatif ise Petit Train Touristique de Strasbourg. Bu mini tren, özellikle ilk kez gelen gezginler için harika bir başlangıç seçeneği. Yaklaşık 40 dakikalık bir tur süresince katedral çevresinden hareket ederek La Petite France ve Grande Île çevresinde ilerliyor. Rehberli ses sistemiyle tarihi ve mimari bilgiler dinleyebilir, Strazburg’un genel yapısını tanıdıktan sonra görmek istediğiniz yerleri detaylı gezebilirsiniz.
Yürüyüşe, toplu taşımaya ve kısa süreli turlara elverişli altyapısı sayesinde Strazburg, ulaşım açısından gezginlere hem kolaylık hem de özgürlük sunuyor. Şehri keşfetmenin en güzel yolu ise, sakin sokaklarda kaybolarak kendi rotanızı oluşturmak.
Strazburg’da yeme içme & yöresel lezzetler

Strazburg, hem Fransız hem de Alman mutfağının en karakteristik özelliklerini bir araya getiren zengin bir gastronomi kültürüne sahip. Alsas Bölgesi’nin başkenti olan şehirde yemek kültürü, bol soslu et yemekleri, doyurucu porsiyonlar ve yerel şaraplarla bütünleşmiş durumda. Bu nedenle Strazburg gezilecek yerler kadar şehrin mutfak kültürü de ziyaretçilerin hafızasında yer eden bir deneyim sunuyor. Tarihi restoranlar, taş duvarlı bistrolar ve nehir kenarındaki brasserie’ler, Alsas mutfağının köklü geleneklerini günümüze taşıyor.
Yerel halkın “Winstub” adını verdiği geleneksel Alsas lokantaları, Strazburg’da en otantik yemek deneyimini sunan mekanlar. Bu restoranlarda hem bölgenin geleneksel lezzetleri hem de ev yapımı tatlar bulmak mümkün. Menülerin çoğunda et ağırlıklı yemekler öne çıkıyor; dolayısıyla vejetaryenler için seçenekler sınırlı olsa da salatalar ve peynir tabakları güzel alternatifler oluşturuyor. Yemeklerin yanında genellikle Alsas bölgesine özgü beyaz şaraplar servis ediliyor.
Strazburg’da denenmesi gereken en ünlü birkaç lezzeti şöyle sıralayabiliriz:
Choucroute Garnie
Alsas mutfağının simgesi olan bu yemek, lahana turşusu (choucroute) üzerine yerleştirilen çeşitli et ürünlerinden oluşuyor. Genellikle sosis, jambon ve füme etlerle servis ediliyor. Fransız mutfağındaki et çeşitliliğini en iyi temsil eden yemeklerden biri olsa da, içeriğinde domuz eti bulunabileceğini unutmamak gerekiyor.
Tarte Flambée (Flammekueche)
İnce hamur üzerine krema, soğan ve pastırma eklenerek fırında pişirilen bu lezzet, Fransız pizzası olarak biliniyor. Hem doyurucu hem de hafif bir seçenek olduğu için şehirdeki çoğu kafede bulmak mümkün. Geleneksel versiyonun yanı sıra mantarlı veya peynirli çeşitleri de oldukça popüler.
Baeckeoffe
Kelime anlamı “fırıncının yemeği” olan Baeckeoffe, et, patates ve soğan katmanlarının uzun süre fırında pişirilmesiyle hazırlanıyor. Lezzetini yavaş pişirme tekniğinden alan bu yemek, Alsas bölgesinin kış aylarında en çok tüketilen ev yemeklerinden biri.
Kougelhopf
Tatlı severler için Alsas mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan Kougelhopf, bademli ve üzümlü kabartma kek olarak biliniyor. Genellikle kahvaltılarda ya da kahve yanında ikram ediliyor. Şehrin fırınlarında farklı çeşitlerini bulabilirsiniz.
Bretzel
Almanya ve Alsas kültürünün birleşim noktası olan Strazburg’da, sokak satıcılarından fırınlara kadar her yerde karşınıza çıkan klasik bir atıştırmalık. Üzeri tuzlu, yumuşak dokulu bu hamur işi, hem sade hem de peynirli versiyonlarıyla seviliyor.
Strazburg’da yeme içme kültürü yalnızca geleneksel lezzetlerle sınırlı değil. Şehir, son yıllarda yükselen gastronomi trendlerini de yakından takip ediyor. Michelin yıldızlı restoranlardan modern kafelere kadar farklı konseptler bulmak mümkün. Özellikle Petite France bölgesindeki nehir kenarı restoranları, hem romantik atmosferi hem de yöresel menüleriyle ziyaretçilerin gözdesi.
NOT: Adı geçen ürünlerde domuz eti bulunabileceğini ya da helal kesim et ürünlerinin yer almayabileceğini unutmayın. Konu hakkında bizim gibi hassas davranıyorsanız yeme içme konusunda daha seçici davranabilirsiniz.
Strazburg’da alışveriş & hediyelik eşyalar

Strazburg, tarihî sokaklarında gezmek kadar alışveriş yapmak için de keyifli bir şehir. Şehrin alışveriş kültürü, hem Fransız zarafetini hem de Alman düzenini yansıtan kendine özgü bir karaktere sahip. Butikler, yerel tasarımcı dükkânları, geleneksel pazarlar ve büyük mağazalar, alışveriş deneyimini her bütçeye uygun hale getiriyor.
Alışverişin kalbi, şehir merkezindeki Place Kléber ve çevresinde atıyor. Burada dünyaca ünlü markaların yer aldığı Galeries Lafayette Strasbourg, şehirdeki en popüler alışveriş noktalarından biri. Geniş ürün yelpazesiyle hem giyim hem kozmetik hem de ev dekorasyonu kategorilerinde sayısız seçenek sunuyor.
Yakınlardaki Rue des Grandes Arcades ve Rue du Vieux-Marché-aux-Poissons caddeleri ise daha butik bir deneyim arayanlar için ideal. Bu sokaklarda Fransız tasarım markalarının yanı sıra küçük antikacı dükkânları ve el yapımı takılar satan mağazalar da bulunuyor.
Strazburg, aynı zamanda geleneksel ürünleriyle de tanınıyor. Özellikle Alsas bölgesine özgü seramikler, el boyaması tabaklar ve mutfak eşyaları turistlerin en çok tercih ettiği hediyelik eşyalar arasında yer alıyor. Şehrin fırınlarından alınabilecek Kougelhopf kalıpları, yöresel kek tarifinin sembolü haline gelmiş durumda. Ayrıca lavanta sabunları, bretzel şeklinde anahtarlıklar ve renkli Noel süsleri Strazburg’dan getirilebilecek en güzel hediyeler arasında sayılabilir.
Kış aylarında şehri ziyaret edenler için en özel alışveriş deneyimi ise Noel pazarlarında yaşanıyor. Christkindelsmärik olarak bilinen bu pazarlar, el yapımı süslemeler, oyuncaklar, mumlar ve geleneksel yiyeceklerle dolu onlarca stanttan oluşuyor. Bu dönemde Strazburg sokakları ışıl ışıl bir açık hava alışveriş alanına dönüşüyor.
Daha modern bir alışveriş alternatifi arayanlar için şehir dışında yer alan Rivetoile Alışveriş Merkezi, uluslararası markaları ve kafe-restoran seçenekleriyle gün boyu vakit geçirebileceğiniz geniş bir kompleks sunuyor. Böylece ister tarihi sokaklarda butik keşifler yapın ister modern alışveriş merkezlerinde gezinin, Strazburg alışveriş konusunda her zevke hitap eden bir şehir olma özelliğini koruyor.
Strazburg’a kadar gitmişken gezilebilecek yerler

Strazburg, Alsas Bölgesi’nin tam kalbinde yer alıyor ve çevresinde keşfedilmeyi bekleyen birçok tarihi şehir ve kasabayı barındırıyor. Hazır bu bölgeye kadar gelmişken, kısa tren yolculuklarıyla Alsas’ın masalsı köylerini veya komşu ülkelerdeki önemli merkezleri ziyaret etmek mümkün.
Renkli ahşap evleri, üzüm bağları ve Orta Çağ atmosferiyle ünlü Alsas köyleri, bölgenin en karakteristik duraklarını oluşturuyor. Ayrıca Strazburg’dan trenle kolayca ulaşabileceğiniz Nancy, Basel, Zürih, Stuttgart ve Paris gibi şehirler, farklı kültürleri kısa sürede deneyimleme imkânı sunuyor.
Colmar
Strazburg’a trenle yaklaşık 35 dakika uzaklıkta yer alan Colmar, Alsas Bölgesi’nin en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri. Renkli ahşap evleri, taş köprüleri ve kanallarıyla “Küçük Venedik” olarak anılan bu şehir, adeta bir masal kitabından fırlamış gibi görünüyor. Orta Çağ’dan kalma tarihi merkez, müzeler, butik dükkanlar ve şarap evleriyle dolu. Günübirlik geziler için oldukça uygun olan Colmar, yürüyerek rahatlıkla keşfedilebiliyor.
✅ Alsas’ın En İyileri: Günübirlik Tur seçeneğiyle Colmar ve çevresini rehber eşliğinde keşfetmek için buradan bilgi alabilirsiniz.
Kayserberg
Alsas’ın en büyüleyici köylerinden biri olan Kayserberg, Strazburg’dan trenle Colmar’a gidip oradan kısa bir otobüs yolculuğuyla ulaşılabiliyor. 2017 yılında “Fransa’nın En Güzel Köyü” seçilen yerleşim, tarihi taş evleri, üzüm bağlarıyla çevrili tepeleri ve sessiz sokaklarıyla dikkat çekiyor. Kayserberg Kalesi’nden köyün tamamını izlemek oldukça keyifli. Günübirlik geziler için ideal olsa da, akşam ışıklarında bu atmosferi deneyimlemek isterseniz bir gece konaklama da düşünülebilir.
Ribeauvillé
Strazburg’a yaklaşık 1,5 saat uzaklıktaki Ribeauvillé, üzüm bağlarının arasında uzanan bir Orta Çağ kasabası. Alsas şarap yolunun önemli duraklarından biri olan köy, zarif evleri, taş sokakları ve çevresindeki kaleleriyle ünlü. Kasabada yürüyüş yaparken hem tarihi dokuyu hissedebilir hem de yöresel şarap tadımı yapan küçük dükkanları ziyaret edebilirsiniz. Ribeauvillé, Alsas kültürünün en özgün örneklerinden biri olarak mutlaka görülmeli.
Riquewihr
Ribeauvillé’ye komşu olan Riquewihr, Alsas köyleri arasında en iyi korunmuş yapılara sahip olanlardan biri. 16. yüzyıldan kalma evleriyle UNESCO listesine girmeye aday bu köy, Strazburg’dan tren ve otobüs kombinasyonuyla yaklaşık 2 saatte ulaşılabiliyor. Riquewihr, rengarenk cepheli evleri, şarap dükkanları ve butik mağazalarıyla tam bir açık hava müzesi görünümünde. Günübirlik ziyaretler için ideal.
Eguisheim
Colmar’a yalnızca 7 km mesafede yer alan Eguisheim, dairesel yerleşim planı, çiçeklerle süslü evleri ve dar sokaklarıyla Alsas bölgesinin en fotojenik köyü olarak biliniyor. 2003 yılında “Fransa’nın En Güzel Köyü” seçilen Eguisheim, özellikle yaz aylarında turistlerin gözdesi. Şarap üretimiyle tanınan köyde, küçük aile işletmeleri tarafından yapılan tadımlar deneyimlenebilir. Colmar’dan otobüsle yaklaşık 15 dakikada ulaşılabiliyor.
Nancy
Strazburg’dan trenle 1,5 saat uzaklıkta bulunan Nancy, Barok mimarisiyle öne çıkan zarif bir şehir. UNESCO Dünya Mirası listesindeki Place Stanislas, Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri olarak kabul ediliyor. Şehirdeki sanat müzeleri, üniversite atmosferi ve Art Nouveau tarzı binalar Nancy’yi kültürel bir merkez haline getiriyor. Günübirlik ziyaret için ideal, ancak akşam ışıklarında Place Stanislas’ı görmek isterseniz bir gece konaklama düşünebilirsiniz.
Basel
İsviçre sınırındaki Basel, Strazburg’dan trenle 1 saat 20 dakika uzaklıkta yer alıyor. Üç ülkenin (Fransa, Almanya, İsviçre) kesişim noktasında bulunan şehir, modern sanatı ve müzeleriyle ünlü. Kunstmuseum Basel ve Fondation Beyeler, Avrupa’nın en önemli sanat koleksiyonlarını barındırıyor. Şehrin temiz ve düzenli yapısı, Ren Nehri kıyısındaki yürüyüşlerle birleşince keyifli bir gün geçirmenizi sağlıyor.
Zürih
Strazburg’dan trenle 2 saat 30 dakika süren yolculukla ulaşılabilen Zürih, İsviçre’nin finans ve kültür başkenti. Şehir, temizliği, düzeni ve doğayla iç içe atmosferiyle dikkat çekiyor. Zürih Gölü kıyısında yürüyüş yapmak, tarihi merkezdeki butiklerde alışveriş yapmak ve İsviçre çikolatalarını denemek başlıca yapılacak aktiviteler arasında. Bir gece konaklamalı olarak gezmek ideal.
- ✅ Zürih’te Gezilecek Yerler başlıklı yazım için tıklayın.
- ✅ Zürih’te Nerede Kalınır? başlıklı yazım için tıklayın.
Stuttgart
Strazburg’dan trenle 1 saat 20 dakikalık mesafede bulunan Stuttgart, Almanya’nın otomobil endüstrisinin kalbi olarak biliniyor. Mercedes-Benz ve Porsche Müzeleri, otomobil tutkunları için mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Şehir aynı zamanda yeşil parkları, alışveriş caddeleri ve tarihi pazar meydanıyla da dikkat çekiyor. Günübirlik geziler için uygun, ancak modern mimarisiyle ilgilenenler için 1 gece kalmak keyifli olabilir.
Paris
Strazburg’dan hızlı trenle (TGV) yalnızca 1 saat 45 dakika uzaklıktaki Paris, Fransa’yı ziyaret eden herkesin mutlaka görmek isteyeceği bir durak. Şehrin ikonik yapıları—Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali—her gezginin listesinde yer alıyor. Strazburg’dan sabah erken kalkan trenlerle günübirlik Paris gezisi yapmak mümkün olsa da, şehirde en az bir gece kalmak deneyimi çok daha keyifli hale getiriyor.
- ✅ Paris’te Gezilecek Yerler başlıklı yazım için tıklayın.
- ✅ Paris’te Nerede Kalınır? başlıklı yazım için tıklayın.
Özet olarak Strazburg’da nereler gezilir?

Özetle, Strazburg gezilecek yerler listesi hem tarih hem kültür hem de mimari açıdan Avrupa’nın en etkileyici şehirlerinden birini karşımıza çıkarıyor. Fransa ile Almanya’nın kesiştiği noktada yer alan bu şehir, iki kültürün birleşiminden doğan özel atmosferiyle her gezginin rotasında mutlaka yer almalı.
UNESCO Dünya Mirası listesindeki Grande Île, Strazburg’un kalbini oluşturuyor ve şehrin ruhunu hissetmek için en iyi başlangıç noktası. Gotik tarzın zirvesi sayılan Notre Dame Katedrali, zarif Palais Rohan, büyüleyici kanallarıyla La Petite France ve gün batımında fotoğraf tutkunlarının favorisi olan Ponts Couverts gibi yapılar, ilk kez gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Şehri gezmek için en ideal yöntem yürümek ya da tramvay kullanmak. Kompakt şehir yapısı sayesinde La Petite France, Place Kléber ve katedral çevresindeki tüm duraklara kolayca ulaşabilirsiniz. Daha farklı bir deneyim arayanlar için Petit Train Touristique de Strasbourg adlı mini tren turları, şehri konforlu ve eğlenceli bir şekilde tanımanızı sağlıyor. Günlük ulaşım kartları ve bisiklet kiralama sistemi sayesinde Strazburg’da seyahat oldukça pratik.
Strazburg’daki en popüler aktivitelerin bazıları ise:
- 🎫 Strazburg’dan Alsas’ın en iyileri tarihi günübirlik gezi
- 🎫 Strasbourg Katedrali ses ve ışık gösterisi – LUMINISCENCE
- 🎫 Strazburg’da yerel rehberle yürüyüş turu
Strazburg’un en keyifli yönlerinden biri, gastronomi kültürü. Fransız zarafetini Alman lezzetleriyle birleştiren Alsas mutfağında Tarte Flambée, Baeckeoffe, Kougelhopf ve Choucroute Garnie gibi yöresel tatlar öne çıkıyor. Winstub olarak bilinen geleneksel lokantalarda bu lezzetleri deneyebilir, nehir kenarındaki restoranlarda unutulmaz akşam yemekleri yiyebilirsiniz.
Konaklama konusunda şehir oldukça zengin alternatiflere sahip. İlk kez gelen gezginler için Grande Île ve La Petite France bölgeleri, tarihi dokusuyla öne çıkıyor. Daha ekonomik ama ulaşım açısından avantajlı bir seçenek arayanlar için Gare Centrale çevresi uygun. Sessiz, modern ve geniş alanlarıyla Quartier Européen, iş seyahatleri için ideal. Sanatseverlerin tercihi ise kafeleri ve bohem atmosferiyle Krutenau bölgesi.
Öne çıkan oteller arasında şehir merkezindeki 🏨 Citadines Kléber, tren istasyonuna yakın 🏨 Hotel des Vosges BW Premier Collection ve lüks konforu temsil eden 🏨 Sofitel Strasbourg Grande Île yer alıyor.
Alışveriş yapmak isterseniz şehir merkezindeki Place Kléber, Rue des Grandes Arcades ve Galeries Lafayette alışverişin en hareketli adresleri. Geleneksel ürünler arayanlar için ise Alsas seramikleri, bretzel figürlü hediyelikler, lavanta sabunları ve el yapımı Noel süsleri ideal seçenekler arasında. Aralık ayında ziyaret ediyorsanız, Avrupa’nın en büyüleyici Noel Pazarı (Christkindelsmärik)’ni mutlaka görmelisiniz.
Şehirde birkaç günü geçirdikten sonra çevreyi keşfetmek isteyenler için Alsas köyleri muhteşem bir alternatif. Colmar, Riquewihr, Eguisheim ve Kayserberg gibi kasabalar, trenle kolayca ulaşılabilecek masalsı duraklar. Daha uzak rotalar içinse Nancy, Basel, Zürih, Stuttgart ve Paris gibi şehirler, Strazburg’dan trenle birkaç saat içinde ulaşabileceğiniz popüler destinasyonlardır.
Sonuç olarak Strazburg, Avrupa’nın tam kalbinde hem kültürel hem görsel anlamda benzersiz bir şehir. Tarihi mimarisi, köprülerle süslenmiş kanalları, huzurlu parkları, sanat dolu müzeleri ve Alsas mutfağıyla dolu dolu bir gezi vaat ediyor. Kısa bir hafta sonu kaçamağı için bile ideal olan bu şehir, her ziyaretçisine unutulmaz bir Avrupa deneyimi yaşatıyor.
Strazburg’da gezilecek yerlerle ilgili sıkça sorulan sorular

Strazburg’da mutlaka görülmesi gereken yerler nereler?
Notre Dame Katedrali, La Petite France, Palais Rohan ve Orangerie Parkı şehirde mutlaka görülmesi gereken başlıca yerlerdir.
Strazburg’da ücretsiz gezilebilecek yerler hangileri?
Place Kléber, Place Gutenberg, Orangerie Parkı ve La Petite France çevresi tamamen ücretsiz gezilebilecek alanlardır. Şehrin sokaklarını yürüyerek keşfetmek de keyifli bir seçenektir.
Strazburg’daki en ünlü müzeler hangileri?
Palais Rohan’daki Güzel Sanatlar Müzesi, Alsas Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi ve Arkeoloji Müzesi Strazburg’un en çok ziyaret edilen müzelerindendir.
Strazburg’a ne zaman gidilmeli?
İlkbahar ve sonbahar ayları şehri gezmek için en ideal dönemlerdir. Aralık ayında kurulan Noel Pazarı ise Strazburg’un en büyüleyici atmosferini sunar.
Strazburg’da kaç gün kalmak yeterli olur?
Strazburg’u gezmek için 2 tam gün, çevredeki Alsas köylerini de görmek isterseniz 3 gün yeterlidir.
Strazburg’da nerede kalınır?
Grande Île ve La Petite France bölgeleri şehir merkezine yakınlığıyla en çok tercih edilen konaklama alanlarıdır. Daha ekonomik seçenekler için tren istasyonu çevresi değerlendirilebilir.
Çok güzel hazırlanmış bir rota olmuş. Paylaşımınız için teşekkürler
İlginiz ve güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim, sevgiler…
Bilgilerize Teskkürler, aktuellestirmenizi tavsiye edebilecegim tek konu; Cathedrale Notre Dame de Strasbourg da ( dün ziyaret ettim), €5.00 Giris ücreti alinmiyor olmasi.
Teskkürler.