Tarih, sanat ve mimarinin iç içe geçtiği Floransa, İtalya’nın en etkileyici şehirlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Arno Nehri kıyısına kurulu bu zarif kent, Orta Çağ’dan Rönesans’a uzanan kültürel mirasıyla her yıl milyonlarca gezgini kendine çekiyor. Michelangelo’dan Leonardo da Vinci’ye kadar birçok büyük sanatçının izlerini taşıyan bu şehir, sokaklarında adeta bir açık hava müzesi gibi gezilebiliyor.
Floransa gezilecek yerler açısından öylesine zengin ki, şehri keşfetmek isteyen biri için plan yapmak bazen oldukça zorlayıcı olabiliyor. Şehir merkezindeki dar taş sokaklar, birbirine yakın konumdaki tarihi meydanlar ve her köşe başında karşınıza çıkan sanatsal yapılar sayesinde Floransa, yürüyerek keşfetmeye son derece uygun bir şehir profili sunuyor. Özellikle Piazza della Signoria, Duomo Meydanı, Ponte Vecchio ve Uffizi Galerisi gibi simgesel noktalar, kentin karakterini tanımak isteyen herkesin uğrak durağı oluyor. Üstelik bu tarihi zenginlik, yalnızca şehir merkezinde değil; çevresinde yer alan muazzam kasabalarla da çeşitleniyor.
İtalya’da benim de en sevdiğim destinasyonların başında gelen Floransa’yı şu ana kadar 3 kez gezip görme şansım oldu. Her ziyaretimde yeni bir detay keşfettiğim bu eşsiz şehirle ilgili hazırladığım bu rehber, yalnızca bir gezi listesi değil; aynı zamanda benim kişisel deneyimlerimle harmanlanmış, kapsamlı ve güncel bir kaynak niteliği taşıyor. Şehirde gezilecek en önemli yerlerden konaklamaya, yeme içmeden ulaşım ipuçlarına kadar tüm detayları bu yazıda bulabilirsiniz. Hazırsanız, başlıyoruz!
BU YAZIDA NELER VAR?
Floransa Gezilecek Yerler Haritası
Floransa’daki gezilecek yerleri, önerdiğim otelleri, alışveriş alanlarını ve fotoğraf çekim noktalarını sizin için özel olarak işaretlediğim Google Haritası üzerinde bulabilirsiniz. Duomo’dan Uffizi’ye, Ponte Vecchio’dan Boboli Bahçeleri’ne kadar şehirde mutlaka görülmesi gereken noktaları bu haritada tek bakışta görebilir, seyahatinizi planlarken ihtiyaç duyacağınız tüm detaylara erişebilirsiniz.
Harita, mobil cihazlardan rahatlıkla kullanılabilir. Konum servislerini açarak bulunduğunuz noktaya göre en yakın rotayı oluşturabilir, yaya ya da araçla ulaşım seçeneklerini kolayca görüntüleyebilirsiniz. Özellikle kısa süreli ziyaretlerde harita üzerinden yön belirlemek ve güzergâhınızı önceden planlamak büyük kolaylık sağlar. Haritayı büyütüp yakınlaştırarak sokak düzeyinde detaylara da ulaşabilirsiniz.

FLORANSA’DA NEREDE KALINIR?
Keyifli bir Floransa gezisi için konaklama yapabileceğiniz en güzel bölgeler Duomo Meydanı çevresi ve tarihi kent merkezi. Konaklama konusu ile ilgili en kapsamlı bilgiler için Floransa’da nerede kalınır? başlıklı yazımı da mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Otel tavsiyesi isterseniz son seyahatimde konakladığım Hotel Cosimo de’ Medici güzel bir tesis, inceleyebilirsiniz. Konum olarak tren istasyonunun hemen karşı sokağında yer alan otel gerek şehre gelip giderken gerekse de şehirdeki önemli noktalara yürüyerek gidip gelirken oldukça rahatlık sağlıyor.
Bu otel dışına eğer biraz daha Duomo’nun olduğu alanda yani şehrin tam kalbinde, daha lüks bir yer isterseniz de 4 yıldızlı Hotel Spadai‘ya göz atabilirsiniz.

EN POPÜLER AKTİVİTELER
Floransa’da özellikle ilkbahar ve yaz aylarında müzeler, tarihi yapılar ve şehir turları büyük ilgi görüyor. Duomo, Uffizi gibi simge yapılar önünde uzun kuyruklar oluşabiliyor. Zaman kaybetmemek ve yerinizi garanti altına almak için biletlerinizi önceden almanızı tavsiye ederim.
Floransa’daki en popüler aktiviteler:
Floransa gezilecek yerler listemize şimdi adım adım göz atmaya başlayalım! 🛫✨ Sıradaki durağımız, şehrin tarihi ve kültürel kimliğini en iyi yansıtan noktalardan biri olan Signoria Meydanı!
1. Signoria Meydanı (Piazza della Signoria)

Floransa’nın tam kalbinde yer alan Signoria Meydanı, şehrin tarih boyunca hem siyasi hem de toplumsal merkezi olma özelliğini koruyor. Orta Çağ’dan bu yana önemli kararların alındığı bu meydan, günümüzde ziyaretçilerine Floransa’nın kültürel zenginliğini bir bakışta sunuyor. Etrafını saran saraylar, heykeller ve tarihi yapılarla adeta bir açık hava müzesini andırıyor.
Meydanın en dikkat çeken yapısı olan Palazzo Vecchio, Floransa Cumhuriyeti döneminden beri şehrin yönetim merkezi olarak kullanılıyor. Günümüzde ise hem belediye binası hem de müze işlevi görüyor. Sarayın hemen önünde yer alan Neptün Çeşmesi, deniz tanrısını temsil eden etkileyici heykeliyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Çeşmenin yanındaki mermer heykeller ise Medici ailesinin gücünü ve Floransa’nın sanata olan tutkusunu simgeliyor.
Bu meydandaki en sembolik eserlerden biri de Michelangelo’nun meşhur Davut Heykeli’nin birebir replikası. Orijinali şu anda Akademi Galerisi’nde korunuyor olsa da, bu kopya meydandaki sanat atmosferini tamamlıyor ve ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Ayrıca Loggia dei Lanzi adlı açık hava galerisinde Cellini’nin ünlü Perseus heykeli de dâhil olmak üzere birçok değerli eser sergileniyor.
Eğer Floransa seyahatinizde bu bölgede konaklamak isterseniz 🏨 Hotel della Signoria adlı otele göz atabilirsiniz.
📍 Signoria Meydanı konumu için tıklayın.
2. Floransa Katedrali (Duomo)

Floransa gezilecek yerler listesinin zirvesinde yer alan Duomo, yani Santa Maria del Fiore Katedrali, şehrin hem dini hem de mimari anlamda kalbini oluşturuyor. 13. yüzyılda inşasına başlanan bu etkileyici yapı, 15. yüzyılda Brunelleschi’nin inşa ettiği dev kubbesiyle tamamlanıyor. O dönemin mühendislik harikası kabul edilen bu kubbe, hâlâ Floransa’nın en görkemli silüeti olma özelliğini sürdürüyor.
Katedralin dış cephesi yeşil, beyaz ve pembe mermerlerle kaplı. İç mekânda ise freskler, vitraylar ve dini temalarla işlenmiş süslemeler dikkat çekiyor. Duomo’nun hemen yanında yer alan Giotto’nun Çan Kulesi ve Vaftizhane ile birlikte oluşturduğu mimari bütünlük, UNESCO Dünya Mirası listesine girmesini sağlıyor.
Ziyaretçiler katedralin içini ücretsiz gezebiliyor ancak kubbeye çıkış için bilet gerekiyor. Eğer siz de bu etkileyici yapının tepesinden şehri izlemek isterseniz, 🎫 Floransa Katedral & Brunelleschi’nin Kubbesi bileti ile sıra beklemeden giriş yapabilirsiniz.
📍 Floransa Katedrali konumu için tıklayın.
3. Ponte Vecchio

Arno Nehri üzerinde kurulu olan Ponte Vecchio, Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olarak şehri ziyaret eden hemen herkesin rotasına giriyor. İsmi “Eski Köprü” anlamına gelen bu yapı, 14. yüzyıldan bu yana ayakta duruyor ve Floransa’nın savaş dönemlerinde bile zarar görmeden bugüne ulaşan tek köprüsü olma özelliğini taşıyor.
Köprünün en dikkat çeken özelliği, üzerinde yer alan küçük dükkanlar ve atölyeler. Eskiden kasap ve balıkçılar tarafından kullanılan bu dükkânlar, zamanla yerlerini kuyumcu ve mücevheratçılara bırakıyor. Bugün köprü boyunca sıralanmış bu şık vitrinlerde dolaşmak, adeta zamanda bir yolculuğa çıkmak gibi hissettiriyor.
Ponte Vecchio aynı zamanda romantik bir yürüyüş için de ideal bir nokta. Gün batımına doğru nehrin üzerinden süzülen ışıklar, köprünün tarihi taşlarıyla birleşerek kartpostallık manzaralar sunuyor. Üstelik köprünün üst katından geçen Vasari Koridoru da Medici ailesinin sarayları arasında gizli geçiş yolu olarak kullanılıyor.
Floransa’ya her gidişimde bu köprüde birkaç dakikalığına durup nehir manzarasını izlemek, şehrin ruhunu hissetmenin en keyifli yollarından biri oluyor. 🙂
📍 Ponte Vecchio konumu için tıklayın.
4. Uffizi Galerisi

Floransa’nın sanatla özdeşleşmiş ruhunu hissetmek isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında Uffizi Galerisi geliyor. 1581 yılında Giorgio Vasari tarafından Medici ailesi için inşa edilen bu yapı, bugün dünyanın en önemli sanat müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Galeri, Rönesans dönemine ait başyapıtların sergilendiği koleksiyonuyla hem sanatseverlerin hem de turistlerin gözdesi konumunda.
Müzede Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu“, Leonardo da Vinci’nin “Müjde“si, Michelangelo’nun “Kutsal Aile“si ve Caravaggio’nun etkileyici eserleri gibi birbirinden değerli tablolar yer alıyor. Eserlerin kronolojik sırayla sergilendiği salonlar, ziyaretçilere Rönesans’ın gelişimini adım adım izleme fırsatı sunuyor. Ayrıca binanın üst katlarından Arno Nehri ve Ponte Vecchio’ya bakan muhteşem manzarayı izlemek de ayrı bir keyif.
Uffizi, yoğun sezonlarda oldukça kalabalık olabiliyor ve bilet sıraları uzun sürebiliyor. Bu nedenle 🎫 Sırayı atlamalı Uffizi Galerisi giriş biletinizi buradan alın, keşfinizi beklemek zorunda kalmadan başlayın.
📍 Uffizi Galerisi konumu için tıklayın.
5. Piazzale Michelangelo

Floransa’yı kuşbakışı izlemek isteyen herkesin ilk durağı, hiç şüphesiz Piazzale Michelangelo oluyor. Şehir manzarasının en ikonik fotoğraflarına ev sahipliği yapan bu meydan, özellikle gün doğumu ve gün batımında adeta birer görsel şölen sunuyor. Arno Nehri’nin kıvrılarak uzandığı manzara, Duomo’nun kubbesi, Ponte Vecchio ve çan kuleleriyle birleşerek Floransa’nın eşsiz silüetini gözler önüne seriyor.
Meydan 19. yüzyılda Giuseppe Poggi tarafından şehrin yeniden planlanması kapsamında inşa ediliyor. Adını Rönesans’ın en büyük sanatçılarından Michelangelo’dan alan bu alanın tam ortasında, onun ünlü Davut Heykeli’nin bronz bir replikası yer alıyor. Heykel, hem estetik anlamda meydanı tamamlıyor hem de ziyaretçilere şehrin sanatsal mirasını hatırlatıyor.
Ancak bu muhteşem manzaraya ulaşmak, biraz çaba gerektiriyor. Ponte Vecchio Köprüsü’nün bulunduğu noktadan yürüyerek yaklaşık 15–20 dakikada buraya ulaşmak mümkün. Fakat özellikle yaz aylarında bu yürüyüş sıcak hava nedeniyle yorucu olabiliyor. Daha rahat bir ulaşım için hop on hop off otobüsleri ya da belediye otobüsleri tercih edilebiliyor.
Ben son Floransa seyahatimde bu meydana doğrudan taksiyle ulaşmayı tercih ettim. Yaklaşık 10 Euro tutan bu yolculuk sayesinde hem enerjimi hem de zamanımı korudum. Dönüşte ise meydanda bekleyen taksilerden biriyle tekrar şehir merkezine döndüm – oldukça pratik ve konforlu bir çözüm oldu. 🙂
📍 Piazzale Michelangelo konumu için tıklayın.
6. Akademi Galerisi (Galleria dell’Accademia)

Floransa’da görülmesi gereken yerler arasında en çok dikkat çeken müzelerden biri de hiç kuşkusuz Akademi Galerisi oluyor. 1784 yılında kurulan bu sanat galerisi, İtalya’nın ilk resim okulu olarak da biliniyor. Ancak galeriyi bu kadar özel kılan şey, Michelangelo’nun eşsiz eseri olan Davut Heykeli’ne ev sahipliği yapıyor olması. 5 metrelik bu mermer heykel, Rönesans sanatının kusursuz bir örneği olarak kabul ediliyor ve sanat tarihçileri tarafından yüzyıllardır hayranlıkla inceleniyor.
Galeri sadece Davut heykeliyle sınırlı kalmıyor. Michelangelo’nun tamamlanmamış “Esirler” serisi, Floransalı ressamların tabloları, gotik ve erken Rönesans dönemlerine ait dini temalı eserler müzenin diğer dikkat çeken bölümleri arasında yer alıyor. Ayrıca klasik müzikle ilgilenen ziyaretçiler için Galeri içerisinde yer alan müzik enstrümanları bölümü, oldukça özgün bir koleksiyon sunuyor.
Yoğun dönemlerde müze girişinde uzun kuyruklar oluşabiliyor. Eğer bu eşsiz heykeli yakından ve sıra beklemeden görmek isterseniz, 🎫 Michelangelo’nun Davut’una saatli giriş biletinizi buradan alın.
📍 Akademi Galerisi konumu için tıklayın.
7. Santa Croce Bazilikası

Floransa’nın en görkemli dini yapılarından biri olan Santa Croce Bazilikası, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda içinde yatan isimlerle de ziyaretçileri büyülüyor. 1294 yılında inşa edilmeye başlanan bu Fransisken kilisesi, Gotik mimarinin şehirdeki en etkileyici örneklerinden birini sunuyor. Beyaz ve yeşil mermerden oluşan cephesi, şehre özgü mimari karakteri yansıtıyor.
Santa Croce, aynı zamanda “İtalyanların Panthéon’u” olarak da biliniyor. Çünkü burada Michelangelo, Galileo Galilei, Niccolò Machiavelli ve Gioachino Rossini gibi İtalya’nın en önemli isimlerinin mezarları yer alıyor. Bu yönüyle bazilika yalnızca dini değil, kültürel anlamda da büyük bir öneme sahip.
İç mekânda ise Cimabue, Donatello ve Giotto gibi sanatçılara ait freskler ve heykeller dikkat çekiyor. Ayrıca bazilikanın bir köşesinde yer alan küçük ama etkileyici müze bölümü ve iç avlusu da huzurlu bir atmosfer sunuyor. Sessizliği, sanatı ve tarihi bir arada yaşamak isteyenler için Santa Croce, Floransa gezisinin unutulmaz duraklarından biri oluyor.
📍 Santa Croce Bazilikası konumu için tıklayın.
8. Giotto’nun Çan Kulesi (Campanile di Giotto)

Floransa’da yapılacak şeyler listesinin başında, şehrin simge yapılarından biri olan Giotto’nun Çan Kulesi’ne çıkmak geliyor. Duomo Katedrali’nin hemen yanında yükselen bu zarif kule, sadece mimarisiyle değil, sunduğu panoramik manzarayla da hayranlık uyandırıyor. 1334 yılında ünlü ressam ve mimar Giotto di Bondone tarafından başlatılan inşa süreci, onun ölümünden sonra Andrea Pisano ve Francesco Talenti tarafından tamamlanıyor.
Yaklaşık 85 metre yüksekliğindeki kule, beyaz, yeşil ve pembe mermer kaplamasıyla Floransa mimarisinin zarafetini yansıtıyor. İçerideki dar taş merdivenleri tırmanarak zirveye ulaştığınızda, sizi 360 derece etkileyici bir şehir manzarası karşılıyor. Duomo’nun kubbesini bu kadar yakından görmek ve Arno Nehri boyunca uzanan yapıları izlemek, gerçekten eşsiz bir deneyim sunuyor.
Kuleye giriş ücretli ve zaman zaman bilet sırası olabiliyor. Bu nedenle ziyaretinizi sabah saatlerine denk getirmek daha rahat bir keşif için avantaj sağlayabilir. Ayrıca çan kulesi bileti genellikle katedral ve vaftizhane ile kombine olarak sunuluyor; bu da seyahatiniz için pratik bir seçenek oluşturuyor.
📍 Giotto’nun Çan Kulesi konumu için tıklayın.
9. Vecchio Sarayı (Palazzo Vecchio)

Floransa’nın politik ve tarihsel simgelerinden biri olan Vecchio Sarayı, 14. yüzyıldan bu yana şehrin en önemli yönetim yapılarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Piazza della Signoria’da konumlanan bu etkileyici saray, dış cephesindeki kalın taş duvarları ve yüksek saat kulesiyle Floransa’nın ortaçağdan bugüne uzanan hikâyesini temsil ediyor.
Başlangıçta Floransa Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi olarak kullanılan Palazzo Vecchio, zamanla Medici ailesinin de kısa süreliğine ikametgâhı haline geliyor. Günümüzde ise saray hem müze hem de belediye binası olarak hizmet veriyor. İçeriye adım attığınızda sizi görkemli Beş Yüzler Salonu (Salone dei Cinquecento) karşılıyor. Bu devasa salonda Giorgio Vasari’nin tavan freskleri ve anıtsal tabloları sanat tarihine ilgi duyanlar için özel bir deneyim sunuyor.
Sarayın odalarında Medici ailesine ait mobilyalar, haritalar, gizli geçitler ve mitolojik sahnelerle süslenmiş duvar resimleri yer alıyor. Giriş biletinizi önceden alarak bu tarihi atmosferi sıra beklemeden keşfetmeniz de mümkün.
📍 Vecchio Sarayı konumu için tıklayın.
10. Pitti Sarayı (Palazzo Pitti)

Floransa’nın Arno Nehri’nin karşı kıyısında yer alan Pitti Sarayı, ihtişamlı mimarisi ve barındırdığı sanat koleksiyonlarıyla şehrin en etkileyici yapılarından biri olmayı sürdürüyor. 15. yüzyılda zengin tüccar Luca Pitti tarafından yaptırılan saray, daha sonra Medici ailesinin eline geçiyor ve Floransa’daki kraliyet yaşamının merkezi haline geliyor.
Sarayın içinde yer alan farklı müzeler, her ziyaretçiye hitap eden bir içerik sunuyor. Palatine Galerisi‘nde Raphael ve Titian gibi ustaların eserleri sergilenirken, Modern Sanat Galerisi, 18. ve 19. yüzyıla ait tablolarla göz dolduruyor. Ayrıca Kraliyet Daireleri, dönemin ihtişamlı yaşam tarzını yansıtan detaylarla dekore edilmiş durumda.
Pitti Sarayı’nın arkasında yer alan Boboli Bahçeleri ise sarayın görkemine doğal bir eşlik sunuyor. Hem sanat hem tarih hem de doğa meraklıları için Pitti Sarayı, Floransa’da kaçırılmaması gereken bir nokta.
🎫 Pitti Sarayı giriş biletinizi buradan alın ve bu tarihi yapıyı sıra beklemeden keşfedin.
📍 Pitti Sarayı konumu için tıklayın.
11. Piazza del Duomo

Floransa gezilecek yerler listesinin merkezini oluşturan Piazza del Duomo, şehre gelen her ziyaretçinin ilk adım attığı alanlardan biri oluyor. Floransa’nın kalbi olarak bilinen bu meydan, sadece mimari anlamda değil, kültürel ve dini açıdan da büyük bir önem taşıyor. Rönesans sanatının simgelerinden biri olan Santa Maria del Fiore Katedrali (Duomo) bu meydanda yükseliyor ve kubbesiyle şehrin silüetine damgasını vuruyor.
Meydanın etrafında, Duomo’ya ek olarak Giotto’nun Çan Kulesi ve Aziz Giovanni Vaftizhanesi gibi etkileyici yapılar bulunuyor. Bu üçlü, mimari uyumları ve tarihî değerleriyle birlikte UNESCO Dünya Mirası olarak korunuyor. Ayrıca meydanda yürürken göreceğiniz detaylı cephe süslemeleri, taş işçilikleri ve vitray pencereler, Rönesans sanatının görkemini gözler önüne seriyor.
Bölge, yılın her dönemi turistlerle dolup taşıyor. Bu nedenle konaklamada merkezi bir seçim yapmak büyük avantaj sağlayabilir. Benim önerim: 🏨 Hotel Spadai. Hem konumu hem hizmet kalitesiyle oldukça tatmin edici bir seçenek sunuyor.
📍 Piazza del Duomo konumu için tıklayın.
12. Santa Maria Novella Bazilikası

Floransa’nın tren istasyonuna adını veren Santa Maria Novella Bazilikası, şehre ulaşan birçok gezginin karşılaştığı ilk büyük tarihi yapılardan biri oluyor. 13. yüzyılda Dominiken tarikatı tarafından inşa edilen bu bazilika, Gotik ve Rönesans mimarisinin zarif bir birleşimini yansıtıyor. Özellikle cephesindeki yeşil-beyaz mermer desenleri, Floransa’daki birçok dini yapıda olduğu gibi büyük bir estetik bütünlük sunuyor.
Bazilikanın iç mekânı da en az dışı kadar etkileyici. Ünlü fresk ustası Masaccio’nun “Kutsal Üçleme” adlı eseri burada görülebiliyor. Ayrıca Filippo Strozzi Şapeli, Tornabuoni Şapeli ve Ghirlandaio’nun freskleri ziyaretçilere adeta bir sanat galerisi atmosferi sunuyor. Sessizliği ve ferahlığıyla öne çıkan bu yapı, Floransa’daki dini mimari örnekleri arasında özel bir yere sahip.
Bahçeli avlusu, huzurlu atmosferi ve sanatsal detaylarıyla Santa Maria Novella, tarih ve sanatla iç içe bir mola vermek isteyenler için mükemmel bir durak oluyor.
📍 Santa Maria Novella Bazilikası konumu için tıklayın.
13. Piazza della Repubblica

Floransa’nın en geniş ve en canlı meydanlarından biri olan Piazza della Repubblica, antik Roma döneminden bu yana şehrin sosyal merkezi olma özelliğini sürdürüyor. Bir zamanlar forum olarak kullanılan bu alan, 19. yüzyılda geçirdiği dönüşümle bugünkü neoklasik görünümünü kazanıyor. Bugün ise şık kafeleri, sokak sanatçıları ve tarihi kemeriyle ziyaretçilerin buluşma noktası hâline geliyor.
Meydanın tam ortasında yer alan nostaljik atlı karınca, özellikle çocuklu ailelerin ve fotoğraf meraklılarının ilgisini çekiyor. Hem gece hem gündüz meydanda ayrı bir canlılık sunan bu zarif dönme platform, Floransa’nın modern ve tarihi yüzünü ustalıkla birleştiriyor.
Çevredeki Caffè Gilli ve Caffè Paszkowski gibi tarihi mekânlar ise, Floransa’nın entelektüel atmosferini solumak isteyenler için birebir. Eğer bu merkezi bölgede konaklamak isterseniz, 🏨 Rocco Forte Hotel Savoy lüks hizmetleri ve konumu ile dikkat çekiyor.
📍 Piazza della Repubblica konumu için tıklayın.
14. Mercato Centrale

Floransa’nın yeme içme kültürünü keşfetmek isteyenler için en doğru adreslerden biri Mercato Centrale oluyor. San Lorenzo bölgesinde yer alan bu büyük kapalı pazar, şehrin gastronomik kalbinin attığı yer olarak biliniyor. Alt katta yerel halkın alışveriş yaptığı sebze, meyve ve şarküteri stantları bulunurken, üst kat ise hem yerli hem turistler için modern bir yeme-içme alanı sunuyor.
Burada Floransa mutfağının en özgün tatlarını deneyimleyebilir, yerel üreticilerin hazırladığı peynir, makarna ve tatlı çeşitlerini tadabilirsiniz. Ayrıca birçok stantta ve restoranda vejetaryen ya da glutensiz seçenekler de bulunabiliyor.
Klasik bir restorana gitmek yerine daha dinamik ve otantik bir ortam arıyorsanız, Mercato Centrale mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri.
📍 Mercato Centrale konumu için tıklayın.
15. Boboli Bahçeleri (Giardino di Boboli)

Floransa’nın merkezinde, Pitti Sarayı’nın arkasında konumlanan Boboli Bahçeleri, yalnızca bir park değil, adeta açık hava müzesi gibi ziyaret edilebilecek bir alan sunuyor. 16. yüzyılda Medici ailesi için düzenlenen bu devasa bahçe, klasik İtalyan bahçeciliğinin en etkileyici örneklerinden biri kabul ediliyor.
Düzenli çim alanlar, labirent benzeri yürüyüş yolları, antik heykeller ve süs havuzlarıyla dolu olan bu alan, hem doğa hem de sanatla iç içe zaman geçirmek isteyen gezginler için birebir. Özellikle Amfiteatr bölgesi, Obelisk ve Neptün Çeşmesi ile dikkat çekiyor. Bahçeden yukarı doğru çıktığınızda Floransa’nın çatılarını ve kırsal Toskana manzarasını seyredebilir, fotoğraf molası için ideal noktalar yakalayabilirsiniz.
Floransa’nın yoğun şehir merkezinden kısa süreli bir kaçış sunan Boboli Bahçeleri, yürüyerek rahatlıkla ulaşılabilecek bir konumda yer alıyor ve hem tek başına hem de Pitti Sarayı gezisiyle birlikte keyifle keşfedilebiliyor.
📍 Boboli Bahçeleri konumu için tıklayın.
16. Bargello Müzesi

Floransa’nın sanat dolu atmosferinde heykel sanatına özel bir durak arıyorsanız, Bargello Müzesi tam size göre. 13. yüzyıldan kalma bir sarayda yer alan bu müze, ilk başta şehir yönetimi ve adalet binası olarak hizmet veriyor; hatta bir dönem hapishane olarak bile kullanılıyor. Ancak 1865 yılında restore edilerek ulusal heykel müzesine dönüştürülüyor.
Müzede Michelangelo, Donatello, Cellini, Giambologna ve Verrocchio gibi büyük sanatçıların eserleri sergileniyor. Özellikle Donatello’nun iki farklı “Davud” heykeli, sanat tarihçileri için olduğu kadar sıradan ziyaretçiler için de büyüleyici bir deneyim sunuyor. Avludaki gotik atmosfer, müzeye girdiğiniz andan itibaren sizi tarihin içine çekiyor.
Ayrıca Rönesans dönemine ait süs eşyaları, bronz çalışmalar ve küçük çaplı dini objeler de koleksiyonun önemli bir parçasını oluşturuyor. Bargello, resim galerileriyle dolu Floransa’da heykel sanatını yakından tanımak isteyenler için eşsiz bir alternatif sunuyor.
📍 Bargello Müzesi konumu için tıklayın.
17. Aziz Giovanni Vaftizhanesi (Battistero di San Giovanni)

Floransa’nın dini yapıları arasında en tarihi olanı hiç kuşkusuz Aziz Giovanni Vaftizhanesi. 11. yüzyılda inşa edilen bu sekizgen yapı, hem mimarisi hem de sembolik anlamıyla şehirde ayrı bir öneme sahip. Şehrin koruyucu azizi olan Vaftizci Yahya’ya adanmış bu yapı, uzun yıllar boyunca Floransa halkının vaftiz törenlerine ev sahipliği yapıyor.
Vaftizhanenin dış cephesi, tıpkı Duomo ve Giotto’nun Çan Kulesi gibi yeşil-beyaz mermerlerle süslenmiş. Ancak en çok dikkat çeken unsurlarından biri doğu kapısında yer alan bronz kabartmalı kapılar. Ghiberti tarafından yapılan bu kapılar, İncil’den sahneleri anlatıyor ve Michelangelo tarafından “Cennet Kapısı” olarak adlandırılıyor.
İç mekânda ise göz alıcı mozaik tavan süslemeleri sizi bekliyor. Altın yaldızlarla bezenmiş bu mozaikler hem dini hem de sanatsal açıdan hayranlık uyandırıcı. Küçük ama etkileyici bu yapı, Floransa’da tarihî mimariye ilgi duyan herkesin görmesi gereken duraklardan biri.
📍 Aziz Giovanni Vaftizhanesi konumu için tıklayın.
18. San Lorenzo Bazilikası

Floransa’nın en köklü dini yapılarından biri olan San Lorenzo Bazilikası, şehrin hem ruhani hem de siyasi tarihinde önemli bir yere sahip. 4. yüzyılda inşa edilen bu kilise, Floransa’nın en eski kilisesi olarak biliniyor. Ancak günümüzdeki görünümünü 15. yüzyılda, Brunelleschi’nin Rönesans etkileriyle yeniden düzenlemesiyle kazanıyor.
Bazilika dışarıdan oldukça sade görünse de iç mekânındaki simetrik hatlar, yüksek tavanlar ve kemerli yapılar, Rönesans mimarisinin sadelikle ulaştığı zarafeti sergiliyor. Burada özellikle dikkat çeken alanlardan biri de Laurentian Kütüphanesi. Michelangelo tarafından tasarlanan bu bölüm, hem mimari hem de entelektüel anlamda büyük bir değer taşıyor.
Ayrıca bu yapının arkasında Medici ailesinin defnedildiği önemli şapeller bulunuyor. Bu yüzden San Lorenzo yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Floransa’nın siyasi ve kültürel geçmişini de yansıtan çok katmanlı bir yapıdır.
📍 San Lorenzo Bazilikası konumu için tıklayın.
19. Medici Şapeli

Floransa’nın en güçlü hanedanlarından biri olan Medici Ailesi, sanat ve mimariye verdikleri önemle şehre damgasını vuruyor. Bu etkinin en çarpıcı yansımalarından biri ise Medici Şapeli. San Lorenzo Bazilikası’nın arkasında yer alan bu alan, hem ailenin anıt mezarlığı hem de sanatsal bir şaheser niteliğinde.
Şapel iki ana bölümden oluşuyor: Prensler Şapeli ve Yeni Şapel (Sagrestia Nuova). Prensler Şapeli’nde mermer, mozaik ve değerli taşlarla süslenmiş kubbeli bir iç mekân yer alıyor. Renkli taş işçiliği ve simetrik düzen, burayı Floransa’daki en etkileyici iç mekanlardan biri haline getiriyor.
Yeni Şapel ise Michelangelo’nun ellerinden çıkma. Burada yer alan Gece ve Gündüz, Şafak ve Alacakaranlık heykel grupları, hem Medici prenslerinin mezarlarını süslüyor hem de heykel sanatının en rafine örnekleri olarak kabul ediliyor.
📍 Medici Şapeli konumu için tıklayın.
20. San Miniato al Monte

Floransa’yı yukarıdan izleyebileceğiniz en huzurlu ve manevi duraklardan biri olan San Miniato al Monte, şehirdeki en eski ve en etkileyici dini yapılardan biri. 11. yüzyılda inşa edilen bu bazilika, adını Aziz Minias’tan alıyor ve tepede yer alan konumuyla hem ruhani hem de görsel bir tecrübe sunuyor.
Romanesk mimarinin en güzel örneklerinden biri olan yapının cephesi, yeşil ve beyaz mermerlerle klasik Floransa mimarisine gönderme yapıyor. İçeride ise sütunlar, mozaikler ve ahşap tavan süslemeleri dikkat çekiyor. Altar arkasındaki Kristus mozaiği ve kriptadaki freskler, bu yapıyı sadece dini değil sanatsal anlamda da önemli kılıyor.
Kilise dışında yer alan mezarlıkta Floransa’nın tanınmış isimleri yatıyor. Ayrıca buradan Piazzale Michelangelo’dan bile daha etkileyici bir şehir manzarası görmek mümkün. Sessizliği ve mistik atmosferiyle San Miniato, Floransa’nın ruhunu hissetmek isteyenler için özel bir adres.
📍 San Miniato al Monte konumu için tıklayın.
21. Loggia dei Lanzi

Floransa’nın Signoria Meydanı’nda yer alan Loggia dei Lanzi, açık hava galerisi görünümündeki yapısıyla görenleri büyülüyor. 14. yüzyılda kamu törenleri için inşa edilen bu üç kemerli yapı, zamanla Floransa’nın en etkileyici heykel koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaya başlıyor.
Loggia’nın altında sergilenen bronz ve mermer heykeller arasında en dikkat çekenlerden biri, Benvenuto Cellini’ye ait Perseus ve Medusa heykeli. Ayrıca Giambologna’nın Sabin Kadınlarının Kaçırılması heykeli, hareket ve detay açısından gerçek bir sanat eseri olarak öne çıkıyor.
Ücretsiz olarak gezilebilen Loggia dei Lanzi, açık havada sanatla baş başa kalmak isteyenler için ideal bir durak. Üstelik tam karşısında Palazzo Vecchio yer aldığı için meydandaki keşfinizi kolaylıkla bir sanat molasıyla taçlandırabilirsiniz.
📍 Loggia dei Lanzi konumu için tıklayın.
22. Museo dell’Opera del Duomo

Floransa’nın en görkemli yapılarından biri olan Duomo’nun arka planını daha iyi anlamak isteyenler için Museo dell’Opera del Duomo mutlaka görülmeli. Bu müze, yüzyıllar boyunca katedralin yapım sürecinde kullanılan orijinal eserlerin, heykellerin ve mimari parçaların sergilendiği bir merkez olarak hizmet veriyor.
Müzenin en dikkat çekici eserlerinden biri Michelangelo’nun Pietà heykellerinden biri. Ayrıca Donatello’nun ahşap figürleri, Lorenzo Ghiberti’nin “Cennet Kapıları“nın orijinal panelleri ve Brunelleschi’nin kubbe modeli de burada görülebiliyor. Tüm bu eserler, katedralin ne denli kapsamlı bir sanat projesi olduğunu gözler önüne seriyor.
Müzenin çatı terasından Duomo’nun kubbesine çok yakın bir açıdan bakmak da mümkün. Floransa’nın dini ve mimari geçmişini daha derinlemesine anlamak isteyenler için bu müze sessiz ama etkileyici bir anlatım sunuyor.
📍 Museo dell’Opera del Duomo konumu için tıklayın.
23. Medici Riccardi Sarayı (Palazzo Medici Riccardi)

Floransa gezilecek yerler arasında mutlaka yer alması gereken tarihi yapılardan biri de Medici Riccardi Sarayı. Medici ailesinin şehirdeki ilk resmi konutu olan bu yapı, 15. yüzyılda Michelozzo tarafından tasarlanıyor ve sade ama güçlü mimarisiyle dikkat çekiyor.
Sarayın dışı oldukça ağırbaşlı görünse de içeri girdiğinizde bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorsunuz. Benozzo Gozzoli’nin Magi Şapeli’nde yer alan freskler, Rönesans’ın detaycılığını ve zenginliğini gözler önüne seriyor. Sarayın iç avlusu, simetrik sütunları ve açık alan düzeniyle İtalyan mimarisine dair etkileyici bir örnek sunuyor.
Medici ailesinin siyasi ve sanatsal etkisinin izlerini sürmek isteyen gezginler için bu saray, hem kompakt hem de anlam yüklü bir durak olarak öne çıkıyor.
📍 Medici Riccardi Sarayı konumu için tıklayın.
24. Loggia del Mercato Nuovo & Fontana Del Porcellino

Floransa’nın en turistik sokaklarından biri olan Via Calimala üzerinde yer alan Loggia del Mercato Nuovo, 16. yüzyılda ticaret faaliyetleri için inşa edilen üstü açık bir çarşı yapısı olarak biliniyor. Bugün ise hediyelik eşya ve deri ürünleri satan tezgâhlarla dolu, canlı ve hareketli bir noktaya dönüşmüş durumda.
Loggia’nın en çok ilgi gören kısmı ise hiç kuşkusuz Fontana del Porcellino yani “Yaban Domuzu Çeşmesi“. Bronzdan yapılmış bu heykelin burnuna dokunmanın, hatta bozuk para bırakmanın şehre yeniden gelmeyi garantilediğine inanılıyor. Bu eğlenceli gelenek nedeniyle çeşme önünde her zaman fotoğraf çektiren ziyaretçiler görmek mümkün.
📍 Fontana del Porcellino konumu için tıklayın.
25. Arno Nehri

Floransa’yı ikiye ayıran Arno Nehri, sadece şehre doğal bir güzellik katmakla kalmıyor, aynı zamanda birçok ikonik yapının manzarasını da tamamlıyor. Özellikle Ponte Vecchio üzerinden nehre bakmak ya da nehir kenarında yürüyüş yapmak, şehrin romantik atmosferini daha yakından hissetmenizi sağlıyor.
Arno kıyısında yürürken şehrin siluetine karşı gün batımını izlemek, Floransa’daki en özel anlardan biri hâline geliyor. Nehir boyunca yer alan köprüler ve tarihi binalar da bu yürüyüşe eşsiz bir mimari arka plan sunuyor. Ayrıca bazı dönemlerde nehirde düzenlenen küçük bot gezileriyle su üzerinden şehir manzarasını izlemek mümkün.
📍 Arno Nehri konumu için tıklayın.
26. Piazza Santo Spirito

Floransa’nın biraz daha yerel, daha sade ama bir o kadar da canlı noktalarından biri olan Piazza Santo Spirito, özellikle akşam saatlerinde şehrin genç nüfusunun buluşma noktası hâline geliyor. Gün boyunca daha sakin bir atmosfere sahip olan bu meydan, akşamları restoranlar, barlar ve sokak sanatçılarıyla hareketleniyor.
Meydanın en dikkat çeken yapısı ise sade ama etkileyici cephesiyle Santo Spirito Bazilikası. Brunelleschi tarafından tasarlanan bu yapı, iç mekânındaki simetrik çizgiler ve doğal ışıkla Rönesans mimarisinin özünü yansıtıyor. Ayrıca meydanda kurulan bit pazarı ve el işi stantları da Floransa’nın alternatif yüzünü keşfetmek isteyenler için güzel bir fırsat sunuyor.
📍 Piazza Santo Spirito konumu için tıklayın.
27. Basilica Santo Spirito

Floransa’nın Oltrarno bölgesinde, Piazza Santo Spirito’da yer alan Basilica Santo Spirito, dışarıdan sade görünen ama içeri girildiğinde mimari zarafetiyle büyüleyen bir yapıdır. Filippo Brunelleschi tarafından tasarlanan bu bazilika, Rönesans mimarisinin en saf ve yalın örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
İç mekânı, yüksek sütunları ve simetrik yapısıyla Floransa’daki dini yapılardan ayrılıyor. Bazilika içinde Michelangelo’ya atfedilen gençlik dönemi bir ahşap haç da bulunuyor; bu eser, sanatçının anıtsal işlerine geçmeden önceki ustalığını gözler önüne seriyor. Genellikle turist kalabalığının daha az olduğu bu bazilika, huzurlu bir ibadet ya da sanat molası için ideal bir ortam sunuyor.
📍 Basilica Santo Spirito konumu için tıklayın.
28. Galileo Müzesi (Museo Galileo)

Bilim tarihine ilgi duyanların Floransa’daki en önemli duraklarından biri şüphesiz Galileo Müzesi oluyor. Arno Nehri kıyısında, Uffizi Galerisi’ne yakın konumda yer alan bu müze, ünlü bilim insanı Galileo Galilei’nin çalışmalarına ve dönemine ışık tutuyor.
Müzede Galileo’ya ait teleskoplar, ölçüm cihazları, pusulalar ve çeşitli bilimsel araçlar sergileniyor. Aynı zamanda 16. ve 17. yüzyıllara ait nadir parçalarla dolu zengin bir koleksiyona sahip. Etkileşimli ekranlar sayesinde ziyaretçiler bilim tarihine interaktif bir yolculuk yapabiliyor. Müze, hem yetişkinler hem de genç ziyaretçiler için oldukça öğretici ve ilham verici bir deneyim sunuyor.
📍 Galileo Müzesi konumu için tıklayın.
29. Giardino Bardini

Floransa’nın panoramik manzarasını daha sessiz ve sakin bir noktadan izlemek isteyenler için Giardino Bardini, Boboli Bahçeleri’ne güzel bir alternatif sunuyor. Arno Nehri’nin güney kıyısında yer alan bu zarif bahçe, yemyeşil terasları ve çiçekli yürüyüş yollarıyla dikkat çekiyor.
Bahçenin en ikonik köşelerinden biri, çiçeklerle kaplı merdivenli geçit. Özellikle bahar aylarında mor salkımlar altında yürüyüş yapmak, adeta bir film sahnesini yaşatıyor. Bardini Bahçesi aynı zamanda şehir manzarasını yüksekten izleyebileceğiniz sessiz bir kaçış noktası sunuyor. Fotoğraf meraklıları için de oldukça ilham verici bir ortam.
📍 Giardino Bardini konumu için tıklayın.
30. Bardini Müzesi (Museo Bardini)

Floransa’nın daha az bilinen ama oldukça etkileyici müzelerinden biri olan Bardini Müzesi, adını antikacı ve koleksiyoner Stefano Bardini’den alıyor. Uffizi ve Pitti Sarayı kadar kalabalık olmayan bu müze, ziyaretçilerine huzurlu ve estetik bir sanat gezisi sunuyor.
Müze koleksiyonunda Rönesans dönemine ait heykeller, resimler, mobilyalar, halılar ve zırhlar yer alıyor. Özellikle antik çerçeveler ve mimari parçalar, Floransa’nın tarihî zenginliğine farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Müzenin kendisi de bir sanat eseri gibi; mavi duvarlı salonları ve detaylı tavan süslemeleri ile görsel bir şölen sunuyor.
📍 Bardini Müzesi konumu için tıklayın.
31. Piazza di Santa Croce

Floransa’nın en geniş ve etkileyici meydanlarından biri olan Piazza di Santa Croce, şehrin kültürel ve sosyal etkinliklerinin merkezlerinden biri. Meydan adını, hemen önünde yer alan Santa Croce Bazilikası’ndan alıyor ve yıl boyunca konserlere, festivallere ve geleneksel müsabakalara ev sahipliği yapıyor.
Meydanın çevresinde yer alan kafeler ve restoranlar, dinlenmek ve meydanın tarihi atmosferini hissetmek için ideal. Ayrıca meydanda Dante Alighieri’nin heykeli de bulunuyor; bu da burayı yalnızca bir mimari merkez değil, aynı zamanda Floransa’nın entelektüel mirasını simgeleyen bir alan haline getiriyor.
Floransa gezilecek yerler arasında hem görsel hem kültürel açıdan zengin bir durak arıyorsanız, Piazza di Santa Croce’yi listenize mutlaka eklemelisiniz.
📍 Piazza di Santa Croce konumu için tıklayın.
32. San Marco Müzesi

San Marco Meydanı’nda yer alan San Marco Müzesi, hem mimari yapısı hem de barındırdığı sanat eserleriyle Floransa’da öne çıkan duraklardan biri. Eskiden Dominiken manastırı olan bu yapı, 15. yüzyılda Fra Angelico’nun freskleriyle adeta bir sanat mabedine dönüşüyor.
Müzede, hücrelerde yer alan freskler sessizlik ve sadelik içinde Rönesans’ın dini sanat anlayışını yansıtıyor. Ayrıca kütüphane bölümü, erken dönem yazmaları ve el yazması kitaplarıyla dikkat çekiyor. Manastırın yapısı korunarak düzenlenmiş olan bu müze, özellikle sanatta ruhani derinliği hissetmek isteyenler için etkileyici bir deneyim sunuyor.
📍 San Marco Müzesi konumu için tıklayın.
33. Leonardo da Vinci Müzesi

Floransa’da teknoloji, sanat ve bilimi aynı çatı altında buluşturan nadir duraklardan biri olan Leonardo da Vinci Müzesi, ziyaretçilere Rönesans dehasının dünyasını yakından tanıma fırsatı sunuyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir detay var: Şehirde aynı isimde iki farklı müze bulunuyor. Bu müze, daha çok gerçekçi modeller, belgeler ve multimedya panolarıyla Leonardo’nun çalışmalarını belgeleyen klasik sergi formatını sunuyor.
Leonardo’nun mühendislik çizimlerinden ilhamla yapılmış ahşap makineler, anatomic çizimler ve savaş teknolojisi üzerine tasarımlar oldukça dikkat çekici. Müze hem yetişkinler hem de genç ziyaretçiler için bilgiyle dolu, ilham verici bir deneyim vadediyor. Ancak etkileşim ve dokunsallık burada sınırlı; daha fazla uygulamalı deneyim için bir sonraki başlıkta yer alan Leonardo Interactive Museum daha uygun olabilir.
📍 Leonardo da Vinci Müzesi konumu için tıklayın.
34. Leonardo Interactive Museum

Floransa’da Leonardo’nun çizimlerini yalnızca izlemekle kalmayıp, birebir deneyimleme fırsatı da sunan Leonardo Interactive Museum, özellikle çocuklu aileler ve interaktif sergileri seven ziyaretçiler için ideal bir durak. Şehirdeki diğer Leonardo müzesinden farklı olarak, burada makinelerin çoğu elle çalıştırılabilir ve ziyaretçilere doğrudan temas kurma şansı veriliyor.
Müzede Leonardo’nun uçuş makineleri, hidrolik sistemleri, savaş aletleri ve mekanik düzenekleri gibi çok sayıda modeli kendi ellerinizle deneyimleyebiliyorsunuz. Ayrıca sanal gerçeklik köşeleri ve bilgi ekranları sayesinde hem eğlenceli hem öğretici bir müze deneyimi sunuluyor. Özellikle genç ziyaretçilerin ilgisini çeken bu müze, Floransa’da bilimle sanatı birleştiren farklı bir durak olarak öne çıkıyor.
🎫 Leonardo interaktif müze giriş biletinizi buradan alın ve bu eşsiz deneyimi sırada beklemeden yaşayın.
📍 Leonardo Interactive Museum konumu için tıklayın.
35. Piazza della Santissima Annunziata

Floransa’nın en simetrik ve planlı meydanlarından biri olan Piazza della Santissima Annunziata, hem dini yapılar hem de Rönesans mimarisinin en sade ve zarif örnekleriyle dikkat çekiyor. Meydanın merkezinde yer alan Santissima Annunziata Bazilikası, özellikle freskleri ve iç mekân süslemeleriyle öne çıkıyor. Rivayete göre bazilikadaki Meryem Ana freski, sanatçı tarafından tamamlanamadan ilahi bir şekilde tamamlanıyor ve bu nedenle halk arasında mucizevi kabul ediliyor.
Meydanın bir diğer dikkat çeken yapısı ise Ospedale degli Innocenti. Brunelleschi tarafından tasarlanan bu bina, yetim çocuklar için yapılmış Avrupa’nın ilk yetimhanesi olarak kabul ediliyor. Dış cephesindeki yuvarlak kemerleri ve medalyonları ile Rönesans mimarisinin sadelikle ulaştığı inceliği temsil ediyor.
📍 Piazza della Santissima Annunziata konumu için tıklayın.
36. Orsanmichele

Floransa’da hem dini hem ticari bir geçmişe sahip olan ender yapılardan biri Orsanmichele. Başlangıçta bir tahıl deposu olarak inşa edilen bu yapı, zamanla kiliseye dönüştürülerek farklı loncaların da temsil mekânı hâline geliyor. Dış cephesinde her biri farklı loncalar tarafından yaptırılmış aziz heykelleri bulunuyor; bunlar arasında Donatello’nun Aziz George’u da yer alıyor.
İç mekân sade ancak yüksek tavanları ve taş süslemeleriyle etkileyici bir atmosfere sahip. Floransa’da gezilmesi gereken yerler arasında fazla öne çıkmasa da mimari ve tarihî dokusuyla dikkat çeken, kısa ama anlamlı bir durak.
📍 Orsanmichele konumu için tıklayın.
37. Palazzo Strozzi

Floransa’da geç Rönesans döneminin en etkileyici sivil yapılarından biri olan Palazzo Strozzi, özellikle kültür ve sanat etkinlikleriyle ön plana çıkıyor. Dış cephesi simetrik taş bloklarla inşa edilen bu yapı, aristokrat Strozzi ailesinin gücünü temsil ediyor.
Günümüzde saray, yıl boyunca düzenlenen geçici sergilere, çağdaş sanat etkinliklerine ve kültürel seminerlere ev sahipliği yapıyor. İç avlusu huzurlu atmosferiyle kahve içmek ya da birkaç dakika dinlenmek için ideal. Sanatla iç içe bir deneyim yaşamak isteyenler için keyifli ve dinamik bir durak.
📍 Palazzo Strozzi konumu için tıklayın.
38. Fontana del Nettuno (Neptün Çeşmesi)

Floransa’nın Signoria Meydanı’nda yer alan Fontana del Nettuno, Rönesans sanatının şehirdeki en dikkat çekici açık hava heykellerinden biri. 16. yüzyılda Grandük I. Cosimo’nun düğününü kutlamak için yapılmış olan bu çeşme, heykeltraş Bartolomeo Ammannati tarafından tasarlanıyor.
Deniz tanrısı Neptün’ün mermerden heykeli, çevresindeki deniz yaratıkları ve bronz figürlerle birlikte hem mitolojik hem de sanatsal bir hikâye sunuyor. Floransa’nın siyasi gücünün simgesi olarak yorumlanan çeşme, Piazza della Signoria’ya gelen herkesin mutlaka önünde durup fotoğraf çektirdiği ikonik bir yapı hâline gelmiş durumda.
📍 Fontana del Nettuno konumu için tıklayın.
39. Museo Casa di Dante (Dante’nin Evi Müzesi)

İtalyan edebiyatının ölümsüz ismi Dante Alighieri’nin doğduğu yerde yer alan Museo Casa di Dante, hem edebi hem de tarihî açıdan ilgi çekici bir ziyaret noktası sunuyor. Müzede Dante’nin yaşamına, dönemin Floransası’na ve İlahi Komedya’nın yazım sürecine dair birçok bilgi ve belge sergileniyor.
Çok katlı taş binanın her odasında interaktif panolar, haritalar, orijinal el yazmaları ve Dante’ye ait minyatürler yer alıyor. Floransa’nın entelektüel mirasını daha derinden anlamak isteyenler için kısa ama öğretici bir durak niteliğinde.
📍 Museo Casa di Dante konumu için tıklayın.
40. Chapelle Brancacci

Floransa’nın en etkileyici fresk koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Brancacci Şapeli, Santa Maria del Carmine Kilisesi’nin bir parçası olarak öne çıkıyor. Özellikle Masaccio ve Masolino tarafından yapılmış freskler, Rönesans sanatında dramatik anlatımın öncülerinden kabul ediliyor.
“Adem ile Havva’nın Cennetten Kovuluşu” gibi sahneler, hem sanatsal hem duygusal yoğunluğuyla dikkat çekiyor. Küçük ama etkileyici bu şapel, özellikle sanat tarihine ilgi duyan gezginler için Floransa’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
📍 Chapelle Brancacci konumu için tıklayın.
41. Vasari Koridoru (Vasari Corridor)

Floransa’daki iki önemli sarayı, Palazzo Vecchio ve Pitti Sarayı‘nı birbirine bağlayan gizli geçit olan Vasari Koridoru, Medici ailesinin şehir içinde güvenli ve görünmeden hareket etmesi için 1565 yılında inşa ediliyor. Uffizi Galerisi’nin üst katlarından başlayan bu koridor, Ponte Vecchio üzerinden geçerek Arno Nehri’nin karşı kıyısına ulaşıyor.
Koridorun içi, büyük ölçüde portre koleksiyonlarıyla süslenmiş durumda. Ancak günümüzde sadece özel turlarla ziyaret edilebiliyor. Medici ailesinin gücünü ve şehir planlamasındaki etkisini gözler önüne seren bu yapı, Floransa’nın politik ve sanatsal tarihine farklı bir pencereden bakmanızı sağlıyor.
📍 Vasari Koridoru konumu için tıklayın.
42. Via de’ Tornabuoni

Lüks alışverişin kalbi olan Via de’ Tornabuoni, Floransa’da gezilmesi gereken yerler arasında moda tutkunlarının mutlaka uğraması gereken bir durak. Arno Nehri’nden başlayıp Piazza degli Antinori’ye kadar uzanan bu zarif cadde, Gucci, Salvatore Ferragamo, Prada ve Cartier gibi dünyaca ünlü markaların butiklerine ev sahipliği yapıyor.
Caddenin tarihi binalarla çevrili olması, alışverişi sadece ticari değil aynı zamanda kültürel bir deneyime dönüştürüyor. Floransa’nın zarif yüzünü keşfetmek isteyenler için bu cadde, şıklık ve estetiğin buluşma noktası.
📍 Via de’ Tornabuoni konumu için tıklayın.
43. Via dei Calzaiuoli

Floransa’nın tarihi merkezini kuzeyden güneye bağlayan en önemli yürüyüş aksı olan Via dei Calzaiuoli, Piazza del Duomo ile Piazza della Signoria arasında uzanıyor. Cadde boyunca hem yerel zincir mağazalar hem de tarihi pastaneler yer alıyor, bu da alışveriş ve kültür gezisini aynı anda mümkün kılıyor.
Kalabalık ama enerjik atmosferiyle Floransa’nın yaşayan sokaklarından biri olan bu caddede dolaşırken, sokak sanatçılarına rastlamak da mümkün. Gündelik Floransa hayatını hissetmek isteyen gezginler için oldukça uygun bir rota.
📍 Via dei Calzaiuoli konumu için tıklayın.
44. Ponte Santa Trinita

Ponte Vecchio’nun batısında yer alan Ponte Santa Trinita, Arno Nehri üzerindeki en zarif köprülerden biri olarak kabul ediliyor. 16. yüzyılda yapılan bu köprü, özellikle barok tarzda süslemeleri ve üç kemerli yapısıyla dikkat çekiyor. Savaşta yıkılıp daha sonra orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa ediliyor.
Köprüden bakıldığında Ponte Vecchio’nun kartpostallık manzarası tüm güzelliğiyle gözler önüne seriliyor. Gün batımında bu noktadan Floransa siluetine bakmak, şehrin romantik havasını en iyi yansıtan anlardan biri olabilir.
📍 Ponte Santa Trinita konumu için tıklayın.
45. Gucci Müzesi (Palazzo Gucci)

Moda tutkunları için Floransa’da benzersiz bir durak olan Gucci Müzesi, ünlü İtalyan moda markasının tarihine adanmış özel bir mekan. Piazza della Signoria’da, Palazzo della Mercanzia binasında yer alan bu müze, hem tarihi dokusuyla hem de çağdaş tasarımıyla dikkat çekiyor.
Müzede Gucci’nin ilk kurulduğu dönemden günümüze uzanan arşiv ürünleri, özel koleksiyonlar, bavullar, çantalar ve vintage parçalar sergileniyor. Ayrıca moda tarihine yön veren konsept tasarımlar da interaktif panolar eşliğinde sunuluyor. Gucci Garden adını taşıyan kompleksin içinde restoran ve tasarım mağazası da bulunuyor.
Tarih, lüks ve estetikle ilgilenen herkes için bu müze, Floransa gezisinin unutulmaz duraklarından biri olabilir.
📍 Gucci Müzesi konumu için tıklayın.
Floransa’da gezilecek yerler kadar önemli diğer konular

Floransa gezilecek yerler açısından muazzam bir çeşitliliğe sahip olsa da, seyahatinizin keyifli ve sorunsuz geçmesi için şehirle ilgili bazı pratik detayları da bilmekte fayda var. Konaklama bölgelerinden ulaşım seçeneklerine, şehirdeki yöresel lezzetlerden alışveriş ipuçlarına kadar pek çok konu, deneyiminizi daha planlı ve verimli hale getirebilir. Bu bölümde Floransa hakkında en sık merak edilen başlıklara birlikte göz atacağız. Hazırsanız, şehirle kuracağımız bu daha derin bağa geçelim!
Floransa’ya neden gitmeli? Bilmeniz gerekenler
Floransa’yı ziyaret etmek için birçok neden var. Burası sadece bir şehir değil; Rönesans’ın doğduğu, sanatın ve bilimin birlikte yürüdüğü, tarihin her köşeye sinmiş olduğu eşsiz bir açık hava müzesi. Michelangelo, Leonardo da Vinci, Dante, Botticelli gibi isimlerin izini sürebileceğiniz bu şehir, hem kültürel hem de duygusal anlamda unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Rönesans’ın doğduğu şehir olarak kabul edilen Floransa, mimari zenginliği, fresklerle bezeli kiliseleri ve sanat galerileriyle sizi zaman yolculuğuna çıkarıyor. Yürüyerek gezilebilecek kompakt yapısı, şehirde kaybolma korkusu olmadan sokaklarda özgürce dolaşmanızı sağlıyor. Arno Nehri kıyısında bir bankta oturmak ya da Ponte Vecchio’da gün batımını izlemek, seyahatin en huzurlu anlarına dönüşebiliyor.
Çevre şehirlere trenle kısa sürede ulaşım imkânı, Floransa’yı İtalya keşfinizin merkezi yapmaya son derece uygun kılıyor. Pisa, Siena, Bologna gibi destinasyonlara günübirlik turlar düzenlemek çok kolay. Ayrıca şehirdeki müze ve sanat galerisi çeşitliliği, her ilgiyi tatmin edecek zenginlikte.
Kültür, tarih, sanat, lezzet, doğa ve romantizm… Hepsi bir arada olsun istiyorsanız, Floransa sizi bekliyor.
Floransa’ya ne kadar zaman ayırmalı? Floransa kaç günde gezilir?
Floransa’yı hakkını vererek gezmek istiyorsanız en az 2 tam gün ayırmanızı öneririm. Şehir kompakt yapısıyla yürüyerek kolayca keşfedilebiliyor ancak barındırdığı tarihi eserler, müzeler ve meydanlar o kadar zengin ki aceleye getirmek gezinin tadını kaçırabilir.
Birinci gününüzü Duomo, Piazza della Signoria, Uffizi Galerisi ve Ponte Vecchio gibi merkezî noktalara ayırabilir; ikinci gününüzde Pitti Sarayı, Boboli Bahçeleri ve Santa Croce çevresini keşfedebilirsiniz. Eğer müzelere derinlemesine vakit ayırmak ya da yakın şehirlerden birine günübirlik kaçamak yapmak isterseniz, 3–4 gün ayırmak çok daha ideal bir süre olacaktır. Floransa, yavaş gezildikçe güzelleşen şehirlerden biri.
Kısaca Floransa Tarihi & Rönesans

Floransa’nın tarihi, sıradan bir şehir kronolojisinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Antik Roma dönemine kadar uzanan geçmişiyle şehir, Orta Çağ’da önemli bir ticaret ve finans merkezi haline geliyor. Bu süreçte banker ailelerin gücü, Floransa’nın Avrupa sahnesindeki rolünü artırıyor. Ancak asıl büyük dönüşüm, 14. yüzyılda başlıyor: Rönesans’ın doğuşu.
“Yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans, insan aklına ve bireyin yaratıcılığına duyulan inancın yeniden yükselişini temsil ediyor. Bu kültürel hareketin merkez üssü ise şüphesiz Floransa. Bu dönemde bilim, felsefe, sanat ve mimarlık alanlarında yaşanan gelişmeler, sadece İtalya’yı değil tüm Avrupa’yı etkisi altına alıyor.
Floransa’da Rönesans’ın yeşermesinin ardındaki en önemli nedenlerden biri, Medici Ailesi. Bu güçlü ve etkili hanedan, sadece şehir yönetiminde değil, aynı zamanda sanatı destekleme konusunda da belirleyici rol üstleniyor. Cosimo de’ Medici’den Lorenzo il Magnifico’ye kadar birçok Medici mensubu, Michelangelo, Botticelli, Leonardo da Vinci ve Brunelleschi gibi ustaları destekliyor.
Rönesans döneminde inşa edilen yapılar bugün hâlâ şehrin siluetini şekillendiriyor: Duomo’nun kubbesi, Uffizi Galerisi, Palazzo Vecchio ve San Lorenzo gibi yapılar, dönemin sanatsal ve mimari dehasını yansıtıyor. Aynı şekilde Dante ve Petrarca gibi isimler edebiyat alanında, Galileo bilimde, Floransa’yı dünya tarihine taşıyan diğer figürler oluyor.
Kısacası Floransa’yı gezmek, sadece taş sokaklarda yürümek değil; aynı zamanda Batı medeniyetinin yeniden şekillendiği bir çağa tanıklık etmektir. Şehir adeta geçmişin sesini bugünün kalbinde duyuruyor.
Medici Ailesi hakkında

Floransa’nın tarihini ve sanatla bütünleşen kimliğini anlamak için Medici Ailesi‘ni mutlaka tanımak gerekiyor. 15. yüzyıldan itibaren şehir siyasetinde ve ekonomisinde söz sahibi olan bu hanedan, yalnızca zenginlikleriyle değil, kültüre yaptıkları katkılarla da tarihe geçiyor.
Ailenin yükselişi, Cosimo de’ Medici ile başlıyor. Ticaret ve bankacılıktaki başarıları sayesinde büyük bir servet elde eden Cosimo, bu gücünü sanat ve mimariye aktarmakta hiç tereddüt etmiyor. Oğlu Piero ve torunu Lorenzo il Magnifico, sanatın altın çağını başlatan isimler olarak Rönesans’ın öncülerini destekliyor. Michelangelo’ya burs veren, Botticelli’ye siparişler veren ve Brunelleschi’nin Duomo kubbesini inşa etmesini destekleyen Medici’ler, sadece birer patron değil, aynı zamanda vizyoner sanat hamileri oluyor.
Aile üyeleri sadece Floransa’nın değil, İtalya’nın genel siyasetinde ve hatta Avrupa tarihinde önemli roller üstleniyor. Catherine de’ Medici Fransa kraliçesi olurken, birkaç Medici mensubu Papa olarak da görev yapıyor. Bu geniş etki alanı, Floransa’yı bir şehir olmaktan çıkarıp kültürel bir başkent haline getiriyor.
Floransa’daki birçok yapı Medici izleri taşıyor: San Lorenzo Bazilikası, Medici Şapeli, Palazzo Medici Riccardi ve Vasari Koridoru gibi alanlar, hem mimari hem tarihsel değerleriyle ailenin şehir üzerindeki izini somut şekilde yansıtıyor.
Leonardo da Vinci Kimdir? Floransa ile bağlantısı

Leonardo da Vinci, yalnızca Rönesans döneminin değil, insanlık tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul edilir. Ressam, mühendis, mucit, mimar, anatomist ve düşünür kimliklerini bir arada taşıyan bu olağanüstü figür, çok yönlülüğüyle dönemine damga vurmuştur.
15 Nisan 1452‘de İtalya’nın Toskana bölgesindeki Vinci kasabasında doğan Leonardo, evlilik dışı bir çocuğun sınırlı haklarına sahipti. Babası noter Piero da Vinci, annesi ise köylü bir kadındı. Bu durum, onun klasik eğitim kurumlarına kabulünü engellese de, yaratıcılığını ve öğrenme arzusunu durduramadı.
Leonardo’nun sanatsal eğitimi ve entelektüel gelişimi 1470’li yıllarda Floransa’da başladı. O dönemin en ünlü sanat atölyelerinden biri olan Andrea del Verrocchio‘nun yanında çıraklık yaparak çizim, heykel, anatomi ve perspektif gibi alanlarda kendini geliştirdi. Verrocchio’nun bir tablosuna melek figürü çizen Leonardo’nun yeteneği kısa sürede fark edildi ve takdir topladı.
Floransa’da Leonardo’nun sanat hayatının şekillenmesinde en önemli etkenlerden biri Medici Ailesi oldu. Rönesans’ın en büyük sanat hamileri olarak bilinen bu aile, genç sanatçıya destek verdi. Lorenzo de’ Medici, Leonardo’yu tanıdıktan sonra onu hem sanatsal çevrelere hem de dönemin bilimsel tartışma ortamlarına taşıdı. Medici himayesi, Leonardo’nun yeteneklerini sergilemesi ve destek bulması açısından belirleyici oldu.
1482 yılında Leonardo, Milano Dükü Ludovico Sforza’nın hizmetine girmek üzere Floransa’dan ayrıldı. Milano’da geçirdiği bu dönemde, hem sanat hem de mühendislik alanında üretken bir dönem geçirdi. “Son Akşam Yemeği” gibi en ünlü eserlerini bu şehirde verdi. Bu başyapıt, Milano’daki Santa Maria delle Grazie Manastırı‘nın yemek salonunun duvarına resmedilmiş olup, bugün hâlâ orada ziyaret edilebilmektedir.
1499’da Milano’yu terk eden Leonardo, kısa süreliğine Mantova ve Venedik’e uğradıktan sonra 1500 yılında Floransa’ya geri döndü. Bu dönüş, babasının ölümünün ardından yaşanan miras anlaşmazlıkları nedeniyle huzursuz geçti. Ancak bu dönemde, “Mona Lisa” adlı başyapıtını yaratmaya başladı. Lisa Gherardini’nin portresi olan bu eser, Leonardo’nun en çok tanınan çalışmasıdır.
1506 yılında Leonardo, Floransa’dan ayrılarak tekrar Milano’ya döndü ve burada kentin Fransız yöneticisi Charles d’Amboise için çalıştı. 1516 yılında, Fransa Kralı I. François’nın daveti üzerine Fransa’ya gitti ve hayatının son yıllarını burada geçirdi. 1519 yılında Fransa’nın Amboise kentinde vefat etti.
Leonardo’nun eserleri bugün dünyanın dört bir yanındaki müzelerde sergilenmektedir. “Mona Lisa”, Paris’teki Louvre Müzesi‘nde, “Son Akşam Yemeği” ise Milano’daki Santa Maria delle Grazie Manastırı‘nda ziyaretçilere sunulmaktadır. Floransa’da ise Leonardo da Vinci Müzesi ve Leonardo Interactive Museum, sanatçının hayatı ve eserleri hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.
Nakit & Kredi kartı kullanımı hakkında
Floransa’da hem nakit hem de kredi kartı kullanımı oldukça yaygın. Restoranlar, müzeler, marketler ve mağazaların büyük çoğunluğu Visa ve Mastercard gibi uluslararası kartları sorunsuz şekilde kabul ediyor. Ancak bazı küçük kafe, hediyelik eşya dükkânı ya da sokak pazarlarında sadece nakit geçerli olabiliyor. Bu yüzden az miktarda euroyu yanınızda bulundurmakta fayda var.
ATM’ler şehir genelinde yaygın olarak bulunuyor. Ancak döviz bozdurma işlemleri için banka dışındaki ofislerde komisyon oranlarını dikkatle kontrol etmeniz önerilir. Kısacası, kartla gezebilirsiniz ama cebinizde bir miktar nakit de olsun. 🙂
Floransa hakkında ünlü filmler & kitaplar
Floransa sadece sanat ve tarih açısından değil, aynı zamanda sinema ve edebiyat dünyasında da ilham verici bir şehir olarak öne çıkıyor. Şehrin büyüleyici atmosferi birçok filme ve romana arka plan olmuş durumda.
En popüler örneklerden biri “Inferno” (2016) filmi. Dan Brown’un aynı adlı romanından uyarlanan bu yapımda, Tom Hanks’in canlandırdığı Robert Langdon karakteri Floransa sokaklarında sırlarla dolu bir yolculuğa çıkıyor. Filmde Duomo, Palazzo Vecchio ve Vasari Koridoru gibi pek çok simgesel mekan ayrıntılı biçimde yer alıyor.
Bir diğer etkileyici yapım ise “A Room with a View” (1985). E. M. Forster’ın romanından uyarlanan bu film, genç bir İngiliz kadının Floransa’daki romantik ve entelektüel uyanışını konu alıyor. Film, Arno Nehri kıyısındaki zarif manzaralar eşliğinde şehirde geçen duygusal bir keşif sunuyor.
Kitap tarafında ise yine Dan Brown’un “Inferno”su, Floransa hakkında merak uyandırıcı bir hikâye sunmasıyla öne çıkıyor. Sanat tarihine ilgi duyanlar için Ross King’in “Brunelleschi’s Dome” adlı eseri de, Duomo’nun kubbesinin inşasını anlatan sürükleyici bir başvuru kaynağı.
Tüm bu eserler, Floransa’yı yalnızca gezilecek değil, aynı zamanda okunacak ve izlenecek bir şehir hâline getiriyor.
Firenze Card nedir? Avantajları & Dezavantajları

Floransa’da müze ve tarihi yapıları kapsamlı bir şekilde gezmek isteyen ziyaretçiler için sunulan Firenze Card, 2025 yılı itibarıyla 85 € karşılığında ve 72 saat süreyle geçerli bir kültürel giriş kartıdır. Kart, aktivasyon anından itibaren üç gün boyunca şehirdeki pek çok önemli müzeye ve galeriye öncelikli giriş hakkı tanır.
Avantajları:
- 72 saat boyunca geçerlidir ve yaklaşık 30’dan fazla müze, galeri ve anıtı kapsar.
- Uffizi Galerisi, Accademia, Pitti Sarayı, Bargello, Medici Şapeli gibi yoğun ziyaret edilen noktalara sıra beklemeden giriş sağlar.
- Firenze Card uygulaması sayesinde dijital ortamda kolayca kullanılabilir.
- 18 yaş altı AB vatandaşları, ebeveynle birlikte girdiğinde çoğu müzeye ücretsiz giriş yapabilir.
- Bazı müzelerde uygulama üzerinden sesli rehber içerikleri sunulur.
Dezavantajları:
- Toplu taşıma araçlarında geçerli değildir. Otobüs ve tramvay için ayrı bilet satın alınması gerekir.
- 85 €’luk fiyatı (2025 yılı) kısa süreli geziler ya da az sayıda müze gezmeyi planlayanlar için maliyetli olabilir.
- Müze ziyaretine zaman ayırmayacak olanlar için bireysel biletler daha ekonomik bir tercih olabilir.
- Bazı geçici sergiler veya özel etkinlikler karta dahil olmayabilir.
Özetle, Firenze Card, yoğun kültürel gezi planlayan ve önceden müze listesi oluşturan gezginler için hem zamandan hem sıradan tasarruf sağlayan etkili bir seçenektir. Ancak gezinizi daha çok sokaklar, meydanlar ve dış mekânlarda geçirmeyi planlıyorsanız, bireysel bilet alımı daha mantıklı olabilir.
Floransa’ya ne zaman gitmeli?

Floransa yıl boyunca ziyaret edilebilecek bir şehir olsa da, bazı dönemler gezginler için çok daha avantajlı ve keyifli olabilir. İlkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları, ılıman hava koşulları ve daha az kalabalık ile birlikte şehri rahatça keşfetmek isteyenler için en ideal dönemler arasında yer alır. Yaz aylarında sıcaklık 35°C’ye kadar çıkabilir ve müzelerde uzun kuyruklar oluşabilir. Kış aylarında ise şehir daha sakin olur; ancak hava zaman zaman yağışlı ve soğuk olabilir.
Yüksek sezonda Floransa, özellikle Avrupa’dan gelen turistlerle oldukça yoğunlaşır. Bu nedenle müze girişleri için önceden bilet almak ya da Firenze Card gibi çözümler tercih etmek avantaj sağlar. Ayrıca otel rezervasyonlarını da önceden yapmak gerekir.
Festival ve kültürel etkinlikler açısından da Floransa oldukça zengindir. Yıl içinde birçok sanat, gastronomi ve müzik temalı etkinlik düzenlenir. Ziyaret tarihlerinizi bu takvimlere göre planlayarak seyahatinizi daha renkli hâle getirebilirsiniz.
Resmi Tatiller
- 1 Ocak – Yeni Yıl (Capodanno)
- 6 Ocak – Epifani Bayramı
- 31 Mart – Paskalya Pazarı (Pasqua)
- 1 Nisan – Paskalya Pazartesi (Pasquetta)
- 25 Nisan – Kurtuluş Günü (Liberazione)
- 1 Mayıs – İşçi Bayramı
- 2 Haziran – İtalya Cumhuriyet Bayramı
- 15 Ağustos – Ferragosto (Meryem’in Göğe Yükselişi)
- 1 Kasım – Azizler Günü
- 8 Aralık – Meryem Ana’nın Günahsız Doğumu
- 25 Aralık – Noel
- 26 Aralık – Aziz Stefano Günü
Festivaller ve Özel Etkinlikler
- Mart – Firenze Tango Festival
- Nisan – Gelato Festival (Dondurma Festivali)
- Mayıs – Maggio Musicale Fiorentino (Opera ve Klasik Müzik Festivali)
- Haziran – Calcio Storico (Tarihi Floransa Futbolu Turnuvası)
- Eylül – Rificolona Festivali (Fenerler Gecesi)
- Kasım – Florence Biennale (Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması)
- Aralık – Noel Pazarları (Santa Croce Meydanı ve çevresi)
Floransa’da konaklama için en uygun bölgeler

Floransa’da nerede konaklayacağınız, gezinizin akışını büyük ölçüde etkileyebilir. Şehir küçük gibi görünse de her bölge farklı bir atmosfer ve avantaj sunuyor. Özellikle yürüyerek gezilebilen bu şehirde, konaklama bölgesi doğru seçildiğinde ulaşım derdi yaşamadan pek çok yeri keyifle gezebilirsiniz. Tarihi merkezde kalmak her yere yakın olmanın rahatlığını sunarken, biraz daha yerel ve sakin bölgeler bütçe dostu alternatifler sağlayabiliyor.
Floransa’da Nerede Kalınır? yazımda da detaylıca anlattığım üzere; ister ilk defa gelin, ister daha önce şehri görmüş olun, konaklama bölgesi seçimi gezinizin ritmini belirliyor. Aşağıda en çok tercih edilen dört bölgeyi kendi deneyimlerim ve araştırmalarımla birlikte özetledim.
Tarihi Kent Merkezi (Duomo, Piazza della Signoria)
Floransa’nın kalbi olan bu bölge, Duomo Katedrali ve Signoria Meydanı etrafında şekilleniyor. Şehirdeki en önemli turistik yapılar, müzeler, kafeler ve alışveriş noktaları bu alanda toplanmış durumda. Sabah kalkıp yürüyerek Uffizi Galerisi’ne gidebilmek, gün batımında Ponte Vecchio’ya uğrayabilmek büyük konfor. Bölgede 3 ve 4 yıldızlı otellerin yanı sıra butik oteller ve kiralık daire seçenekleri de mevcut. Fiyatlar şehir ortalamasının biraz üzerinde olsa da zamandan ve ulaşımdan kazandığınız için fazlasıyla değer.
San Lorenzo & San Marco
San Lorenzo Bazilikası ve çevresinde yer alan bu mahalle, daha ekonomik ve canlı bir konaklama alternatifi sunuyor. Bölgede özellikle genç gezginler ve öğrenciler sıklıkla konaklıyor. Mercato Centrale gibi lezzetli ve uygun fiyatlı yemek alternatiflerine yakın olması da büyük avantaj. Ayrıca yürüyerek Duomo’ya 5–10 dakikada ulaşmak mümkün. Gündüzleri oldukça hareketli olan bölge, akşam saatlerinde biraz daha sessizleşiyor. Otel seçenekleri arasında hostel, pansiyon ve küçük aile işletmeleri öne çıkıyor.
Santa Maria Novella
Floransa’nın ana tren istasyonu olan Santa Maria Novella çevresi, ulaşım açısından şehirdeki en avantajlı bölgelerden biri. Özellikle günübirlik Pisa, Siena ya da Bologna gibi yakın şehirlere gitmeyi planlıyorsanız bu bölge ideal bir konumda. Aynı zamanda birçok otel zinciri burada yer alıyor; 3–4 yıldızlı otellerden modern butik konaklamalara kadar geniş bir yelpazeye sahip. Alışveriş merkezleri, restoranlar ve müzelere yürüyerek ulaşmak da oldukça kolay. Şehir merkezine biraz daha az romantik bir atmosfer sunsa da işlevsellik açısından oldukça güçlü bir seçenek.
Santa Croce
Yerel hayatla iç içe olmak ve turistik kalabalıktan biraz uzaklaşmak isteyenler için Santa Croce harika bir tercih. Santa Croce Bazilikası çevresinde şekillenen bu mahalle, akşamları daha sakin, gün içinde ise hareketli bir yapıya sahip. Şarap barları, küçük sanat galerileri ve el işi dükkânları ile karakteristik bir atmosfer sunuyor. Hem şehir merkezine yürüme mesafesinde olması hem de daha huzurlu bir konaklama arayanlar için dengeyi iyi kuran bir bölge. Fiyatlar genelde Duomo çevresine göre biraz daha uygun.
Floransa merkezinden otel tavsiyeleri

Floransa şehir merkezinde konaklamak, tarihi alanlara ve gezilecek yerlere yürüme mesafesinde olmanın rahatlığını sunar. Özellikle kısa süreli gezilerde ulaşımı dert etmeden şehri doyasıya gezmek isteyenler için doğru otel seçimi büyük önem taşır. Aşağıda hem konum avantajı hem de sunduğu hizmetlerle öne çıkan üç otel önerisini paylaşıyorum. Her biri farklı beklentilere ve bütçelere hitap edecek seçenekler sunuyor.
Hotel Cosimo de’ Medici ★★★
Son Floransa seyahatimde konakladığım Hotel Cosimo de’ Medici, ana tren istasyonunun hemen karşısında yer alıyor. Konum açısından büyük rahatlık sağlıyor; Duomo’ya ve diğer merkezî noktalara yürüyerek ulaşmak oldukça kolay. Odalar sade ama temiz ve yeterince konforlu. Personel güler yüzlü ve yardımcı. Otelin kahvaltısı ise beklentiyi karşılayacak düzeydeydi. Sessiz, merkezi ve fiyat-performans açısından dengeli bir otel arayanlar için ideal.
✅ Hotel Cosimo de’ Medici hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.
Hotel Spadai ★★★★
Duomo Katedrali’nin hemen arkasında yer alan Hotel Spadai, modern tasarımı ve merkezi konumuyla dikkat çekiyor. Odanızdan birkaç adımda Floransa’nın en ünlü meydanlarına ulaşmak mümkün. Otel içi hizmetler oldukça kaliteli; ses yalıtımı başarılı, temizlik üst seviyede. Özellikle çiftler için romantik bir konaklama tercihi olabilir. Personelin ilgisi ve sundukları küçük sürprizler konuk memnuniyetini artırıyor.
✅ Hotel Spadai hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.
Rocco Forte Hotel Savoy ★★★★★
Floransa’nın en prestijli meydanlarından Piazza della Repubblica’ya bakan Rocco Forte Hotel Savoy, beş yıldızlı lüks bir konaklama deneyimi sunuyor. Zarif iç tasarımı, geniş ve şık odaları, kişiye özel hizmet anlayışı ile fark yaratıyor. Alışveriş caddelerine birkaç adım mesafede olması sayesinde hem keşif hem de alışveriş odaklı seyahatler için uygun. Otelin restoran ve lounge alanı da yüksek standartlarda.
✅ Rocco Forte Hotel Savoy hakkında detaylı bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için tıklayın.
Floransa şehir merkezi nasıl gezilir?

Floransa, yürüyerek gezmeye en uygun şehirlerden biri. Şehrin turistik noktaları birbirine oldukça yakın olduğu için ulaşım konusunda büyük bir kolaylık sunuyor. Bununla birlikte bazı durumlarda otobüs, tramvay ya da taksi gibi alternatif ulaşım yöntemlerine ihtiyaç duyabilirsiniz. Aşağıda şehirde en sık kullanılan ulaşım seçeneklerini avantajlarıyla birlikte özetledim.
Yürüme
Floransa’da şehir içi ulaşım denince akla ilk gelen yöntem yürümek oluyor. Tarihi merkez o kadar kompakt ki, birçok önemli yapıyı tek bir yürüyüş rotasında görebilirsiniz. Kaldırım yapısı düzgün, sokaklar güvenli ve yönlendirme tabelaları yeterli. Sabah saatlerinde sessiz sokaklarda yürümek, şehrin ruhunu en iyi hissedeceğiniz anları oluşturur. Ayakkabı seçiminizin rahat olmasına özen göstermeniz yeterli.
Tramvay
Floransa’da tramvay hattı henüz şehir merkezine doğrudan ulaşmasa da havaalanı bağlantısı açısından oldukça kullanışlı. T2 hattı doğrudan Peretola Havalimanı ile merkez istasyon (Santa Maria Novella) arasında hizmet veriyor. Eğer oteliniz istasyona yakınsa ya da uçuş sonrası doğrudan merkeze geçmek istiyorsanız tramvay oldukça pratik ve ekonomiktir. Biletler otomatlardan ya da uygulama üzerinden alınabiliyor.
Hop On Hop Off Otobüs
Floransa’yı kısa sürede ve yorulmadan gezmek isteyenler için Hop On Hop Off otobüs turları iyi bir alternatif sunuyor. Özellikle çocuklu aileler ya da yaşça büyük gezginler için konforlu bir çözüm olabilir. Güzergâhlar turistik noktalara göre düzenlenmiş. Biletler genellikle 24, 48 veya 72 saat geçerli oluyor ve istediğiniz durakta inip tekrar binebiliyorsunuz.
🎫 İndi Bindi Otobüs Turu: 24, 48 veya 72 Saatlik Bilet için tıklayın.
Belediye Otobüsü
Floransa’da şehir içi ulaşım ağına bağlı otobüsler, merkez dışındaki bölgelere ulaşmak için idealdir. Özellikle Piazzale Michelangelo gibi yokuş yukarı bölgeler için tercih edilebilir. Biletler otobüs duraklarındaki makinelerden veya mobil uygulamalardan alınabilir. Biniş öncesi veya araç içindeki makinelerde bileti doğrulatmak gerekir. Otobüsler düzenli ama yoğun saatlerde kalabalık olabilir.
Taksi
Taksi hizmeti Floransa’da düzenli ve güvenilir bir ulaşım yöntemidir. Özellikle sabah erken saatlerde ya da akşam geç saatte toplu taşıma kullanmak istemeyenler için idealdir. Taksi durakları turistik bölgelerde yaygın olarak bulunur. Ancak yolda el kaldırarak taksi durdurmak çoğu zaman mümkün değildir; bir duraktan binmeniz gerekir. Kısa mesafeler için başlangıç ücretleri 3–4 € civarında başlar.
Uber
Floransa’da Uber hizmeti sınırlı düzeyde aktif. UberX ya da Uber Black gibi seçenekler yerine daha çok Uber Taxi mantığı ile çalışıyor; bu da aslında yerel taksi çağırma hizmetine yönlendiriyor. Genellikle taksiye göre fiyat farkı olmamakla birlikte uygulama üzerinden kolay rezervasyon yapmak isteyenler için kullanışlı olabilir. Özellikle valizli ya da gece ulaşımı gereken durumlarda tercih edilebilir.
Tek binişlik biletler hakkında bilgiler
Floransa’da toplu taşıma ağına bağlı olarak kullanılan otobüs ve tramvaylar için geçerli olan tek binişlik biletler (Biglietto Singolo), şehirde kısa mesafeli yolculuklar için oldukça işlevsel. Bu biletler, ilk onaylama anından itibaren 90 dakika süreyle geçerli ve bu süre içinde aynı biletle birkaç farklı araca aktarma yapılabiliyor.
2025 yılı itibarıyla şehir içi tek binişlik biletin fiyatı 1,70 €. Biletler, otobüs duraklarındaki otomatlardan, tütüncülerden (Tabacchi), bazı marketlerden ya da ATAF mobil uygulaması üzerinden dijital olarak satın alınabiliyor. Fiziksel bilet kullanıyorsanız araca binerken mutlaka bilet onay cihazına okutmanız gerekiyor; aksi hâlde kontrol sırasında ceza uygulanabilir.
Otobüs şoföründen bilet almak bazı hatlarda mümkün olsa da, bu biletler genellikle 2,50 € gibi daha yüksek bir fiyattan satılıyor ve nakit para ile ödeme yapılması gerekiyor. Bu nedenle biletinizi önceden almak hem ekonomik hem de daha pratik bir çözüm sunar.
Dilerseniz bu bölümde ayrıca Firenze Card hakkında bilgi edinerek çoklu giriş ve öncelikli ulaşım seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.
Floransa’nın ünlü yöresel lezzetleri

Floransa mutfağı, Toskana bölgesinin geleneksel ve sade ama lezzet dolu tariflerini yansıtan özgün bir kültür sunar. Et ağırlıklı yemeklerin yanı sıra çorba, ekmek, zeytinyağı ve taze sebzeler de mutfağın temel taşlarıdır. Eğer Floransa’da Ne Yenir? sorusu aklınıza takılıyorsa, aşağıda sizin için şehirde sıkça karşılaşabileceğiniz yöresel lezzetleri derledim. Dikkat etmeniz gereken bir konu da bazı etli ürünlerde domuz eti kullanılıyor olabileceğidir.
Bistecca alla Fiorentina
Floransa usulü T-bone biftek olan bu yemek, kalın kesilmiş kırmızı etin odun ateşinde az pişirilmesiyle hazırlanır. Genellikle çok az baharatla servis edilir. (Domuz eti içermez ancak helal kesim olmayabilir.)
Gelato
İtalyan dondurması olan gelato, kremamsı dokusu ve zengin aromasıyla şehirde neredeyse her köşe başında bulunur. Fıstık, limon, çikolata gibi onlarca çeşidi vardır. En iyi gelatoyu tatmak için yerel küçük dondurmacalar tercih edilmelidir.
Lampredotto
Floransa’nın en yerel sokak lezzetlerinden biri olan bu sandviç, dana işkembesiyle hazırlanır. Sıcakken doğranır, salsa verde ve acılı sosla servis edilir. (İçeriği helal hassasiyet açısından uygun olmayabilir.)
Schiacciata Fiorentina
Yumuşak ve hafif tatlı bir kek olan Schiacciata Fiorentina, özellikle karnaval döneminde tüketilir. Genellikle portakal aromalı ve üzerine pudra şekeri serpilidir. Kahveyle birlikte oldukça uyumlu bir lezzettir.
Ribollita
Sebze ve kuru ekmekle yapılan geleneksel bir Toskana çorbasıdır. Pazı, kara lahana ve fasulye içeriğiyle hem besleyici hem doyurucu bir alternatiftir. Et içermez, vejetaryenler için de uygundur.
Panzanella
Yaz aylarında tercih edilen bu salata, bayat ekmek, domates, soğan, salatalık ve zeytinyağı ile hazırlanır. Serinletici ve ferahlatıcı bir lezzet arayanlar için idealdir. Et içermez.
Crostini di Fegatini (Fegato)
Toskana usulü tavuk ciğeri ezmesiyle yapılan bu meze, genellikle kızarmış ekmek üzerinde sunulur. İştah açıcı olarak servis edilir. (Bazı tariflerde domuz yağı veya domuz ciğeri kullanılmış olabilir.)
Cantuccini ve Vin Santo
İçinde badem bulunan kuru kurabiyelerdir. Geleneksel olarak tatlı bir şarap olan Vin Santo’ya batırılarak tüketilir. (Vin Santo alkollü içkidir, bu nedenle dikkat edilmelidir.)
Zuccotto
Kubbe şeklinde sunulan bu tatlı, genellikle pandispanya, krema ve çikolata ile hazırlanır. Orijinal tariflerinde alkol kullanılabilir; satın almadan önce içeriği sormakta fayda var.
Pappa al Pomodoro
Domates, sarımsak, fesleğen ve bayat ekmekle hazırlanan kıvamlı bir çorbadır. Sade ve lezzetli bir Toskana yemeği olan bu çorba, özellikle ev yapımı haliyle çok sevilir.
Not: Adı geçen ürünlerde domuz eti bulunabileceğini ya da helal kesim et ürünlerinin yer almayabileceğini unutmayın. Konu hakkında bizim gibi hassas davranıyorsanız, yeme içme konusunda daha seçici davranabilirsiniz.
Floransa’da alışveriş için nereler gezilir?

Floransa, hem lüks markaları hem de el işi ürünleriyle alışveriş severler için oldukça zengin bir şehir. Deri ürünleri, takılar, seramikler ve geleneksel defterler şehirde en çok tercih edilen hediyelikler arasında yer alıyor. Yürüyerek gezilebilen merkezi yapısı sayesinde alışveriş için farklı bölgeler arasında dolaşmak oldukça pratik.
Daha fazla öneri ve ipucu için Floransa’da Nerede Alışveriş Yapılır? yazımda da şehirde alışveriş yapılabilecek tüm önemli noktaları detaylıca anlattım. Adı geçen ürünlerde domuz eti bulunabileceğini ya da helal kesim et ürünlerinin yer almayabileceğini unutmayın. Konu hakkında bizim gibi hassas davranıyorsanız, yeme içme konusunda daha seçici davranabilirsiniz.
Via dei Calzaiuoli
Duomo ile Piazza della Signoria arasında uzanan bu cadde, zincir mağazalarla butiklerin bir arada yer aldığı hareketli bir alışveriş güzergâhıdır. Giyim, kozmetik ve aksesuar ürünleri için ideal bir ilk duraktır.
Via de’ Tornabuoni
Lüks alışverişin adresi olan bu cadde, Gucci, Ferragamo, Prada gibi dünyaca ünlü İtalyan markalarının amiral mağazalarına ev sahipliği yapar. Vitrinler oldukça gösterişli; fiyatlar da segmentine göre yüksektir.
Mercato Centrale
Floransa’nın en meşhur kapalı pazarı olan Mercato Centrale, yerel lezzetleri ve otantik gıda ürünlerini bir arada sunar. Alt katta taze sebze-meyve, peynir, et ve baharat ürünleri; üst katta ise sokak lezzetlerinden restoranlara uzanan geniş bir gastronomi alanı bulunur. Floransa mutfağına dair hediyelikler arayanlar için mutlaka uğranması gereken bir duraktır.
Vecchio Köprüsü (Ponte Vecchio)
Şehrin en ikonik noktalarından biri olan bu köprü, antik kuyumcuları ve sanat atölyeleriyle ünlüdür. Altın takılar, taşlı yüzükler ve el işi mücevherler buradaki dükkânlarda öne çıkar. Hatıra ve lüks hediye arayanlar için iyi bir seçenektir.
Mercato Nuovo
Açık hava alışveriş deneyimi sunan bu pazar, deri cüzdanlar, çantalar, kemerler ve küçük hediyeliklerle doludur. Aynı zamanda Porcellino çeşmesi de burada yer alır; heykelin burnuna dokunup dilek dilemek gelenek haline gelmiştir.
Barberino Outlet
Floransa merkezine 30–40 dakika mesafede yer alan bu outlet köyü, indirimli fiyatlarla alışveriş yapmak isteyenler için cazip bir destinasyondur. Açık hava mimarisiyle alışverişi keyifli bir geziye dönüştürür.
🛍️ Barberino Outlet’e Gidiş Dönüş Servis Otobüsü hakkında bilgi ve rezervasyon için tıklayın.
Floransa’dan ne alınır?

Floransa’dan dönerken hem kendinize hem sevdiklerinize özel ve anlamlı hediyeler almak isterseniz şehir, zengin ve kaliteli ürün seçenekleri sunuyor. Toskana’nın yerel üretim gücünü yansıtan gıda ürünlerinden, el işçiliğiyle hazırlanmış sanat objelerine kadar birçok seçeneği bir arada bulmak mümkün.
Floransa’da alışveriş sırasında hem otantik hem de işlevsel ürünler tercih etmek, seyahatinizden kalıcı bir hatıra bırakmanızı sağlar. Aşağıda sizin için önerdiğim hediyelik kategorilerini bulabilirsiniz:
Gastronomi Ürünleri
Floransa’ya özgü makarna çeşitleri, trüf aromalı soslar ve kurutulmuş mantarlar en çok tercih edilen gıda hediyeleri arasında. Ancak bazı ürünlerde domuz yağı veya et türevi bulunabileceğini göz önünde bulundurarak içerik etiketini kontrol etmekte fayda var.
Zeytinyağı
Toskana bölgesinin zeytinyağları, hem lezzet hem kalite açısından oldukça değerlidir. Küçük şişelerde satılan organik zeytinyağları, mutfağa düşkün sevdikleriniz için güzel bir hediye alternatifi olabilir.
Hazır Giyim & Deri Ürünleri
Floransa, kaliteli deri ceketler, çantalar ve cüzdanlarla ünlüdür. Özellikle San Lorenzo çevresindeki dükkânlarda el işçiliğiyle üretilmiş ürünler bulabilirsiniz. Alışveriş yaparken ürünün menşeine ve işçilik detaylarına dikkat etmek faydalı olur.
Toskana Seramik Ürünleri
El boyaması tabaklar, kaseler ve küçük dekoratif eşyalar, Floransa’ya özgü desenlerle süslenmiştir. Hem ev dekorasyonu hem de hatıralık olarak oldukça tercih edilen bir hediyelik grubudur.
Kırtasiye ve El Yapımı Defterler
Toskana usulü mermer desenli kağıtlarla kaplanmış el yapımı defterler, sanatla ilgilenen ya da yazı yazmayı seven kişiler için farklı ve zarif bir seçenek olabilir. Özellikle Via dei Neri ve çevresindeki küçük dükkânlarda güzel örnekler bulabilirsiniz.
Pinokyo Temalı Ürünler
Pinokyo’nun yazarı Carlo Collodi Toskana kökenli olduğundan, Floransa’da bu temaya dair oyuncak, kitap ayracı, biblolar ve hediyelik eşyalar yaygındır. Çocuklar için eğlenceli ve yerel bağlamı olan hediyeler alınabilir.
Floransa’ya kadar gelmişken gezilebilecek yerler

Hazır Schengen vizesi almışken ve Floransa gezilecek yerler listesini tamamlamışken, çevredeki ikonik şehirleri de rotaya eklemek harika bir fikir olabilir. Toskana’nın kalbinde yer alan Floransa, İtalya’nın birçok önemli şehrine tren ya da otobüsle kısa sürede ulaşılabilecek bir noktada bulunuyor.
Bu sayede sadece günübirlik değil, 1 gece konaklamalı kısa gezilerle de farklı şehirleri keşfetmek oldukça kolay hale geliyor. Aşağıda hem yakın hem de ulaşımı pratik olan 7 şehri tanıttım. Ulaşım detayları, önerilen süre ve bağlantılı içeriklerle birlikte planlamanızı rahatça yapabilirsiniz.
Pisa
Floransa’dan trenle yaklaşık 1 saatte ulaşabileceğiniz Pisa, başta dünyaca ünlü Eğik Kule’si olmak üzere, Piazza dei Miracoli içindeki Katedral, Vaftizhane ve mezarlık kompleksiyle öne çıkan bir şehir. Şehir oldukça kompakt; istasyondan yürüyerek ana meydana ulaşmak mümkün. Pisa, birkaç saatte gezilebilecek yapısıyla günübirlik planlara çok uygundur.
Dilerseniz bölgeye Floransa şehir merkezinden düzenlenen turlara da katılabilirsiniz:
- 🎫 Öğle Yemekli Pisa, Siena ve San Gimignano Günübirlik Gezisi
- 🎫 Pisa, Siena, San Gimignano ve Chianti Deneyimi
San Gimignano
“Ortaçağ’ın Manhattan’ı” olarak anılan San Gimignano, kule evleriyle ünlü, UNESCO tarafından koruma altına alınmış küçük bir Toskana kasabasıdır. Dar sokaklarında yürümek, kulelere çıkıp kırsal manzarayı izlemek ve meşhur dondurmasından tatmak için 4–5 saatlik bir ziyaret yeterlidir. Otobüsle doğrudan ulaşım yoktur; genelde Poggibonsi üzerinden aktarma yapılır.
Bu şehre uğrayan turlar sayesinde plan yapmak daha kolay olabilir: 🎫 Öğle Yemekli Pisa, Siena ve San Gimignano Günübirlik Gezisi
Siena
Floransa gezilecek yerler listesini tamamladıktan sonra ziyaret edilebilecek en otantik şehirlerden biri de Siena’dır. Gotik mimarisi, dar sokakları ve etkileyici Piazza del Campo’su ile öne çıkar. Siena Katedrali ve Torre del Mangia, şehirde görülmesi gereken başlıca yapılardır. Şehir oldukça yürünebilir ve kompakt olduğundan, tam günlük bir ziyaret fazlasıyla yeterlidir.
Roma
İtalya’nın başkenti Roma, Floransa’dan hızlı trenle yaklaşık 90 dakikada ulaşılabiliyor. Ancak gezilecek yerlerin yoğunluğu nedeniyle günübirlik ziyaret yerine en az 1 gece konaklama tavsiye edilir. Kolezyum, Vatikan, Trevi Çeşmesi, Pantheon gibi yapılarla dolu Roma, Floransa gezinizin tarihsel zenginliğini daha da derinleştirecektir.
- ✅ Roma’da Gezilecek Yerler başlıklı yazım için tıklayın.
- ✅ Roma’da Nerede Kalınır? başlıklı yazım için tıklayın.
Bologna
Floransa’dan sadece 45 dakikalık bir tren yolculuğuyla ulaşılabilen Bologna, kırmızı tonlu yapıları ve uzun portikolarıyla dikkat çeker. Piazza Maggiore, Asinelli Kulesi ve Bolognese sosunun doğduğu restoranlarla dolu bir şehir merkezine sahiptir. Yürüyerek kolayca gezilebilir ve lezzetli bir gün planı yapılabilir.
- ✅ Bologna’da Gezilecek Yerler başlıklı yazım için tıklayın.
- ✅ Bologna’da Nerede Kalınır? başlıklı yazım için tıklayın.
Milano
Modanın başkenti Milano, mimari ve kültürel açıdan da oldukça zengin bir destinasyondur. Floransa’dan hızlı trenle 1 saat 45 dakikada ulaşılır. Galleria Vittorio Emanuele, Milano Katedrali ve Son Akşam Yemeği freski gibi önemli yapılar görülmeye değerdir. Alışveriş ve sanat severler için 1 gece konaklama önerilir.
- ✅ Milano’da Gezilecek Yerler başlıklı yazım için tıklayın.
- ✅ Milano’da Nerede Kalınır? başlıklı yazım için tıklayın.
Venedik
Floransa’dan hızlı trenle 2 saatte ulaşabileceğiniz Venedik, kanalları, gondolları ve eşsiz atmosferiyle klasik İtalya deneyiminin en çarpıcı örneklerinden biridir. San Marco Meydanı, Rialto Köprüsü ve Dorsoduro bölgesi gibi yerler, kısa sürede bile çok şey sunar. Ancak yoğun turist trafiğinden etkilenmemek için en az bir gece konaklamayı planlamak faydalı olacaktır.
- ✅ Venedik’te Gezilecek Yerler başlıklı yazım için tıklayın.
- ✅ Venedik’te Nerede Kalınır? başlıklı yazım için tıklayın.
Özet olarak Floransa’da nereler gezilir?

Özetle, Floransa gezilecek yerler bakımından sadece İtalya’nın değil, Avrupa’nın da en etkileyici şehirlerinden biri. Rönesans’ın doğduğu bu kültür başkentinde sanat, tarih, mimari ve lezzet iç içe geçmiş durumda. Şehri ilk kez ziyaret edecekseniz, görmeniz gereken en önemli noktalar şunlardır:
- Signoria Meydanı ve Palazzo Vecchio
- Santa Maria del Fiore Katedrali (Duomo) ve Giotto’nun Çan Kulesi
- Ponte Vecchio ve Arno Nehri boyunca uzanan yürüyüş yolları
- Uffizi Galerisi, Akademi Galerisi, Bargello Müzesi
- Piazzale Michelangelo ve San Miniato al Monte’den şehir manzarası
- Santa Croce ve Santa Maria Novella Bazilikaları
- Boboli Bahçeleri ve Giardino Bardini
- Aziz Giovanni Vaftizhanesi ve Piazza del Duomo çevresi
- Piazza della Repubblica, Piazza Santo Spirito ve Loggia dei Lanzi
- Medici Şapeli, Vasari Koridoru ve Gucci Müzesi
Floransa’da konaklama için Duomo ve Uffizi çevresi şehirde ilk kez kalacaklar için en ideal bölgelerden. Daha yerel bir deneyim isteyenler için Santa Croce ve San Lorenzo gibi mahalleler öne çıkarken, ulaşım kolaylığı arayanlar için Santa Maria Novella çevresi tercih edilebilir.
Şehir merkezinde öne çıkan oteller arasında 🏨 Hotel Cosimo de’ Medici, 🏨 Hotel Spadai ve 🏨 Rocco Forte Hotel Savoy gibi seçenekler bulunuyor.
Ulaşım konusunda şehrin merkezi oldukça yürünebilir yapıdadır. Ancak Michelangelo Tepesi gibi daha uzak noktalara ulaşım için belediye otobüsleri ya da taksi tercih edilebilir. Havaalanı–merkez arası bağlantılar için tramvay hattı pratik bir seçenektir. Toplu taşıma kullanımının yoğun olduğu günlerde tek binişlik biletler yerine günlük kartlar daha ekonomik olabilir.
Floransa’da yeme içme denince akla ilk gelenler Bistecca alla Fiorentina, Ribollita ve Pappa al Pomodoro gibi geleneksel lezzetlerdir. Gelato dondurması, Cantuccini kurabiyesi ve Schiacciata Fiorentina tatlısı da denemeye değerdir. Dikkat edilmesi gereken nokta, bazı etli yemeklerde domuz eti bulunabileceğidir.
Alışveriş yapmak isteyenler için Via de’ Tornabuoni gibi lüks mağazaların yer aldığı caddelerle birlikte, Mercato Centrale ve Mercato Nuovo gibi yerel pazarlarda daha uygun fiyatlı ve otantik ürünler bulunabilir. El yapımı deri ürünleri, zeytinyağı, trüf sosu ve geleneksel seramikler en çok tercih edilen hediyelikler arasında.
Floransa’daki en popüler aktivitelerden bazılarını yaparak çok daha keyifli bir gezi yapabilirsiniz:
- ✅ Sıra atlamalı Uffizi Galerisi saatli giriş bileti
- ✅ Michelangelo’nun Davut’una giriş bileti
- ✅ Günübirlik Pisa, Siena, San Gimignano ve Chianti Turu
Floransa’ya kadar gelmişken çevredeki diğer şehirleri de görmek isteyenler için Pisa, Siena, San Gimignano gibi destinasyonlar günübirlik olarak gezilebilir. Roma, Bologna, Milano ve Venedik gibi daha büyük şehirlerse hızlı tren bağlantıları sayesinde rotaya kolaylıkla dahil edilebilir.
Siz Floransa seyahatinizde en çok nereyi görmek isterdiniz? Yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın!
Floransa’da gezilecek yerlerle ilgili sıkça sorulan sorular

Floransa’da mutlaka görülmesi gereken yerler hangileri?
Duomo Katedrali, Uffizi Galerisi, Ponte Vecchio, Akademi Galerisi ve Signoria Meydanı ilk kez gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında.
Floransa’da ücretsiz gezilecek yerler nereler?
Piazza della Signoria, Ponte Vecchio, Boboli Bahçeleri’nin dış alanları ve bazı kiliselerin bölümleri ücretsiz gezilebilir.
Floransa’daki en ünlü müzeler hangileri?
Uffizi Galerisi ve Akademi Galerisi şehrin en çok ziyaret edilen müzeleridir. Bargello ve Palazzo Pitti de önemli koleksiyonlara sahiptir.
Floransa’da kaç gün kalmalı?
Şehir merkezini gezmek için en az 2 gün idealdir. Müzelere vakit ayırmak ve çevreyi görmek için 3–4 gün planlamak daha uygundur.
Floransa’ya ne zaman gitmeli?
İlkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları, kalabalıkların azaldığı ve havanın ılıman olduğu dönemlerdir.
Floransa’da nerede kalmalı?
Duomo çevresi, Santa Maria Novella ve Santa Croce bölgeleri konaklama için en çok tercih edilen ve ulaşımı kolay bölgeler arasındadır.
Floransa da akşam üzeri, sadece Floransa katedralini görme imkanım olmuştu, bir de Duomo meydanında biraz vakit geçirebilmiştik. O yüzden içimde kalmıştı. Yazınızdan da anlıyorum ki çok şey kaçırmışım ve kesinlikle tekrar gezilmesi gerekiyor. Bu emeğe yorum yapma ihtiyacı hissettim. Çok teşekkürler, harika bir içerik
Merhaba Sami bey yazınızı çok faydalı buldum sormak istediğim bir kaç şey olacak;
29 kasım da gidiş dönüş Bologna üzerinden 5 gün olacak şekilde bilet aldık.
İlk gün Bologna öğlen varış
2.gün Floransa müzeler
3. Gün Floransa -Pisa
4. Gün Venedik
5. Gün Bologna dönüş şeklinde düşündük .sizce 2 gün çok mu Floransa ya ve Pisa gezisi eklenmeli mi?(bir kaç arkadaşım Pisa nın zaman kaybı olduğunu söyledi)
Bir de gezimiz rota açısından nasıl kendi içinde yer değiştirmeli miyiz? İlginize teşekkür ederim
Merhaba,
Flroansa haritası açılmıyor, yardımcı olabilir misiniz?
Teşekkürler.
Eren Bey merhabalar, kontrol ettiğimde haritada sorun olmadığını görüyorum ama? Tarayıcınızdaki çerezleri temizleyerek ya da “gizli pencere” açarak sayfayı tekrar yüklemenizi öneririm. Sevgiler…
Merhabalar ,
Gerçekten harika bir yazı olmuş .Bizde belki uygun olmayabilir ama eşimle balayı için roma ve floransa gezisi yapmak istiyoruz. Fakat Venedik’i de çok merak ediyorum. 5gün gibi bir süremiz olacak .Romaya 3 gün ayırıp floransa ve venidik içinde 2 gün sizce yeterli olurmu. ?Ya da direk Roma ve Venedik mi yapılmalı .Teşekkürler.
Duygu Hanım merhabalar,
Öncelikle ilginiz ve güzel yorumunuz için çok teşekkürler. Normalde 5 gün 3 şehir için yetersiz bir süre, ama ben olsam Roma’da 2,5 gün geçirir, sonra akşama doğru Floransa’ya geçer orada 1 gün kalıp sonrasında da Venedik’te de 1 gün geçirirdim. Eğer Venedik’i merak ediyorsanız oralara kadar gitmişken 1 günlüğüne bile olsa ben geçerdim. Zaten merkezde otel fiyatları yüksek olduğu için 1 günlüğüne de olsa önemli yerleri görüp, kanallar arasında gondol turu atabilirsiniz. Balayı gibi dinlenme odaklı bir tatilde bu kadar koşturmak ne kadar mantıklı bilmem ama biz eşimle öyle yapmıştık 🙂
Merhaba, sömestr tatilinde ailecek yapmayı planladığımız Roma-Floransa gezimiz için blogunuzdan oldukça faydalandım, elinize sağlık. Biz 5 gün roma 2 gün floransa şeklinde bir plan yaptık ve ulaşım ve konaklamalarımızı netleştirdik. Sorum şu ki, 2 gün Floransa’ ya çok mu ? Çünkü çocuk ve 65 yaş üstü de olduğu için grubumuzda, müzeler yorucu ve sıkıcı olabilir diye düşünüyorum, sizce Floransa’ nın 1 gününü Pisa’ ya mı gidip gelmeli, değer mi ? Çok teşekkürler 🙂
Ayşe Hanım merhabalar,
Öncelikle ilginiz ve güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Roma için bence en az 3 gün ayrılmalı. Bu sürenin üzerindeki günler ise şehri daha hafif tempoda keşfetmek, biraz alışveriş yapmak, belki kafelerde oturup anın tadını çıkartmanızda faydalı olabilir. Müze gezmeyi çok tercih etmeyecek bile olsanız (benim gibi 🙂 ) Vatikan Müzeleri’ne mutlaka gidin, hatta biletlerini önceden satın alın. Roma gezilecek yerler başlıklı yazımda konu ile ilgili detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
Floransa içinse 2 gün yeterli. Ben son gezimde 2 günün yarım gününü Pisa’ya ayırmıştım. Trenler ile kolayca ulaşabilirsiniz. Pisa konusunda çok büyük beklentiniz olmasın ama Floransa’ya kadar gitmişken de gitmeye bence değer. Gitmezseniz de bence 2 günde sıkılmazsınız, Floransa ufak ama oldukça güzel bir şehir. Şimdiden iyi eğlenceler dilerim.
Çok teşekkür ederim Sami Bey ilginiz için. Önerilerinizi dikkate alacağız. 🙂
merhabalar, 5 günlük bir italya planımız var 3 gün roma , 2 floransa diye düşünmüstük ama cinque terreyi de görmek istiyoruz. floransayı 1 güne indirsek nasıl olur sizce
Merhaba. Nisan’da italyada gideceğiz. 6 gun kalacağız. Milano’ya inip donusumuzu Roma’dan yapacağız. Bizim yerimizde olsanız nereye kaç gün ayrırdınız? Biz 1 gün Milano, 1 gün Venedik, 2 gün Floransa ve 2 gün Roma düşündük. Teşekkürler.
Merhabalar, bence programınız gayet güzel. Roma için 2 günden az olması sıkıntı olur. Floransa için bazı gezi noktalarını listeden çıkartırsanız yarım gün Pisa’ya gidip gelebilirsiniz. Çok gerekli mi? Bence değil ama tercih sizin. Eğer Milano’daki gününüzü iptal etme gibi bir durumunuz olursa da Venedik’te 2 gün geçirmeyi düşünebilirsiniz. İtalya’da eğlenceli vakit geçirmenizi dilerim.
selamlar
oldukça detaylı gezi yazılarınız için teşekkürler.
13/19 mart arası eşimle birlikte roma için bilet aldım.programı şu şekilde yapmayı düşünüyorum bu konuda öneriniz var mı?
ilk iki gün roma gezisi ve konaklama için yerleri aldım.üçüncü gün sabah floransa için hızlı tren ile gidip bir gece konakladıktan sonra dördüncü günün akşamı romaya geri dönüp beş ve altıncı günü romada gezip yedinci gün izmire dönüş.
venediğe geçmek hiç aklıma gelmemişti.
bir de birçok gezilecek yer var ve çoğu ücretli.bu konuda mutlaka buraya girmelisiniz dediğiniz öncelikli yerler varmıdır ona göre eleme yapayım her yere girmek ve gezmek hem zaman hem bütçe olarak uygun olmayabilir.
teşekkürler.
serkan
Serkan Bey merhabalar,
İlginiz ve güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Programınız gayet güzel. Yalnız ben olsam Roma’ya 4 tam gün ayırmak yerine belki en azından Venedik’e 1 – 1,5 gün ayırmak isterdim. Tabi ileride tekrar gelme şansınız varsa o zaman da değerlendirebilirsiniz. Çünkü Venedik için de normalde bu süre çok az ama ben genelde seyahatlerimde çok yer planlayıp hızlı bir tempo ile geziyorum. Bu nedenle Venedik konusunu siz bilirsiniz. Floransa’dan sonra belki zaman ayrılabilir. Hatta uçak bileti almadıysanız ve otelleriniz iptal edilebilir şeklinde ayarlandıysa Roma gidiş Venedik dönüş şeklinde de olabilir.
Maalesef Avrupa’daki bir çok yerin, katedraller vb bile girişleri ücretli, hatta pahalı. Ama Roma’da en azından Kolezyum ve Roma Forumu’na gidin derim. Hatta Vatikan Müzeleri’ni de mutlaka görün derim. Bunlar dışındaki önemli yerlerin birçoğu ücretsiz zaten.
Şimdiden iyi seyahatler dilerim.
Sami
Sami Bey selamlar
Tavsiyeniz üzerine programı değiştirdim.1. gün öğlen Romaya varış, 2. gün romada gezdikten sonra, 3. günün sabahı floransaya geçiş, 4. günün sabahı venediğe geçiş 4-ve 5. günü venedikte geçirdikten sonra 5. günün akşamı romaya dönüş, 6. günü romada (vatikan ziyaretini de bugüne sıkıştırdım) geçirdikten sonra 7. gün öğlen izmire dönüş şeklinde yeniden oluşturdum belki biraz yorucu olabilir. tren biletlerini ve konaklamaları şimdiden aldım.
teşekkürler.
serkan
Serkan Bey merhabalar tekrardan,
Bence programınız gayet güzel gözüküyor. Biraz tempolu bir gezi olacak ama bence Venedik’i de gördüğünüz için çok memnun olacaksınız. Umarım unutulmaz, keyifli bir tatil geçirirsiniz. Sevgilerimle
Sami
Floransa için 2 gün çok. Floransayı sabah baslayıp aksama kadar gezmek mümkün.
Ekstra zamanı Roma için kullanın.Nacizane tavsiyem
merhaba
25 29 kasım tarıhlerınde eşimle italyada bulunacağım.Venedik floransa roma planımız vardı fakat venedik’i pas geçip floransa roma yapma gibi bir düşüncemiz var.Çok büyük bir kayıp olurmu bizim için.Eşim hamile olduğu için 3 şehir için zorlamayalım diyoruz.Floransa da 2 gün Roma da 2 gün geçirip dönmeyi planlıyoruz.milano’dan venedik’e mutlaka uğramalımıyız yada ne kadar sürede kısa bir tur atarız sizce?
en önemlisi floransada yada roma da railpass almalımıyız yoksa günlük 2 günlük kartları kullanmamız mı daha avantajlı olur.
Alakanız için teşekkürler
Emre Bey merhaba,
Venedik şimdiye kadar gezip gördüğüm yerler içerisinde en sıra dışı noktalardan bir tanesi. Hayatta en azından 1 kez görülmeli derim. Hatta mümkünse kanallara yakın bir otelde konaklayıp gece gündüz şehrin keyfine varılmalı. Lakin 4 gün 3 şehir için biraz koşuşturmacalı olabilir, özellikle eşinizin durumunu düşününce kararı siz vermelisiniz. Eğer ilerleyen zamanlarda İtalya’ya ve Venedik’e tekrar gitme şansınız olursa erteleyin derim ama şansınız olmazsa 1 gün Venedik, 1 gün Floransa ve 2 gün de Roma yapılabilir. Şehirlerde çok fazla efor sarfetmeden yalnızca en önemli gezersiniz. Ben İtalya seyahatimde railpass yerine her tren biletini ayrı almıştım. Hızlı trenler olduğu için aldığım zaman pek fiyat farkı olmamıştı. Şimdiden iyi tatiller dilerim.
Merhaba bugun 3 kasim 2016 5 gundur roma ve floransayi geziyoruz ve gunde ortalama 22000 adim atmisiz oyle her yere de girip cikamadik bircok mekanin icini ayrintili gezmedik mesela ayrica google dikey cikislari saymiyor vatikan kulesinde*coupulo* da 300 ila 500 merdiven var ve muhakkak gidilmeli buralari yuruyerek gezebilirsiniz esinizin durumu goz onune alınırsa bence keyif alabilmeniz icin ertelemelisiniz.
Sadece sizin yazdıklarınızı okuyarak 12 yaşındaki kızımla nisan ayı içinde roma floransa venedik planlıyorum heyecan zirvede ilk yurtdışı deneyimim olacak.ders çalışır gibi notlar alarak okuyorum.Kafam sonsuz karışık.Emeğinize sağlık sevgiler…
İlginiz için çok teşekkürler Yasemin Hanım. Biraz araştırma ile çok güzel bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz. Şu yazım da işinize çok yarayabilir; https://gezipgordum.com/italya-turlari-hakkinda-bilgiler-bireysel-mi-tur-mu/
Bu yazı altına kafanıza takılan tüm soruları yorum olarak yazabilirsiniz.
merhaba yasemin hanim suan florensa dayim
cok güzel bir sehir yanliz kilise görmekten sikilabilirsiniz
Roma ve florensa da cok kilisi var asiri.
nisan ayinda venedik de koku cok olur tercihiniz 20 dereceyi gecmeyen sartlarda olsun venedik icin
ve Florensa ya gelmisken Pisa ya gitmeden olmaz
Pisa kulesi
baska sorunuz varsa yardimci olabilirim
cenk_karayel@hotmail.com
Merhabalar
Floransa yazınızı çok faydalı buldum. Çok yakın zamanda ziyaret etmeyi düşünüyorum. Birşeyi merak ettim . Turistler için satılan herhangi bir Müzekart Uygulaması var mıdır? Her görülmesi gereken yere giriş ücreti ödemekten daha ucuza mal olacağını düşünüyorum . Teşekkür ederim.
Recep Bey merhabalar,
İlginiz için çok teşekkür ederim. Floransa’da bahsettiğiniz şekilde bir kart var; adı: Firenze Card. Kart ile ilgili detaylara şu linkten ulaşabilirsiniz. Kart 72 Euro. 72 saatte 72 müzeye giriş imkanı veriyor şeklinde tanıtımı var. Detayları linkteki resmi siteden inceleyebilirsiniz.
Floransa rehberiniz çok faydalı teşekkürler 🙂
İlginiz için ben teşekkür ederim Elif Hanım. Floransa’nın açık hava müzesi şeklindeki sokaklarında gezerken keyifli vakit geçirmenizi dilerim 🙂