Bologna gezilecek yerler listesine nereleri yazmalı? “Kızıl Şehir”, “Şişman Şehir” ve “Bilge Şehir” olmak üzere üç lakaba sahip olan Bologna, konuklarına Orta Çağ atmosferini fazlasıyla hissettiren bir yer. İtalya‘nın kuzeyinde yer alan kentte, her adımınızda geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bir yapıya denk gelebilirsiniz.
Bu nedenle gezi programı hazırlarken kısıtlı tatil süresini de göz önünde bulundurup seçici davranmak gerekiyor.
Ancak yine de kente “kızıl” lakabını veren kırmızı tuğlalı binalarını ve şehrin sol eğilimli politik tavrını gösteren yerlerden birkaçını, “şişman” lakabını veren yemeklerini tatmak için lezzet duraklarından en önemlilerini ve “bilge” lakabını veren üniversiteye dair yapılardan bazılarını mutlaka görmelisiniz.
Eğer kente ilk kez seyahat edecekseniz yolculuk öncesinde deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığım Bologna gezilecek yerler listesine göz atmalısınız. Bu rehberde ayrıca Bologna’da ne yemeli, hangi bölgelerde konaklamak en iyisi ve hangi oteller tercih edilebilir gibi konularda da bilgi vermeye çalışacağım. Size keyifli okumalar ve eğlenceli bir Bologna gezisi dilerim.
Bologna’ya Gitmeden Önce…
❱ Otelinizi Şehir Merkezinden Seçin!
Bologna’da konaklama organizasyonunuzu henüz yapmadıysanız, öncelikle turistik konaklamalar için en uygun bölgeleri araştırabilirsiniz. Bologna’da nerede kalınır? başlıklı yazımızda şehirdeki turistik yerlere yakın ve ulaşımı kolay olan popüler üç bölge hakkında detaylı bilgiler veriyoruz.
Otel tavsiyesi isterseniz son Bologna seyahatimde konaklayıp memnun kaldığım 4 yıldızlı NH Bologna De La Gare adlı tesisi önerebilirim. Tren istasyonunun hemen yanı başında yer alan tesis özellikle benim gibi şehre gelip giderken tren kullanan gezginlere büyük avantaj sağlıyor.
Bu tesis dışında kaliteli ama biraz daha ekonomik bir yer arayanlar 3 yıldızlı Hotel Cavour adlı otele, daha kaliteli ve lüks bir yer arayanlar ise 5 yıldızlı Grand Hotel Majestic adlı tesise göz atabilirler.
❱ Biletlerinizi Mutlaka Önceden Alın!
Bologna kentinde turistik yerler birbirine çok yakın olduğu için bu şehri gezmenin en güzel yolu yürümek. Yürüyüşünüz sırasında kentin tarihine ve kendine özgü güzelliklerine dair bilgi edinmek için Bologna: Tarihi Şehir Yürüyüş Turu almanızı tavsiye ederim.
Tabi şehrin en önemli ve ikonik yapısı olan Asinelli Kulesi’nin biletini de ziyaret öncesinde kendi sitesinden almayı unutmayın. Tarihi kuleye saatlik bilet satışı yapılıyor ve kuleyi yalnızca bu bilet sahibi gezginler ziyaret edip terasa çıkabiliyor.
Bologna Gezilecek Yerler Listesi
Bologna gezilecek yerler yazısında sizlerle kentin görmeye değer en önemli 25 turistik noktasından bahsetmek istiyorum. Kimisi ücretli, kimisi ücretsiz… Kimisi tarih severlere, kimisi sanat severlere, kimisi gurmelere hitap ediyor. Ancak en önemlisi; hepsi de deneyim ve fotoğraf tutkunlarını tatmin edecek seviyede güzel.
Listede sizlere bahsedeceğim gezilecek yerlerin ziyaret saatleri ve -eğer ücretliyse- giriş ücretleri değişken olabiliyor. Bu sebeple ziyaret saatleri, giriş ücretleri gibi bilgileri en sağlıklı şekilde bu yerlerin resmi web sitelerinden alabilirsiniz.
1. Asinelli ve Garisenda Kuleleri (Two Towers)
Tatilinizin birinci gününe yüzyıllardır el değmemiş gibi duran kent merkezinin enfes manzarasını seyrederek başlamak isterseniz Bologna gezilecek yerler listenizin ilk sırasına Asinelli ve Garisenda Kuleleri’ni yazabilirsiniz.
Kentin ana sembolü olan kuleler, Asinelli Ailesi tarafından 1109-1119 yılları arasında inşa ettirilmiş. O dönemde sayıları 180’i bulan bu kudretli yapıların hem ailelerin gücünü vurgulamak hem de güvenliği sağlamak amacıyla yaptırıldığına inanılıyor.
Asinelli ve Garisenda Kuleleri, ünlerini esas olarak eğikliklerine borçlular. Zaten rehberler, bu kuleleri tanıtırken 97,2 metre yüksekliğindeki Asinelli için dünyanın en uzun ve eğik Orta Çağ yapısı tanımlamasını kullanıyor.
47 metrelik ikizi Garisenda’da ise bu durum çok daha kolay gözlemlenebiliyor.
NOT: Kule üzerinden muhteşem bir Bologna manzarası seyredebilirsiniz. Yalnız saatli giriş biletleri hızlı tükeniyor. Bu yüzden biletinizi önceden satın almayı unutmayın. Ayrıca kule içerisinde asansör bulunmuyor ve uzun ve görece olarak biraz yorucu merdivenler sizi bekliyor.
2. Piazza Maggiore
Kulelerin üst kısmına çıkıp manzarayı seyrettikten sonra rotanızı kentin kalbi sayılan Piazza Maggiore’ye doğru çevirebilirsiniz. Gerçi bölgeyi dolaşırken hangi caddeden ilerlerseniz ilerleyin, bir şekilde bu meydana ulaşacağınızdan emin olabilirsiniz.
Özellikle yaz mevsiminde meydana giderseniz yılın geri kalan bölümlerine nazaran çok daha eğlenceli bir atmosferle karşılaşabilirsiniz. Hatta 18 Haziran-15 Ağustos tarihleri arasındaki dönemde açık havada film izlemenin keyfine varabilirsiniz.
13. yüzyıldan kalma Piazza Maggiore, çevresindeki tarihi yapılar sayesinde ilgi odağı haline geliyor. Az sonra sizlere detaylıca anlatacağım Basilica di San Petronio, büyüleyici güzellikteki Rönesans sarayları Communale ve Palazzo del Podestà bu yapıların en önemlileri olarak anılıyor.
Şehrin Tam Merkezinde Konaklayın
Eğer Bologna’nın bu tarihi merkezine yakın bir yerde konaklamak isterseniz şehirdeki popüler tesislerden birinde hatta 1375 yılından beri han/otel olarak hizmet veren tarihi bir butik otelde kalabilirsiniz. 4 yıldızlı Phi Hotel Bologna modernize edilmiş haliyle Maggiore Meydanı’na çok yakın bir konumda.
3. Basilica di San Petronio
Avrupa’nın altıncı en büyük dini yapısı olan Basilica di San Petronio’nun inşa süreci, 1390 yılında başlamış. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı Gotik tarzdaki bazilikanın yapımı hala tamamlanamamış durumda.
Bu duruma rağmen dini yapı, gerek manevi değeri gerekse de bünyesinde barındırdığı değerli eserler sayesinde kentte tatil yapan gezginlerin büyük bölümünü kendisine çekmeyi başarıyor.
İç kısmında farklı azizlere adanmış yirmiden fazla şapelin bulunduğu San Petronio Bazilikası’nı ziyaret ettiğinizde, ilk olarak yapım aşamalarını gösteren çizimler ve modellerle dolu müzeye yönelebilirsiniz.
Şapellerin her birisi şehrin önemli ailelerine ait ve dönemin ünlü sanatçıları tarafından fresklerle süslenmiş. Ki bu sanatçılar arasında Giovanni di Modena, Alessandro Tiarini, Parmigianino, Lorenzo Costa gibi isimler yer alıyor.
Bazilikaya girişte askerlerin görev yaptığını göreceksiniz, ki bu Avrupa’da pek de sık rastlanılan bir durum değil. Sebebi ise Magi Şapeli’nde yer alan, Giovanni di Modena tarafından yapılmış olan Cehennem isimli fresk. Bazilika, bu fresk yüzünden 2002 yılında El Kaide üyesi 5 kişi tarafından bombalanma tehlikesi geçirmiş. Saldırıyı planlayanlar tutuklanmış ancak o günden beri de kapıda asker nöbet tutmakta.
Müzenin ikinci salonunda, dini değere sahip eserler sergileniyor. 1984’te açılan müzeyi gezdikten sonra manzaranın tadını çıkartmak için terasa çıkabilirsiniz. Yalnız bazilika ve müzeye giriş ücretsizken terasa çıkmak isteyen ziyaretçilerden €3 talep ediliyor.
4. Porticoes – Revaklar & Üstü Kapalı Kaldırımlar
Bologna’ya dair ünlü pek çok şey var, Tortellini, Bolonez sos, üniversite şehri olması, İtalya’nın en sosyalist kenti olması… Ancak bir de çok bahsedilmeyen, buna rağmen kenti diğer Avrupa şehirlerinden ayıran bir detay daha var ki, o da Porticoe da denilen üzeri kapalı, kemerler ve kirişlerle süslü kaldırımları.
Birkaç istisnai kısım hariç, neredeyse tarihi şehirdeki bütün kaldırımlar bu şekilde diyebilirim. Hatta tüm bu kaldırımların toplam uzunluğunun 40 kilometre olduğu söyleniyor.
Bolognalıları kışın kardan, yazın güneşten koruyan kaldırımlar turistlere de farklı ve özgün bir atmosfer yaşatırken, fotojenik karelere de ev sahipliği yapıyor.
Bonaccorsi Arch bu kaldırımlar arasında en ünlüsü ama bence şehirde orayı aramanıza pek gerek de yok. Tarihi şehir merkezinde dolaşırken bu kaldırımların her birinden ayrı keyif alırsınız zaten.
5. Basilica di Santo Stefano
Bir labirenti andıran Basilica di Santo Stefano; Romanesk, Lombardiya ve Antik Roma’ya özgü mimari detayları ile Bologna’nın en güzel dini yapısı olarak gösteriliyor.
5. yüzyılda Aziz Petronius tarafından inşa ettirildiği düşünülen bazilikanın bulunduğu alanda, önceden tanrıça Isis’e adanmış bir tapınak bulunuyormuş.
Santo Stefano Bazilikası bünyesinde bir zamanlar yedi farklı kilise varmış. Ancak bu dini yapılardan yalnızca Chiesa del Crocefisso, Chiesa della Trinità, Chiesa del Santo Sepolcro ve Santi Vitale e Agricola günümüze sapasağlam ulaşabilmiş.
Diğerlerine göre çok daha mütevazı durumdaki Chiesa della Trinità’nın hemen yanı başında küçük bir müze sizleri bekliyor.
6. Monte della Guardia & Sanctuary di Madonna di San Luca
Şehrin 3,5 kilometre güney batısında yer alan tepe nefis bir şehir manzarası sunuyor ama burayı önemli kılan iki şey nedir derseniz; öncelikle o uzun, kemerli kaldırımlardan oluşan yolu ve de Sanctuary di Madonna di San Luca Bazilikası derim. Ki üzeri kemerlerle süslü kaldırımların kesintisiz en uzun hali de bu yolda.
Sanctuary di Madonna di San Luca Bazilikası ise… Yemyeşil bitki örtüsü ile kaplı della Guardia Tepesi’nin zirvesini süsleyen bazilikanın geçmişi, 12. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor.
Günümüzde kent siluetine etkileyici bir görünüm kazandıran dini yapının inşasıysa Carlo Francesco Dotti’nin tasarımına bağlı kalınarak 1723’te gerçekleştirilmiş.
Barok tarzdaki Sanctuary di Madonna di San Luca, misafirlerini etkileyici kent manzarasıyla adeta büyülüyor. Daha da önemlisi dini yapı içerisinde Meryem Ana’yı siyahlar içerisinde tasvir eden ve 12. yüzyılda Orta Doğu’dan getirildiğine inanılan bir eser bulunuyor.
Bu eseri görmek ve kentin tüm görkemine kuş bakışı şahit olmak isterseniz Piazza Maggiore’den her yarım saatte bir kalkan trene binebilirsiniz.
7. Fountain of Neptune
Eskiden papalık yönetiminin en önemli sembolü olarak nitelendirilen Fountain of Neptune, Bologna kentinin mimari açıdan yenilenmesine yönelik çalışmaların bir parçası olarak inşa edilmiş.
Tasarımında Tommaso Lauranti’nin imzası olan çeşme, 1667 yılında tamamlanmış. Esere adını veren ve Roma deniz tanrısı Neptün’ü tasvir eden heykelin yapımını ise Floransa’da ikamet eden Flaman asıllı heykeltıraş Giambologna üstlenmiş.
Çevresi gün boyunca fotoğraf çekmeyi amaçlayan gezginler tarafından kuşatılan Neptün Çeşmesi’nin her bir yüzü, yapıldığı dönemde dünyanın en büyük dört nehri olduğuna inanılan Ganj, Nil, Amazon ve Tuna’yı temsil ediyor.
2016 ve 2017 yıllarında çeşmeye özel rehberli turlar düzenleniyormuş. Ancak şimdilerde eserin hikâyesini eksiksiz bir biçimde öğrenmenin yolu, yerel halkla iletişim kurmaktan geçiyor.
8. Archaeological Museum of Bologna
Antik Mısır ve Roma dönemine ait tarihi buluntular ile İtalya’daki en iyi Etrüks koleksiyonunu bir arada görmek size cazip geliyorsa gezi programınıza Archaeological Museum‘u dâhil edebilirsiniz.
15. yüzyılda inşa edilen Palazzo Galvani’de konuklarını ağırlayan kültürel tesis, 1881 yılında kurulmuş. O dönemden bu yana tarihe meraklı gezginlerin uğrak noktası haline gelen müzede koleksiyonların sergilendiği bölümler dışında özel kütüphanenin de ilginizi çekebileceğini düşünüyorum.
Başta da belirttiğim gibi Bologna Arkeoloji Müzesi’nin koleksiyonu üç büyük uygarlığa odaklanmış durumda. Ancak Etrüks, Roma, Antik Mısır dışında Kelt ve Yunan uygarlıklarının koleksiyonlarına da zaman ayırırsanız asla pişman olmazsınız.
Müzenin nümismatik koleksiyonu ise 100 bine yakın metal para ve madalya gibi değerli nesneleri bünyesinde barındırıyor.
9. National Gallery (Pinacoteca Nazionale di Bologna)
Güzel Sanatlar Akademisi ile aynı binayı paylaşan National Gallery, 18. yüzyılda kurulmuş. Kentin ana sanat galerisi konumundaki kültürel tesisteki zengin koleksiyon, 13. ve 18. yüzyıllar arasındaki dönemde yaratılmış eserlerden oluşuyor.
Galerinin sergi salonlarında ayrıca şehir ile bağı olan sanatçıların çalışmalarına da yer veriliyor. Bu isimlerin başında kariyerlerinin önemli bir bölümünü Bologna’da geçiren Annibale ve Agostino Carracci geliyor.
Ulusal Galeri’yi ziyaret ettiğinizde Carracci Kardeşler’in din temelli eserlerine ek olarak Ludovico’nun Madonna Bargellini isimli çalışmasını yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
Tabii galerinin farklı salonlarında Raphael’in Estasi di Santa Cecilia isimli tablosu başta olmak üzere Giotto, El Greco ve Titian’ın imzasını taşıyan eserlere de denk gelebilirsiniz.
10. Biblioteca Salaborsa
2001 yılında eskiden belediye binası olarak kullanılan Palazzo d’Accursio’nun kuzey kanadına taşınan Biblioteca Salaborsa, gezginler için tipik bir kütüphaneden çok daha fazlasını ifade ediyor.
Çünkü Piazza Maggiore’nin kuzeyinde yer alan kültürel tesisi ziyaret eden kitap kurtları, kristal zeminden aşağıya baktıklarında kentin antik dönemlerine ışık tutan arkeolojik kalıntıları görme ayrıcalığına kavuşuyor.
Etrüks ve Antik Roma dönemlerinden günümüze ulaşan kalıntıları inceledikten sonra isterseniz Biblioteca Salaborsa’nın zengin arşivinden yararlanıp Bologna’nın tarihi ve kültürü hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Hatta farklı temalara sahip etkinliklere katılıp genel kültüre dair bilgi dağarcığınızı genişletebilirsiniz.
11. Cattedrale di San Pietro (Bologna Cathedral)
Adeta bir müzeyi andırması nedeniyle Bologna gezilecek yerler listenize Cattedrale di San Pietro’yu da ekleyebilirsiniz.
İç kısmındaki süslemelerle adından söz ettiren dini yapı, aynı cadde üzerinde bulunan ve yangın sonucu kullanılamayacak hale gelen katedralin yerine 1141’de inşa edilmiş.
Yapının günümüzdeki görünümünü kazanmasında ise ağırlıklı olarak 17. yüzyıldaki çalışmaların etkisi olmuş.
Sanat tarihine ilgi duyan gezginlerin kentte en çok ilgi gösterdikleri mekânlardan biri olan Bologna Katedrali’nin içerisine girdiğinizde Prospero Fontana, Ludovico Carracci ve Donato Creti gibi önemli sanatçıların ustalık kokan çalışmalarını yakından inceleyebilirsiniz.
Bu çalışmalara ve katedral hazinesine zaman ayırdıktan sonraysa çan kulesine çıkıp enfes kent manzarasını seyredebilirsiniz.
12. La Piccola Venezia (Venedik Penceresi)
Fotoğraf çekmek için özel bir yer arayışına girdiğinizde Porta Govese ya da Torresotto dei Piella’nın altından geçerek La Piccola Venezia’ya, yani Küçük Venedik’e gidebilirsiniz.
Böylece kentin bu huzur dolu köşesinde sizleri bekleyen Venedik Penceresi aracılığıyla yirminci yüzyılın başından beri varlığını koruyan küçük kanalları görme imkânına kavuşabilirsiniz.
Cannale di Reno’nun bir uzantısı olan Canale delle Moline’ye açılan Venedik Penceresi, konumu sayesinde kolaylıkla çok özel karelerin yakalanmasını mümkün kılıyor.
Kanalı çevreleyen evlerin oluşturduğu renkli görüntü ile yetinmek istemezseniz Via Oberdan ve Via Malcontenti civarındaki pencerelere de yönelebilirsiniz.
13. Santa Maria della Vita
Şehirdeki en zarif yapıların başında gelen Santa Maria della Vita, 13. yüzyılın ikinci yarısında Battuti Cemaati tarafından inşa ettirilmiş.
Piazza Maggiore’ye oldukça yakın konumdaki dini yapı, uzun süre boyunca ihtiyaç sahiplerinin yararlanabildikleri bir hastane ve kilise olarak kullanılmış. Ancak kilise bölümü 1686’da yıkılınca Mimar Bergonzoni gözetiminde yeniden inşa edilmiş.
Eliptik bir düzene sahip Santa Maria della Vita, başta da belirttiğim gibi Barok mimarinin tüm zarafetini yansıtmak konusunda oldukça cömert davranıyor.
İtalyan heykel sanatının en önemli şaheserlerinden biri sayılan Compianto de Cristo Morto ise yapının bu özelliğini adeta perçinliyor. Yüksek sunağa doğru gittiğinizde ise 14. yüzyıldan kalma Madonna della Vita’yı görebilirsiniz.
14. Basilica of San Domenico
Kentin tarihsel ve sanatsal zenginliğine vurgu yapan Basilica of San Domenico, 1238’de inşa edilmiş. Bazilikanın yapım sürecine doğru giden yolu açan bizzat Dominikan Tarikatı’nın kurucusu Guzmanlı Aziz Domenico olmuş.
1200 yılı civarında kente gelen din adamı, şu an bazilikanın bulunduğu alanda yükselen San Nicolò delle Vigne Kilisesi’ni ve papaz evini satın almış.
Aziz Domenico’nun ölümünü ardından müritleri, din adamı anısına var olanları yıktırıp daha büyük bir kilisenin inşa edilmesine karar vermiş.
Romanesk ve Rönesans tarzı mimari detayları bünyesinde barındıran Basilica of San Domenico’nun iç mimarisinin zenginleşmesinde, Bergamo ve Michelangelo gibi büyük ustaların payı bulunuyor. Hatta Mozart, Bologna Müzik Akademisi’nde geçirdiği bir ay boyunca sık sık buraya gelip canlı performans sergilemiş.
15. Piazza Santo Stefano
Bologna’nın en özel ve zaman geçirmesi en keyifli yerlerinden biri olan Piazza Santo Stefano, anıtsal nitelikteki yapı grubuna uzanan yolun başlangıcında yer alıyor.
Toskana’ya kadar uzanan bu antik yol üzerindeki yapılar “7 Kilise” adıyla anılıyor ve kutsal kabul ediliyor. Kiliselerin büyük çoğunluğu St. Petronio’nun yaşadığı dönemde inşa edilmiş.
Yıl boyunca çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Piazza Santo Stefano, yalnızca kiliseleri sayesinde ziyaretçi akınına uğramıyor.
Burası, aynı zamanda birbirinden güzel binalarla çevrelenmiş durumda. Freskleri Gaetano Gandolfi tarafından yapılan Casa Berti ve 15. yüzyıldan kalma Palazzo Bolognini Isolani ile 16. yüzyılda inşa edilen Palazzo Bolognini Amorini Salina, alana oldukça estetik bir hava katıyor.
16. Quadrilatero Market
Eğer yerel kültürü yansıtan eşyalar satın almanın peşindeyseniz geçmişi Roma dönemine kadar uzanan ve en büyük gelişim sürecini Orta Çağ’da yaşayan Quadrilatero Market’i Bologna gezilecek yerler listenize dâhil edebilirsiniz.
Bir zamanlar kuyumcu, kasap, balıkçı, kürkçü, berber ve ressam loncalarının merkezi konumunda olan bölgede kurulu pazar, sosyal açıdan da oldukça zengin içeriğe sahip.
Kafeleri gün boyunca dolu olan Quadrilatero’daki pazarın kurulduğu tarihi dokuya sahip sokakları gezerken çeşitli çiftlik ürünlerinin satıldığı tezgâhlara ve gurme lezzetlerin sunulduğu restoranlara denk gelebilirsiniz.
Tabii bir şeyler satın almaya kararlıysanız bu tezgâhları es geçip el sanatlarına yoğunlaşan dükkânlara girmeyi tercih edebilirsiniz.
17. Museo Ducati
Motosiklet tutkunları için bir mabedi andıran Museo Ducati, 1998 yılında kapılarını ziyarete açmış. Ducati Fabrikası’nın bir parçası olan kültürel tesis, konuklarına kronolojik olarak markanın kuruluşundan itibaren gösterdiği gelişme, sosyal hayata etkisi ve sportif başarıları konusunda değerli bilgiler sunuyor.
2016 yılında kapsamlı bir yenileme çalışmasının gerçekleştirildiği müzede, bu bilgilerin aktarıldığı üç ana bölüm bulunuyor.
Müzede Ducati’nin ürettiği motosikletlerin sergilendiği galeriye giderseniz 1946’tan günümüze kadarki süreçte öne çıkan 15 modeli yakından inceleme şansı bulabilirsiniz.
Yarış motosikletlerine ayrılan kısımda, markanın kazandığı kupaları ve şampiyonların kullandıkları ekipmanları görebilirsiniz. Şirket tarihinin dönüm noktaları, kurumsal başarılara imza atan kişiler ve devrim yaratan teknolojik yenilikler hakkındaki tüm detaylarsa “The Ducati Moments” isimli alanda ziyaretçilerle paylaşılıyor.
18. Archiginnasio
Bologna’daki en önemli tarihi yapılardan biri olan Archiginnasio Bologna Üniversitesi’nin de ana binalarından biri ve Piazza Galvani’de yer alıyor. Burayı bu kadar önemli yapan detaylardan biri ise Bologna gezilecek yerler yazısının bir sonraki maddesinde bahsedeceğim Anatomical Theater. Ancak Archiginnasio bundan daha fazlası.
Yapı Bologna Üniversitesi’nin bir parçası olarak 16. YY’da Kardinal Borromeo adına inşa edilmiş ve yapımı sadece bir yıl sürmüş. İçerisinde ayrıca etkileyici bir kütüphane de mevcut. Ancak koridorları, duvarlar ve tavanları asıl etkileyici olan.
İçerisini gezerken, ki fark etmemeniz mümkün değil, tüm duvarlar ve tavanların çeşitli armalarla süslü olduğunu göreceksiniz. Bu arma şekilli süslemelerin her biri, üniversitenin kuruluşundan itibaren mezun olan tüm öğrencileri, önemli eğitmen ve profesörleri temsil ediyor.
Armaların her birinin en üstünde öğrencinin memleketi (ki o dönemde bolca yabancı öğrenci de mevcutmuş), ortasında aile arması, en altta ise adı yazıyor. Ve Archiginnasio’da bunlardan onbinlerce mevcut. Yalnız bir kısmı İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan bombalama ve hemen arkasından başlayan yangından dolayı silinmiş. Yine de orjinalini muhafaza ediyorlar.
Buranın alt katında yer alan derslik ve kütüphane Salla dello Stabat Mater adını taşıyor. Bu derslik ve ona bağlı 10 küçük atölyede günümüzde Archiginnasio Kütüphanesi faaliyet gösteriyor. Kütüphanede, en eskileri 15. yüzyıla ait olan yaklaşık 850 bin kaynak bulunuyor.
Üst katta ise bir sonraki maddede bahsedeceğim Teatro Anatomico var.
19. Teatro Anatomico
Palazzo dell’ Archiginnasio’ya giderseniz insanı bir yandan mimarisiyle hayrete düşüren diğer taraftansa yeni bilgiler edinmesine katkıda bulunan Teatro Anatomico’yu ziyaret etme olanağı yakalayabilirsiniz. Archiginnasio’nın en önemli bölümü olan Teatro Anatomico 1637’de tıp fakültesinde anatomi derslerinin yapılabilmesi için Antonio Levante tarafından inşa ettirilmiş.
Bir dönem engizisyon rahipleri gözetiminde gerçekleştirilen mahkemelere de ev sahipliği yapan Teatro Anatomico, sedir ağacından süslemeleri ile dikkat çekiyor.
Salonun tam ortasında yer alan beyaz mermer masa, tahmin edeceğiniz üzere kadavranın kesilerek incelendiği bölüm. Bu bölümün etrafını çevreleyecek şekilde, aynı bir stadyum mantığında, öğrencilerin oturduğu sıralar var. Girişte sağ duvarda ders veren profesörün masa ve sandalyesi mevcut.
Salonun duvarlarını Hipokrat, Galenus, Tagliacozzi gibi adını tarihe yazdırmış önemli hekimlerin heykelleri süslüyor. Tavan süslemelerini oluşturan freskler ise Zodyak burçlarını temsil ediyor.
20. Palazzo del Podesta (Podesta Sarayı)
Bologna’nın ilk belediye binası olma özelliği taşıyan Palazzo del Podesta, Alberto di Pietro gözetiminde 1259 yılında inşa edilmiş. Piazza Maggiore’nin tarihi atmosferini daha da değerli hale getiren saray, ilk haline göre çok fazla değişmeden günümüze kadar gelmeyi başarmış.
Dönemin şehir yöneticisinin emriyle Romanesk tarzdaki dış cephenin Rönesans stiline dönüştürmesi, kayıtlardaki en büyük değişiklik olarak göze çarpıyor.
Podesta Sarayı’na yalnızca sergilerin düzenlendiği tarihlerde giriş yapılabiliyor. Eğer tatilinizi bu döneme denk getirebilirseniz sarayın alt katındaki Fısıldayan Galeri’yi ziyaret etme olanağı bulabilirsiniz.
Birbiriyle kesişen iki koridordan oluşan bu alanda durup fısıldadığınızda akustiğin ne kadar iyi seviyede olduğunu kolayca anlayabilirsiniz.
21. Mercato delle Erbe
Şehir merkezindeki en büyük kapalı pazar yeri olan Mercato delle Erbe, 20. yüzyılın hemen başında San Francesco Kilisesi’nin yanında kuruluyormuş.
Ancak 1910 yılında bu alana farklı amaçlar için ihtiyaç duyulunca pazar için Arturo Carpi ve Luigi Mellucci tarafından tasarlanan şimdiki bina inşa edilmiş.
Mercato delle Erbe’de, bir asırdan uzun süre boyunca yalnızca yiyecek satışı yapılmış. 2014 yılındaki yenileme çalışmaları sırasındaysa pazarın bir bölümü, yeme-içme alanına dönüştürülmüş. Durum böyle olunca pazar yerinin gezginler arasındaki ünü hızla artmış.
Gerçekleştirilen etkinlikler sayesinde hem yerel halkın hem de gezginlerin uğrak noktalarından bir haline gelen pazarda Kuzey İtalya’nın bereketli topraklarında yetişen ürünlerden satın aldıktan sonra restoranlardan birine oturup harika bir gastronomik deneyim yaşayabilirsiniz.
22. Universita di Bologna
Günümüzde Universita di Bologna adıyla eğitim faaliyetlerini sürdüren enstitünün temelleri, 11. yüzyılın sonlarına doğru atılmış. Hatta Giosuè Carducci önderliğindeki bir grup tarihçi, üniversitenin kesin olarak 1088 yılında kurulduğunu öne sürüyor. Bu sebeple “Avrupa’nın en eski üniversitesi” olarak da biliniyor.
İlk dönemlerinde dil bilgisi, hitabet sanatı ve mantık alanlarında eğitimler veren kurum, günümüzde Avrupa’nın en prestijli üniversiteleri arasında gösteriliyor.
Erasmus öğrencilerinin favorilerinden biri olan Bologna Üniversitesi’nde, tarih boyunca İtalya’nın en ünlü eğitimcileri ders vermiş.
Üniversite sıfatını ilk kullanan kurum olduğu için “Alma Mater” unvanına layık görülen bu köklü eğitim kurumunu, tarihi atmosferini ve renkli kampüs hayatını deneyimlemek için Bologna gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.
23. Torre Prendiparte
Bologna kenti Orta Çağ’da uzun kulelerin kentiymiş diyebiliriz. Şehrin zengin aileleri kendilerine ait bu kulelerin boylarıyla gösteriş yarıştırırmış hatta. Ancak Bologna gezilecek yerler yazısının en başında bahsettiğim Asinelli ve Garisenda ile birlikte çok az kule bugün hala mevcut. En azından orijinal halleriyle. İşte Torre Prendiparte de bu nadir kulelerden biri.
12.YY’da inşa edilen 59,5 metre boyundaki kule Prendiparte Meydanı’nda yer alıyor. Burası aslında şu anda bir otel. Ancak alt katları turist olarak gezmek isteyenlere de açık. O zaman neden gezmeyesiniz?
24. Mercato La Piazzola
Şehir merkezinin kuzey kısmında, tabii hala şehir merkezi sınırları içerisinde, Piazza dell Agosto’da yer alan Mercato La Piazzola Pazarı hem Bologna yerlilerinin hem de turistlerin bolca bulunduğu bir pazar yeri.
Pazarda giyim eşyalarından ayakkabı, çantaya, aksesuarlardan hediyelik ürünlere kadar binlerce çeşit ürünü 400’den fazla tezgahta bulmak mümkün. Üstelik hareketli, cıvıl cıvıl bir atmosfer içerisinde.
Fiyatlar ise mağazalardan daha uygun ve pazarlık da edilebiliyor. Ancak bunu giyim ürünleri için söyleyebilirim. Hediyelik eşya, magnet gibi ürünler turistik dükkanlardan çok da farklı fiyatta değil, fakat yine de pazarlık edilebilir.
25. Museo per la Memoria la Ustica
Bologna gezilecek yerler yazısında sizlere son olarak küçük ancak etkileyici bir müzeden bahsetmek istiyorum.
27 Haziran 1980 yılında Bologna’dan kalkarak Palermo’ya giden Douglas DC-9 tipi yolcu uçağının Ustica Adası yakınlarında düşerek 81 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan kazayı bilenleriniz vardır belki.
Gerçi bu olaya kazadan ziyade katliam deniliyor. Zira uçağın düşmesinin sebebine dair çeşitli teoriler ortaya atılmış ve uzun yıllar boyunca da bu konuda tartışmalar sürmüş. Ancak 2013 yılında uçağın düşme sebebinin bombalama olduğu kararına varılmış. Buna rağmen tartışmalar da halen devam ediyor.
Museo per la Memoria la Ustica’da ise DC-9 tipi uçağın enkazından kalanların birleştirilmiş hali, kazada hayatını kaybedenlerin fotoğrafları ile hikayeleri ve uçağın düşmesine dair daha pek çok doküman ve görsel sergileniyor.
Havacılığa meraklı olanların mutlaka görmesini tavsiye ederim.
Bologna Gezilecek Yerler Haritası (Google Maps)
Bologna gezilecek yerler haritası ile şehirdeki tarihi ve turistik alanları ve tavsiye edilen otellerin konumlarını görebilirsiniz. Kentte gezerken cep telefonunuzdan haritayı kolayca açabilirsiniz. Yapmanız gereken oldukça kolay:
- Cep telefonundan bu linke tıklayarak haritayı açın.
- Çevrenizde yer alan gezi noktalarını kolayca inceleyin. Dilerseniz harita üzerinden yol tarifi de alabilirsiniz.
Haritada katmanlar arasında geçiş yaparak isterseniz gezilecek yerleri, isterseniz otel seçeneklerini görebilirsiniz.
Bologna’da Gezilecek Yerlere Yakın Otellerde Konaklayın
Bologna’da gezilecek yerler listesinde yer alan turistik yerlerin tarihi şehirde ve yürüme mesafesinde olduğundan yazının başında bahsetmiştim. Ancak kalacağınız oteli akıllıca seçmek yürümekle geçireceğiniz zamanı kısaltmanıza da yardımcı olacaktır.
Bologna’da nerede kalınır? başlıklı yazımızda detaylıca anlattığımız gibi Bologna’da konaklama yapabileceğiniz en güzel bölgeler: Tarihi Merkez (Maggiore Meydanı ve Çevresi), Fiere di Bologna ve Tren İstasyonu Çevresi.
Otel tavsiyesi konusuna gelirsek de son Bologna seyahatimde konaklayıp memnun ayrıldığım 4 yıldızlı NH Bologna De La Gare adlı tesisi önerebilirim.
Eğer siz de İtalya içerisinde gezerken trenle Bologna’ya uğrayıp daha sonra yine trenle farklı bir şehre geçecekseniz gara yakın konumda konaklamak sizin için büyük bir avantaj olabilir.
Elde bavul merkezde oradan oraya gitmek zorunda kalmadan bir an önce odanıza yerleşip gezmeye başlayabilirsiniz. Zaten Eski Şehir Merkezi otelin bulunduğu gar bölgesinden yerine göre 10-20 dakika yürüme uzaklığında bulunuyor.
Bologna’da Ne Yemeli?
Aslında İtalya baştan başa bir gurme cenneti. Ancak Bolonez sosun mucidi olan Bologna yeme içme anlamında ülkenin en önemli şehirlerinden biri. Dolayısıyla Bologna seyahatinde şehre “şişman şehir” lakabını veren, özgün yiyeceklerden tatmak isteyebilirsiniz. Bunların başında gelenler ise:
Ragü sos: Bolonez sosa Bologna’da verilen isim. Dolayısıyla bu kentte Bolonez soslu bir şey yemek isterseniz Ragü sos olarak ısmarlamanız gerektiğini not edin.
Tortellini: Yumurta, parmesan peyniri, tavuk, dana ve domuz eti ile doldurulan mantı. (Domuz eti yemek istemeyen okurlarımız dikkat etsin).
Tortelloni: Ricotta peyniri, sebzeler ve balkabağı püresi ile doldurulan mantı.
Tagliatelle: Uzun ve geniş şeritlerden oluşan makarna, genellikle ragü sosuyla servis edilir. Ayrıca, mantar, jambon ve krema gibi farklı soslarla da servis edilebilir. Bilmekte fayda var, Bologna’da spaghetti yenmez pek, Tagliatelle tercih edilir.
Mortadella: Bologna’nın geleneksel lezzetlerinden biridir. İnce dilimlenmiş jambon dilimleri gibidir ve sandviçlerde veya aperatif olarak servis edilebilir. (Domuz eti yemek istemeyen okurlarımız dikkat etsin).
Crescentina: Bologna’nın tipik bir sokak yiyeceğidir. İçi yumuşak ve dışı gevrek olan bir tür ekmekle yapılır. Genellikle Mortadella, prosciutto veya peynir gibi farklı malzemelerle doldurulur.
Özet Olarak Bologna’da Nereler Gezilir?
Bologna gezilecek yerler yazısında sizlere şehirdeki görmeye değer tüm noktalardan detaylıca bahsettim ancak bir özet de yapmam gerekirse:
Şehrin en ünlü yapıları olan Asinelli ve Garisenda Kuleleri ile Fountain of Neptune Çeşmesi ve Basilica di San Petronio Kilisesi görmeden dönmemeniz gereken tarihi yapılar.
Piazza Maggiore ise şehrin ana meydanı. Dolayısıyla burayı da mutlaka görmelisiniz ancak zaten her türlü yolunuz bu meydana düşecektir.
Archiginnasio ve içerisindeki Teatro Anatomico sıra dışı bir tarihi yapı olduğu için Bologna’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Quadrilatero Market de mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Burada özellikle öğle veya akşam yemeklerini yiyebilirsiniz.
Kuşbakışı şehri seyretmek ve manzaranın tadını çıkarmak için gitmeniz gereken yer ise Monte della Guardia’ya çıkmalı.
Şehrin üstü kemerlerle süslü, kapalı kaldırımları Porticolar da aslında mutlaka görülmesi gerekenler arasında, ancak özellikle tarihi şehir merkezinde Porticolar o kadar çok ki, ister istemez görecek ve altında yürüyeceksiniz.
Buraya kadar saydıklarım Bologna’daki en önemli ve popüler gezi noktalarıydı. Zamanı biraz daha bol olan gezginler Basilica di Santo Stefano, Santa Maria della Vita, Cattedrale di San Pietro, Basilica di San Domenice gibi kiliseleri, Palazzo del Podesta Sarayı, Universita di Bologna ve Torre Prendiparte gibi tarihi yapıları gezebilirler.
Müze sever okurlar Archaeological Museum of Bologna, National Gallery, Biblioteca Salaborsa, Museo Ducati ve Museo per la Memoria Ustica müzelerinden bir veya birkaçını çok beğenecektir.
Piazza Santo Stefano meydanlarda tarihi şehrin tadını çıkarmak isteyenler için alternatif bir adres, Mercato delle Erbe ve Mercato la Piazzola pazarları ise alışveriş yapmak isteyenler için uygun fiyatlı pazar seçeneklerinden. Peki sizin Bologna gezilecek yerler listesinden en görmek istediğiniz yer hangisi?
Bologna’da Gezilecek Yerlerle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Bologna’da gezilecek yerler konusunda sıkça sorulan bazı sorular…
Bologna’da mutlaka görülmesi gereken yerler hangileri?
Zamanı kısıtlı olan gezginlerin görmeden dönmemesi gereken yerler: Maggiore Meydanı, Asinelli ve Garisenda Kuleleri, Archiginnasio ve Teatro Anatomico, Quadrilatero Market ile Basilica di San Petronio Kilisesi.
Bologna’da ücretsiz gezilecek yerler nereler?
Bologna gezilecek yerler listesinde bahsettiğim noktalardan ücretsiz olanlar: Maggiore Meydanı, Fountain of Neptune Çeşmesi, Archiginnasio, Quadrilatero Market, Porticoes, La Piccola Venezia penceresi, Piazza Santo Stefano Meydanı, tüm kiliseler ve pazarlar. (Ancak kiliseler içerisinde bazı bölümler örneğin hazine, kubbe vb gibi ücretli olabilir.)
Bologna’daki en ünlü müzeler hangileri?
Şehirdeki en ünlü müze Archaeological Museum of Bologna. Tam olarak müze diye tanımlanmasa da aslında bir müze gibi gezilebilen Biblioteca Salaborsa da yine en ünlülerden.
Bologna’da kaç gün kalmalı?
Bologna da bir tam günde şehirde tüm önemli yerleri gezebilirsiniz. İki günlük bir seyahatte ise Bologna gezilecek yerler listesinden bahsettiğim hemen her yeri görebilir, akşamları da kentin tadını çıkarabilirsiniz.
Bologna’ya ne zaman gitmeli?
Kış aylarında çok soğuk ve zaman zaman kar yağışlı olması sebebiyle, kış mevsimi dışında hemen her zaman Bologna gezisi yapılabilir.
Bologna Havaalanı’ndan şehir merkezine nasıl gidilir?
Havaalanından şehir merkezine karşılıklı seferler düzenlenen Marconi Express trenleri hem çok hızlı hem de sık sık sefer düzenlendiği için kolay bir yol. Tüm seyahat ortalama 7 dakika sürüyor ve her dakikada bir tren kalkıyor.
Bologna Havaalanı’nda shuttle otobüsler yer almıyor ancak belediye otobüsleri mevcut. Yalnız belediye otobüsleri de Maggiore Hastanesi’ne kadar gidiyor. Hastaneden sonra şehir merkezine ortalama 30 dakikalık bir yürüyüş var veya başka bir otobüse aktarma yapmak lazım.
Bologna’da nerede kalmalı?
Piazza Maggiore ve çevresi tarihi yapıların yoğunlaştığı bölge olduğu için konaklamanızı bu çevrede yapmanızda fayda var. İkinci bir seçenek olarak da Bologna Centrale Tren İstasyonu çevresinde de konaklayabilirsiniz. Bu bölge Piazza Maggiore’ye yürüyerek dakika mesafede olduğundan, turistik yerlere ulaşım yine kolay.
İÇERİK BAŞLIKLARI
Her yurtdışı çıkışımda ilk rehber sayfam teşekkürler
Senin sayfanı keşfettiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Haritalı seyahat planın muhteşem. Emeğine sağlık.
Harika bir yazı olmuş.Şu an Padova ‘dan trene bindim 1 saat sonra Bologna’da olacağım ve akşama yine trenle Padova’ya geleceğim.Sayenizde , gezeceğim yerlerin listesini yaptım.Teşekkürler.
Murat Bey selamlar, ilginiz ve güzel yorumlarınız için çok teşekkürler. Keyifli bir gezi geçirmenizi dilerim. Sevgiler
Çok güzel anlatmışsınız.1saat sonra varacağım bu şehirde,sayenizde gezeceğim yerleri kolay bulacağım.
Teşekkürler
Mehmet Bey selamlar, çok teşekkürler, umarım Milano’da keyifli vakit geçirmişsinizdir…