Milano’da Gezilecek Yerler – Haritalı 2025 Gezi Rehberi

İtalya’nın kuzeyinde konumlanan Milano, stilin, sanatın ve zarafetin tam kalbinde yer alıyor. Rönesans ihtişamından modern mimariye, tarihi sokaklardan lüks moda caddelerine kadar uzanan çeşitliliğiyle Milano, ilk andan itibaren ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor. Üstelik Milano’da gezilecek yerler yalnızca meşhur Duomo ile sınırlı değil; her köşe başında başka bir hikâye, her sokakta farklı bir keşif sizi bekliyor.

Tarih boyunca sanatçılara, mimarlara ve düşünürlere ev sahipliği yapan şehir, bugün de bu kültürel mirası yaşatmaya devam ediyor. Gotik mimarisiyle büyüleyen Duomo di Milano, Leonardo da Vinci’nin eşsiz freski “Son Akşam Yemeği”, İtalya’nın en prestijli sanat galerileri, yemyeşil şehir parkları ve birbirinden keyifli semtler Milano’nun sunduğu zenginliklerden sadece birkaçı. Sanatla alışverişin, tarih ile modanın bu kadar iç içe geçtiği başka bir Avrupa şehri bulmak oldukça zor.

Milano aynı zamanda stratejik konumuyla da dikkat çekiyor. Batı İtalya’nın önemli şehirlerine trenle kolayca ulaşabileceğiniz bu merkez, seyahatinizin hem başlangıç hem de tamamlayıcı durağı olabilir. Yani Milano sadece tek başına değil, çevresindeki destinasyonlarla birlikte de mükemmel bir rota oluşturuyor.

Ben de bugüne kadar Milano’ya 3 kez gitme fırsatı buldum. İlkinde şehrin kültürel ve sanatsal yüzünü keşfettim, diğerlerinde ise daha alternatif bölgelere yönelip önceki seyahatimde göremediğim yerleri görmeye çalıştım. Yazı boyunca Milano seyahatlerimde edindiğim kişisel deneyimlere, sokaklarda geçirdiğim saatlere ve detaylı araştırmalara dayalı önerilerimi sizlerle paylaşacağım. Haydi, Milano’nun sürprizlerle dolu rotalarına birlikte göz atalım!

Milano Gezilecek Yerler Haritası

Milano’daki gezilecek yerleri, mimari yapıları, önerilen otelleri, alışveriş duraklarını ve öne çıkan fotoğraf noktalarını tek bir Google Haritası üzerinde sizin için işaretledim. Bu özel harita, seyahatinizi planlarken hem zaman kazandırır hem de rota oluşturmayı kolaylaştırır.

Google Haritası’nı mobil cihazınızdan açarak konumunuza göre yön bulabilir, en yakın noktaya nasıl ulaşacağınızı anlık olarak görüntüleyebilirsiniz. Harita üzerinde yakınlaştırma yaparak detaylı bilgi alabilir, Milano’daki keşiflerinizi pratik bir şekilde organize edebilirsiniz.

Milano’da Nerede Kalınır? – En iyi bölgeler ve otel önerileri


MİLANO’DA NEREDE KALINIR?

Milano’da nerede kalınır? başlıklı yazımda da çok detaylı anlattığım üzere tarihi şehir merkezi olan Centro Storico (Duomo), Brera ve Navigli bölgeleri özellikle ilk kez gidenlerin Milano’da kalması gereken bölgelerden.

Son Milano seyahatimde ben Merkez Tren İstasyonu’nun hemen karşısında yer alan 4 yıldızlı Starhotels Echo adlı otelde kaldım ve genel olarak memnun kaldım.

Bu otel dışında eğer daha şehir merkezinde daha kaliteli bir yer isterseniz de 4 yıldızlı Hotel Dei Cavalieri adlı otele göz atabilirsiniz.

Milano’da Yapılacak Şeyler – 2025 Aktivite Rehberi


EN POPÜLER AKTİVİTELER

Milano’da özellikle ilkbahar ve yaz aylarında şehrin simgeleri olan yapılar ve günübirlik turlar yoğun ilgi görüyor. Zaman kaybetmemek ve seyahatinizi güvenceye almak için biletlerinizi önceden almanızı öneririm.

Milano’daki en popüler aktiviteler:

Milano gezilecek yerler listemize şimdi adım adım göz atmaya başlayalım! 🛫✨İlk durağımız, şehrin silüetini belirleyen ve Milano’nun tam kalbinde yer alan Piazza del Duomo!

1. Piazza del Duomo

Piazza del Duomo – Milano’nun kalbi

Milano’nun en ünlü simgesi olan Piazza del Duomo, şehri keşfetmeye başlamak için en doğru nokta. Gotik ihtişamıyla göz kamaştıran Duomo di Milano’nun önünde yer alan bu geniş meydan, sadece Milano’nun değil, tüm İtalya’nın en etkileyici şehir alanlarından biri olma özelliğini taşıyor. Şehri ilk kez ziyaret eden bir gezgin için burada olmak, Milano’nun ritmini doğrudan hissetmenin en güçlü yolu.

Günün her saati hareketli olan meydan, tarihi atmosferi ve mimari detaylarıyla dikkat çekiyor. Özellikle gün batımında katedralin taş yüzeylerine vuran ışıklar eşsiz bir manzara sunuyor. Duomo’nun ön cephesindeki detayları incelemek, yükselen kulelerine doğru bakarken kaybolmak ve meydanı çevreleyen tarihi yapılar arasında dolaşmak, Milano’daki en etkileyici anlardan biri hâline geliyor.

Meydanın çevresinde Galleria Vittorio Emanuele II, Palazzo Reale ve Museo del Novecento gibi yapılar da yer alıyor. Ancak tüm bu tarihi güzelliklerin ortasında, gözü ilk yakalayan yapı her zaman Duomo oluyor. Burada birkaç saat geçirmek bile Milano’nun karakterini anlamak için yeterli.

Eğer şehir merkezinde konaklamak isterseniz, meydana sadece birkaç adım mesafedeki 🏨Room Mate Collection Giulia oteli harika bir seçenek.

📍 Piazza del Duomo konumu için tıklayın.

2. Duomo di Milano

Duomo di Milano – Gotik zarafetin simgesi

Milano’nun kalbinde yükselen Duomo di Milano, yalnızca şehrin değil, tüm İtalya’nın en dikkat çekici yapılarından biri. Gotik mimarinin zirve noktalarından kabul edilen bu devasa katedralin yapımına 1386 yılında başlanıyor ve tamamlanması tam beş asır sürüyor. Beyaz mermer cephesi, ince işçilikle oyulmuş heykelleri ve sivri kuleleriyle Duomo, adeta gökyüzüne ulaşmak isteyen taş bir şiir gibi görünüyor.

Katedralin iç mekânı da dışı kadar etkileyici. Dev sütunlar arasında yürürken başınızı kaldırıp vitray pencerelere baktığınızda içeri süzülen renkli ışık huzmeleri size bambaşka bir atmosfer sunuyor. İçeride yer alan dini figürler, kutsal emanetler ve tarihî şapeller, dini mimariye ilgi duyan ziyaretçileri özellikle etkiliyor.

Duomo’nun en özel deneyimlerinden biri ise çatıya çıkmak. İsterseniz merdivenle, isterseniz asansörle ulaştığınız terasa çıktığınızda Milano’nun kırmızı çatılı evleri, modern kuleleri ve uzakta Alpler’in silueti sizi selamlıyor. Ancak küçük bir detay: Biletiniz olsa bile çatıya çıkan asansör için ayrıca bir sıra beklemeniz gerekebiliyor. Bu yüzden programınızı yaparken yeterli zamanı ayırmanız önemli.

🎫 Katedral ve Duomo’nun terasları giriş bileti ile Milano’nun kalbini ve etkileyici şehir manzarasını yakından keşfetmek için biletinizi buradan da alabilirsiniz. Son olarak, Duomo yalnızca ibadet edenler için ücretsiz. Bu yüzden yüksek sezonda giriş biletinizi resmi siteden ya da üstte paylaştığım gibi linklerden önceden almanızı tavsiye ederim. Saatlik verilen biletler ile katedrali kolayca ziyaret edebilirsiniz. Eğer bilet almazsanız muhtemelen yüksek sezonda bilet bulmanız oldukça zor.

📍 Duomo di Milano konumu için tıklayın.

3. Galleria Vittorio Emanuele II

Galleria Vittorio Emanuele II – Milano’nun şık pasajı

Milano’nun şıklığını ve zarafetini yansıtan en ikonik yapılardan biri olan Galleria Vittorio Emanuele II, Duomo Meydanı’nın hemen yanında yer alıyor. 19. yüzyılda inşa edilen bu ihtişamlı alışveriş galerisi, camdan yapılmış kubbeli çatısı ve mozaik süslemeleriyle adeta bir sanat eseri gibi görünüyor. İçeri adım attığınız anda yalnızca alışveriş değil, mimari bir şölen de başlıyor.

Galeri içinde dünyanın en lüks markaları yer alıyor: Prada, Gucci, Louis Vuitton gibi isimlerin yanı sıra tarihi kafeler ve restoranlar da buranın cazibesini artırıyor. Ancak burayı özel kılan yalnızca mağazalar değil. Galleria’nın tam ortasında yer alan boğa figürlü mozaik üzerinde topukla bir tur dönme geleneği, Milano’ya tekrar gelmenin bir işareti olarak kabul ediliyor. Bu küçük ritüeli gerçekleştiren ziyaretçilerin şehre tekrar döneceğine inanılıyor. 🙂

Akşam saatlerinde ışıklandırmasıyla daha da göz alıcı bir hâl alan Galleria, fotoğraf tutkunları için de eşsiz kareler sunuyor. Tarihle modernliğin bu kadar zarif biçimde buluştuğu başka bir alışveriş noktası bulmak oldukça zor.

Galleria’nın Duomo ile olan bu bütünlüğü, Milano’nun klasik ve çağdaş yüzünü aynı karede yakalamanıza olanak tanıyor.

📍 Galleria Vittorio Emanuele II konumu için tıklayın.

4. Santa Maria delle Grazie Kilisesi (Son Akşam Yemeği)

Santa Maria delle Grazie – Son Akşam Yemeği freskiyle ünlü kilise

Milano’da sanat ve tarihin en çarpıcı şekilde buluştuğu noktalardan biri, Santa Maria delle Grazie Kilisesi. 15. yüzyılda inşa edilen bu Dominiken kilisesi, dışarıdan oldukça sade görünse de içerisinde barındırdığı eser, burayı dünya çapında bir cazibe merkezine dönüştürüyor: Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” (The Last Supper) freski.

Kilisenin yemek salonu olarak kullanılan bölümünde yer alan bu başyapıt, 1495–1498 yılları arasında Leonardo tarafından çiziliyor. İsa Peygamber’in havarileriyle birlikte son yemeğini konu alan fresk, sadece sanatsal derinliğiyle değil, kompozisyon kurgusu ve duygusal anlatımıyla da tarihe geçiyor. Eser doğrudan duvara yapıldığından zamanla ciddi hasar görüyor; bugün izlenebilmesi için özel iklimlendirme sistemleriyle koruma altında tutuluyor.

Ziyaretler sınırlı kişi sayısı ile ve zaman aralıklı gerçekleşiyor. Bu nedenle biletinizi önceden almak büyük önem taşıyor. Zamanında plan yapmayan ziyaretçiler ne yazık ki bu eşsiz deneyimi kaçırabiliyor.

🎫 Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği rehberli turu ile bu eşsiz freski yerinde ve rehber anlatımıyla görmek isterseniz, biletinizi buradan kolayca alabilirsiniz.

📍 Santa Maria delle Grazie konumu için tıklayın.

5. Sforzesco Şatosu (Sforza Castle)

Sforza Castle – Tarih ve sanat dolu bir kale

Milano’nun geçmişine yolculuk yapmak isteyenler için ideal duraklardan biri de Sforzesco Şatosu. 15. yüzyılda Milano Dükalığı’nı yöneten Sforza ailesi tarafından inşa ettirilen bu görkemli kale, hem askeri hem de yönetimsel amaçlarla kullanılıyor. Kalın surları, kuleleri ve avluları hâlâ ilk günkü heybetini koruyor.

Zaman içinde birçok kez restore edilen yapı, günümüzde zengin bir müze kompleksine ev sahipliği yapıyor. İçerisinde yer alan sanat galerileri, arkeoloji bölümleri, müzik aletleri müzesi ve dekoratif sanat koleksiyonları ile her yaştan ziyaretçiye hitap ediyor. Özellikle Michelangelo’nun tamamlanmamış “Rondanini Pietà” heykeli burada görülebiliyor.

Kalenin arka kısmı ise Sempione Parkı’na açılıyor. Bu geçiş, tarihi ile doğayı bir araya getiriyor ve yürüyüş yapmak isteyen ziyaretçiler için güzel bir rota sunuyor.

🎫 Sforza Kalesi’nin içindeki zengin koleksiyonları kendi tempomuzda gezmek isterseniz, dijital sesli rehberli giriş biletinizi buradan alabilirsiniz.

📍 Sforzesco Şatosu konumu için tıklayın.

6. Navigli Bölgesi

Navigli Bölgesi – Kanalların çevrelediği bohem semt

Milano’nun klasik şehir silüetinden uzaklaşıp daha bohem ve yerel bir atmosfer arayanlar için Navigli Bölgesi eşsiz bir durak. Şehrin güneybatısında yer alan bu bölge, adını çevresinden geçen kanallardan alıyor. Bir zamanlar ticaret ve taşımacılıkta önemli rol oynayan bu kanallar, bugün restoranlar, sanat galerileri, kitapçılar ve vintage butikler arasında keyifli yürüyüşler yapabileceğiniz canlı bir kültür hattına dönüşmüş durumda.

Navigli Grande ve Navigli Pavese olarak adlandırılan iki ana kanal çevresinde gün boyu hareket hiç bitmiyor. Gündüz saatlerinde antika pazarlarında dolaşabilir, akşam olduğunda ise ışıl ışıl barların ve kafelerin nehir kıyısında yarattığı ambiyansta kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Bölge aynı zamanda sanatçıların, tasarımcıların ve fotoğraf tutkunlarının da uğrak noktası. Milano’nun en özgün yüzünü görmek isteyenler için Navigli, samimi atmosferiyle farklı bir şehir deneyimi sunuyor. Bölgeyi keşfetmek isteyenler için kanal manzaralı 🏨 Art Hotel Navigli oldukça ideal bir konumda yer alıyor.

📍 Navigli Bölgesi konumu için tıklayın.

7. La Scala Opera Evi (Teatro alla Scala)

La Scala Opera Evi – Dünyaca ünlü sahne sanatları merkezi

Klasik müzik tutkunlarının Milano’daki vazgeçilmez adresi hiç şüphesiz La Scala Opera Evi. 1778 yılında açılan bu tarihi yapı, dünyanın en prestijli opera salonlarından biri olarak kabul ediliyor. Mimari olarak sade bir dış cepheye sahip olsa da iç mekâna adım attığınız anda görkemli kırmızı kadife koltuklar, altın varaklı süslemeler ve kristal avizeler sizi bambaşka bir dünyaya taşıyor.

Verdi, Puccini ve Toscanini gibi efsanevi bestecilerin eserleri burada ilk kez sahnelenmiş. Günümüzde hâlâ dünyanın dört bir yanından sanatseverleri çeken La Scala, yalnızca opera değil bale ve senfoni konserleriyle de dolu bir takvime sahip.

Gündüz saatlerinde opera yapılmayan zamanlarda içeri girip yapıyı gezebilir, müze kısmında tarihi sahne kostümleri ve ünlü sanatçılara ait belgeleri inceleyebilirsiniz.

🎫 La Scala Turu ile hem efsanevi opera binasını hem de müzesini keşfedebilir, kısa ama etkileyici bir deneyim yaşayabilirsiniz. Biletinizi buradan alabilirsiniz.

📍 La Scala Opera Evi konumu için tıklayın.

8. Brera Bölgesi

Brera Bölgesi – Sanat ve atmosferin buluşma noktası

Milano’nun zarif ve sanatsal yüzünü keşfetmek isteyenler için Brera Bölgesi adeta bir açık hava galerisi gibi. Dar sokakları, şık butikleri, sanat galerileri ve taş kaldırımlarıyla bu bölge, şehir merkezinden sadece birkaç adım uzaklıkta olmasına rağmen bambaşka bir ambiyans sunuyor. Milano’nun bohem havasını solumak isteyen herkesin uğrak noktası hâline gelen Brera, hem gündüz hem gece keyifle dolaşılacak bir semt.

Brera sokaklarında yürürken yerel sanatçılara ait galeriler görebilir, klasik müzik ezgileri eşliğinde kitapçılara göz atabilir ya da tarihi kafelerde bir espresso molası verebilirsiniz. Özellikle aperitivo saatlerinde, sokaklar capcanlı bir sosyal atmosfere bürünüyor.

Bölgenin merkezinde yer alan Pinacoteca di Brera (Brera Sanat Galerisi), İtalya’nın en değerli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Galerinin detaylarına az sonra değineceğiz, ancak Brera sadece bu müze ile değil, atmosferi ve zarif mimarisiyle de akılda kalıyor.

Bölgede konaklama düşünüyorsanız, hem merkezi konumu hem de çevresinin estetiği ile öne çıkan 🏨 Hotel Milano Scala güzel bir tercih olacaktır.

📍 Brera Bölgesi konumu için tıklayın.

9. Brera Sanat Galerisi (Pinacoteca di Brera)

Brera Sanat Galerisi – Milano’nun sanat mabedi

Milano’da sanatseverlerin en çok ziyaret ettiği müzelerden biri olan Pinacoteca di Brera, Rönesans ve Barok dönemine ait başyapıtlarıyla Avrupa’nın en önemli sanat koleksiyonlarından birini barındırıyor. 18. yüzyılda kurulan müze, Napolyon döneminde el konulan birçok eserin buraya getirilmesiyle zenginleşiyor.

Müze koleksiyonunda Andrea Mantegna’nın “Ölü İsa“sı, Caravaggio’nun “Şarap Tanrısı Bacchus“, Raphael’in “Meryem’in Nişanı” gibi dünya çapında tanınan eserler yer alıyor. Her bir tablo, dönemin ruhunu anlamak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Galeri, aynı zamanda sanat eğitimi alan öğrencilerin çalışmaları için de bir kaynak görevi görüyor.

Binanın atmosferi oldukça etkileyici; yüksek tavanlar, geniş salonlar ve doğal ışık alan galeriler sayesinde eserler huzurlu bir ortamda izlenebiliyor. Brera Bölgesi’nin merkezinde yer alan bu galeri, hem sanatı hem de Milano’nun kültürel derinliğini hissetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir durak.

📍 Brera Sanat Galerisi konumu için tıklayın.

10. Via Monte Napoleone & Altın Dörtgen (Quadrilatero d’Oro)

Via Monte Napoleone & Quadrilatero d'Oro – Milano’nun lüks alışveriş cenneti

Milano, dünyanın moda başkentlerinden biri olarak kabul ediliyor ve bu ününü büyük ölçüde Altın Dörtgen (Quadrilatero d’Oro) olarak bilinen lüks alışveriş bölgesine borçlu. Bu prestijli alan, dört ana caddenin kesişimiyle oluşuyor: Via Montenapoleone, Via della Spiga, Via Sant’Andrea ve Via Manzoni. Bölge, tasarımın, stilin ve yüksek modanın Milano’daki merkezi konumunda.

Bu caddelerde yürürken Gucci, Prada, Armani, Versace gibi dünyaca ünlü İtalyan markalarının vitrinleri göz alıyor. Lüks butiklerin yanı sıra zarif kafeler, antikacılar ve özel mücevher mağazaları da alışveriş deneyimini zenginleştiriyor. Özellikle Via Monte Napoleone, bu bölgenin en bilinen ve en şık caddesi olarak öne çıkıyor. Modaya ilgisi olanlar kadar sadece göz gezdirmek isteyen gezginler için bile oldukça keyifli bir rota.

Kaldırım taşlarının bile zarafetle döşendiği bu bölge, yalnızca alışveriş değil, aynı zamanda Milano’nun çağdaş kimliğini tanımak için de güzel bir fırsat sunuyor. Günün her saati canlı olan bu caddelerde, moda haftaları döneminde hareketlilik daha da artıyor.

📍 Via Monte Napoleone & Altın Dörtgen konumu için tıklayın.

11. Sempione Parkı (Parco Sempione)

Sempione Parkı – Şehrin yeşil kalbi

Milano’nun merkezine yalnızca birkaç adım uzaklıkta, doğayla iç içe bir mola vermek isteyenler için Sempione Parkı ideal bir kaçış noktası sunuyor. 19. yüzyıl sonlarında, Sforzesco Şatosu’nun arka kısmına inşa edilen bu geniş yeşil alan, şehrin yoğunluğundan uzaklaşıp soluklanmak isteyen yerli ve yabancıların uğrak noktası hâline geliyor.

Göletler, yürüyüş yolları, heykeller ve geniş çimen alanları ile park hem dinlenmek hem de gezmek için oldukça keyifli. Özellikle hafta sonları çocuklu ailelerin, koşucuların ve piknik yapan grupların sıklıkla tercih ettiği bir alan. Parkın tam karşısında yer alan Arco della Pace (Barış Takı) da buradaki yürüyüş rotasını tamamlayan önemli simgelerden biri.

Park aynı zamanda çeşitli etkinliklere, açık hava konserlerine ve sanat enstalasyonlarına da ev sahipliği yapıyor. Sempione Parkı, şehrin tarihi merkezinde bulunan nadir doğal alanlardan biri olduğu için Milano gezilecek yerler listesinin kesinlikle dışında bırakılmamalı.

📍 Sempione Parkı konumu için tıklayın.

12. Arco della Pace

Arco della Pace – Barış Takı

Milano’da tarihî bir zafer anıtı görmek isteyenler için Arco della Pace (Barış Takı), şehirdeki en etkileyici mimari eserlerden biri. 19. yüzyılda Napolyon’un zaferlerini onurlandırmak amacıyla inşa edilmeye başlanan bu yapı, zamanla barış sembolü hâline geliyor.

Sempione Parkı’nın batı ucunda yer alan anıt, geniş kemerleri, üzerindeki bronz atlı heykelleri ve detaylı kabartmalarıyla dikkat çekiyor. Akşam saatlerinde aydınlatıldığında ise büyüleyici bir siluet oluşturuyor. Hem tarihi hem de estetik açıdan oldukça etkileyici olan bu yapı, fotoğraf tutkunlarının da gözdesi.

Çevresindeki meydan, gençlerin buluşma noktası ve çeşitli açık hava etkinliklerine ev sahipliği yapan canlı bir alan. Sessiz bir yürüyüş ya da keyifli bir oturma molası için de ideal bir durak.

📍 Arco della Pace konumu için tıklayın.

13. Basilica di Sant’Ambrogio

Basilica di Sant'Ambrogio – Milano’nun manevi kalbi

Milano’nun en eski ve en önemli dini yapılarından biri olan Basilica di Sant’Ambrogio, şehrin tarihi ruhunu derinlemesine hissettiren bir nokta. 4. yüzyılda Milano’nun koruyucu azizi olan Aziz Ambrosius tarafından inşa ettirilen bu bazilika, Roma döneminden günümüze ulaşan mimari bir hazine niteliğinde.

Yapının dış cephesi sade ve rustik bir görünüm sergilese de içeriye adım attığınız anda sizi etkileyici bir atmosfer karşılıyor. Mozaiklerle bezeli apsis bölümü, Roma dönemine ait sütunlar ve kutsal eşyalarla süslenmiş şapeller dikkat çekiyor. Bazilikanın altında yer alan kripta bölümünde Aziz Ambrosius’un ve iki diğer azizin naaşları sergileniyor.

Özellikle sabah saatlerinde sessizliğiyle ziyaretçilerine manevi bir huzur sunan Sant’Ambrogio, sadece mimari değil, aynı zamanda dini bir deneyim arayanlar için de önemli bir durak. Milano’nun dini tarihinde derin izler bırakmış bu yapı, şehrin ruhunu anlamak isteyen gezginlerin mutlaka uğraması gereken yerlerden biri.

📍 Basilica di Sant’Ambrogio konumu için tıklayın.

14. Poldi Pezzoli Müzesi (Museo Poldi Pezzoli)

Museo Poldi Pezzoli – Özel koleksiyonlarla dolu müze

Milano’nun merkezinde, zarif bir konak içerisinde yer alan Museo Poldi Pezzoli, sanat ve dekoratif obje meraklıları için eşsiz bir durak. 19. yüzyılda zengin bir sanat koleksiyoncusu olan Gian Giacomo Poldi Pezzoli tarafından kurulan müze, hem koleksiyonun zenginliği hem de sergileme biçimiyle dikkat çekiyor.

Müzenin koleksiyonunda Botticelli, Bellini, Mantegna ve Piero della Francesca gibi ustaların tabloları yer alıyor. Bunun yanında duvar halıları, minyatürler, seramikler, zırhlar ve saatler gibi farklı dönemlere ait değerli eserler de sergileniyor. Her bir oda, özgün bir iç mimari tasarımla düzenlenmiş ve koleksiyon parçaları bu atmosferin bir parçası hâline getirilmiş.

Müze gezisi boyunca hem sanat hem de tarihi yaşam kültürü hakkında derin bir izlenim edinmek mümkün. Milano’nun kalabalığından sadece birkaç adım uzaklıkta, huzurlu ve estetik bir keşif noktası arıyorsanız Poldi Pezzoli tam size göre.

📍 Poldi Pezzoli Müzesi konumu için tıklayın.

15. Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi

Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi – Bilim ve dehanın izinde

Milano’da çocuklu aileler, meraklı gezginler ve teknoloji tutkunları için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi. İsmini taşıdığı dâhinin çok yönlü mirasını yansıtan bu müze, ziyaretçilere interaktif ve ilham verici bir deneyim sunuyor.

Müze içerisinde yer alan bölümlerde Leonardo’nun mekanik çizimlerinin prototipleri, icatları, keşifleri ve mühendislik vizyonunu yansıtan örnekler detaylı şekilde sergileniyor. Bilim, fizik, matematik, denizcilik, havacılık ve tren sistemlerine kadar pek çok alanda geniş koleksiyonlara sahip olan müze, hem eğitici hem de eğlenceli bir içerik sunuyor.

Önemli bir not: Milano’da Leonardo3 – Il Mondo di Leonardo isimli bir başka müze daha bulunuyor. Ancak bu müze, daha çok etkileşimli ekranlar ve dijital anlatımlarla ön plana çıkarken, Bilim ve Teknoloji Müzesi çok daha kapsamlı ve özellikle çocuklara uygun fiziksel alanlarıyla ayrışıyor.

Müzenin geniş bahçesi ve atölye alanlarıyla birlikte zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

📍 Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi konumu için tıklayın.

16. Milano Merkez Tren İstasyonu

Milano Merkez Tren İstasyonu – İtalya’nın ulaşım devi

Avrupa’nın en işlek ulaşım merkezlerinden biri olan Milano Merkez Tren İstasyonu (Milano Centrale), sadece bir ulaşım noktası değil, aynı zamanda etkileyici mimarisiyle dikkat çeken bir şehir simgesi. 1931 yılında açılan bu devasa yapı, Art Deco ve klasik mimari tarzlarının harmanlandığı göz alıcı cephesiyle Milano’ya gelenleri büyülüyor.

İstasyonda günlük yüz binden fazla yolcu ağırlanıyor. Milano’yu İtalya’nın diğer büyük şehirlerine bağlayan hızlı tren hatlarının yanı sıra, İsviçre, Fransa ve Almanya gibi komşu ülkelere de buradan direkt seferler düzenleniyor. Tren seferlerinin yanı sıra metro, otobüs, tramvay ve havalimanı bağlantıları sayesinde Milano içinde ulaşım açısından da merkezi bir konumda bulunuyor.

İstasyonun içinde alışveriş alanları, restoranlar, kafeler ve dinlenme alanları yer alıyor. Seyahatinize başlamadan önce burada kahvenizi yudumlamak ya da küçük bir alışveriş molası vermek oldukça keyifli.

📍 Milano Merkez Tren İstasyonu konumu için tıklayın.

17. Piazza Mercanti

Piazza Mercanti – Orta Çağ Milano’suna yolculuk

Duomo Meydanı’nın hemen yakınında, tarihi bir Milano dokusunu hissetmek isteyenler için Piazza Mercanti adeta zamanın durduğu bir köşe. Orta Çağ’dan günümüze ulaşan bu küçük ama etkileyici meydan, Milano’nun ticari geçmişine ışık tutuyor.

Orta Çağ boyunca şehrin ekonomik kalbi olarak kabul edilen bu alanda, tüccarlar mallarını sergiler, halk önemli kararlarını burada tartışırdı. Meydanın etrafında Loggia degli Osii, Palazzo della Ragione ve Casa dei Panigarola gibi önemli tarihi yapılar sıralanıyor.

Meydan günümüzde oldukça sakin; ancak geçmişin izlerini barındıran taş duvarlar, heykeller ve sütunlar burada hâlâ ayakta. Eğer şehirde bir anlığına kalabalıktan uzaklaşıp tarihsel bir sahneye adım atmak isterseniz, Piazza Mercanti tam da bu deneyimi sunuyor.

📍 Piazza Mercanti konumu için tıklayın.

18. Giuseppe Meazza Stadyumu (San Siro)

Giuseppe Meazza Stadyumu – Futbolun kalbi

Futbolseverler için Milano’nun en heyecan verici duraklarından biri hiç kuşkusuz San Siro Stadyumu. Resmi adıyla Giuseppe Meazza, 1926 yılında açılan bu dev stadyum hem AC Milan hem de Inter Milan takımlarının maçlarına ev sahipliği yapıyor. 80.000 kişilik kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük statlarından biri olan yapı, futbol tarihine damgasını vurmuş pek çok karşılaşmaya sahne olmuş.

Stadyum sadece maç günlerinde değil, haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. İçeride yer alan müze bölümü, kulüplerin tarihçesini, efsane oyunculara ait formaları ve kupaları sergiliyor. Ayrıca saha kenarına inip soyunma odalarını gezmek de mümkün.

Futbol tutkunları için 🎫 San Siro Stadyumu ve müzesi rehberli turu, hem efsanevi stat atmosferini yaşamak hem de kulüp tarihine yakından tanıklık etmek adına harika bir fırsat.

📍 Giuseppe Meazza Stadyumu konumu için tıklayın.

19. Via Dante

Via Dante Milano'da alışverişin kalbi

Milano’nun tam merkezinde, Piazza Cordusio ile Castello Sforzesco arasında uzanan Via Dante, yalnızca alışverişle değil, tarihi atmosferiyle de dikkat çeken hareketli bir yaya caddesi. Özellikle 19. yüzyıl mimarisine sahip görkemli binalarla çevrili bu cadde, gün boyunca turistlerin ve yerel halkın en yoğun geçiş noktalarından biri.

Cadde boyunca uluslararası markalar, İtalyan butikler, kitapçılar ve hediyelik eşya dükkânları sıralanırken, kaldırımlarda yer alan kafe ve restoranlar hem dinlenmek hem de şehir atmosferini izlemek için ideal. Via Dante aynı zamanda Castello Sforzesco’ya doğru ilerledikçe kalabalıktan uzaklaşıp biraz daha serin ve ağaçlık bir alana dönüşüyor. Akşam saatlerinde sokak sanatçıları ve küçük etkinliklerle cadde oldukça canlı bir hale geliyor. Milano gezilecek yerler listenizde bu caddede keyifli bir yürüyüşe mutlaka yer vermelisiniz.

📍 Via Dante konumu için tıklayın.

20. Via Torino

Via Torino – Gençlerin favori alışveriş caddesi

Milano’nun genç ve dinamik alışveriş duraklarından biri olan Via Torino, Duomo’dan başlayıp Porta Ticinese’ye kadar uzanıyor. Gençlere hitap eden mağazalar, spor giyim markaları, ayakkabıcılar ve aksesuar dükkânları bu cadde boyunca sıralanıyor.

Alışveriş dışında tarihi yapılara da oldukça yakın olan cadde, özellikle kısa süreli şehir ziyaretlerinde hızlı ve verimli bir rota sunuyor. Ayrıca Navigli bölgesine ulaşmak isteyenler için de güzel bir geçiş noktası. Hem alışveriş hem de kültürel duraklar açısından zengin bir seçenek.

Bütçe dostu alışveriş yapmak isteyen gezginler için Via Torino, Milano’nun en ulaşılabilir adreslerinden biri.

📍 Via Torino konumu için tıklayın.

21. Corso Vittorio Emanuele II

Corso Vittorio Emanuele II Millano'da alışveriş

Duomo Meydanı ile San Babila Meydanı’nı birbirine bağlayan Corso Vittorio Emanuele II, Milano’nun en işlek alışveriş caddelerinden biri. Burası yalnızca moda tutkunları için değil, aynı zamanda mimari detaylara ilgi duyan gezginler için de oldukça ilgi çekici. Cadde boyunca Zara, Mango, Bershka gibi popüler markaların büyük mağazalarının yanı sıra, bazı binaların avlularında gizli kalmış kafeler ve galeriler keşfedilmeyi bekliyor.

Üstü kısmen kapalı bu yaya yolu özellikle yaz aylarında sıcaktan korunmak için avantajlı. Caddeyi yürürken ara sokaklarda yer alan freskli cepheler, balkon detayları ve modern vitrinlerle geçmiş ile bugünün Milano’sunu aynı anda hissetmek mümkün. Duomo sonrası kısa bir yürüyüşle hem alışveriş hem de şehri gözlemleme şansı sunan bu cadde, Milano gezilecek yerler rotasında mutlaka durulması gereken noktalar arasında yer alıyor.

📍 Corso Vittorio Emanuele II konumu için tıklayın.

22. Leonardo3 – Il Mondo di Leonardo (Leonardo’nun Dünyası)

Leonardo3 – Leonardo da Vinci’nin dünyasına interaktif yolculuk

Milano’da Leonardo da Vinci’nin dünyasına daha dijital ve etkileşimli bir açıdan yaklaşmak isterseniz, Leonardo3 – Il Mondo di Leonardo müzesi tam size göre. Duomo’ya çok yakın bir konumda yer alan bu müze, çocuklardan yetişkinlere kadar her yaşa hitap ediyor.

Mekânda Leonardo’nun çizimlerinden esinlenerek hazırlanmış 3 boyutlu modellemeler, interaktif ekranlar ve simülasyonlar yer alıyor. Ziyaretçiler burada dâhinin icatlarını deneyimleyebiliyor, makinelerini dijital olarak çalıştırabiliyor ve onun bilimsel dünyasına yakından tanıklık edebiliyor.

Bu müze, daha önce tanıttığımız Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesinden farklı olarak, daha kompakt ama çok daha dijital bir deneyim sunuyor. Özellikle kısa sürede gezilecek ama etkileyici bir müze arayanlar için harika bir alternatif.

📍 Leonardo3 – Il Mondo di Leonardo konumu için tıklayın.

23. Cimitero Monumentale Milano

Cimitero Monumentale – Anıt mezarların müzesi

Bir mezarlığın aynı zamanda bir açık hava müzesi olabileceğini hiç düşündünüz mü? Cimitero Monumentale, Milano’da yapılacak şeyler arasında en şaşırtıcı ve etkileyici duraklardan biri olarak öne çıkıyor. 1866 yılında açılan bu anıtsal mezarlık, yalnızca defin alanı değil, sanatsal ve mimari açıdan da büyük bir değere sahip.

Mezarlık içerisinde yer alan anıt mezarlar, heykeller ve mozoleler adeta şehre özgü bir sanat galerisi gibi düzenlenmiş. Neo-klasik, Art Nouveau ve Art Deco gibi farklı mimari stillerle inşa edilmiş bu yapılar, İtalya’nın tanınmış ailelerinin ve figürlerinin anılarını yaşatıyor. En dikkat çekici bölümlerden biri de Famedio adı verilen büyük giriş yapısı; burada aralarında Alessandro Manzoni gibi önemli İtalyanların da bulunduğu isimlerin mezarları yer alıyor.

Sessizliği, düzeni ve sanatsal zenginliğiyle ziyaretçileri şaşırtan Cimitero Monumentale, Milano’nun daha az bilinen ama unutulmaz yerlerinden biri.

📍 Cimitero Monumentale Milano konumu için tıklayın.

24. Museo del Novecento

Museo del Novecento – 20. yüzyıl İtalyan sanatı

Milano’nun modern sanatla olan bağını hissetmek isteyenler için Museo del Novecento, eşsiz bir durak. Duomo Meydanı’na bakan Palazzo dell’Arengario binasında yer alan bu müze, 20. yüzyıl İtalyan sanatına odaklanan etkileyici bir koleksiyona sahip.

Futurizm, Novecento Italiano ve Arte Povera gibi akımlara ait yüzlerce eser sergileniyor. Müzenin iç mimarisi modern yapısıyla dikkat çekerken, büyük pencerelerinden Duomo manzarasını izlemek de ziyaretin en keyifli anlarından biri oluyor.

Koleksiyonda Umberto Boccioni, Lucio Fontana, Giorgio de Chirico gibi sanatçıların eserleri öne çıkıyor. Sanat tarihine ilgi duyanlar için içerik oldukça zengin ve öğretici. Üstelik müze, şehrin merkezinde yer aldığı için ulaşım da son derece kolay.

📍 Museo del Novecento konumu için tıklayın.

25. Piazza Gae Aulenti

Piazza Gae Aulenti – Milano’nun modern yüzü
(Fotoğraf kaynak: vecteezy.com)

Milano’nun çağdaş mimari anlayışını en iyi yansıtan yerlerden biri olan Piazza Gae Aulenti, şehrin gökdelenlerle buluştuğu modern yüzünü temsil ediyor. Porta Nuova bölgesinde yer alan bu meydan, çevresindeki yüksek yapılar, cam cepheler ve yansımalarla adeta fütüristik bir atmosfer yaratıyor.

Meydanın tam ortasında yer alan fıskiye ve su gösterisi, özellikle akşam saatlerinde ışıklandırmayla birlikte oldukça etkileyici bir görüntü sunuyor. Ayrıca meydanda çok sayıda kafe, mağaza ve galeri yer alıyor. Yeni nesil şehir planlamasının örneklerinden biri olan bu alan, aynı zamanda Milano’nun yeşil bina anlayışını da yansıtıyor.

Bosco Verticale, Unicredit Kulesi gibi modern yapılar da bu bölgeye birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Eğer şehrin geleneksel yüzünün dışında daha yenilikçi ve dinamik bir Milano görmek isterseniz, Gae Aulenti doğru bir adres.

📍 Piazza Gae Aulenti konumu için tıklayın.

26. Corso Buenos Aires

Corso Buenos Aires – Milano’nun alışveriş caddesi

Alışveriş denince akla gelen ilk caddelerden biri olan Corso Buenos Aires, Milano’nun en uzun ve en yoğun yaya alışveriş bölgelerinden biri. Yaklaşık 1.2 km boyunca uzanan bu cadde, orta ve üst segmentteki mağazalarıyla geniş bir kitleye hitap ediyor.

Zara, H&M, Nike, Mango, Benetton gibi uluslararası zincirlerin yanı sıra yerel İtalyan markalarının da mağazaları bu caddede yer alıyor. Özellikle sezon sonu indirim dönemlerinde oldukça kalabalık oluyor ve şehirde uygun fiyata alışveriş yapmak isteyenler için cazip bir rota hâline geliyor.

Moda ile günlük hayatın buluştuğu bu cadde, aynı zamanda restoran ve kafeler açısından da zengin. Günün yorgunluğunu atmak için bir kahve molası vermek burada her zaman keyifli.

📍 Corso Buenos Aires konumu için tıklayın.

27. Palacio Real de Milán

Palazzo Reale – Saraydan sergi salonuna

Duomo Meydanı’nın hemen yanında yer alan Palacio Real de Milán, yüzyıllar boyunca Milano’yu yöneten hükümetlerin resmi konutu olarak kullanılmış. Günümüzde ise şehirdeki en önemli sanat ve sergi merkezlerinden biri konumunda.

Barok ve neoklasik mimari tarzlarını bir araya getiren yapı, hem dış cephesi hem de iç salonlarıyla etkileyici bir atmosfer sunuyor. Bugün burada geçici sergiler, retrospektif sanat gösterimleri ve moda temalı sergiler düzenleniyor. Özellikle Caravaggio, Picasso, Monet gibi ustalara adanmış geçmiş sergiler büyük ilgi görmüş.

Eğer şehri ziyaret ettiğiniz tarihlerde özel bir sergi varsa, içeri girip sanatla iç içe birkaç saat geçirmek Milano deneyiminizi çok daha zengin kılabilir. Palazzo Reale, Duomo çevresinde sadece bakılıp geçilecek bir bina değil; aktif olarak zaman geçirilecek, Milano’nun kültürel yönünü derinlemesine tanımaya yardımcı olacak bir durak.

📍 Palacio Real de Milán konumu için tıklayın.

28. Colonne di San Lorenzo

Colonne di San Lorenzo – Roma kalıntılarının gölgesinde
(Fotoğraf kaynak: Wkipedia.com)

Milano’da antik Roma döneminden kalma izleri görmek isterseniz, Colonne di San Lorenzo tam aradığınız yer olabilir. Şehrin güneyinde yer alan bu açık hava yapısı, MS 2. yüzyıla tarihlenen 16 adet dev sütundan oluşuyor ve Milano’nun antik geçmişine dair en önemli kalıntılardan biri olarak kabul ediliyor.

Colonne, adını arka planda yer alan San Lorenzo Bazilikası’ndan alıyor. Günümüzde özellikle akşam saatlerinde gençlerin buluşma noktası hâline gelen bu alan, tarihi dokuyu gündelik yaşamla bir araya getiriyor. Taş sütunlar ve tarihi dokuya rağmen çevredeki kafeler, barlar ve duvar resimleri buraya oldukça canlı bir hava katıyor.

Burada hem fotoğraf çekmek hem de tarihi bir yapının gölgesinde oturup şehri izlemek oldukça keyifli. Milano’nun geçmişle bugünü buluşturan en karakteristik noktalarından biri.

📍 Colonne di San Lorenzo konumu için tıklayın.

29. Galleria d’Arte Moderna

Galleria d’Arte Moderna – 18. ve 19. yüzyıl sanatına yolculuk

Milano’nun merkezinde yer alan Galleria d’Arte Moderna, 18. ve 19. yüzyıl Avrupa sanatının en güzel örneklerini bir araya getiriyor. Napolyon döneminden kalma bir villada konumlanan bu müze, hem içeriği hem de tarihi binasıyla oldukça etkileyici bir atmosfer sunuyor.

Neoklasik tarzda dekore edilmiş salonlar içinde Canova, Hayez, Segantini ve Previati gibi sanatçıların eserlerini görmek mümkün. Müzenin sunduğu sessiz ve dingin ortam, kalabalık şehir gezilerinin arasında huzurlu bir mola için birebir. Özellikle sanatseverler için oldukça doyurucu bir koleksiyona sahip.

Villa Reale’nin bahçesine açılan kapısından geçerek parkta kısa bir yürüyüş yapmak da ziyaretin bonusu oluyor.

📍 Galleria d’Arte Moderna konumu için tıklayın.

30. Chiesa di San Maurizio al Monastero Maggiore

San Maurizio Kilisesi – Milano’nun Sistina Şapeli
(Fotoğraf kaynak: Wkipedia.com)

Dışarıdan oldukça sade bir görünüme sahip olan San Maurizio al Monastero Maggiore, içine adım attığınız anda ziyaretçisini adeta büyülüyor. 16. yüzyılda inşa edilen bu kilise, “Milano’nun Sistine Şapeli” olarak anılmasını sağlayacak kadar zengin fresk süslemeleriyle ünlü.

Neredeyse tüm iç duvarlar, Bernardino Luini ve öğrencilerinin yaptığı renkli dini sahnelerle kaplı. Özellikle Aziz Catherine’in hayatını anlatan sahneler oldukça detaylı ve etkileyici. Kilise iki ana bölüme ayrılıyor: halka açık olan ön kısım ve rahibelere ait olan arka bölüm. Bu arka kısmı görmek ise ziyaretin en özel anlarından biri oluyor.

Ziyaret sırasında özellikle tavan fresklerine uzun uzun bakmayı unutmayın. Milano gezilecek yerler arasında bu kadar gözlerden uzak ama bir o kadar da etkileyici bir yapıyla karşılaşmak, birçok ziyaretçi için sürpriz niteliğinde oluyor.

📍 Chiesa di San Maurizio konumu için tıklayın.

31. Torre Branca

Torre Branca – Milano’ya kuşbakışı bakış

Parco Sempione içinde yer alan 108 metre yüksekliğindeki Torre Branca, Milano’ya yukarıdan bakmak isteyenler için ideal bir seyir noktası. 1933 yılında mimar Gio Ponti tarafından tasarlanan kule, tamamen çelikten inşa edilmiş ve hafif yapısıyla dikkat çekiyor.

Asansörle yalnızca bir dakikada tepeye ulaşıyorsunuz ve burada sizi Milano’nun panoramik manzarası karşılıyor. Şehirdeki pek çok yapıyı bu yükseklikten görmek mümkün; özellikle gün batımında kuleye çıkarsanız, Alpler’in siluetini dahi seçebiliyorsunuz.

Milano’da nereler gezilir sorusuna farklı ve dikey bir yanıt arıyorsanız, Torre Branca günü daha da özel kılacak bir durak olabilir.

📍 Torre Branca konumu için tıklayın.

32. Basílica de Sant’Eustorgio

Sant’Eustorgio Bazilikası – Azizlerin dinlendiği kutsal mekân

Milano’nun en eski kiliselerinden biri olan Sant’Eustorgio Bazilikası, ilk olarak 4. yüzyılda inşa ediliyor ve tarih boyunca birçok kez restore ediliyor. Navigli bölgesine yakın konumuyla, hem dini hem de mimari bir durak olarak öne çıkıyor.

Bazilikanın en dikkat çekici bölümü, içinde yer alan Magi Şapeli. Rivayete göre, üç müneccimin kalıntıları bu kilisede tutulmuş ve sonrasında Köln’e taşınmış. Gotik mezar yapıları, freskler ve süslemeler kilisenin sanat tarihi açısından önemini ortaya koyuyor.

Ziyaretçiler sessiz ve huzurlu bir ortamda Milano’nun erken Hristiyanlık dönemine ışık tutan bu yapıyı keşfedebiliyor. Kalabalıktan uzak, anlamlı bir mola için ideal bir adres.

📍 Basílica de Sant’Eustorgio konumu için tıklayın.

33. Isola

Isola – Milano’nun yükselen semti

Milano’nun son yıllarda en hızlı dönüşüm geçiren semtlerinden biri olan Isola, adını çevresindeki demiryolu hatlarının yarattığı fiziksel “ada” görünümünden alıyor. Bir zamanlar daha çok işçi sınıfına ev sahipliği yapan bu bölge, bugün bohem karakteri, bağımsız butikleri, sokak sanatı ve alternatif atmosferiyle öne çıkıyor.

Isola sokaklarında dolaşırken duvar resimleri, küçük galeriler ve vintage dükkânlarla karşılaşabilirsiniz. Akşam saatlerinde ise semtin kafeleri ve canlı müzik yapılan barları oldukça hareketli bir hâl alıyor. Burası Milano’nun genç ve yaratıcı yüzünü görmek isteyenler için harika bir keşif alanı.

Bosco Verticale ve Gae Aulenti Meydanı gibi modern mimari örneklerine de oldukça yakın bir konumda yer alıyor.

📍 Isola konumu için tıklayın.

34. Porta Venezia

Porta Venezia – Tarih ve çeşitliliğin kesiştiği nokta
(Fotoğraf kaynak: Wkipedia.com)

Tarihi ve modernliğin bir arada bulunduğu bölgelerden biri olan Porta Venezia, hem alışveriş hem kültür hem de sosyal hayat açısından oldukça hareketli. Corso Buenos Aires gibi önemli alışveriş caddesine yakınlığıyla bilinen bölge, aynı zamanda şehirdeki en büyük park olan Giardini Pubblici Indro Montanelli’ye de komşu.

Porta Venezia, mimari açıdan da dikkat çekiyor; özellikle Art Nouveau tarzındaki binalar sokaklara görsel bir zenginlik katıyor. Bölgede yer alan Museo di Storia Naturale (Doğa Tarihi Müzesi) ve Planetaryum da özellikle çocuklu aileler için ideal duraklar arasında.

Çok kültürlü yapısı ve canlı sosyal ortamıyla Porta Venezia, klasik Milano rotalarının biraz dışında kalan ama kesinlikle keşfedilmeyi hak eden semtlerden biri.

📍 Porta Venezia konumu için tıklayın.

35. Pirelli Hangar Bicocca

Pirelli Hangar Bicocca – Dev enstalasyonların sahnesi
(Fotoğraf kaynak: pirellihangarbicocca.org)

Sanatseverler için Milano gezilecek yerler listesinde mutlaka yer alması gereken bir adres de Pirelli Hangar Bicocca. Endüstriyel bir alandan dönüştürülen bu çağdaş sanat merkezi, geniş hacimli sergi alanları sayesinde dev ölçekli enstalasyonlara ev sahipliği yapabiliyor.

Merkezde kalıcı ve geçici sergiler bir arada sunuluyor. Özellikle Anselm Kiefer’in “Yedi Göksel Saray” (The Seven Heavenly Palaces) adlı yerleştirmesi, buranın ikonik parçalarından biri. Endüstriyel mimariyle çağdaş sanatın etkileyici birleşimi, ziyaretçilere alışılmışın dışında bir sanat deneyimi yaşatıyor.

Merkezin ücretsiz olması da burayı yerli halk ve turistler için daha da cazip kılıyor. Şehir merkezine biraz uzak olsa da, metro ile ulaşım oldukça kolay ve zahmetsiz.

📍 Pirelli Hangar Bicocca konumu için tıklayın.

36. Gallerie d’Italia

Gallerie d’Italia – Sanat, tarih ve mimarinin uyumu
(Fotoğraf kaynak: gallerieditalia.com)

Duomo Meydanı’na oldukça yakın bir konumda bulunan Gallerie d’Italia, sanatseverler için sessiz ama güçlü bir durak. Neoklasik bir binada yer alan müze, 19. ve 20. yüzyıl İtalyan sanatına odaklanıyor. Koleksiyonlar arasında Caravaggio, Canova, Hayez gibi ustaların eserleri bulunuyor.

Müze hem geçici hem kalıcı sergilere ev sahipliği yapıyor ve modern sanat ile klasik tarzı aynı çatı altında başarıyla birleştiriyor. Aynı zamanda mimarisiyle de etkileyici bir atmosfer sunuyor; yüksek tavanlar ve sütunlu salonlar içerisindeki eserler daha da etkileyici hâle geliyor.

Şehir merkezindeki kalabalığın arasında kısa ama anlamlı bir kültürel mola vermek isterseniz, Gallerie d’Italia tam size göre.

📍 Gallerie d’Italia konumu için tıklayın.

37. Armani/Silos

Armani/Silos – Modanın zamansız arşivi
(Fotoğraf kaynak: armanisilos.com)

Moda tutkunları için Milano’da benzersiz bir deneyim sunan Armani/Silos, ünlü İtalyan tasarımcı Giorgio Armani’nin vizyonunu ve tasarım arşivini sergiliyor. Endüstriyel bir depodan dönüştürülen bu yapı, şimdilerde modern bir müze olarak kullanılıyor.

Sergilenen kıyafetler yalnızca estetik değil, aynı zamanda Armani’nin minimalist ve zamansız moda anlayışının da yansıması. Koleksiyonlar arasında hem kadın hem erkek giyime dair örnekler, tematik sergiler ve modanın kültürel etkisine dair kürasyonlar yer alıyor.

Görsel olarak sade ama etkileyici atmosferiyle bu müze, modanın sanata dönüştüğü bir alan olarak öne çıkıyor. Milano’nun sadece alışveriş değil, moda tarihi açısından da ne denli zengin olduğunu burada çok net bir şekilde görebilirsiniz.

📍 Armani/Silos konumu için tıklayın.

38. Corso Como & Porta Garibaldi

Corso Como & Porta Garibaldi – Şık ve modern Milano

Milano’nun modernleşen yüzünü en iyi şekilde yansıtan bölgelerden biri olan Corso Como, alışveriş, tasarım ve gece hayatının iç içe geçtiği dinamik bir alan. Günü gündüzünden farklı yaşayan bu cadde; sanat galerileri, butik mağazalar, şık kafeler ve rooftop barlarla dolu. Özellikle akşam saatlerinde hareketliliğiyle dikkat çekiyor.

Caddenin sonunda yer alan Porta Garibaldi ise hem tarihi bir kapı hem de bölgenin önemli ulaşım merkezlerinden biri. Tren istasyonu ve metro bağlantılarıyla Milano’nun kalbinden birçok noktaya erişim sağlıyor.

Bu bölge sadece alışveriş değil, sosyal yaşam ve çağdaş mimarinin birleştiği bir odak noktası. Milano’da gezilmesi gereken yerler arasında şehirdeki yeni enerjiyi hissetmek isteyenler için ideal bir durak.

📍 Corso Como & Porta Garibaldi konumu için tıklayın.

39. San Lorenzo Maggiore

San Lorenzo Maggiore – Tarihin katmanlarını barındıran bazilika
(Fotoğraf kaynak: Wkipedia.com)

Milano’nun antik döneme uzanan dini yapılarından biri olan San Lorenzo Maggiore, şehirdeki en eski kiliselerden biri olarak öne çıkıyor. İlk temelleri Roma dönemine dayanan bu bazilika, farklı dönemlerde yapılan eklemelerle bugünkü görünümünü kazanıyor.

Yapının arka cephesinde yer alan geniş kubbe ve apsis bölümü dikkat çekerken, iç mekândaki sade ama etkileyici atmosfer ziyaretçilere tarihî bir huzur sunuyor. Bazilikanın hemen önündeki Colonne di San Lorenzo sütunlarıyla birleşen bu alan, adeta antik bir meydan havası taşıyor.

Tarihle iç içe bir an yaşamak isteyenler için San Lorenzo Maggiore hem mimari hem de dini yönüyle Milano’nun derinliklerini keşfetme fırsatı sunuyor.

📍 San Lorenzo Maggiore konumu için tıklayın.

40. Chinatown

Chinatown – Kültürel renklerin buluştuğu mahalle

Milano’nun çok kültürlü yapısının en renkli örneklerinden biri olan Chinatown, Porta Garibaldi’nin hemen kuzeyinde konumlanıyor. Şehirdeki en büyük Asya topluluğuna ev sahipliği yapan bu semt, özellikle Via Paolo Sarpi Caddesi etrafında yoğunlaşıyor.

Bölge, geleneksel Çin restoranları, Asya marketleri, fener süslemeli sokakları ve uygun fiyatlı alışveriş imkânlarıyla dikkat çekiyor. Aynı zamanda Avrupa’daki diğer Chinatown bölgelerine kıyasla çok daha temiz, düzenli ve rahat gezilebilir bir yapıya sahip.

Burada dolaşırken Uzak Doğu’nun kokusunu, sesini ve tatlarını Milano’nun kalbinde hissetmek mümkün. Günlük yaşamın içindeki bu kültürel harman, şehri daha derinlemesine tanımak isteyen gezginler için kesinlikle kaçırılmamalı.

📍 Chinatown konumu için tıklayın.

41. Mudec – Museo delle Culture di Milano

Mudec – Milano’nun kültürler arası buluşma noktası
(Fotoğraf kaynak: davidchipperfield.com)

Milano’da kültürlerarası etkileşimi anlamak için en doğru adreslerden biri hiç kuşkusuz Mudec – Museo delle Culture di Milano. Eski bir endüstri binasından dönüştürülen bu çağdaş müze, mimarisiyle olduğu kadar sunduğu sergilerle de dikkat çekiyor.

Müze; Asya, Afrika, Okyanusya ve Latin Amerika kökenli sanat eserlerini ve el sanatlarını barındıran koleksiyonlarıyla öne çıkıyor. Farklı kültürlerin yaşam biçimleri, ritüelleri ve sanat anlayışları burada bir araya geliyor. Ayrıca yıl boyunca tematik geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor.

Interaktif sunumlar ve modern sergileme teknikleri sayesinde hem yetişkinler hem de çocuklar için oldukça ilgi çekici bir ziyaret alanı sunan Mudec, Milano’nun yalnızca Avrupa değil dünya kültürleriyle de bağlantılı yönünü sergiliyor.

📍 Mudec – Museo delle Culture di Milano konumu için tıklayın.

42. Fondazione Prada

Fondazione Prada – Avant-garde sanat merkezi
(Fotoğraf kaynak: archdaily.com)

Milano’nun çağdaş sanat sahnesini deneyimlemek isteyenler için Fondazione Prada, mutlaka görülmesi gereken bir durak. Eski bir içki fabrikasından dönüştürülen bu modern sanat kompleksi, ünlü mimar Rem Koolhaas’ın imzasını taşıyor. Altın kaplamalı binasıyla dikkat çeken yapı, yalnızca sergileriyle değil, mimarisiyle de göz kamaştırıyor.

Fondazione Prada’da hem kalıcı koleksiyonlar hem de yıl boyunca değişen geçici sergiler yer alıyor. Mimariden sinemaya, fotoğraftan kavramsal sanata kadar pek çok alanda ilgi çekici içerikler sunuluyor. Sanatla ilgileniyorsanız, Milano’daki en yenilikçi ve farklı deneyimlerden birini burada yaşayabilirsiniz.

Ayrıca kampüs içerisinde yer alan Bar Luce, yönetmen Wes Anderson tarafından tasarlanmış nostaljik bir kafe olarak oldukça popüler.

📍 Fondazione Prada konumu için tıklayın.

43. 10 Corso Como

10 Corso Como – Sanat, moda ve tasarımın birleştiği adres
(Fotoğraf kaynak: 10corsocomo.com)

Moda, sanat ve tasarımın kusursuz biçimde iç içe geçtiği bir adres arıyorsanız, 10 Corso Como Milano’da mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri. 1991 yılında eski Vogue editörü Carla Sozzani tarafından kurulan bu konsept mağaza; butik, galeri, kafe ve kitapçıyı aynı çatı altında buluşturuyor.

Girişinden itibaren sizi saran bohem ve zarif atmosfer, bu mekânı diğer alışveriş noktalarından ayırıyor. Moda dünyasının en yenilikçi tasarımcılarının koleksiyonlarına göz atabilir, çağdaş sanat sergilerini inceleyebilir veya avludaki kafede mola verebilirsiniz. Özellikle mimarlık, tasarım ve sanat kitaplarına ayrılan bölüm oldukça zengin.

Sıradan bir mağazadan çok daha fazlası olan 10 Corso Como, Milano’nun yaratıcı enerjisini hissetmek isteyen gezginler için ilham verici bir durak.

📍 10 Corso Como konumu için tıklayın.

44. Bosco Verticale

Bosco Verticale – Dikey ormanlar

Milano’nun modern yüzünü temsil eden Bosco Verticale (Dikey Orman), sürdürülebilir mimarinin dünya çapındaki en başarılı örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Porta Nuova bölgesinde yükselen bu ikiz kule, yalnızca bir konut kompleksi değil, aynı zamanda doğa ve şehir yaşamını birleştiren simgesel bir yapı.

Her balkonunda çeşitli ağaç ve bitki türlerinin bulunduğu kulelerde toplamda 900’den fazla ağaç ve binlerce çalı yer alıyor. Bu sayede yapı hem havayı temizliyor hem de şehre yeşil bir dokunuş katıyor. Yüksek katlardan sarkan bitkiler, adeta kulelerin üzerini sararak doğal bir örtü oluşturuyor.

Bosco Verticale’yi dışarıdan izlemek bile oldukça etkileyici. Ancak bu çevrede dolaşırken çevre düzenlemesiyle örnek olan bu yapıyı yakından görmek ve fotoğraflamak kesinlikle unutulmaz bir deneyim. Milano’da nereler gezilir sorusunun modern şehircilik yanıtı işte tam da burada karşımıza çıkıyor.

📍 Bosco Verticale konumu için tıklayın.

Milano’da gezilecek yerler kadar önemli diğer konular

Milano’da Gezilecek Yerler Kadar Önemli Diğer Konular – Seyahatinizi planlarken dikkat edilmesi gereken noktalar

Milano’da gezilecek yerler kadar, bu şehri daha yakından tanımak için bazı pratik detaylara da göz atmakta fayda var. Seyahatinizi planlarken konaklamadan ulaşıma, alışveriş bölgelerinden ne zaman gitmeniz gerektiğine kadar birçok bilgi, Milano deneyiminizi daha kolay ve keyifli hâle getirebilir.

Bu bölümde, Milano hakkında sıkça merak edilen sorulara cevap verecek ve şehirle ilgili bilmeniz gereken detayları paylaşacağız. Hazırsanız Milano’yu sadece yapılarıyla değil, yaşam tarzıyla da birlikte tanımaya başlayalım!

Milano’ya neden gitmeli? Bilmeniz gerekenler

Milano, İtalya’nın klasik şehirlerinden oldukça farklı bir kimliğe sahip. Roma, Floransa ya da Venedik gibi şehirler daha çok tarihî dokularıyla öne çıkarken, Milano modern yaşantısı, moda sahnesi ve çağdaş sanat anlayışıyla dikkat çekiyor. Peki Milano’yu bu kadar özel kılan nedir?

Her şeyden önce burası Avrupa’nın moda başkenti. Özellikle moda haftaları sırasında şehrin dinamizmi zirveye çıkıyor. Ünlü tasarımcıların merkezlerinin ve prestijli markaların butiklerinin yer aldığı Altın Dörtgen bölgesi, alışveriş tutkunları için bir cennet.

Milano aynı zamanda konum olarak da oldukça avantajlı. Trenle İtalya’nın birçok büyük şehrine ve İsviçre’ye kolayca ulaşmak mümkün. Bu da Milano’yu Batı Avrupa gezileri için mükemmel bir merkez hâline getiriyor.

Ayrıca şehir; modern mimarisi, tasarım fuarları, çağdaş müzeleri, gurme restoranları ve sosyal yaşamıyla hem kültürel hem de estetik anlamda gezginleri cezbediyor. Klasik İtalyan şehirlerinden farklı bir deneyim sunan Milano, özellikle dinamik bir şehir hayatını sevenler için biçilmiş kaftan.

Milano’ya ne kadar zaman ayırmalı? Milano kaç günde gezilir?

Milano’yu ilk kez ziyaret edenler için 2 ila 3 gün, şehrin en önemli noktalarını keşfetmek adına ideal bir süre sunuyor. Şehir merkezi oldukça kompakt olduğu için yürüyerek veya toplu taşıma kullanarak pek çok ikonik yapıya kolayca ulaşılabiliyor.

1 gününüz varsa Duomo, Galleria Vittorio Emanuele II, Sforza Kalesi ve Brera gibi merkezi noktaları kapsayan bir rota oluşturabilirsiniz. 2. gün Navigli, Santa Maria delle Grazie ve modern semtler gibi bölgeleri gezebilirsiniz. Eğer 3. günü de ayırabilirseniz, Fondazione Prada, Pirelli Hangar Bicocca gibi daha alternatif durakları da deneyimleyebilirsiniz.

Daha yavaş tempolu ve detaylı bir keşif yapmak isteyenler için 4 gün ideal olur. Ayrıca bu sürede Milano’dan Como Gölü gibi çevre destinasyonlara günübirlik kaçamaklar da planlanabilir.

Nakit & Kredi kartı kullanımı hakkında

Milano’da kredi kartı kullanımı oldukça yaygın. Restoranlar, oteller, mağazalar ve ulaşım noktalarının çoğu Visa ve Mastercard kabul ediyor. Özellikle büyük zincirlerde ve turistik bölgelerde temassız ödeme sistemleri sorunsuz çalışıyor.

Ancak küçük kafe, büfe ya da sokak pazarı gibi yerlerde hâlâ nakit tercih edilebiliyor. Bu nedenle her zaman yanınızda bir miktar euro bulundurmakta fayda var. Bankamatikler şehir genelinde kolayca bulunabiliyor; ancak bazıları komisyon kesebilir, bu yüzden uluslararası kullanımda uygun olan makineleri tercih etmek önemli.

Özetle: Kartla gezmek mümkün ama nakitsiz gezmek riskli olabilir.

Duomo ziyaretinde dikkat edilecekler

Duomo Ziyareti – Milano’nun başyapıtına adım adım rehber

Milano’nun sembolü olan Duomo‘ya yapılacak ziyaretlerde hem zamanlama hem de kıyafet seçimi oldukça önemli. Özellikle öğleden sonra yoğunluk artıyor; bu nedenle sabah erken saatlerde gitmek daha rahat bir deneyim sunuyor. Online bilet almak, hem sıra bekleme süresini azaltıyor hem de planınızı kolaylaştırıyor.

Girişte uygulanan kıyafet kuralları oldukça net: omuzlar ve diz üstü kıyafetler kabul edilmiyor. Kadınlar için askılı tişört ya da mini etek, erkekler içinse şort uygun bulunmuyor. Girişte uyarı yapılabiliyor ve bazı ziyaretçiler içeri alınmıyor. Bu nedenle omuzları örten bir şal veya hafif ceket taşımakta fayda var.

Duomo’nun en ilgi çekici noktalarından biri olan teras bölümüne çıkmak isterseniz, asansör biletiniz olsa bile bekleme sırası ile karşılaşabilirsiniz. Çünkü asansör kapasitesi sınırlı ve zaman zaman yoğun talep görüyor. Ziyaretinizi planlarken bu detayları göz önünde bulundurarak yeterli zamanı ayırmanız tavsiye edilir.

Duomo ve teraslarını ziyaret etmeyi planlıyorsanız, giriş kurallarını önceden bilmek kadar, biletinizi önceden almak da oldukça önemli. 🎫 Katedral ve Teraslar giriş biletinizi buradan alabilirsiniz.

Milano’da moda ve alışveriş kültürü

Milano’da Moda ve Alışveriş – Stil tutkunları için cennet

Milano, yalnızca İtalya’nın değil, dünyanın da moda başkentlerinden biri olarak öne çıkıyor. Şehir, yüzyıllardır tekstil ve terzilik alanında gelişmiş bir üretim kültürüne sahip. Günümüzde bu birikim, lüks moda markaları, tasarım okulları ve prestijli defilelerle zenginleşerek şehri global vitrine taşıyor.

Yılın belirli dönemlerinde düzenlenen Milano Moda Haftası, dünyanın dört bir yanından tasarımcıları, editörleri ve stil ikonlarını bir araya getiriyor. Bu etkinlikler şehrin enerjisini bambaşka bir seviyeye taşıyor. Ancak Milano’da modayı hissetmek için illa bir etkinliğe denk gelmenize gerek yok; günlük yaşamın içinde bile şıklık göze çarpıyor.

Şehrin “Altın Dörtgen” bölgesi (Quadrilatero d’Oro), lüks modanın kalbi. Via Montenapoleone, Via della Spiga gibi caddelerde sadece alışveriş değil, vitrin gezmek bile bir stil dersi niteliğinde. Moda sadece giyimle sınırlı değil; iç mimari, grafik tasarım, hatta yemek sunumları bile bu şehrin estetik anlayışını yansıtıyor.

Milano’da alışveriş yapmak, sadece bir ihtiyaç değil; aynı zamanda kültürel bir deneyim. Kendinizi modanın kalbinde, stilin tam merkezinde hissetmek istiyorsanız, Milano bunun için biçilmiş kaftan.

Milano hakkında ünlü filmler & kitaplar

Milano’ya gitmeden önce şehri daha yakından tanımak isterseniz, sinema ve edebiyat bu konuda harika araçlar sunuyor. Özellikle son yıllarda Milano’nun modern yüzünü konu alan yapımlar, kenti daha farklı bir açıdan görmenizi sağlıyor.

🎬 “The Invisible Witness” (2018) – Suç ve gerilim türündeki bu İtalyan yapımı film, Milano’da geçiyor ve şehrin karanlık atmosferini etkileyici biçimde yansıtıyor. 🎬“Devils” (2020) – Uluslararası finans dünyasını konu alan bu dizi, Milano’daki küresel bankacılık merkezlerini fon olarak kullanıyor.

Edebiyat alanında ise 📚 Giorgio Scerbanenco’nun “Duca Lamberti” polisiyeleri, 1960’ların Milano’sunda geçen sürükleyici olayları konu alıyor. Ayrıca 📚 Alessandro Manzoni’nin “I Promessi Sposi” (Nişanlılar) adlı klasik eseri, Milano’yu tarihsel bağlamda tanımak için okunabilecek en önemli İtalyan romanlarından biri.

Bu eserler, Milano’ya dair beklentilerinizi zenginleştirecek ve ziyaretinizi daha anlamlı kılacaktır.

Milano’ya ne zaman gitmeli?

Milano’ya Ne Zaman Gitmeli? – Seyahatiniz için ideal dönem

Milano gezilecek yerler planınızı yaparken yılın hangi döneminde şehri ziyaret edeceğiniz büyük fark yaratabilir. Şehir her mevsim farklı bir yüzünü gösteriyor; bu nedenle ilgi alanlarınıza göre en doğru zamanı seçmek önem taşıyor.

İlkbahar (Mart–Mayıs) ve sonbahar (Eylül–Ekim) ayları, hem hava koşulları açısından ideal hem de şehirdeki kalabalığın daha dengeli olduğu dönemler. Özellikle Nisan ve Ekim aylarında düzenlenen sanat ve tasarım etkinlikleri, Milano’yu kültürel anlamda daha da zenginleştiriyor.

Yaz aylarında (Haziran–Ağustos) hava sıcaklıkları yükseliyor ve şehirdeki birçok yerli tatile çıkıyor. Bu da bazı dükkân ve restoranların kapalı olmasına yol açabiliyor. Öte yandan, müzeler daha sakinken turistik yerler açık kalıyor. Kış aylarında ise yılbaşı süslemeleri ve alışveriş indirimleri öne çıkıyor, ancak hava daha serin ve zaman zaman yağışlı oluyor.

Moda haftası, fuarlar ve özel etkinlik dönemlerinde otel fiyatları artış gösteriyor. Eğer bu dönemlere denk gelecekseniz, erken rezervasyon önemli.

Resmi Tatiller

Milano’yu planlarken resmi tatil günlerine dikkat etmek önemli. Bu tarihlerde bazı müzeler, mağazalar veya restoranlar kapalı olabilir ya da erken kapanabilir:

  • 1 Ocak – Yılbaşı
  • 6 Ocak – Epifani Bayramı
  • Paskalya Pazarı ve Pazartesisi – Mart veya Nisan
  • 25 Nisan – Kurtuluş Günü
  • 1 Mayıs – İşçi Bayramı
  • 2 Haziran – İtalya Cumhuriyet Bayramı
  • 15 Ağustos – Ferragosto (Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi)
  • 1 Kasım – Azizler Günü
  • 7 Aralık – Milano’nun koruyucu azizi San Ambrogio Günü
  • 8 Aralık – Meryem’in Günahsız Gebeliği
  • 25 Aralık – Noel
  • 26 Aralık – Aziz Stefano Günü

Festivaller

Milano’da yıl boyunca sanat, tasarım ve moda alanlarında çok sayıda etkinlik düzenleniyor. Seyahatinizi bu tarihlerle denk getirebilirseniz, şehri çok daha canlı bir atmosferde deneyimleyebilirsiniz:

  • Milano Moda Haftası (Şubat ve Eylül) – Moda dünyasının kalbi burada atıyor
  • Milano Tasarım Haftası (Nisan) – Tasarım fuarları, sergiler, etkinlikler
  • Estate Sforzesca (Haziran–Ağustos) – Sforza Kalesi’nde açık hava konserleri
  • Filmmaker Festival (Kasım) – Bağımsız film ve belgesel gösterimleri
  • BookCity Milano (Kasım) – Şehir genelinde kitap odaklı etkinlikler
  • Oh Bej! Oh Bej! Pazarı (7 Aralık civarı) – San Ambrogio Günü’ne özel geleneksel pazar
  • Artigiano in Fiera (Aralık) – El işi ürünleri, yiyecekler ve hediyelik eşyalar fuarı

Milano’da konaklama için en uygun bölgeler

Milano’da Konaklama İçin En Uygun Bölgeler – Seyahate göre bölge seçimi
Navigli

Milano’da konaklama seçenekleri oldukça çeşitli. Şehir kompakt yapısı sayesinde her semtten kolayca ulaşım sağlanabiliyor. Ancak gezilecek yerlere yakın, güvenli ve canlı bölgeler tercih edildiğinde hem zamandan hem enerjiden tasarruf sağlanıyor.

Milano’da nerede kalınır? başlıklı yazımda da detaylıca anlattığım gibi, farklı bütçelere ve ilgi alanlarına hitap eden konaklama bölgeleri mevcut. Şimdi gelin, en çok tercih edilen semtleri kısaca tanıyalım:

Centro Storico (Duomo)

Milano’nun kalbinde konaklamak istiyorsanız, Centro Storico yani Duomo çevresi en merkezi ve pratik bölge. Tüm turistik noktalar yürüyüş mesafesinde olduğu için zaman kaybetmeden şehri keşfetmek mümkün. Bu bölgede lüks otellerden butik konaklama seçeneklerine kadar geniş bir yelpaze mevcut. Özellikle kısa süreli ziyaretlerde ulaşım derdi olmadan gezmek isteyenler için ideal. Üstelik alışveriş caddeleri, katedrale yakınlık ve metro bağlantıları da cabası.

Brera

Sanat galerileri, şık butikler ve taş sokaklarla çevrili Brera, Milano’nun en zarif bölgelerinden biri. Daha sakin ama estetik bir ortamda kalmak isteyenler için birebir. Bölgede çok sayıda tasarım oteli ve butik konaklama seçeneği yer alıyor. Duomo’ya yürüyerek ulaşılabilir mesafede olması büyük avantaj. Akşam saatlerinde ise Brera’nın atmosferik restoranlarında keyifli akşam yemekleriyle günü noktalayabilirsiniz.

Navigli

Milano’nun en bohem ve canlı bölgesi olan Navigli, özellikle akşamları hareketli sosyal hayatıyla dikkat çekiyor. Kanal kenarındaki kafeler, ikinci el dükkânlar ve antikacılar sayesinde oldukça renkli bir semt. Genç gezginler, sanatçılar ve alternatif tat arayanlar için ideal. Şehir merkezine metro ve tramvayla kolay ulaşım sağlanıyor. Hem karakterli hem de hesaplı konaklama seçenekleri burada ön planda.

Stazione Centrale çevresi

Milano’daki ana tren istasyonunun çevresi, ulaşım açısından en avantajlı konumlardan biri. Havalimanı transferleri, şehir içi metro hatları ve diğer şehirlere giden hızlı tren bağlantıları burada birleşiyor. Bölge, uygun fiyatlı oteller arayanlar için mantıklı bir seçenek sunuyor. Ayrıca çevresinde restoranlar, marketler ve ulaşım olanakları açısından zengin bir altyapı mevcut. Kısa süreli ziyaretlerde oldukça işlevsel.

Porta Nuova / Porta Garibaldi

Modern mimarisi, gökdelenleri ve lüks rezidanslarıyla dikkat çeken Porta Nuova bölgesi, Milano’nun en yeni ve dinamik yerlerinden biri. Özellikle iş seyahati yapanlar ya da şehrin çağdaş yüzünü deneyimlemek isteyenler için ideal. Corso Como gibi sosyal alanlara ve Gae Aulenti Meydanı’na yakınlığıyla hem iş hem de eğlenceye hitap ediyor. Aynı zamanda tren ve metro hatlarıyla çok iyi bağlantılara sahip.

Milano merkezinden otel tavsiyeleri

Milano Merkezinden Otel Tavsiyeleri – Konforlu ve merkezi seçenekler
Son Milano seyahatimde konaklayıp memnun kaldığım 4 yıldızlı Starhotels Echo tren istasyonunun hemen karşısında yer alıyor.

Milano’daki gezilecek yerlerin çoğu şehir merkezinde konumlandığı için konaklama seçiminizi de mümkün olduğunca merkezi bölgelerden yana yapmanız büyük kolaylık sağlar. Şehirde lüks otellerden butik konaklamalara kadar geniş seçenekler bulunsa da, özellikle toplu ulaşım ağlarına ve turistik alanlara yakınlık büyük avantaj sağlıyor.

Daha önce Milano’da kaldığım dönemde tren garının hemen karşısındaki bir otelde konaklamıştım; hem ulaşım açısından çok rahattı hem de hop-on hop-off turların başlangıç noktası buradaydı. Aşağıda önerdiğim dört otel, farklı beklentilere hitap eden ama hepsi konum açısından oldukça başarılı seçenekler.

Starhotels Echo

Milano Merkez Tren İstasyonu’nun hemen karşısında yer alan Starhotels Echo, özellikle ulaşımı öncelikli gören gezginler için ideal bir konumda. Benim de son Milano seyahatimde tercih ettiğim bu otel, temizliği ve kalite hissiyle dikkat çekiyor. Ertesi gün Verona’ya trenle geçeceğim için bu merkezi konum büyük rahatlık sağladı. Ayrıca havaalanından gelen trenler ve shuttle otobüsler de otelin tam karşısındaki istasyonda son buluyor. Geniş ve ferah odalar, keyifli bir kahvaltı ile güne güzel başlamanıza olanak tanıyor.

NYX Hotel Milan

Bir önceki Milano seyahatimde tercih ettiğim ve yine Milano Merkez Tren İstasyonu’nun hemen karşısında yer alan NYX Hotel Milan, modern tasarımı ve rahat odalarıyla özellikle ulaşımı öncelikli gören gezginler için çok ideal. Otelden yürüyerek şehri keşfetmek mümkün olduğu gibi, metro ve tren bağlantılarıyla çevre bölgelere ulaşım da oldukça kolay. Otelin terası, şehir manzaralı keyifli bir mola için birebir.

Hotel Dei Cavalieri

Duomo Meydanı’na birkaç dakikalık yürüme mesafesinde konumlanan Hotel Dei Cavalieri, merkezi konumu ve klasik dekorasyonuyla şehirdeki tarihi dokuyu yaşamak isteyenler için iyi bir alternatif. Özellikle alışveriş ve yeme-içme noktalarına yakınlığı büyük avantaj. Otelin çatı katı restoranı ise şehir manzarası eşliğinde akşam yemeği keyfi sunuyor.

NH Collection Milano President

Şık ve konforlu bir otel arıyorsanız, NH Collection Milano President tam size göre. Duomo’ya yakın konumu, geniş ve aydınlık odaları, kahvaltı çeşitliliği ve profesyonel hizmet kalitesiyle öne çıkıyor. Hem iş seyahati yapanlar hem de rahatına düşkün gezginler için ideal. Otelin iç mekân tasarımı modern ve zevkli detaylarla bezenmiş.

Milano Havaalanı’ndan şehir merkezine nasıl gidilir?

Milano Havaalanı Ulaşımı – Merkeze nasıl gidilir?

Milano’da iki ana uluslararası havaalanı bulunuyor: Malpensa (MXP) ve Linate (LIN). Malpensa, uluslararası uçuşların büyük kısmını karşılayan ana havalimanı konumundayken, Linate şehir merkezine daha yakın ama daha küçük bir havalimanı. Türkiye’den gelen uçuşların çoğu genellikle Malpensa’ya iniş yapıyor.

Şehir merkezine ulaşım için tren, otobüs, taksi ve özel transfer gibi farklı seçenekler mevcut. Zamanınıza, bütçenize ve konfor tercihlerinize göre en uygun alternatifi seçebilirsiniz. Milano Havaalanı Şehir Merkezi Arası Ulaşım yazımıza da göz atarak detaylı karşılaştırmaları inceleyebilirsiniz.

Tren / Malpensa Express

Malpensa Havalimanı’ndan Milano şehir merkezine ulaşmanın en hızlı ve konforlu yollarından biri Malpensa Express trenidir. Terminal 1’den her 20-30 dakikada bir hareket eden tren, Cadorna ya da Milano Centrale istasyonlarına yaklaşık 40–50 dakikada ulaşıyor. Biletinizi havaalanındaki makinelerden veya online olarak temin edebilirsiniz. Hem konforlu hem de trafik derdi olmadan seyahat etmenizi sağlar.

Ekspres Otobüsler (Terravision, Malpensa Bus Express vb.)

Daha ekonomik bir seçenek arıyorsanız, Terravision, Malpensa Shuttle ve Malpensa Bus Express gibi otobüs firmaları şehir merkezine direkt ulaşım sağlıyor. Yolculuk süresi ortalama 50–60 dakika. Otobüsler hem Terminal 1 hem de Terminal 2’den kalkıyor. Biletleri online ya da havaalanındaki gişelerden almak mümkün. Milano Centrale durağına kadar kesintisiz ulaşım sunmaları büyük avantaj.

Taksi

Konforlu ama biraz daha maliyetli bir tercih olan taksiler, her iki terminalin çıkışında da hazır bekliyor. Malpensa’dan şehir merkezine sabit ücret uygulamasıyla ortalama 100 euro civarında bir ödeme yapmanız gerekiyor. Linate Havalimanı’ndan ise bu ücret daha düşük. Valiz sayınız fazlaysa veya gece saatlerinde seyahat ediyorsanız taksi mantıklı bir seçenek olabilir.

Uber

Milano’da Uber aktif olarak kullanılabiliyor. Ancak genellikle sadece Uber Black gibi lüks segmentteki araçlar hizmet veriyor. Bu nedenle fiyatlar taksiye kıyasla biraz daha yüksek olabilir. Uygulama üzerinden önceden rezervasyon yapabilir, sürücü ve ücret bilgilerini görüntüleyebilirsiniz. Özellikle havalimanından çıkarken hızlıca araç bulmak istiyorsanız Uber pratik bir alternatif sunuyor.

Özel Transfer

Ailece veya kalabalık gruplar hâlinde seyahat ediyorsanız, özel transfer seçeneği oldukça konforlu ve güvenli bir tercih olur. Sürücü sizi elinde isim kartıyla karşılar ve otelinize kadar doğrudan ulaştırır. Bütçenize uygunsa, özellikle ilk kez Milano’ya gidenler için zahmetsiz bir ulaşım şeklidir.

Milano şehir merkezi nasıl gezilir?

Milano Şehir Merkezi Nasıl Gezilir? – Ulaşım ve rota önerileri

Milano’nun şehir içi ulaşım sistemi oldukça gelişmiş ve turist dostu. Metro, otobüs ve tramvay hatlarıyla şehirdeki hemen her noktaya rahatça ulaşmak mümkün. Şehir kompakt olduğu için yürüyerek keşfetmek de oldukça keyifli. Bununla birlikte belirli rotalar için metro ve otobüs gibi araçları kullanmak zaman kazandırıyor.

Toplu taşımanın yanı sıra turistik gezi otobüsleri, bisiklet kiralama ve Uber gibi modern çözümler de mevcut. Milano gezilecek yerler arasında geçiş yaparken hangi aracı seçeceğiniz, zaman ve bütçeye göre şekillenebilir. Aşağıda en yaygın ulaşım seçeneklerini özetledim:

Metro

Milano metrosu hızlı, güvenilir ve şehirdeki en çok kullanılan ulaşım aracı. Dört ana hat (M1, M2, M3 ve M5) ile şehir merkezinden tüm bölgelere kolay erişim sağlanıyor. Metro durakları oldukça sık aralıklarla yer alıyor ve tabelalar İngilizce destekli. Özellikle Duomo, Centrale ve Cadorna gibi merkez istasyonlar turistik rota için kilit noktalardır.

Hop On Hop Off Otobüs

Milano’da turistler için özel olarak çalışan Hop On Hop Off otobüsler, şehirdeki başlıca gezi noktalarını kapsayan konforlu ve anlatımlı bir ulaşım şeklidir. Açık üst katlı otobüslerde sesli rehber desteğiyle şehir hakkında bilgi edinebilirsiniz. Sınırsız iniş-biniş hakkıyla 24–48 saat geçerli biletler sunuluyor.

Belediye Otobüsü

ATM tarafından işletilen belediye otobüsleri, metroya ulaşmayan birçok noktaya erişim sağlar. Otobüsler düzenli çalışır ve genellikle yoğun saatlerde de sık sefer yapar. Biletler metro istasyonlarındaki makinelerden ya da bazı gazete bayilerinden temin edilebilir. Uygun fiyatlı ve sistemli bir ulaşım ağı sunar, ancak otobüs güzergâhları metro kadar kolay anlaşılır değildir.

Taksi

Milano’da taksi bulmak genelde kolaydır ancak duraktan alınması gerekir; sokaktan çevirmek yaygın değildir. Taksi ücretleri sabittir ve kısa mesafelerde kullanıldığında mantıklı olabilir. Özellikle gece saatlerinde ya da toplu taşımanın ulaşmadığı yerlerde tercih edilir. Havalimanı ve tren istasyonu çevresinde taksi bulmak oldukça rahattır.

Uber

Şehirde Uber hizmeti mevcut ancak genellikle Uber Black gibi daha üst segment araçlarla hizmet veriliyor. Bu nedenle fiyatlar standart taksiden biraz daha yüksek olabilir. Uygulama üzerinden araç çağırmak, özellikle geç saatlerde veya merkezi dışı bölgelerde oldukça pratik bir alternatif sunar.

Tek Binişlik Biletler hakkında bilgiler

Milano’da toplu taşıma sistemini kullanmak için en yaygın seçeneklerden biri tek binişlik biletlerdir. ATM tarafından sunulan bu bilet türü, validasyondan itibaren 90 dakika boyunca geçerlidir. Bu süre içinde metroya yalnızca bir kez, otobüs ve tramvaya ise sınırsız şekilde binebilirsiniz.

2025 yılı itibarıyla tek binişlik biletin ücreti 2,20 €‘dur. Biletler metro istasyonlarındaki makinelerden, ATM resmi uygulamasından, gazete bayilerinden veya bazı otobüs duraklarındaki otomatlardan temin edilebilir. Otobüs içinde bilet satışı yapılmaz, bu nedenle biniş öncesinde biletinizi mutlaka edinin.

Biletinizi turnikelerde ya da araç içindeki validatör cihazlara okutarak aktive etmeniz gerekir. Aksi takdirde denetim sırasında ceza ödemek zorunda kalabilirsiniz. Eğer gün içinde birkaç kez toplu taşıma kullanacaksanız, günlük kartlar ya da çoklu bilet alternatifleri daha ekonomik olabilir.

Milano’nun ünlü yöresel lezzetleri

Milano’nun Ünlü Yöresel Lezzetleri – Tadılması gereken 10 lezzet
Panzerotti

Milano mutfağı, klasik İtalyan mutfağından belirgin şekilde ayrılıyor. Daha çok kuzey etkisinde olan tarifler; tereyağlı, kremalı ve et ağırlıklı yemeklerden oluşuyor. Şehirde özellikle risotto, dana etiyle yapılan yemekler ve mısır unu bazlı tarifler öne çıkıyor. Tatlılarda ise kuru meyve, fındık ve likörle yapılan hamur işleri ön planda.

Bu bölümde, Milano’da ne yenir sorusuna kısa ama akılda kalıcı cevaplar veriyoruz. Detaylı tarif ve adres önerileri için “Milano’da Ne Yenir?” başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz. İşte şehrin en meşhur lezzetlerinden bazıları:

Risotto Alla Milanese

Milano mutfağının simgesi hâline gelen Risotto Alla Milanese, safranla renklendirilmiş kremamsı yapısıyla hem sade hem de sofistike bir tat sunuyor. Genellikle et suyu ve tereyağıyla pişirilen bu risotto, safranın kendine özgü aromasıyla öne çıkıyor. Yoğun kıvamı, yanında servis edilen kırmızı etlerle mükemmel bir uyum yakalıyor. Geleneksel olarak Osso Buco ile birlikte servis edilen bu yemek, hem restoran menülerinin yıldızı hem de ev yemeklerinde özel günlerin vazgeçilmezi.

Osso Buco

Dana incik kemiğiyle birlikte uzun sürede pişirilerek hazırlanan Osso Buco, Milano’nun en karakteristik ana yemeklerinden biri. Et, yavaş pişirme sayesinde lif lif ayrılacak yumuşaklığa ulaşıyor; kemik iliği ise yemeğe eşsiz bir lezzet katıyor. Genellikle sebzeler ve beyaz şarapla harmanlanan bu yemek, safranlı risotto (Risotto alla Milanese) ile birlikte servis ediliyor. Klasik versiyonları dana etiyle yapılsa da bazı modern yorumlarda domuz eti kullanılabiliyor.

Cotoletta Alla Milanese

İnce dövülmüş ve kemikli dana pirzola ile hazırlanan Cotoletta Alla Milanese, tereyağında pane edilerek altın sarısı bir renge kavuşuyor. Kalınlığı ve sulu yapısıyla klasik şnitzelden ayrılan bu yemek, dışı çıtır, içi ise yumuşak ve yoğun aromalıdır. Yanında patates ya da roka salatasıyla servis ediliyor. Milano restoranlarının hemen hepsinde bulabileceğiniz bu tabak, özellikle akşam yemeklerinde tercih ediliyor.

Panettone

İtalya’nın yılbaşı simgelerinden biri olan Panettone, Milano kökenli bir tatlı ekmek türüdür. Kabarık yapısı, içindeki kuru üzüm, portakal kabuğu ve bazen çikolata parçalarıyla tatlı bir lezzet sunar. Uzun fermantasyon süreci sayesinde yumuşak dokusu ve hafif ekşi mayalı tadıyla öne çıkar. Geleneksel olarak yılbaşı ve Noel dönemlerinde tüketilse de Milano pastanelerinde yıl boyunca bulunabiliyor. Kahveyle birlikte mükemmel bir ikili oluşturur.

Minestrone Alla Milanese

Milano usulü Minestrone, İtalya’nın farklı bölgelerinde yapılan versiyonlarından daha yoğun ve besleyici bir çorbadır. Mevsim sebzeleri, kuru fasulye, patates ve bazen pirinç ile hazırlanır. Tereyağında kavrulan sebzelerle başlayan tarif, bazen kemik suyu ya da domuz yağıyla da zenginleştirilir (domuz eti içerebilir). Soğuk havalarda sıcak bir başlangıç isteyenler için ideal olan bu çorba, tam bir ev yemeği lezzeti taşır.

Panzerotti

Milano’da sokak lezzetleri arasında en çok tercih edilen atıştırmalıklardan biri olan Panzerotti, içi dolgulu ve kızartılmış mini bir calzone gibidir. Genellikle domates sosu ve mozzarella ile doldurulan bu hamur cepleri, dışı çıtır, içi akışkan bir yapı sunar. Sıcak tüketildiğinde peynirin uzayan dokusu lezzet deneyimini zirveye taşır. Sokak pazarlarında, küçük fırınlarda ya da yerel büfelerde kolayca bulunabilir. Hem doyurucu hem pratik bir öğün alternatifidir.

Polenta (Mamaliga)

Mısır ununun kaynar suyla karıştırılmasıyla hazırlanan Polenta, Milano mutfağında et yemeklerinin yanına en çok tercih edilen eşlikçilerden biri. Tereyağ ve peynirle zenginleştirilerek servis edilen bu sade ama doyurucu yemek, kimi zaman fırınlanarak çıtır bir hâle de getiriliyor. Özellikle kış aylarında sıklıkla tüketiliyor.

Trippa Alla Milanese (Busecca)

Trippa Alla Milanese, dana işkembesiyle yapılan geleneksel bir Milano yemeğidir. Uzun süre domatesli sos içinde pişirilerek hazırlanır. Baharatlarla zenginleştirilen bu yoğun yemek, genellikle soğuk günlerde sıcak bir öğün olarak servis edilir. (Domuz yağıyla pişirilmiş olabilir.)

Pizza

Her ne kadar Napoli tarzı pizzalar İtalya’da öne çıksa da Milano’da daha ince ve çıtır hamurlu pizzalar tercih ediliyor. Malzeme çeşitliliği oldukça geniş; sebzeli, peynirli ya da etli seçeneklerle her damak zevkine hitap ediyor. Hızlı ve lezzetli bir öğün arayanlar için şehir genelinde yaygın.

Makarna

Milano’da servis edilen makarnalar, genellikle kremalı veya tereyağlı soslarla sunuluyor. Gnocchi, tagliatelle ve penne gibi çeşitler öne çıkarken, sade ama malzeme kalitesiyle lezzetli tabaklar sunuluyor. Özellikle ev yapımı makarnalar denenmeye değer.

Lazanya

Kıymalı ve beşamel soslu klasik fırın yemeği olan Lazanya, Milano’daki birçok restoranda bulunabiliyor. Kat kat açılmış hamurun arasında lezzetli iç harç yer alıyor. (Bazı tariflerde domuz eti kullanılabilir.) Sıcacık servis edildiğinde oldukça doyurucu bir ana yemek seçeneğidir.

Tiramisu

Mascarpone peyniri, kahveyle ıslatılmış bisküvi ve kakao tozunun buluştuğu Tiramisu, İtalya’nın en sevilen tatlılarından biri. Milano’da bu klasik tarifin hem geleneksel hem de modern yorumlarını sunan çok sayıda pastane ve kafe bulunuyor. Hafif ve tatlı bir kapanış için birebir.

NOT: Adı geçen ürünlerde domuz eti bulunabileceğini ya da helal kesim et ürünlerinin yer almayabileceğini unutmayın. Konu hakkında bizim gibi hassas davranıyorsanız yeme içme konusunda daha seçici davranabilirsiniz.

Milano’da alışveriş için nereler gezilir?

Milano’da Alışveriş İçin Nereler Gezilir? – Caddeler, pasajlar, outletler

Modanın kalbinin attığı şehirlerden biri olan Milano, alışveriş konusunda her bütçeye ve zevke hitap eden zengin seçenekler sunuyor. Lüks markaların sıralandığı prestijli caddelerden outlet alışveriş merkezlerine, butik mağazalardan geleneksel pazarlara kadar birçok alternatif bulunuyor.

Bu bölümde, şehrin en çok tercih edilen alışveriş caddelerini ve önemli alışveriş bölgelerini kısa tanıtımlarla sıralıyoruz. Daha detaylı öneriler ve mağaza listeleri için “Milano’da Nerede Alışveriş Yapılır?” başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.

Via Monte Napoleone Caddesi & Altın Dörtgen

Milano’nun dünyaca ünlü moda bölgesi olan Altın Dörtgen (Quadrilatero d’Oro), lüks alışverişin merkezidir. Via Monte Napoleone başta olmak üzere Via della Spiga, Via Sant’Andrea ve Via Manzoni gibi caddelerde Prada, Gucci, Armani, Versace gibi markaların amiral mağazaları yer alır. Bu bölge sadece alışveriş için değil, vitrin gezmek için bile stil dersi gibidir.

Corso Vittorio Emanuele II Caddesi

Duomo ile San Babila Meydanı arasında uzanan bu cadde, daha orta segment markaların sıralandığı bir alışveriş rotasıdır. Zara, H&M, Mango gibi uluslararası zincirlerin yanı sıra büyük kitapçılar ve ayakkabı mağazaları da bulunur. Şehrin merkezinde yürüyerek alışveriş yapmak isteyenler için ideal.

Corso Venezia Caddesi

Corso Buenos Aires ile Altın Dörtgen arasında kalan bu şık cadde, hem tarihi atmosferi hem de butik alışveriş mağazalarıyla dikkat çeker. Özellikle İtalyan giyim markalarının ve niş tasarımcıların mağazalarına rastlayabilirsiniz. Cadde boyunca yürürken zarif vitrinler eşliğinde keyifli bir alışveriş deneyimi yaşanır.

Corso Buenos Aires

Milano’nun en uzun ve en yoğun alışveriş caddesi olan Corso Buenos Aires, daha çok uygun fiyatlı markaları ve sezon sonu indirimleriyle dikkat çeker. Adidas, Calzedonia, KIKO gibi günlük giyim ve kozmetik markalarının mağazaları bu cadde boyunca sıralanır. Hem turistler hem de yerel halk tarafından sıkça tercih edilir.

Via Torino

Gençlere hitap eden mağazaları ve dinamik atmosferiyle bilinen Via Torino, Duomo’dan Porta Ticinese’ye kadar uzanıyor. Spor giyim, ayakkabı ve aksesuar kategorisinde uygun fiyatlı seçenekler sunan birçok mağaza burada yer alıyor. Özellikle ayaküstü alışveriş yapmak isteyenler için oldukça ideal.

Galleria Vittorio Emanuele II

Milano’nun en görkemli yapılarından biri olan Galleria Vittorio Emanuele II, sadece tarihi bir alışveriş galerisi değil, aynı zamanda bir mimarlık şaheseri. Prada, Louis Vuitton gibi markaların prestijli mağazalarına ev sahipliği yaparken, aynı zamanda zarif kafeler ve restoranlar da içeriyor. Alışveriş yapmasanız bile cam kubbesi ve mozaik zeminleri arasında yürümek bile büyüleyici bir deneyim sunuyor. Milano’ya özgü şıklığı hissetmek isteyen herkesin uğraması gereken bir durak.

Il Salvagente

Milano’da uygun fiyatlı tasarım ürünler arayanlar için Il Salvagente, şehir merkezine yakın konumda yer alan popüler bir outlet mağazasıdır. Prada, Dolce & Gabbana, Fendi gibi markaların sezon sonu ürünlerini indirimli fiyatlarla bulabilirsiniz. Katlar arasında kıyafet, ayakkabı ve aksesuar bölümleri yer alıyor. Yoğun olmayan saatlerde gitmek, daha verimli bir alışveriş deneyimi sağlar. Uygun fiyata stil sahibi ürünler almak isteyenler için gerçek bir hazine.

10 Corso Como

Moda, sanat ve tasarımın buluştuğu konsept bir alışveriş alanı olan 10 Corso Como, klasik mağazaların çok ötesinde bir deneyim sunuyor. Girişten itibaren bohem bir avluyla karşılaşır, içeride çağdaş sanat galerileri, butik markalar ve seçkin kitaplar bulursunuz. Ünlü moda editörü Carla Sozzani tarafından kurulan bu mekân, aynı zamanda kafe ve sergi alanıyla da zenginleştirilmiş. Milano’nun yaratıcı enerjisini hissetmek isteyenler için ilham verici bir durak.

Via Montenapoleone

Altın Dörtgen’in en prestijli caddesi olan Via Montenapoleone, Milano’yu dünya moda sahnesine taşıyan en önemli adreslerden biridir. Gucci, Cartier, Bottega Veneta gibi markaların şık vitrinleri burada sıralanır. Lüks alışverişin kalbinin attığı bu caddede yürümek bile başlı başına bir deneyimdir. Hem alışveriş yapmak isteyenler hem de sadece vitrin gezmekten keyif alanlar için Milano’da görülmesi gereken alışveriş noktalarının başında gelir.

Serravalle Designer Outlet

Milano’dan yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunan Serravalle Designer Outlet, İtalya’nın en büyük açık hava outlet merkezlerinden biridir. 230’dan fazla markayı bir arada bulabileceğiniz bu merkezde, yıl boyunca %30 ila %70 arasında indirimli ürünler sunuluyor. Burberry, Valentino, Nike, Levi’s gibi markaların eski sezon koleksiyonları uygun fiyatlarla satın alınabiliyor.

  • 🎫 Milano’dan Serravalle Designer Outlet’e ulaşımı dert etmeden planlamak isterseniz, gidiş-dönüş otobüs transferi sağlayan bu turu inceleyebilirsiniz.

Milano’dan ne alınır?

Milano’dan Ne Alınır? – Hediyelikler ve özgün tasarımlar

Milano’dan dönerken yanınızda şehre özgü ürünler götürmek istiyorsanız, modadan gastronomiye kadar pek çok alternatif sizi bekliyor. Bu şehir, tasarım kalitesi yüksek, zarif ve kullanışlı hediyelikler konusunda oldukça zengin. Aşağıda Milano’dan alınabilecek en popüler ürün gruplarını sıralıyoruz.

Giyim & Moda

Modanın kalbinde olduğunuzu unutmadan, Milano’dan alabileceğiniz en anlamlı şeylerden biri elbette şık bir kıyafet veya aksesuar. Tasarım butiklerinden ya da outlet mağazalardan kaliteli gömlekler, ceketler ya da çantalar bulabilirsiniz. Yerel markalar ya da sezon sonu ürünler uygun fiyata alınabiliyor. Minimalist İtalyan şıklığını yansıtan parçalar, gardırobunuza uzun ömürlü katkı sağlar.

Gastronomi Ürünleri (kahve, balsamik sirke, parmesan, mozarella)

Milano’daki marketlerde veya gurme dükkânlarda alabileceğiniz İtalyan lezzetleri, sofranıza otantik bir dokunuş katabilir. Taze çekilmiş espresso kahveleri, Modena bölgesinden gelen balsamik sirke, vakumlu parmesan peyniri ve mozarella gibi süt ürünleri özellikle öne çıkıyor. (Peynir içeriklerinde hayvansal enzim kontrolü yapmanız önerilir.)

Panettone

Yılbaşı döneminin vazgeçilmezi olan Panettone, Milano kökenli tatlı ekmek olarak bilinir. Kuru meyveler ve portakal kabuğuyla hazırlanan bu ürün, şık kutularda satıldığı için hediye olarak da çok tercih ediliyor. Bazı versiyonlarda içeriğinde likör veya şarap aroması bulunabileceğinden içerik bilgilerini kontrol etmeniz faydalı olur.

Deri Ürünler

İtalyan zanaatkârlığının en iyi örneklerinden biri olan deri çantalar, cüzdanlar ve eldivenler Milano’dan alınabilecek şık ve kullanışlı ürünler arasında yer alır. Brera gibi butik ağırlıklı bölgelerde hem klasik hem de modern tasarımlar bulmak mümkün. Uzun ömürlü, kaliteli bir deri ürün alarak şehre dair zarif bir hatıra edinebilirsiniz.

Şemsiye

Milano’da oldukça yaygın olan özel tasarım şemsiyeler, hem şık hem fonksiyonel bir hediyelik seçeneği sunar. Özellikle sapları işlemeli, bez taşıma çantalı şemsiye modelleri turistler arasında oldukça popüler. Yağmurlu havalarda kullanabileceğiniz gibi, hatıra değeri taşıyan zarif bir objedir.

Futbol Taraftar Ürünleri

AC Milan veya Inter Milan gibi şehir takımlarının orijinal taraftar ürünleri, futbolseverler için unutulmaz bir hediyeye dönüşebilir. Resmî mağazalarda forma, atkı, kupa ve anahtarlık gibi lisanslı ürünler bulunabiliyor. Özellikle San Siro Stadyumu’ndan alınan ürünlerin hatıra değeri çok daha yüksek oluyor.

Porselen

Milano’da yer alan butik ev dekorasyonu mağazalarında zarif porselen objeler bulmak mümkün. Özellikle el boyaması küçük tabaklar, espresso fincan setleri veya seramikten yapılmış figürler, hem estetik hem de taşıması kolay hediyelikler arasında yer alır. Navigli bölgesinde ve Brera’da bu tür ürünleri satan özgün tasarım dükkanlarına rastlayabilirsiniz.

Çeşitli sanatsal baskılar, tasarımlar, çizimler

Milano’da sanat galerilerinin yanı sıra genç sanatçılara ait baskı ve illüstrasyonların satıldığı çok sayıda dükkân bulunuyor. Şehrin simgelerini taşıyan çizimler, Duomo ya da Galleria gibi mekânların suluboya yorumları en popüler olanlar arasında. Bu tarz ürünler duvar dekorasyonu için hoş bir hatıra olmanın yanı sıra, sanata ilgi duyanlar için de anlamlı hediyelerdir.

El yapımı defterler ve deri kaplı ajandalar

Brera ve çevresindeki kırtasiye dükkânlarında Milano’da üretilmiş, özel ciltli el yapımı defterler ve ajandalar satılıyor. Özellikle deri kaplamalı olanlar hem estetik hem de işlevsel. Seyahat notları, çizimler ya da günlük tutmak için ideal bir seçenek.

Cam objeler ve mozaik süslemeler

Venedik kadar olmasa da Milano’da da cam işçiliği örneklerine rastlamak mümkün. Mozaik motiflerle süslenmiş cam kolyeler, vazo veya minik dekoratif objeler zarif ve özgün hediyelikler sunar. Özellikle pazarlarda ve el sanatları fuarlarında bu tür ürünleri daha uygun fiyata bulabilirsiniz.

Tasarım kahve kutuları ve moka potlar

İtalyan kahve kültürünün simgelerinden biri olan moka pot, Milano’dan alınabilecek hem işlevsel hem de tematik bir üründür. Bazı kahve markaları şehir temalı, özel baskılı metal kutularda kahve çekirdekleri veya öğütülmüş kahve de satıyor. Bu tür ürünler mutfağınızda Milano’dan bir iz taşıyabilir.

Milano’ya kadar gelmişken gezilebilecek yerler

Milano’ya Kadar Gelmişken Gezilebilecek Yerler – Günübirlik kaçış rotaları
Como Gölü

Milano’ya kadar gelmişken çevredeki göz alıcı şehir ve kasabaları da görmek harika bir fikir olabilir. Şehir, kuzey İtalya’nın ve hatta güney İsviçre’nin önemli turistik merkezlerine oldukça yakın. Bu nedenle günübirlik tren veya otobüsle ulaşılabilen bu rotalar, seyahatinize çeşitlilik ve doğallık katıyor. Bazı yerler için özel turlar da düzenleniyor.

İşte Milano çevresinde yer alan, doğası, tarihi veya atmosferiyle öne çıkan gezilecek yerlerden bazıları:

Como Gölü

Milano’dan trenle sadece 1 saat uzaklıkta yer alan Como Gölü, doğal güzelliği ve romantik atmosferiyle öne çıkıyor. Zeytin ağaçlarıyla çevrili kıyılar, dağ manzaraları ve göl kenarındaki villalar buraya film seti havası katıyor. Como, Lecco, Varenna gibi kasabalar, tekneyle veya trenle kolayca gezilebiliyor. Fotoğraf meraklıları ve doğa tutkunları için ideal bir kaçamak.

Lugano

İsviçre sınırındaki Lugano, Milano’dan trenle yaklaşık 1.5 saatte ulaşılabiliyor. Göl kıyısında yer alan şehir, İtalyan kültürünü İsviçre düzeniyle birleştiriyor. Zarif caddeleri, lüks butikleri ve tertemiz doğasıyla dikkat çekiyor. Özellikle gün batımında göl çevresinde yürüyüş yapmak büyük keyif veriyor. Pasaportunuzu unutmayın; sınır geçişi olduğu için kontrol yapılabilir.

Bellagio

Como Gölü’nün en büyüleyici kasabalarından biri olan Bellagio, feribotla yaklaşık 1 saatlik bir ulaşım sonrası gölün ortasında bir yarımada üzerinde sizi karşılıyor. Renkli evleri, taş merdivenli sokakları ve kıyıdaki zarif kafeleriyle adeta kartpostallık bir yer. Buraya gelmişken limoncello denemek ve göl manzaralı bir terasta kahve içmek de keyifli bir deneyim sunar.

Saint-Moritz

Eğer doğa ve tren yolculuğu sizin için bir tutkuysa, Saint-Moritz ideal bir destinasyon olabilir. Milano’dan trenle önce Tirano’ya, ardından panoramik camlı Bernina Express ile Alpler’in zirvelerine ulaşılıyor. Yolculuk yaklaşık 4 saat sürse de her dakikası manzara dolu bir görsel şölen sunuyor. Saint-Moritz; lüks butik otelleri, göl kenarı yürüyüş yolları ve temiz havasıyla ruhu dinlendiriyor.

Verona

Shakespeare’in ölümsüz eseri “Romeo & Juliet” ile ünlenen Verona, Milano’dan hızlı trenle sadece 1 saat 15 dakika uzaklıkta. Tarihi arena, Juliet’in balkonu, dar sokaklar ve canlı meydanlarıyla dolu dolu bir gün geçirilebilir. Şehrin romantik atmosferi ve Orta Çağ dokusu korunmuş sokaklarıyla öne çıkan bu destinasyon, kültür ve tarih meraklıları için mutlaka görülmeli.

Venedik

Kanalları, gondolları ve romantik atmosferiyle ünlenen Venedik, Milano’dan hızlı trenle yaklaşık 2.5 saat uzaklıkta yer alıyor. Şehre ayak bastığınız anda motorlu taşıtların yerini tekneler alıyor; San Marco Meydanı, Rialto Köprüsü ve dar sokaklar büyüleyici bir deneyim sunuyor. Günübirlik gidilebilse de, akşam saatlerindeki sakinliği görmek isterseniz bir gece konaklama önerilir.

Bologna

Kırmızı tuğlalı binaları, tarihi kuleleri ve zengin mutfağıyla öne çıkan Bologna, Milano’dan hızlı trenle sadece 1 saat uzaklıkta. Şehir, hem genç üniversite nüfusu hem de köklü tarihi yapılarıyla dinamik ama kültürel bir atmosfer sunuyor. Günübirlik bir turla rahatlıkla keşfedilebilir. Alışveriş caddeleri, lezzet durakları ve yürüyüş yollarıyla oldukça keyifli bir şehir.

Floransa

Rönesans’ın doğduğu şehir olan Floransa, Milano’dan hızlı trenle yaklaşık 1 saat 45 dakikada ulaşılabiliyor. Duomo Katedrali, Uffizi Galerisi, Ponte Vecchio ve Michelangelo’nun Davut Heykeli gibi başyapıtlarla dolu bu şehirde sanat ve tarih her köşe başında sizi karşılıyor. Şehir oldukça kompakt olduğundan, dolu dolu bir günle temel yerler gezilebilir; ancak en az 1 gece konaklama ile deneyim daha zenginleşir.

Roma

İtalya’nın başkenti Roma, Milano’dan hızlı trenle yaklaşık 3 saat sürüyor. Kolezyum, Vatikan, Trevi Çeşmesi ve Pantheon gibi simgeleriyle dolu bu şehir, tarih ve kültür tutkunları için adeta açık hava müzesi niteliğinde. Roma, mutlaka en az 2 gün ayırmanız gereken şehirlerden biri. Özellikle ilk defa İtalya’ya gelenlerin listesinde mutlaka yer almalı.

Özet olarak Milano’da nereler gezilir?

Özet Olarak Milano’da Nereler Gezilir? – Şehir turunun kısa özeti

Özet olarak İtalya’nın moda başkenti Milano, şıklığın, zarafetin ve modernliğin tarihle buluştuğu eşsiz bir destinasyon. Sanat, mimari, alışveriş ve gastronomi alanında sunduğu çeşitlilikle her tür gezgine hitap eder. Rönesans’tan günümüze uzanan çok katmanlı yapısı sayesinde hem kültürel hem de çağdaş deneyimler bir arada yaşanabilir. Kompakt yapısı ve kolay ulaşımı sayesinde kısa sürede çok yer görme fırsatı sunar.

Şehirde gezilmesi gereken yerlerin başında Duomo di Milano, Galleria Vittorio Emanuele II, Sforzesco Şatosu, Brera Sanat Galerisi, Santa Maria delle Grazie ve Navigli kanalları gelir. Şehrin mimari ve kültürel kalbini oluşturan bu yapılar, Milano’yu farklı yönleriyle tanımanıza olanak sağlar. Ayrıca Cimitero Monumentale, San Siro Stadyumu ve Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi gibi yerler de alternatif güzergâhlar arasında yer alır.

Konaklama için Duomo çevresi, ulaşım kolaylığı ve merkezi konumuyla öne çıkar. Daha sanatsal ve yerel bir atmosfer arayanlar için Brera, kafeleri ve butik otelleriyle dikkat çeker. Milano Merkez Tren İstasyonu (Stazione Centrale) civarı ise ekonomik seçenekleriyle ideal bir alternatiftir.

Eğer şehir merkezinde konaklamak isterseniz, meydana sadece birkaç adım mesafedeki 🏨 Room Mate Collection Giulia oteli harika bir seçenek.

Farklı bir alternatif isteyenler için 4 yıldızlı 🏨 Hotel Dei Cavalieri şehirdeki en popüler tesislerden bir tanesi.

Tren istasyonuna yakın ama konforlu bir alternatif arıyorsanız benim de son Milano gezimde tercih ettiğim 🏨 Starhotels Echo oldukça dengeli bir tercih olacaktır.

Milano’da yeme içme deneyimi için Risotto alla Milanese, Osso Buco ve Panettone gibi yöresel tatlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak helal hassasiyetiniz varsa içerikleri dikkatle incelemekte fayda var. Alışverişte lüks için Via Monte Napoleone, uygun fiyatlı ürünler için Corso Buenos Aires, alternatif tasarımlar için 10 Corso Como önerilir.

Milano’da yapılacak şeylerden bazıları ise:

Ulaşım açısından şehir oldukça pratik: metro, tramvay ve otobüs ağı yaygın ve verimli. Günlük veya 3 günlük ulaşım kartları, çoklu toplu taşıma kullananlar için ekonomik bir çözüm sunar. Şehir içindeki birçok gezilecek nokta yürüme mesafesindedir, bu da hem bütçe hem de zaman açısından avantaj sağlar.

Milano, her detayında zarafet ve stil barındıran bir şehir. Doğru bir planlamayla tarih, sanat, alışveriş ve lezzeti bir arada sunan bu deneyim, seyahatinizin unutulmaz bir parçasına dönüşebilir.

Milano’da gezilecek yerlerle ilgili sıkça sorulan sorular

Milano’da Gezilecek Yerler Kadar Önemli Diğer Konular – Seyahatinizi planlarken dikkat edilmesi gereken noktalar

Milano’da mutlaka görülmesi gereken yerler hangileri?

Duomo Katedrali, Galleria Vittorio Emanuele II, Sforzesco Şatosu ve Santa Maria delle Grazie mutlaka görülmeli.

Milano’da ücretsiz gezilecek yerler nereler?

Brera sokakları, Navigli kanalları, Sempione Parkı ve bazı kiliseler ücretsiz gezilebilir.

Milano’daki en ünlü müzeler hangileri?

Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi, Sanat Galerisi Pinacoteca di Brera ve Sforzesco içindeki müzeler öne çıkar.

Milano’da kaç gün kalmalı?

Merkezdeki başlıca yerleri görmek için 2 gün yeterlidir, çevre gezileri planlıyorsanız 3–4 gün ideal olur.

Milano’ya ne zaman gitmeli?

İlkbahar ve sonbahar ayları hem hava koşulları hem de kalabalık açısından idealdir.

Milano Havaalanı’ndan şehir merkezine nasıl gidilir?

Malpensa Express treni, otobüs ya da özel transfer ile merkeze ulaşım mümkündür.

Milano’da nerede kalmalı?

Duomo çevresi, Brera ve Merkez Tren İstasyonu civarı merkezi ve ulaşımı kolay bölgeler arasında yer alır.

“Milano’da Gezilecek Yerler – Haritalı 2025 Gezi Rehberi” üzerine 25 yorum

  1. Emeğinize sağlık. Ancak bir çok blogda göremediğim gibi. Özellikle ulaşımda kredi kartı geçerli mi ? bu sorunun cevabını merak ediyorum .

    Yanıtla
  2. Emeğinize sağlık çok güzel yalın ve akıcı anlatım olmuş.20204 Ocak ayında 3 gece 4 gün Milano seyahatimiz olacak eşim ve çocuğumla.Önerilerinizi dikkate alıp rotamızı buna göre programlayacağım.

    Teşekkürler tekrardan…

    Yanıtla
  3. Emeğinize sağlık çok güzel yalın ve akıcı anlatım olmuş. 3 gece 4 gün Milano seyahatimiz olacak eşim ve çocuğumla.Önerilerinizi dikkate alıp rotamızı buna göre programlayacağım.

    Teşekkürler tekrardan…

    Yanıtla
  4. Sevgili Barış Çelebi, her şeyi o kadar düşünerek ve belirterek yazmışsınız ki sayenizde bir çok şeye dikkat etmekten kurtuldum ve belirttiğiniz ayrıntılar sayesinde zamanı çok daha etkili kullanabildim.

    Emeğinize sağlık 🙂

    Yanıtla
  5. 27-29 Ekim 2023 de 10 yaşında ikizlerimize birlikte 4 kişi olarak gideceğiz. Leonardo Da Vinci bilim teknoloji müzesi planımızda. Bunun dışında bu kısa zamanda nereye gitmemizi önerirsiniz?

    Yanıtla
    • Ali Bey selamlar,

      Duomo di Milano olmazsa olmaz. Galleria Vittorio Emanuele II ve Sforzesco Şatosu da şehrin en önemli simgelerinden. Santa Maria delle Grazie Kilisesi ve Son Yemek freski ise aylar önceden biletinizi almanız gereken, şehrin en önemli noktalarından. Ama kısıtlı zaman söz konusu olduğu için ben tercih etmeyebilirdim. Onun yerine Via Torino, Via Monte Napoleone ve Quadrilatero d’Oro gibi şehrin popüler alışveriş caddelerinde alışveriş yapmasanız bile gezebilirsiniz.

      Yanıtla
  6. Merhaba,
    Bologna , floransa, Milano ve venedik genius yaptık ve sayenizde gezimiz çok rahat geçti. Muhteşem açıklamalarınız sayesinde çok verimli bir gezi yaptık. Harita üzerinde işaretlenmiş yerler süperdi. Elinize emeğinize yüreğinize sağlık

    Yanıtla
    • Halil Bey selamlar, Güzel yorumlarınız ve ilginiz için çok teşekkürler. Sağlıklı, bol gezmeli bir hayat dilerim. Selamlar

      Yanıtla
  7. merhaba, zaman kısıtı sebebiyle milno, venedik ve florensa arasında bir eleme yapmam gerekiyor. sizin naçizane fikriniz hangisini elemem olur?
    Teşekkürler

    Yanıtla
  8. Milanoya 15 nisan 22 da geldik sicak bi hava karsiladi 22 dereceydi tshirtle dolastik bi kısmı ceket giymiş yerlinin aksine. Trafikte yavaş giden yerliyi takipte sabır edersin bi bildiği vardır radar vs ama 22 derecede yabancı olarak bi bildiğimiz olsun ceket giyilmez.
    Bu üç gün nereye gidersen git milano bileti aldık 12 euro burun başına bizim küçük beleşe gezdi
    Ey gezmeyi seven Türk genci ulaşıcam diye metrolara inme milano içi heryere tram ile gidiliyor. Zemin üzeri gezinti iyidir. Metro ile daha hızlı ulaşırım mantığını yürütme.
    Buraya ani kararla oda rezervasyonu yapmadan gelicem dersen önce bi bak milanın evinde ağırladığı ingiliz takımı filan varmı. Varsa gelme yer bulamazsın rezervasyonsuz. Biz meydandan uzaklaşmayalım dedik nh presidentte kaldık daha uygun olanaklar mevcut ama görmeden rezerve etmek size kalmış. Duomoda bişeyler yiyecekseniz iki kişi 70-80 rahat gidiyor.
    11 senedir Zürih te yaşıyorum yabancıyım milana geliyorum 3 gün duruyorum yerlisi gibi hissediyorum. Banka müze gibi yerlerin bekleme alanlarında koltuklara bakarsanız insanın uzanmaya teşvik edildiğini hissedersiniz. Fakir zengin yerli yabancı karışık bi yer ama dizayn mimari sokağa caddeye duvara tavana sinmiş. Seviyorum milan gezilir.Zürih münih kopenhagı al lonrayla paketle ver almam milana değişmem. Gerçi bana parma Genoa da olur İtalya olsun taş olsun;)

    Yanıtla
  9. Şuan milanodayıZ herşey çok güzel kaldığım otel hariç novotel bize göre temiz bir otel değil ben bu yazıyı okumadan daha önce avrupanın başka ülkelerinde deneyimlediğim novotel kalitesinden dolayı burayı tuttum ama memnun kalmadım ufak bir uyarı olsun

    Yanıtla
  10. Merhaba çok faydalı bir tazı olmuş elinize sağlık.Bazı bloglarda duomo meydanında dslr makina kullanımının yasak olduğunu okudum bu konu hakkında bilginiz var mı?

    Yanıtla
    • Merhabalar,

      Belki okuduğunuz kaynaklarda meydan için değil de katedral içi kullanımı ile ilgili bilgi verilmiş olabilir. Meydanda herhangi bir kısıtlama olamaz lakin katedral için flaşsız çekim serbest diye biliyorum. Ayrıca katedral içi çekilen özel çekimlerin izin dışı satışı yasak olmalı, belki bu konu ile ilgili bilgi okumuş olabilirsiniz. Saygılarımla…

      Yanıtla
  11. Listedeki sıralamayı yaparken neyi baz aldınız acaba sami bey, mekanların arasındaki mesafe ve yakınlığa göre mi?

    Yanıtla
    • Kerim Bey merhabalar,

      Liste önem sırasına göre yapıldı. Yani bize göre şehirde gezip görülmesi gereken en önemli yerlerde 1’den başlayarak sıralandı. İlginiz için teşekkürler, saygılar…

      Yanıtla
  12. Biz eşimle gideceğiz Ağustos da müze ücretleri nasıl? En uygun nasıl bilet alınır bu sorum roma floransa ve Venedik içinde geçerli.

    Yanıtla

Yorum yapın